Üç yaşından beri bugün için hazırlanıyor... Charles nasıl bir kral olacak?

İngiltere Kraliçesi 2'nci Elizabeth'in dün hayata gözlerini yummasıyla, dört çocuğundan en büyüğü olan Charles kral oldu.

Elizabeth, 70 yıl boyunca kraliçelik yaptı. Hal böyle olunca Charles da ülke tarihinde en uzun süre taht sırası bekleyen varis oldu. Üstelik şu an 73 yaşında olan Charles, İngiltere'de iktidara gelen en yaşlı monark sıfatını da elde etti.

Kraliyet yorumcusu Christopher Warwick, Charles'ın hayatı boyunca bu görev için hazırlanmakta olduğunu belirterek, "Tıpkı Kraliçe'nin başarıyla yaptığı gibi, o da uyuşmazlıklardan kaçınmak zorunda. Siyasi işlere karışan bir devlet başkanı olarak görülürse işin sonu felaket olur" dedi.

Çevre sorunlarıyla yakından ilgilendiği bilinen Charles, geçmişte iklim değişikliği, alternatif tıp, medya gibi birçok konudaki sivri görüşleriyle öne çıkmış ancak kral olduğunda hükümetin işine karışmama konusunda da söz vermişti.

Peki dünyanın dikkat çeken anayasal monarşisinin başına geçen Kral 3'üncü Charles nasıl bir hükümdar olacak? Kraliçe Elizabeth'ten kalan boşluğu doldurabilecek mi? Annesi kadar sayılan ve sevilen bir monark olabilecek mi? Uzun zamandır savunduğu üzere, monarşiyi küçültüp İngiltere halkının sırtındaki masraf yükünü azaltabilecek mi? Bu sorulara cevap bulabilmek için Charles'ın çocukluğundan bugüne yaşadıklarına biraz daha yakından baktık...

Charles, 14 Kasım 1948 tarihinde Buckingham Sarayı'nda dünyaya geldiğinde tahtta dedesi 6'ncı George oturuyordu. Gece yarısına dakikalar kala Saray'dan yapılan duyuruda, Prenses Elizabeth'in bir erkek çocuk dünyaya getirdiği, bebeğe Charles Philip Arthur George adı verildiği belirtiliyordu.

Bebeğin babası yani Edinburgh Dükü Prens Philip, doğum sırasında Elizabeth'in yanında değildi, onun yerine yaveriyle squash oynamayı tercih etmişti.

Henüz üç yaşındayken dedesi 6'ncı George'un ölümüyle Elizabeth kraliçe oldu, Charles da tahtın bir numaralı varisi haline geldi.

"TAM BİR CEHENNEMDEYİM"

Kendisinden önceki hükümdarlar, Saray'da özel öğretmenler tarafından eğitilmişti. Ancak hem Kraliçe hem de Prens Philip, en büyük oğullarını okula göndermeye karar verdi. Charles'ın kişiliğini şekillendiren önemli olayların bir kısmı da okul yıllarında yaşandı.

Charles, İskoçya'nın Moray şehrinde bulunan ve babasının da eğitim aldığı Gordonstoun yatılı okuluna gönderildi. Okulda geçirdiği dönemde uzun süre boyunca diğer öğrencilerin acımasız zorbalıklarına maruz kaldığını belirten Charles, Colditz Kalesi'nde bulunan savaş esirleri kampına atıfla Gordonstoun'u "kilt giyilen Colditz" diye nitelendiriyordu.

Genç prens, okuldan annesine gönderdiği bir mektupta, "Yatakhanede nerdeyse hiç uyuyamıyorum çünkü horluyorum ve sürekli kafama vuruluyor. Tam bir cehennemdeyim" diye yazmıştı.

Okulda oyunculuk yeteneğiyle öne çıkan Charles, Shakespeare'in Macbeth oyununda başrolde yer aldı, son senesinde sınıf başkanı seçildi. Fransızca notunun C, tarih notunun da B olması dışında dersleri de fena sayılmazdı. Sınavlarını tamamladıktan sonra Kraliyet geleneklerini bir kez daha bozan Charles, orduya yazılmak yerine doğrudan üniversiteye devam etti.

Cambridge'deki ilk yılında arkeoloji ve antropoloji eğitimi aldı. İlerleyen yıllarda tarih bölümüne devam etti. Okulda piyano ve trompet eğitimi alan Charles, üniversitedeki bir senfoni konserinde de çello çaldı.

