Suriye’de ‘yepyeni’ dönem... Harita değiştiren imzanın şifreleri

Güncelleme Tarihi:

Suriye’de ‘yepyeni’ dönem... Harita değiştiren imzanın şifreleri
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2025 07:00

Şam yönetimi ve Suriye’nin kuzeyinde varlığını sürdüren terör örgütü YPG ülkenin toprak bütünlüğünü yeniden sağlamak açısından kritik önem arz eden, entegrasyon mutabakatını imzaladı. YPG’yi masaya getiren süreç ise dört temel nokta etrafında şekillendi.

Haberin Devamı

SURİYE’de 8 Aralık’ta Esad rejiminin devrilmesinin ardından muhalifler devleti yeniden inşa etme çalışmalarını sürdürürken başkent Şam’da ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması adına önceki gün kritik bir anlaşmaya varıldı. Şam yönetimi, Suriye’nin kuzeydoğusunda varlık gösteren, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG ile masaya oturarak, örgütün Suriye devletine ve ordusuna entegrasyonu konusunda anlaşma sağladı. Anlaşmada, örgütün uzun süredir dillendirdiği ‘özerklik’ talebinden vazgeçtiği görülürken Suriye’nin toprak bütünlüğü de teyit edilmiş oldu. İşte örgütü anlaşmaya zorlayan sürecin 4 temel değişeni.

AMERİKAN HELİKOPTERİYLE GİTMİŞ

Terör örgütü YPG ile Şam yönetimi arasındaki temaslarda ABD’nin de etkili olduğu belirtiliyor. YPG elebaşı Mazlum Abdi’nin önceki gün imzalanan anlaşmadan önce ABD CENTCOM generali Michael Kurilla ile görüştüğü bildirildi. Abdi’nin Şam’a da Amerikan askeri helikopteri ile gittiği öğrenildi.

Haberin Devamı

Suriye’de ‘yepyeni’ dönem... Harita değiştiren imzanın şifreleri

1- TRUMP YÖNETİMİNİN ÖNGÖRÜLEMEZLİĞİ

Suriye’de iç savaş sırasında ABD’nin DEAŞ ile mücadele bahanesiyle askeri ve lojistik anlamında her türlü desteği verdiği örgüt, Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki ikinci dönemine başlamasıyla Washington’un bölgedeki askerlerini çekebileceği ihtimaline karşı bir süredir büyük endişe duyuyordu. New York Times’ın haberine göre örgüt, yıllardır ABD’nin müttefiki olsa da Trump yönetiminin desteğinin belirsizleşmesi nedeniyle Şam yönetimi ile müzakere masasına oturmak zorunda kaldı. Uzmanlar, PYD tarafından bu hamlenin Trump’ın ani bir çekilme kararı alması riskine karşı bir güvence niteliğinde olduğunu ifade ediyor. Ocak ayında gazetecilerin konuyla alakalı sorularını yanıtlayan Trump, “Suriye’de yeteri kadar karışıklık var, dahil olmamız için bize ihtiyaçları yok” demişti. ABD lideri, ilk döneminde de çekilme kararı almış ancak ABD Savunma Bakanlığı’nın direnişini aşamamıştı.

Haberin Devamı

2- ANKARA’NIN ÖDÜN VERMEYEN POLİTİKASI

Türkiye’nin terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olarak kabul ettiği ve 2018 yılında Zeytin Dalı Harekâtı ile Afrin’den temizlediği PYD/YPG, Suriye’nin kuzeydoğusunda, ABD’nin yoğun desteğiyle yıllardır hüküm sürse de; Ankara, Washington ile arasında son yıllardaki en büyük anlaşmazlık olarak öne çıkan bu konudaki itirazını sürekli dillendirdi. Aralık ayında Esad rejiminin devrilmesi, Rusya ve İran’ın oyun dışı kalmasıyla bir anlamda yalnızlaşan örgüt, bir yandan sahada Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ile mücadele ederken bir yandan da Milli İstihbarat Teşkilatı’nın başarılı İHA operasyonlarıyla enikonu kapana kısıldı. Ankara’nın her an yeni bir sınır dışı harekâtına girişme ihtimali de örgütün en büyük çekinceleri arasındaydı. Tüm bunlara Türkiye’nin Trump yönetimine uyguladığı baskı da eklenince, PYD/YPG, ABD’nin de arabuluculuğu ile yeni Şam yönetimi ile masaya oturmak zorunda kaldı.

