Trump ziyareti öncesinde İsrail’den Hamas’a ateşkes ültimatomu... Anlaşma olmazsa Gazze’yi yutarız

İSRAİL kabinesi, “Gazze Şeridi’nin tamamının fethedilmesi” anlamına gelen operasyon planına onay verdi. Ordu, önceki gün on binlerce yedek askere plan kapsamında görev emri göndermişti. “Gideon’un Savaş Arabaları” isimli yeni operasyon planı, Gazze’yi tamamen ele geçirme, “belirsiz bir süre boyunca” askeri varlığı sürdürme ve bu amaçla yüz binlerce Filistinliyi Gazze’nin güneyine sürme hedeflerini içeriyor. Hamas, ABD Başkanı Donald Trump’ın önümüzdeki hafta bölgeye yapacağı ziyarete kadar ateşkese yanaşmazsa, plan devreye girecek.

GAZZELİLERE TEHCİR

AFP ve AP haber ajanslarına konuşan İsrailli yetkililer, Başbakan Netanyahu ve aşırı sağcı ortaklarından oluşan savaş kabinesinin onay verdiği planın “Gazze Şeridi’nin fethedilmesi ve toprakların elde tutulması” amacına uygun şekilde hazırlandığını söyledi. Bu kapsamda Gazze nüfusunun büyük çoğunluğu “koruma” amacıyla bölgenin güneyine sürülecek. Birleşmiş Milletler’e göre İsrail güçleri halihazırda bölgenin yaklaşık yüzde 70’ini askeri kırmızı bölge ilanları ve tahliye emirleriyle ele geçirmiş durumda. Netanyahu daha önce ABD Başkanı Trump’ın “Gazze’nin yeniden inşası için Filistinlileri komşu ülkelere gönderme” yönündeki önerisini hayata koymak istediklerini açıklamıştı. Ayrıca, hükümet içinde pek çok bakan etnik temizlik anlamına gelecek “Filistinlilerin gönüllü göçe teşviki” planının devreye girmesini açıkça desteklemişti.

WITKOFF’UN PLANI

Tel Aviv planı uygulamaya almak için, Trump’ın bu ayın ortalarında gerçekleşmesi beklenen İsrail ziyaretine kadar bekleyecek. Hamas bu tarihe kadar Trump’ın Ortadoğu elçisi Steve Witkoff tarafından sunulan ateşkes teklifini kabul etmezse, operasyon başlayacak. Witkoff, mart ayında sağ 10 İsrailli rehineye karşılık Gazze’de 60 günlük bir ateşkes yapılması teklifinde bulunmuştu. Hamas, savaşın tamamen bitirilmesinde ısrar ederek teklifi reddetmişti.

İsrail basını, planın görüşüldüğü kabine toplantısı sırasında İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve Şin Bet Başkanı Ronen Bar ile Netanyahu ve bakanlar arasında tartışma yaşandığını bildirdi. Zamir, “savaşın genişletilmesi durumunda rehinelerin kaybedilebileceği” uyarısında bulundu. Bar ise “daha düşük yoğunlukta çatışmaların rehinelerin geri dönüşüne imkân sağlayacağını” belirtti. Ancak Netanyahu ve bakanlar yine de planı onayladı.

‘AÇIKÇA İŞGAL’

Gazze’nin işgalinin en açık destekçilerinden aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, planın, bölgeyi “bir kez ve sonsuza dek” ele geçirmeyi içerdiğini itiraf etti. Bezalel Smotrich, “Kara harekâtı başladığı andan itibaren, ele geçirdiğimiz topraklardan, rehineler karşılığında bile olsa, geri çekilme olmayacak. Gazze Şeridi’ni bir kez ve sonsuza dek fethedeceğiz. ‘İşgal’ kelimesinden korkmayı bırakacağız” dedi. Aşırı sağcı isim İletişim Bakanı Shlomo Karhi ise “Gazze’de sorunun en köklü çözümünün bölgedeki Filistinlilerin başka ülkelere göç ettirilmesiyle geleceğini” öne sürdü.

