Güncelleme Tarihi:
"Hazırsanız üçe kadar sayıyorum: Bir... İki... Üç..."
"ÖLME!"
Aralık ayı ortalarıydı... ABD'nin Los Angeles şehrinde bulunan Temescal Kanyonu Yolu'nda toplanmış 10-15 kişi, hep bir ağızdan "Ölme!" diye bağırıyordu.
Birazdan doğa yürüyüşüne çıkacak olan ekiptekilerin giydiği siyah tişörtlerde de büyük beyaz harflerle "ÖLME" yazıyordu.
38 yaşındaki Jamie Love'ın organize ettiği doğa yürüyüşüne katılanların amaçları ortaktı: Beslenme, uyku, egzersiz rejimlerini değiştirip teknolojinin nimetlerinden faydalanarak ömürlerini uzatmak. Gruptakilerin bu amaç uğruna izledikleri yolu çizen kişi ise geçtiğimiz yıl bir anda internetin en çok konuşulan isimlerinden biri haline gelen multimilyoner teknoloji patronu Bryan Johnson'dan başkası değildi.
Silikon Vadisi'nin Jeff Bezos, Mark Zuckerberg, Peter Thiel gibi tanınmış isimleri, ömürlerini olabildiğince uzatmak için ellerinden geleni yapıyor. Ancak Johnson halihazırda bu yarışta tüm zenginlerin en önünde koşuyor.
Üstelik Johnson, bu süreçte edindiği ünü, paraya çevirmeye de başladı. Johnson, artık kendisi kadar zengin olmayan ama tıpkı kendisi gibi uzun yaşamak isteyenlere hazır yemek paketleri, gıda takviyeleri ve yukarıda bahsettiğimize benzer 'ÖLME buluşmaları' satıyor.
ABD'nin Utah eyaletinde doğan Johnson iş hayatına bir kredi kartı işleme şirketinde başladı. Potansiyel müşterilere kendisine 3 dakika ayırmaları karşılığında 100 dolar teklif eden ve "Kabul etmezseniz para sizde kalabilir" diyen Johnson kısa süre içinde şirketin bir numaralı satış temsilcisi oldu. 2007'de kendi ödeme işleme şirketi Braintree'yi kurdu. Önce Braintree, Venmo'yu satın aldı. Ardından 2013'te eBay, 800 milyon dolar karşılığında Braintree'nin sahibi oldu.
3 YEMEK, 1 SAAT SPOR, 111 HAP
Kendi anlatımına göre, Johnson, 2021 yılında vücudundaki tüm değerlerin ölçümü için yılda 2 milyon dolar harcamaya başladı. Lipit düzeylerinden idrar hızına ve beyin plaklarına kadar her şeyi düzenli olarak kayıt altına alan Johnson'ın amacı, yaşlanma sürecini tersine çevirmekti. Johnson, bu çalışmayı Blueprint Projesi olarak adlandırdı.
Bu süreçte yaşam tarzını da tamamen değiştiren Johnson, her gün sabah 7 ile 11 saatleri arasında üç vegan yemek yiyor. Bunlardan ilki kuru yemişler, tohumlar, orman meyveleri ve nar suyundan oluşan "Nutty Pudding", ikincisi üzerine brokoli ve karnabahar eklenmiş siyah mercimekten oluşan "Super Veggie". Üçüncü yemek ise gününe göre değişmekle birlikte çeşitli sebzeleri ve yemişleri içeriyor. Her sabah 1 saat egzersiz yapan Johnson ayrıca günde 111 adet hap yutuyor.
46 yaşındaki Johnson, internet sitesinde "protokol" adını verdiği bu yaşam tarzı sayesinde yaşlanma hızını düşürdüğünü, 37 yaşındaki bir erkeğin maksimum kalp ritmine, 17 yaşındaki bir gencin diş eti inflamasyonuna ve 10 yaşındaki bir çocuğun kırışıklık düzeyine sahip olduğunu iddia ediyor.
Dahası Johnson test sonuçlarını da düzenli olarak internet sitesi aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıyor. Örneğin yakın zamanda yaptırdığı ve "epigenetik saat" adı verilen bir DNA değişim testine göre Johnson'ın biyolojik yaşı 42,5. Bir başka deyişle Johnson, 3 yıllık çabayla vücudunu 3,5 yıl kadar gençleştirdi.
Bryan Johnson, Kasım ayında yaptığı bir X paylaşımında kendi kanıyla babasının yaşlanma hızını düşürdüğünü öne sürdü. Johnson, kendi "süper kan" plazmasından babasına 1 litre nakledildiğini, bunun sonucunda 71 yaşında bir insan gibi yaşlanan babasının yaşlanma hızının, 6 ay içinde 46 yaşındaki birinin düzeyine gerilediğini belirtti. Öte yandan Johnson daha önce yaptığı açıklamada, 17 yaşındaki oğlundan kendine plazma nakli yaptırmanın bir faydasını göremediğini belirtmişti.
