Güncelleme Tarihi:
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali kapsamında yaşananlar, Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ordusunun "savaş suçu işlediği" iddialarına neden oldu. Başta Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ve ABD yönetiminin dile getirdiği bu iddialar, Putin ve kurmaylarının yargılanıp yargılanmayacağına dair tartışmaları da beraberinde getirdi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, işgalin henüz dördüncü gününde yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın mahkemenin yargısını daha evvelden kabul etmiş olduğu noktasından hareketle ihlallerle ilgili soruşturma başlatacağını duyurdu.
Diğer yandan ABD hükümeti, Ukrayna'daki Rus güçlerini savaş suçu işlemekle suçladı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, apartmanlar, okullar, hastaneler, sivillerin kullandığı araçlar gibi noktalara düzenlenen saldırılarla ilgili haberleri gündeme getirdi ve buraların siviller tarafından kullanıldığının açık olduğuna vurgu yaptı.
Suçlamalar büyürken geniş kapsamlı ihlallerle ilgili haberler de gelmeye devam etti. Özellikle Kiev yakınlarında bulunan Buça şehrinin belediye başkanı Anatoli Fedoruk'un 3 Nisan günü yaptığı açıklama bütün dünyanın kanını dondurdu. Fedoruk, Rus askerlerinin kentten çekilmesinin ardından bir toplu mezar keşfettiklerini, buradan 118 kişinin cansız bedenini bulduklarını söyledi. Buça, bağımsız insan hakları izleme örgütlerinin savaş suçları işlendiğine dair kanıtlar bulunduğunu bildirdiği çok sayıda yerden sadece biri.
Fedoruk'un bu açıklamalarının ardından tüm dünyanın gözü Buça'ya döndü. 4 Nisan günü kenti ziyaret eden Zelenski de burada yaşanan katliamın savaş suçu olduğunu belirtti. ABD Başkanı Joe Biden da Buça'daki vahşet için paralel bir açıklamada bulundu. Daha önceki konuşmalarını hatırlatan Biden, "Putin'e savaş suçlusu dediğim için eleştiri aldığımı hatırlarsınız. Buça'da olanlar beni haklı çıkarıyor. O bir savaş suçlusu" diye konuştu. Diğer yandan Moskova savaş suçu iddialarını ve sivillerin hedef alındığı suçlamalarını kesin bir dille reddediyor.
Peki savaş suçu nasıl tanımlanıyor? Yaşananların savaş suçu olduğuna kim karar veriyor? Savaş suçu işlendiğinin kanıtlanması halinde faillerin yargı süreçleri nasıl işliyor? Tüm bu merak edilenlere 9 soruda yanıt aradık…
1) SAVAŞ SUÇU NEDİR?
Savaş suçu kavramının tanımı oldukça geniş. Dünyadaki tek kalıcı savaş suçları mahkemesi olan UCM, savaş suçlarını "Cenevre Sözleşmeleri'nin ağır ihlali" olarak tanımlıyor. Genel olarak taammüden öldürme ya da acı verme, varlıkların geniş kapsamlı yıkımı ya da gasp edilmesi, sivil nüfusun kasten hedef alınması ile silahlı çalışma kurallarını belirleyen yasaların ihlali bu kapsamda değerlendiriliyor. UCM ayrıca üç suç hakkında daha yargılama yapıyor: İnsanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım ve saldırı suçu. UCM Başsavcısı Khan, Ukrayna'da hem savaş suçlarının hem de insanlığa karşı suçların işlendiğine inanmak için şimdiden makul zemin oluştuğunu söyledi.
İngiliz Guardian gazetesinin görüşlerine yer verdiği uluslararası suç hukuku ve ulusal güvenlik uzmanı Jonathan Hafetz de benzer bir noktaya dikkat çekti. Seton Hall Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde görev yapan Hafetz, Buça'daki sivillerin, iddia edildiği üzere infaz edilmesinin "savaş suçunun ta kendisi" olduğunu belirtti.
2) CENEVRE SÖZLEŞMELERİ NEDİR?
Cenevre Sözleşmeleri genel olarak savaşların kırmızı çizgilerini belirleyen metinler olarak tanımlanıyor. Birinci Cenevre Sözleşmesi 1864 yılında kabul edildi. Ardından 1949'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dört ek anlaşma yürürlüğe girdi. 1977 ve 2005 yıllarında da ek protokoller sözleşmelere dahil edildi. Cenevre Sözleşmeleri, hastalar ve yaralılar ile sağlık ve din çalışanlarının korunmasını, yaralı hastalar ile gemi kazası geçirmiş olanların bakımını, savaş esirlerine insani muamele yapılmasını ve tüm sivillerin korunmasını öngörüyor.