Bilgi notu: Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği baskınlarla tetiklenen İsrail’in Gazze Savaşı’nda can kaybı 52 bin 500’ü geçti. Filistin Sağlık Bakanlığı dün son 24 saatte İsrail saldırılarında hayatını kaybetmiş 32 kişinin daha hastanelere getirildiğini bildirdi.

‘ONLARI KURBAN EDİYORSUNUZ’

İSRAİL güvenlik kabinesinin Gazze’nin tamamını işgal etmeye yönelik planı onaylaması, İsrailli rehine yakınlarının tepkisini çekti. Rehine ve Kayıp Aileleri Forumu tarafından yapılan açıklamada, “Smotrich-Netanyahu planı” olarak adlandırılan işgalin Hamas’ın elindeki rehinelerin “kurban edilmesi” anlamına geldiği belirtildi. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in bu noktadaki uyarısının dikkate alınması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Ulusun ezici çoğunluğu, rehineleri eve getirmeden bir İsrail zaferinin elde edilemeyeceği anlayışı etrafında birleşmiş durumda.

Rehineleri kaybetmek, İsrail’in yenilgisi anlamına gelir. Ulusal güvenlik ve toplumsal istikrar, tüm rehinelerin -her birinin- geri dönmesine bağlıdır” ifadeleri kullanıldı. Hamas’ın elinde şu an 59 rehine bulunduğu tahmin ediliyor. Ancak bunlardan kaçının hayatta olduğu kaçının hayatını kaybettiği net değil. Hamas daha önce bazı rehinelerin İsrail saldırıları nedeniyle öldüğünü açıklamıştı.

PAPA ARACINI GAZZE’YE BIRAKMIŞ

21 Nisan’da hayatını kaybeden Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesko’nun vefatından önce “papamobil” olarak anılan araçlarından birini, Gazze’deki hasta çocukların ihtiyacına yönelik kullanılması için bağışladığı bildirildi.

İtalyan basınına yansıyan haberlerde, Papa’nın 2014’te Ürdün, Filistin ve İsrail’e yaptığı turda kullandığı “papamobil” aracının, Katolik Kilisesi’nin hayır işleriyle ilgilenen Caritas kuruluşunun Kudüs şubesinin hizmetine verildiği ve Gazzeli çocuklara hizmet verebilecek şekilde dönüştürülmekte olduğu belirtildi.  Şoför ve doktorun bulunacağı araçta, teşhis, muayene ve tedavi için gerekli ekipmanların yer alacağı, ayrıca enfeksiyonlar için hızlı testler, dikiş kitleri, şırıngalar ve iğneler bulunacağı kaydedildi.

İsrail’in saldırıları sürerken her gün onlarca Filistinli hayatını kaybediyor.

İSRAİL’İN GIDA YALANI

İSRAİL kabinesi, Gazze’ye kendi oluşturduğu bir sistemle insani yardım dağıtılmasını da onayladı. 2 Mart’tan bu yana yiyecek, yakıt ve su dahil tüm insani yardımları durdurdulduğu Gazze’de kıtlık tehlikesi yeniden artarken, Tel Aviv hükümeti, halkın büyük bir gıda krizinde hayatta kalmaya çalıştığını gösteren yüzlerce görüntüye karşın Gazze’de “yeterli gıda” bulunduğunu iddia etti. BM ve insan hakları örgütlerinden de ‘açlık krizi’ uyarısı gelmişti. Muhtemel insani yardımın ise “Hamas’ın eline geçmemesi için” uluslararası yardım kuruluşları tarafından değil, kendi sistemiyle dağıtılmasına karar verdi. Amerikan basınında yardımların dağıtılması konusunda Washington ve Tel Aviv’in yeni bir mekanizma üzerinde çalıştığını bildirmişti. Buna göre yardımlar uluslararası alanda önde gelen isimlerin yer aldığı danışma kuruluna sahip bir fon aracılığıyla finanse edilecek, dağıtımı ise özel bir Amerikan şirketi üstlenecek. Ancak Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşları, bu planın “askeri stratejinin parçası olan bir baskı taktiği” olduğunu ve İsrail’in belirlediği şartlarda çalışmayacaklarını ilan etti.