Bryan Johnson, Kasım ayında yaptığı bir X paylaşımında kendi kanıyla babasının yaşlanma hızını düşürdüğünü öne sürdü. Johnson, kendi "süper kan" plazmasından babasına 1 litre nakledildiğini, bunun sonucunda 71 yaşında bir insan gibi yaşlanan babasının yaşlanma hızının, 6 ay içinde 46 yaşındaki birinin düzeyine gerilediğini belirtti. Öte yandan Johnson daha önce yaptığı açıklamada, 17 yaşındaki oğlundan kendine plazma nakli yaptırmanın bir faydasını göremediğini belirtmişti.
"BENİ 25'İNCİ YÜZYILDAKİ İNSANLARIN NE DÜŞÜNECEĞİ İLGİLENDİRİYOR"
Blueprint Projesi'nin başlangıçtaki amacı Johnson'ın sağlık durumunu mükemmelleştirmek olsa da bugün insanlığı yapay zekânın hakimiyeti altındaki bir dünyada başarılı olmaya hazırlamaya evrildi. Bu da "ÖLME" sloganını beraberinde getirdi.
Johnson, geçtiğimiz günlerde The New York Times'a yaptığı açıklamada, şu an yaşayan insanların kendisi hakkında ne düşündüğünü önemsemediğini belirterek, "Beni asıl 25'inci yüzyıldaki insanların hakkımda ne düşüneceği ilgilendiriyor. Şu anki görüşlerin çoğunluğu geçmişi yansıtıyor" dedi.
Johnson son yıllarda sık sık manşetlerde kendine yer buluyor. Kurucusu olduğu Kernel şirketi tarafından geliştirilen beyin okuma kaskı, "insanlık tarihinin en fazla ölçülen kişisi olma" girişimleri, 17 yaşındaki oğlundan kendine, kendinden de 70 yaşındaki babasına kan plazması nakli yaptırma kararı ve Honduras'ta aldığı deneysel gen terapisi, Johnson hakkındaki haberlerin konularından bazıları. Bunlara ek olarak, dergilerde ve tabloid gazetelerde de Johnson'ın fiziğini ön plana çıkaran haberleri ve yarı çıplak fotoğrafları sık sık görüyoruz.
Johnson'ın X ve Instagram'daki toplam 700 bin takipçisine yönelik paylaşımları çok sayıda etkileşim alırken fotoğraflarında dikkat çeken ifadesiz hatta tekinsiz yüzü de 'meme'lere konu oluyor.
2500 KİŞİLİK KONTENJAN 24 SAATTE DOLDU
Kendi üzerinde yaptığı denemeleri Blueprint'in 1'inci fazı olarak nitelendiren Johnson, artık 2'nci faza geçmeye ve elde edilen sonuçları başkalarında da tekrarlamaya hazır olduklarını belirtti.
Bu bağlamda Johnson'ın internet sitesinde önce Blueprint markalı zeytinyağları ardından da toz haline getirilmiş sebzeler ve hap şeklindeki gıda takviyeleri satışa sunuldu. Johnson ayrıca bir "öz deney araştırması"nın da duyurusunu yaptı. Bu araştırma kapsamında katılımcılar Blueprint ürünlerini kullanıp kan değerlerini ve diğer ölçümlerini yapacak. Deneyin 2.500 kişilik kontenjanı 24 saat içinde doldu.
Johnson yeni ürünlerine bir yazılım terimi olan "stack" adını veriyor. Blueprint Stack'te, Nutty Pudding ve Super Veggie'nin toz versiyonları, kakao tozu, kuru yemişler ve yaban mersini bulunuyor. Pakette bir de "kan portakalı aromalı" bir içecek tozu var. Kreatin, ashwagandha gibi son dönemin popüler gıda takviyelerini içeren bu toz, Johnson'ın 111 haplık programının basitleştirilmiş bir versiyonu olarak tarif ediliyor. Johnson, zeytinyağını İngilizcede sağlığa faydası olmayan aldatmaca ilaçlar için kullanılan mecazi bir tabirden hareketle "Yılan Yağı" olarak yeniden isimlendirmeyi planlıyor. Şu an satışta olan temel paketin aylık fiyatı 333 dolar. Ancak bu pakette günlük 400 kalorilik besin var. Johnson bir kişinin gün içindeki tüm kalori ihtiyacını karşılayacak paketleri ayda 1.000 doların altında bir fiyata piyasaya sürme planı yapıyor. (Yetişkinlerin yaş, fizik ve hareket durumlarına göre, günde 1.600 ila 3.000 kalori almaları gerekiyor.) Öte yandan Johnson'ın yemeklerinin tarifleri internet sitesinde mevcut. İsteyen herkes bu yemekleri kendi kendine pişirmekte ya da pişirip başkalarına satmakta özgür.