GALLER PRENSİ OLMADAN ÖNCE GALCE ÖĞRENDİ

1969 yılında Galler'de bulunan Aberystwyth Üniversitesi'nde bir dönem misafir öğrenci olan ve Galce konuşmayı öğrenen Charles, aynı yıl en bilinen unvanı olan Galler Prensliği ile onurlandırıldı.

1970 yılında Cambridge'den mezun olduğunda, İngiltere Kraliyet Ailesi'nin ilk üniversite mezunu taht varisiydi artık...

Charles Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde uçuş eğitimleri aldıktan sonra babasının izinden yürüdü ve deniz kuvvetlerinde bir kariyer yapmak için gerekli adımları attı. Dartmouth'ta aldığı altı haftalık eğitimden sonra, HMS Norfolk gemisinde ve iki fırkateynde görev yaptı. Yetkin bir helikopter pilotu olan Charles aynı zamanda Kraliyet Ailesi'nde paraşütle atlama eğitimini tamamlayan ilk birey oldu. Dokuz ay boyunca donanmada görev yapan Charles, mayın temizleme gemisi HMS Bronington'ın komutasını yürüttü.

"AŞIK NE DEMEKSE…"

Kamuoyunun gözünde Charles'ı tanımlayan şey neredeyse hep aşk hayatı oldu. Gençlik yıllarında birçok kadınla romantik ilişkiler yaşayan Charles, bir dönem medya tarafından "dünyanın en gözde bekarı" ilan edilmişti.

Büyük amcası Lord Mountbatten'ın (ya da Charles'ın deyişiyle Dickie'nin) genç prense, "Senin içinde olduğuna benzer durumlarda, erkeğin bir düzen kurmadan önce tüm hevesini alması ve mümkün olduğunca çok ilişki yaşaması gerekir" diye tavsiye verdiği dahi söyleniyordu.

Charles o zamanki adı Camilla Shand olan Camilla Parker Bowles ile tanıştığında henüz 21 yaşındaydı. Windsor'da bir polo maçında karşılaşmışlardı.

Ancak bir sonraki yıl Charles'ın donanmaya katılması Camilla'yla olan ilişkilerinin ilerlemesine engel olmuştu. Zaten Camilla da 1973 yılında Charles'ın bir arkadaşı olan Binbaşı Andrew Parker Bowles ile evlenmişti.

Charles'ın Leydi Diana Spencer ile tanışması ise 1977 yılında oldu. O sırada Diana henüz 16 yaşında olan utangaç bir kız çocuğuydu. 29 yaşındaki Charles'ın ise Diana'nın ablası Sarah'la görüştüğü söyleniyordu.

Gözden KaçmasınKraliçe 2. Elizabeth öldü, taşlar yerinden oynadı: Ah Diana! Şimdi burada olacaktın ki!Haberi görüntüle

Charles ilerleyen dönemde Diana hakkında, "Ne kadar neşeli, eğlenceli ve çekici bir 16'lık genç kız diye düşündüğümü hatırlıyorum. Yani çok eğlenceliydi, hareketliydi, hayat doluydu" diye konuşmuştu.

İkili arasında romantik bir ilişki başladığında takvimler 1980'i gösteriyordu. İşler kısa sürede ilerledi, Charles, Şubat 1981'de Diana'ya evlenme teklif etti. Nişan haberinin ardından verdikleri bir televizyon röportajında gelen "Aşık mısınız?" sorusuna Diana hiç düşünmeden "Elbette!" cevabını verirken Charles bugün çok ünlü olan o cümlesini sarf etmişti: "Aşık ne demekse..."

Diana ise yıllar sonra yapacağı bir açıklamada Charles'ın bu sözlerinin kendisinde derin bir travmaya yol açtığını söyleyecekti.

"BU EVLİLİKTE ÜÇ KİŞİYDİK"

Çift 29 Temmuz 1981'de Westminister Kilisesi'nde yapılan ve dünya genelinde 750 milyon kişi tarafından izlendiği tahmin edilen şaşaalı bir törenle dünya evine girdi.

İlk çocukları William Haziran 1982'de, ikinci çocukları Harry ise Eylül 1984'te doğdu. Çocuklarının doğumunda Diana'nın yanında yer alan Charles, böylece bir Kraliyet geleneğini daha değiştirip sonraki doğumlar için emsal oluşturdu. Ancak çiftin evliliğindeki sorunlar kısa süre içinde ortaya çıktı.

Diana, Charles'ın kendisini Camilla'yla aldattığından haberdardı. 1995'te BBC'de yayınlanan o çok ünlü röportajda söylediği şu sözler her şeyi anlatıyordu: "Bu evlilikte üç kişiydik, dolayısıyla biraz fazla kalabalıktı."