Haberin Devamı

Suriye’de ‘yepyeni’ dönem... Harita değiştiren imzanın şifreleri
Şam’da atılan imzaların ardından YPG kontrolündeki Kamışlı’da halk sevinç gösterilerinde bulundu.

3- TÜRKİYE’DEKİ BARIŞ SÜRECİ

Terör örgütü PKK’nın kurucu elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik ‘fesih’ çağrısı ise örgütün Suriye kolu olan PYD/YPG’yi de etkiledi. İmralı’dan gelen çağrının sadece PKK’ya mı yönelik olduğu, YPG’yi de kapsayıp kapsamadığının tartışıldığı bir süreçte YPG elebaşı Mazlum Abdi ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın örgütün Suriye’ye entegrasyonu konusunda anlaşması, söz konusu çağrının Suriye’de de etkili olduğunu kanıtlamış oldu. Abdi de anlaşma sonrası verdiği demeçlerden birinde, “Öcalan’ın çağrısının ardından Kürt-Türk ilişkilerinde bir atılımın eşiğindeyiz” ifadesini kullanırken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Şam yönetimi ile örgüt arasında varılan anlaşmanın Öcalan’ın çağrısına uygun olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

4- SİLAHLI MÜCADELE ZEMİNİ KALMADI

Suriye’de devrimin tamamlanıp Esad rejiminin yıkılmasının ardından yeni yönetimin toplumun her kesimini kucaklayan bir anlayışla adımlar atması ve ülkede silahlı mücadele zemininin uluslararası toplum nezdinde meşruiyetini kaybetmesiyle; PYD/YPG’nin hem Şam’ı hem de Ankara’yı karşısına alarak yeni bir silahlı mücadeleye girmekten kaçınması da örgütü taviz vermeye zorladı. Zira, Şam Devrimi’nin hemen ardından yeni yönetimin Türkiye ve Arap ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği ülkeleriyle de gerçekleştirdiği temaslar sonrası elde ettiği meşruiyetin, Suriye’nin bölünmemesine yönelik küresel boyutta gelen çağrılarla birleşmesi örgütü masaya iten bir diğer kritik eşik oldu.

Haberin Devamı

ŞAM İÇİN KRİTİK ÖNEMDE... EN ÖNEMLİ PETROL YATAKLARI BURADA

TERÖR örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin Şam hükümetiyle yaptığı anlaşmanın petrol ve doğalgaz sahalarının Şam yönetimine devri en önemli maddelerden biri. ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin (EIA) 2015’te yayımladığı bir rapora göre Suriye’de 2,5 milyar varil petrol rezervi bulunuyor. Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi’nin (TESPAM) Aralık 2024’te yayımladığı rapor ise potansiyel rezervlerin 6.9 milyar varil olduğunu gösteriyor.

Ülkenin en önemli petrol rafinerileri ülkenin batısındaki Baniyas ve Humus’ta bulunuyor. Buna karşılık petrol tesislerinin önemli bir kısmı YPG’nin kontrol ettiği bölgelerde. Ülkenin en büyük doğalgaz tesisi olan Konoko tesisi YPG’nin kontrolündeki Deyrizor bölgesinde yer alıyor. Yine petrol tesislerinin en yoğun bulunduğu bölge de Deyrizor’un doğusu. Ülkedeki petrol kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’i YPG’nin kontrolündeki bölgelerde bulunuyor.

Suriye’de ‘yepyeni’ dönem... Harita değiştiren imzanın şifreleri
Suriye’deki petrol kaynaklarının önemli bir bölümü YPG’nin kontrolündeki bölgelerde bulunuyordu.