TAKİPÇİLERİNİN SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATIYOR OLABİLİR Mİ?
Johnson'ın hayranları bu durumu heyecan verici bir fırsat olarak görse de herkes aynı fikirde değil. Teknoloji milyarderini popülerliğini paraya çevirmekle ve sözde bilimsel verilerle insanların sağlığını tehlikeye atmakla suçlayanlar da var.
Johnson ise ürünlerin satışının büyük bir vizyonun küçük bir parçası olduğunu belirterek, "İnsan vücudunun algoritmasını tek amaç olan ölmemeye ayarlayabilirsek, aynı şeyi gezegenimize de yapabiliriz. İklim değişikliği bir hiza sorunudur. Benim vücudumun yerine Dünya gezegenini koyun" dedi.
Johnson'ın destekçileri iki ana gruba ayrılıyor: Sağlıklı yaşam meraklıları ve son dönemde uzun yaşamaya tabiri caizse kafayı takan teknoloji sektörü çalışanları.
Los Angeles'taki gibi buluşmalara katılanların öncelikli hedefi yaşam süresinden ziyade sağlık süresini uzatmak. Katılımcıların birçoğu geçmişte kendilerinin ya da sevdiklerinin sağlık sorunlarının etkisiyle travma yaşamış kişiler.
Örneğin uzun ömür odaklı bir sağlık kliniğinde çalışan 40 yaşındaki Sirish Pulusani, Johnson'ın planını öz kontrol ve disiplin sayesinde tahmin edilebilirlik sağladığı için beğendiğini belirtti.
36 yaşındaki Theresa Cowan ise "hücrelerimizde ölüm yaratan" fast food yerine Johnson gibi doğal gıdalar yemek istediğini belirtti. 8 yaşındaki kızı Makayla ile birlikte Blueprint protokolünü benimsemeyi düşündüklerini de söyleyen Cowan, çocuklarına aşı yaptırmadığını ve antibiyotik vermediğini de sözlerine ekledi.
Connecticut Üniversitesi Tıp Okulu'nda yaşlanma üzerine çalışan Prof. Dr. George Kuchel, 18 yaşından küçükler söz konusu olduğunda bu tür programları uygulamakta özellikle dikkatli olunması gerektiği yönünde uyarıda bulundu.
Johnson, saat 7.00 ile 11.00 arasında bunları yiyip günün geri kalanında yemek tüketmiyor
"BİLİMSEL BİR KATKISI VAR MI? HAYIR"
Öte yandan Johnson'ın protokolünün günden güne artan popülerliği, bilim camiasını endişelendiriyor.
Son yıllarda çok fazla yatırım alan uzun ömür araştırmaları alanında sıra dışı bir konumda bulunan Johnson'ı birçok uzman, "pazarlamacı" olarak nitelendiriyor.
Örneğin New York'ta bulunan Albert Einstein Tıp Koleji'nde tıp ve genetik üzerine çalışmalar yürüten ve Amerikan Yaşlanma Araştırmaları Federasyonu'nun bilim direktörü görevini üstlenen Dr. Nir Barzilai, uzun yıllardır "süper yaşlılar" üzerine çalışıyor. İleri yaşlarına rağmen sağlıklı olan bu yetişkinlerle yapılan araştırmalar, uzun ömürlü olmanın genetik şifrelerini çözmeyi hedefliyor.
Dr. Barzilai, Johnson'ın bu alana ilgiyi artırmasından ötürü memnun olduğunu belirtirken, "Peki bilimsel bir katkısı var mı? Cevap hayır" diye konuştu.
Öncelikle, Johnson'ın metodolojisinin (sadece kendi üzerinde deneyler yapmak) bilimsel olmadığına dikkat çeken Dr. Barzilai, "Onda işe yarasa bile ki yaradığını sanmıyorum, bu kişinin kendine has genetik özellikleri muhtemelen genellenebilir değildir" dedi.
Dr. Barzilai, Johnson'ın kendine aynı anda birden fazla müdahale yapmasının sebep-sonuç ilişkilerini görmeye engel olduğunu ve olumsuz etkiler yaratabileceğini de sözlerine ekledi.