Diana, 1986 yılı itibarıyla başka birine "sırılsıklam aşık" olduğunu söylemişti. Bu kişinin koruması Barry Mannakee olduğu iddia ediliyordu. Daha sonra ise binicilik dersleri aldığı Binbaşı James Hewitt ile 5 yıl süren bir ilişki yaşamıştı. Hatta Prens Harry'nin babasının Hewitt olduğu bile iddia edildi. Ancak Hewitt bu iddiaları şahsen reddetti.

Kasım 1992'de Galler Prensi ve Prensesi, resmi bir ziyaret için Güney Kore'ye gitti. Ancak verdikleri fotoğraflarda yüzleri o kadar asıktı ki, tabloid gazeteler tarafından "Mutsuzlar" diye yaftalanmaktan kurtulamadılar.

Bu geziden bir ay sonra dönemin başbakanı John Major, parlamento kürsüsünden yaptığı açıklamada Charles ve Diana'nın ayrılma kararı aldığını duyurdu.

Diana, daha sonra yaptığı açıklamada bu karar nedeniyle "çok derin ve yürekten bir üzüntü" duyduğunu, "devam etmek için mücadele ettiğini ama ikisinin de gücünün kalmadığını" söyledi.

Çift ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra Charles ile Camilla arasında 1989'da gerçekleşmiş tutkulu bir telefon konuşmasının transkriptleri yayımlandı. Metinde ikilinin ilişkisine dair mahrem detaylar da yer alıyordu. Medya bu olayı "Camillagate" diye adlandırmakta gecikmedi.

Charles ise daha sonra yaptığı açıklamada, evlilikleri "geri döndürülemeyecek şekilde bozulana kadar" Diana'ya sadık kaldığını söyleyecekti. Çift Ağustos 1996'da resmen boşandı.

1990'ların ortalarında karşılıklı aldatma haberleri tabloidlerin manşetlerinden inmezken, Charles'ın kral olmaya layık olmadığını savunanlar bile çıktı. Bu tartışmalarda "beceriksiz ve aşağılık" bir adam olan Charles'ın taht hakkından feragat etmesi, Kraliçe'nin ardından yerine sicili kirlenmemiş olan Prens William'ın geçmesi gerektiği savunuluyordu.

1991 ve 1996'da MORI araştırma şirketi tarafından gerçekleştirilen iki anket halkın Charles'a duyduğu hisleri net bir biçimde ortaya koyuyordu. Zira "Charles iyi bir kral olur" diyenlerin oranı yüzde 82'den yüzde 41'e gerilemişti.

DIANA'NIN ÖLÜMÜ

Charles'dan boşandıktan bir yıl sonra Diana, partneri Dodi el Fayed ve şoförleri Henri Paul, Paris'te geçirdikleri bir trafik kazasında can verdi.

Charles, o sırada 15 ve 12 yaşında olan William ve Harry'e haberi verdikten sonra Diana'nın kız kardeşleriyle birlikte bir uçağa atlayıp Paris'e giderek cenazeyi teslim aldı.

Galler Prensi ve Kraliyet Ailesi'nin geri kalan üyeleri Diana'nın ölümünden sonraki bir haftayı, Kraliçe'nin İskoçya'da bulunan Balmoral mülkünde geçirdi. Kraliyet Ailesi'nin taş yürekli imajına katkıda bulunan bu durum kamuoyunda ağır tepkilere neden olsa da Harry yıllar sonra yaptığı açıklamada bu kararı savunacak ve şöyle diyecekti:

"Babam bizim korunduğumuzdan ve iyi bakıldığımızdan emin olmak için elinden geleni yaptı. Üstelik o da aynı yas sürecinden geçiyordu."

Cenaze süreci Charles için bir dönüm noktası oldu. Charles bir yandan dönemin başbakanı Tony Blair'le iş birliği yaptı, bir yandan da Kraliçe'den Diana'nın anısına bir konuşma yapmasını istedi. Bu konuşma hem aileye hem de Charles'a bakış açısının değişmesinde çok etkili oldu.

Diana'nın cenazesi sırasında tabut Londra sokaklarında ilerlerken Charles, William, Harry, Prens Philip ve Diana'nın erkek kardeşi Kont Spencer, aracın arkasında yürüdü. Yıllar sonra William o dakikaları "Hayatım boyunca yaptığım en zor şeylerden biri" diye nitelendirecek Harry ise "Hiçbir çocuktan bizim yaptığımız şeyi yapması istenmemeli" ifadelerini kullanacaktı.