KAPASİTE ARTABİLİR

Çeşitli raporlara göre 2011’de başlayan iç savaş öncesinde günlük ortalama 400 bin varil petrol üretilen ülkede, savaşın etkisiyle üretim büyük darbe almıştı. İngiltere merkezli Enerji Enstitüsü’nün raporunda 2023 yılı itibariyle günlük 40 bin varile kadar düştüğü belirtiliyor. Farklı kurumların raporlarında da benzer istatistikler paylaşılmasına rağmen terör örgütünün işlettiği sahalardan büyük oranda kaçakçılık yoluyla satılan petrol üretiminin çok daha yüksek olduğu düşünülüyor. Geçen yıl Anadolu Ajansı’nın yaptığı bir çalışmaya göre örgüt işgal ettiği bölgelerde günlük ortalama 150 bin varil petrol çıkarıyor. Yine AA’nın edindiği bilgilere göre örgütün bu petrol ticaretinden kazancı yıllık 2.5 milyar dolar seviyesinde. Uzmanlar iç savaş sürecinde büyük hasar gören ve düşük kapasiteyle işletilen söz konusu tesislerde yapılacak iyileştirmelerle petrol üretiminin ciddi oranda arttırılabileceğini öngörüyor. Bu da yeni Suriye yönetiminin doğal kaynaklardan ciddi bir gelir elde etme potansiyeline işaret ediyor.

YPG TARAFINDAN İLK MESAJLAR OLUMLU

Anlaşmanın ardından terör örgütü PYD/YPG tarafından gelen açıklamalar anlaşmanın örgüt içerisinde bir rahatlamaya yol açtığına işaret etti. Örgütün elebaşı Mazlum Abdi, “Tüm Suriyelilerin haklarını garanti altına alan, barış özlemlerini gerçekleştiren daha iyi bir gelecek inşa etmeye kararlıyız” derken atılan imzaları yeni bir Suriye inşa etmek için fırsat olarak gördüklerini ifade etti. Örgütün Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed de anlaşmanın amacının ülkedeki askeri operasyonların durdurulması olduğunu dile getirdi.

Örgütün bir diğer yetkilisi Salih Müslim ise Şam yönetimiyle yapılan anlaşmanın PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın mektubu ile uyumlu olduğunun altını çizerek, “Bundan sonra bu devletin ortağıyız” diye konuştu. Müslim, anlaşmadaki 8 madde için komisyonlar kurulacağını ve bu komisyonların bir yıl içinde anlaşma sağlayacağını belirtti. Terör örgütünün sözde yasama organı olan Suriye Demokratik Meclisi’nde de yapılan açıklamada anlaşmanın başarısının “tüm tarafların samimi bir değişime bağlı kalmasına ve modern, demokratik ve ademi merkeziyetçi bir devletin inşası için” çalışmasına bağlı olduğu vurgulandı.

Suriye’de ‘yepyeni’ dönem... Harita değiştiren imzanın şifreleri

ŞAM’DAN BİR ANLAŞMA DA DÜRZİLERLE

SURİYE’nin güneyindeki Süveyda ilinde yoğunluklu olarak yaşayan Dürzi topluluğuyla Şam yönetimi arasında entegrasyon mutabakatı sağlandığı bildirildi. Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, ülkenin yeni lideri Ahmed Şara’nın Süveyda Valisi Mustafa el Bakur ve çok sayıda Dürzi aktivistle Şam’daki Halk Sarayı’nda bir araya geldiği ve bölgenin Suriye’nin yeniden inşasındaki rolüne dair anlaşmalara vardığını bildirdi. SANA’nın haberinde ulusal ve yerel konuların toplantıda gündeme geldiği belirtilirken, Katar merkezli El Cezire’nin haberine göre Süveyda ilinin devlet kurumlarına tam entegrasyonunu sağlayan bir anlaşmaya da varıldı.

Suriye’de ‘yepyeni’ dönem... Harita değiştiren imzanın şifreleri

POLİSLER BÖLGEDEN OLACAK

El Cezire’nin haberine göre Süveyda’daki güvenlik güçlerinin Suriye İçişleri Bakanlığı’na bağlanması ve yerel polis memurlarının Süveyda halkından olması konusunda anlaşıldı. Buna karşılık Şam’ın Süveydalı olmayan isimleri de emniyet müdürü ve vali olarak atamasında mutabık kalındı.

Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturan Dürziler ve Şam yönetimine bağlı güçler arasında düşük yoğunluklu çatışmalar yaşanmış, İsrail yönetimi bölgedeki gerilimden faydalanarak Dürzileri koruma bahanesiyle orduya hazırlık talimatı verildiğini açıklamıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!