Güncelleme Tarihi:
* İLK MİSAFİR NETANYAHU: İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 25 Ocak’ta Trump’ın ikinci döneminin ilk yabancı konuğu oldu. Gazze krizi nedeniyle uluslararası toplumun tepkisini çeken Netanyahu ise Hamas ve Hizbullah’a darbe vurulmasından sonra daha aralık ayında İran’a vurmaya yönelik planlar yapmaya başlamıştı. ‘Barış’ ve ‘arabuluculuk’ misyonu ile göreve başlayan Trump, İran ile müzakere taraftarıydı.
* NİSAN AYINDAKİ ZİYARET: Netanyahu, nisan ayında yeniden Beyaz Saray’ı ziyaret ettiğinde İsrail’in planları ilerlemişti. ABD yönetimi, İran ile müzakereleri başlatırken Netanyahu, Trump’tan nükleer tesisleri vurabilmek için sığınak delen bomba alabilmek için bastırıyordu.
* MÜZAKERELER İLERLEMEDİ: Trump müzakereler için İran’a iki ay süre tanımıştı. 4 Haziran’da İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney, nükleer uzlaşma şartlarını geri çevirmişti. O akşam Trump aralarında muhafazakâr radyocu Mark Levin’in de bulunduğu üst düzey danışmanlarıyla bir araya geldi. Güçlü Trump destekçisi olan Levin’in anlattıkları Trump’ı etkilemişe benziyordu. Bu görüşmeden sonra Trump yardımcılarına anlaşma görüşmelerine biraz daha şans vermek istediğini söyledi.
* CAMP DAVID’DEKİ TOPLANTI: 8 Haziran’da Trump, CIA Başkanı John Ratcliffe ve Genelkurmay Başkanı Dan Caine ile Camp David’de bir görüşme yaptı. ABD olsa da olmasa da İsrail’in İran’ı vuracağı görüşü ağırlık kazanıyordu. Ertesi gün Trump, Netanyahu ile görüştü. Netanyahu operasyonun hazır olduğunu haber vermişti. Başkan Trump etkilenmişti, danışmanlarına “Sanırım ona yardım etmemiz gerekebilir” dedi. İsrail’in harekâtta ilerleme sağlanması üzerine Trump, giderek savaşa sahip çıkmaya başladı. Önceki gün yaptığı paylaşımda “İran semalarında tam ve eksiksiz bir kontrolümüz var” dedi.
FT: NETANYAHU NE YAPACAĞINI BİLMİYOR
Financial Times’ta çıkan bir makalede İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaşları başlatma konusunda ‘iyi’ olduğu ancak askeri zaferleri uzun vadeli diplomatik başarılara dönüştürme konusunda kötü bir sicil taşıdığı belirtildi. Yazar Kim Ghattas tarafından kaleme alınan analizde Netanyahu’nun son 20 ayda, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın öldürülmesi, Lübnan’daki ateşkes ya da Suriye’nin yeni yönetiminden gelen tavizkar tekliflerin ardından bile zaferi kabul etmediği ve durmayı reddettiğinin altı çizildi. İran ile geçmişte nükleer müzakerelere katılmış eski bir ABD diplomatı olan Alan Eyre’in “Bu İsrail’in dünyası ve biz şu anda sadece onu izliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, Tahran ile yumuşama politikası izlerken kaos ve ekonomik sonuçlar konusunda endişe duyuyorlar. İsrail’in bölgeyi şiddetle yeniden şekillendirmeye yönelik girişimlerinden bıkmış durumdalar” sözlerine de yer verildi.