CAMILLA'YLA İKİNCİ EVLİLİK

Şu an 75 yaşında olan Camilla, Andrew Parker Bowles'dan 1995 yılında boşanmıştı. Charles ve Camilla'nın bir çift olarak birlikte görüntülendikleri ilk etkinliğin tarihi ise Ocak 1999'du.

Çift, Camilla'nın kız kardeşi Annabel Elliot'ın Londra'da bulunan Ritz Hotel'de yapılan 50'nci yaş günü kutlamasına katılarak uzun yıllardır devam eden ilişkilerinin resmiyete dökülmüş olduğunu herkese göstermiş oldu.

Şubat 2005'te nişanlandılar. Nişan sırasında Charles Camilla'ya annesine ait olan bir yüzük taktı.

Kraliçe ve Prens Philip, Windsor Belediye Binası'nda yapılan resmi nikaha katılmadı ancak Aziz George Şapeli'ndeki dini törende hazır bulundu. Evlendikten sonra Camilla, Cornwall Düşesi unvanını aldı.

HARRY İLE BOZULAN İLİŞKİLER VE ARCHIE'NİN TEN RENGİ

Charles'ı son dönemde en fazla gündeme taşıyan şey ise oğlu Harry ile olan ilişkilerindeki bozulmaydı.

2018 yılında Harry evlenirken Meghan'a kürsüye kadar eşlik etmiş olsa da evlilik sonrasında baba oğulun arasına kara kedi girdi. Bütün bunların sonucunda Harry ve Meghan, Kraliyet görevlerini terk edip İngiltere'den ayrılarak California'ya taşındı.

Hatta Harry geçen yıl Meghan'la birlikte Oprah Winfrey'e verdikleri röportajda babasına ağır eleştirilerde bulundu. Babasının kendisini büyük hayal kırıklığına uğrattığını ve telefonlarına çıkmadığını söyleyen Harry şöyle devam etti:

"Onu her zaman seveceğim ama can yakan çok şey oldu ve o ilişkiyi şifalandırmaya çalışmak önceliklerimden biri olmaya devam edecek."

Gözden KaçmasınKraliçe 2. Elizabeth 96 yaşında hayatını kaybetti! Tarih kitaplarını dolduracak bir yaşamHaberi görüntüle

Meghan ise hamile olduğu dönemde Kraliyet Ailesi'nden bir üyenin Archie'nin ten tengi konusunda "kaygılarını dile getirdiğini" anlattı aynı röportajda. Daha sonra bir yazar bu konuda konuşan kişinin Charles olduğunu öne sürdü. Saray kaynakları söz konusu iddiayı kesin bir dille reddetti ve "Bu bir kurgudur ve daha fazla yorum yapmaya değecek bir şey değildir" ifadelerini kullandı.

Charles ise Harry ve Meghan'ın sözlerine doğrudan bir yanıt vermedi ama Mail on Sunday'e konuşan bir dostu Prens'in "derinden yaralandığını" belirtti.

KARA ÖRÜMCEK MEKTUPLARI VE DİĞER MESELELER

Bütün hayatını medyanın büyütecinin altında yaşadığı için olsa gerek, Prens Charles'ın gazetecilerle ilişkileri hep sorunlu oldu. Bu durum 2005 yılında oğullarıyla gittiği bir kayak tatilinde ayyuka çıktı.

İsviçre'deki bir kayak merkezinde William ve Harry'le kameralara poz veren Charles, BBC muhabiri Nicholas Witchell'ın Camilla'yla evlilik planlarını sorması üzerine, "Lanet olsun hepinize. Katlanamıyorum bu adama. Çok berbat bir insan, gerçekten" diye homurdanırken yakalandı.

Diğer yandan Guardian gazetesi ile de 10 yıl süren bir yargı savaşı içine girdi. Davanın konusu Charles'ın hükümetteki bakanlara yolladığı ve karakteristik el yazısından hareketle "kara örümcek" diye adlandırılan mektuplardı. Mektuplar Charles'ın hükümetteki ilgili bakanlara sık sık mesajlar gönderdiğini ve Irak'ta savaşan askerlerin kullandığı ekipmanların kalitesinin artırılmasından, bitkisel kaynaklı alternatif tıp ürünlerinin İngiltere pazarında yaygınlaştırılmasına kadar birçok konuda talepte bulunduğunu gösteriyordu.

Charles 2014 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i Adolf Hitler'e benzeterek çok büyük bir diplomatik krize de neden oldu. Kanada'ya yaptığı bir ziyaret sırasında İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonya'dan kaçan Yahudi bir kadınla sohbet eden Charles, "Putin şu an Ukrayna'da Hitler'in yaptıklarıyla aşağı yukarı aynı şeyi yapıyor" deyince kıyamet koptu.