Johnson'ın akciğer kapasitesi gibi bazı sağlık kriterlerini yaşlanma kriteri olarak algıladığını da vurgulayan Dr. Barzilai, "Üzerine çalıştığı konularda daha iyi olması vücudunun geri kalanının daha genç olduğu anlamına gelmiyor" diye konuştu.
Johnson'ın test sonuçlarının o kadar etkileyici olmadığını da ifade eden 68 yaşındaki Dr. Barzilai, "2023'te bir konferansta tanıştık. Birlikte kan testi yaptırdık ve benzer sonuçlar elde ettik. İkimiz de gerçek yaşımızdan 3 yaş daha genç çıktık" dedi.
BU KADAR TAKVİYENİN FAYDADAN ÇOK ZARARI VAR
Southern California Üniversitesi'nde gerontoloji ve biyolojik bilimler alanında dersler veren Valter Longo, Johnson'ın yaptığı gibi çok sayıda takviye almanın ters etkilere yol açabileceği konusunda uyardı. Longo, "Bazı takviyeler size ihtiyacınız olan besin ürünlerini verebilir ama yüksek dozlarda çok fazla takviye almak normal fizyolojiye müdahale anlamına gelir ve faydadan çok zarara yol açar" yorumunu yaptı.
Uzun ömür üzerine çalışan biyolog yazar Andrew Steele de Johnson'ın ürünlerinin insanların uzun yaşamasını sağlayacağına dair bir kanıt olmadığını ifade etti ve "Bu takviyenin ya da katkının ömrü uzatacağına dair garanti veren bir insan verisi yok" dedi.
Buffalo Üniversitesi'nden diyetisyen Danielle Meyer ise Johnson'ın beslenme modelini özellikle kadınların sürdürmesinin zor olduğuna dikkat çekerek, "Hayatımızın farklı dönemlerinde farklı ihtiyaçlarımız olur. Üreme çağında olmak, menopoz... Bütün bu faktörler durumu kadınlar için erkeklere kıyasla daha karmaşık hale getirir" diye konuştu.
Meyer, Blueprint programının uzun vadede sürdürülebilir olmadığına da dikkat çekti. (Johnson günlük kalori alımını 2.250 kaloriyle sınırlı tutuyor. Ancak beden kütlesi ve egzersiz rejimi doğrultusunda 3.000 kalori alması gerekiyor.)
Johnson da uyguladığı protokoldeki değişkenleri ayırt etmenin zor olduğunu ve ölçüm yaptığı biyolojik göstergelerin yaşlanmayla ilişkisinin kanıtlanmadığını kabul etti. Bununla birlikte kendisini eleştiren uzmanları "uzun ömür mafyası" olarak nitelendiren Johnson, "Bilimsel uzlaşıya ulaşmak zaman alır. O zamana kadar ölürsünüz" diye konuştu.
Johnson düzenli olarak kan testleri yaptırıyor ve sonuçların değişimini sitesinde paylaşıyor
3 AYLIK KLİNİK DENEMEDEN NE SONUÇ ÇIKACAK?
The New York Times'a yaptığı açıklamada, servetinin miktarı hakkında konuşmayı reddeden Johnson, odağının para kazanmaktan çok Blueprint'in etki alanını genişletmek olduğunu söyledi. "Bu bir dolandırıcılık değil" diyen Johnson, şirketinin şu ana kadarki gelirinin birkaç milyon dolar olduğunu belirtti. Ancak bu iddia bağımsız kaynaklarca doğrulanmış değil.
Öte yandan kendi üzerinde yapabileceği deneylerin sonuna yaklaştığını da ifade eden Johnson, bu nedenle "klinik deneme" başlattıklarını ve Blueprint ürünlerini 3 ay boyunca kullanacak kişiler üzerinde gen testleri yapacaklarını söyledi. (Katılımcılar 800 ila 1.600 dolara mal olacak bu testlerin maliyetlerini de kendileri karşılayacak.)
Söz konusu testlerde bir kontrol grubu bulunmaması, 3 ayın çok kısa bir süre olması, 67 terapinin aynı anda uygulanması ve katılımcıların beslenme süreçleri konusunda kendi sözleri dışında bir denetim mekanizması olmaması, bilim insanlarını düşündüren detaylar.
Steele, araştırmadan faydalı bir veri çıkmasının olası olmadığını belirterek, "Gözlemlenen etkilerinin ne kadarının gerçek ne kadarının plasebo etkisi olduğunu anlamak imkânsız olacak" dedi. Johnson da klinik denemenin tasarımını ana akım bilim camiasının kabul etmeyeceğini söyledi ve "Bu deneme saygınlık kazanacak mı? Göreceğiz" diye konuştu.
The New York Times'ın "The Meme King of Longevity Now Wants to Sell You Olive Oil" başlıklı haberinden derlenmiştir