Güncelleme Tarihi:
Washington, dün Kuzey Kutbu için ‘geniş’ yetkili ve ‘geniş’ alanlarda çalışacak bir büyükelçi atadığını duyurdu. Bu duyuru, Rusya’nın bölgedeki askeri varlığını artırmasıyla ilgili iddia ve haberler sonrası geldi.
NATO da bu hafta Genel Sekreter Jens Stoltenberg’in bölgeyi ziyareti sırasında mevcut tehlikelerin altını çizmişti.
Peki Kuzey Kutbu’nda neler oluyor?
NATO: RUSYA ABD'Yİ EN KOLAY BÖYLE VURUR
NATO, yaptığı son açıklamalardan birinde Kuzey Kutbu'nun Rus füzeleri için Kuzey Amerika'ya 'en kısa yol' olduğunu söylemişti.
Rusya’nın bölgedeki askeri varlığı ve Kuzey Kutbu’nda bulunan doğal zenginliklerin küresel ısınma ile birlikte iyiden iyiye ortaya çıkması bu buz kaplı coğrafyayı büyük bir hedef haline getirdi.
Tüm bu gelişmelerin ışığında ABD, Kuzey Kutbu'nda Putin'e adeta meydan okudu ve Washington, Moskova'nın 13 üssünün bulunduğu ve Çin'in de ilgisini çeken bölgeyi denetlemek için büyükelçi atadı.
Jens Stoltenberg’in “Rus füzeleri veya bombardıman uçakları için Kuzey Amerika'ya giden en kısa yol Kuzey Kutbu üzerinden olacaktır” demesinin ötesinde iklim değişikliği bu bölgeye deniz yollarını açıyor ve doğal kaynakları erişilebilir hale getiriyor.
ABD: RUSYA BÖLGEYİ SİLAHLANDIRIYOR
ABD dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın bölgeyi bir dizi hava üssüyle militarize ettiği ve Çin'in kaynaklarını güçlendirmeye çalıştığı yönündeki uyarılar arasında yeni bir büyükelçi ile Kuzey Kutbu'ndaki varlığını artıracağını duyurdu.
Kanada ve Kuzey Kutbu'na yaptığı bir ziyarette, NATO’nun en yetkili ağzı, Vladimir Putin'in bölgedeki hareketlerini vurguladı ve Kuzey Amerika'yı hedefleyen Rus Kıtalararası Balistik Füzeleri için en kısa yolun doğrudan Kuzey Kutbu üzerinde olduğuna dikkat çekti.
Sonuç, ABD'nin buzlu kuzeydeki rakiplerine karşı kaybetme ve bir süper güç savaş alanı olabilecek bir bölgede geride kalma riskiyle karşı karşıya kaldığına dair artan endişenin açığa çıkması oldu.
Bu çerçevede Washington, Kuzey Kutbu’ndaki diplomatik varlığını iyileştirdiğini söyledi.
Arktik bölgesinin genel büyükelçisi, Kuzey Kutbu'ndaki ABD politikasını ilerletecek, Kuzey Kutbu ve Kuzey Kutbu dışındaki ülkelerdeki muadilleriyle ve ayrıca Yerli gruplarla ilişki kuracak ve eyalet, yerel ve kabile hükümetleri de dahil olmak üzere yerel paydaşlarla yakın çalışacak.
Tüm bunların altında ise Rusya ve Çin'in bir arada hareket edip stratejik varlıklarını bölgeye konuşlandırmalarına dair gerçek bir endişe yatıyor.
Tahminen 30 trilyon dolarlık kaynak, bu donmuş dünyanın altında yatıyor.
Rusya, Kuzey Kutbu'nda, bazıları Sovyet döneminden kalma bölgelerde olmak üzere en az 13 askeri hava üssü inşa etti.
Aynı zamanda bu üslerden uzun menzilli Mig-31BM Foxhound avcı uçakları ve Tu-22M3 bombardıman uçakları ile sortilerini hızlandırdı. Ve son yıllarda uzun menzilli S-400 ve orta menzilli SA-17 hava savunma sistemlerini konuşlandırdı.
Bu da elbette NATO'nun gözünden kaçmadı.
Genel Sekreter Jens Stoltenberg, ülkenin savunmasını görmek için bu hafta Kanada'nın kuzey bölgelerine gitti.
Stoltenberg, Kuzey Amerika hava savunma sistemi NORAD'ın milyarlarca dolarlık bir yenilemesinin bir parçası olarak modernize edilecek olan Nunavut, Cambridge Körfezi'ndeki Kuzey Uyarı Sistemi radar istasyonunu ziyaret etti ve NORAD'ın rolünün Kuzey Amerika ve NATO için hayati olduğunun altını çizdi.
Genel Sekreter aynı zamanda Putin'in bölgedeki niyetleri konusunda dünyayı uyardı.
Daha geçen hafta Rusya, Kuzey Kutbu operasyonları için yeni bir stratejik füze taşıyan denizaltı kruvazörü planlarını açıklamıştı.
PUTİN NİYETLERİNİ AÇIKLAMIŞTI
Rusya'nın Kuzey Atlantik'teki Müttefik takviye kuvvetlerini bozma yeteneği, İttifak için stratejik bir meydan okuma haline geliyor.
Putin, geçen ay yeni stratejiyi işaretlemek için yaptığı konuşmada şunları söylemişti:
“Rusya'nın ulusal çıkarlarının sınırlarını ve alanlarını - ekonomik, hayati ve stratejik - açık ve şeffaf bir şekilde belirledik. Her şeyden önce, bunlar Kuzey Kutbu, Karadeniz, Okhotsk Denizi, Bering Denizi ve Baltık ve Kuril Boğazları'ndaki sularımızdır. Onların korunmasını titizlikle ve mevcut tüm araçları kullanarak sağlayacağız.”