Bir diğer skandal da 2021 yılında yaşandı. Prens'in yakın çevresinin Suudi Arabistanlı bir iş adamına onursal bir unvan ve İngiltere vatandaşlığı verilmesi için aracı olduğu, karşılığında Prens Vakfı'na büyük miktarda bağış yaptığı iddia edildi. Clarence House Prens'in de bu konuda bilgi sahibi olduğu iddialarını reddetse de vakfın tepe yöneticisi ve Charles'ın eski valesi Michael Fawcett istifa etmek zorunda kaldı.

DEDE OLDU ÇEVREYLE İLGİLİ KAYGILARI GÜÇLENDİ

Bugün George, Charlotte, Louis, Archie ve Lilibet olmak üzere beş torunu bulunan Charles, George 2013'te dünyaya gelmeden kısa bir süre önce bir açıklama yapmış, dede olacak olmanın çevreyle ilgili görüşlerini keskinleştirdiğini çünkü "sorunları torununa gittikçe artan bir dünya" bırakmak istemediğini söylemişti.

Ne var ki Charles ömrü boyunca çevre meselelerine ilgiliydi. Plastiklerin ve kirliliğin doğa üzerindeki etkilerine ilişkin kaygılarını ilk dile getirdiğinde henüz 1970 yılıydı ve bugünden bakıldığında görüşleri zamanının çok ilerisindeydi.

Gözden KaçmasınKraliçe 2. Elizabeth öldü… İngiltere’de 10 günlük yas süreci başladı! İşte dünyanın izleyeceği cenazenin detaylarıHaberi görüntüle

Mimariyle ve organik tarımla uğraşması geleceğin kralına yakıştırılamıyordu. Hatta 1986 yılında yaptığı bir açıklamada bitkileriyle ve ağaçlarıyla konuştuğunu belirtip, "Buraya gelip onlarla konuşuyorum, gerçekten, bu çok önemli. Buna karşılık veriyorlar" dediği için alay konusu bile olmuştu. 2013'te de benzer bir açıklama yapan Charles bu kez bitkilerine "komut vermeyi" tercih ettiğini söylemişti.

2021'de Glasgow'da yapılan COP26 zirvesi öncesinde de otomobilinin "üretim fazlası İngiliz şaraplar ve peyniraltı suyu ile çalıştığını" açıklamıştı.

PEKİ NASIL BİR KRAL OLACAK?

Kraliyet yorumcusu ve biyografi yazarı Warwick, Charles'ın uzun süre tahtta kalabilecek popüler bir kral olacağına inandığını söyledi. Sky News'e konuşan Warwick, "Bence çok zeki bir adam ama annesinin sıcaklığından ve karizmasından yoksun. O açıdan zorlanacak" diye konuştu.

Charles'ın ilgi alanlarını, hangi konuları önemsediğini, neleri desteklediğini şimdiye kadar açıkça ortaya koyduğunu da söyleyen Warwick, "Bunların değişeceğini düşünmeye gerek yok ama monarşinin sorumlulukları Prens'in hayatının kalanına bambaşka bir renk katacak. Şimdiden çeşitli politikacılara gönderdiği örümcek mektuplarıyla tepki topladı. Bir monark olarak bakanlarla böyle yazışmalar yapacak bir noktada olmadığını biliyordur diye düşünüyorum" dedi.

Charles'ın popüler bir insan olduğunu ve krallığında da bu popülerliğini sürdüreceğine inandığının altını çizen Warwick, "Ebeveyninin ve büyükannesinin uzun ömürlerini düşünürsek, aşağı yukarı 20 yıl krallık yapacağına inanıyorum" dedi.

King's College London'da siyaset bilimi profesörü olarak görev yapan ve monarşinin İngiltere'nin anayasal sistemindeki rolü üzerine çalışmaları bulunan Vernon Bogdanor ise New York Times'a yaptığı açıklamada, "Tarzı çok farklı olacak" dedi ve ekledi:

"Aktif bir kral olacak ve imtiyazlarının sınırlarını zorlayacak ama aşmayacak."

Charles'ın sosyal meseleler ve çevre konularındaki tavrına da dikkat çeken Bogdanor, "Zamanını gece kulüplerinde geçirmiş ve hiçbir şey yapmamış olabilirdi ama kendine bir rol edindi" diye konuştu.

Kraliyet tarihçisi Penny Junor da "Son yıllarda duruşunu sağlamlaştırdı. Artık çok daha özgüvenli ve kendinden hoşnut görünüyor" dedi.