Bunlara ek olarak 100'den fazla ülke, çok geniş bir alana yayılabilen misket bombalarının kullanımını yasaklayan uluslararası bir sözleşmeyi kabul etmiş durumda. Ancak Ukrayna Rusya'yı bu silahları kullanmakla da suçladı.
3) DAVA AÇMA YETKİSİ KİMDE?
Merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde bulunan UCM, savaş suçlarının ve soykırım gibi savaşla alakalı meselelerin yargılama mercii. Mahkeme 1998 yılında Roma Statüsü ile kuruldu.
Ukrayna bu mahkemenin taraflarından biri değil ancak daha önce mahkemenin yargısını kabul etmişti. Bu bağlamda Ukrayna herhangi bir suç iddiasını mahkemenin huzuruna taşıyamasa da UCM kendi inisiyatifiyle hareket ederek, Putin ve diğer Rus liderler hakkında iddianame hazırlayabilir. Eğer savcılar savaş suçlarının işlendiğine inanmak için "makul zemin" olduğunu gösterebilirse, UCM yakalama emri de çıkarabilir. Ancak hakkında yakalama emri olan kişilerin gıyabında yargılanması söz konusu değil.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak UCM'nin soruşturmasını kabul etmediklerini, zira Rusya'nın 2016'da Roma Statüsü'nden çıktığını söyledi.
Ukrayna 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesinden bu yana UCM'nin ülkede soruşturma yapmasını talep ediyor. UCM Başsavcısı, 2018 yılında yaptığı açıklamada, Rusya destekli ayrılıkçıların Kiev hükümetine bağlı güçlerle savaşmakta olduğu doğu bölgelerinde işkence, tecavüz ve sivillerin kasten hedef alınması gibi savaş suçlarının işlendiğine dair makul zemin bulunduğunu belirtmişti. Ancak Covid-19 pandemisi ve diğer davalar nedeniyle, UCM'nin Ukrayna soruşturması askıya alındı.
4) RUSYA HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR NELER?
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, vatandaşlarının Rusya güçlerinin başkent Kiev'e yönelik ilerleyişini durdurmasının ardından Rusya'nın sivil nüfusu hedef alma kararı verdiğini öne sürüyor. Konuşmalarında ve sosyal medya paylaşımlarında da sürekli bu noktaya vurgu yapıyor.
Örneğin, Rusya'nın Harkiv'in Özgürlük Meydanı'na düzenlediği saldırıyı bir savaş suçu olarak nitelendiren Ukrayna lideri Batı'ya "Rusya'nın Ukrayna'da işlediği suçları durdurmak için" yardım çağrısında bulundu. 9 Mart'ta Mariupol'da bulunan bir kadın doğum hastanesinin Rusya'nın hava saldırısında hedef alınmasının ardından paylaştığı tweet'te de Zelenski, "Vahşet! Dünya terörü göz ardı eden bir iş birlikçi olmayı daha ne kadar sürdürecek?" diyordu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü de Çerinihiv, Harkiv, Kiev gibi birçok noktada, Rusya ordusunun çeşitli savaş suçları işlediğini belgelediklerini duyurdu. 4 Nisan günü Beyaz Saray'da gazetecilere bir açıklama yapan Biden, "Tüm detaylar elimizde olmalı ki bu gerçek bir savaş suçları mahkemesi kurulabilsin" diye konuştu.
Rusya Savunma Bakanlığı ise Buça'da sivillerin topluca katledildiği haberlerini reddederek, bunu Ukrayna tarafının "bir başka provokasyonu" olarak nitelendirdi. Bakanlığın yazılı açıklamasında, "Ukraynalı yetkililer 31 Mart günü Buça'ya girdi. Belediye Başkanı ilk gün cesetlerden hiç söz etmedi. Görüntüleri dünya medyasına 3 Nisan'da düştü. Aradan geçen üç günde orada bir algı operasyonu organize edildiği ortada. Rus ordusu sivillere yönelik hiçbir suçlamayı kabul etmiyor" ifadeleri yer aldı.
Kremlin Sözcüsü Peskov ise "Uzmanlarımız görüntüleri inceledi, bunların mizansen olduğunu gösteren kanıtlar var" dedi. Rusya daha önce de Mariupol kadın doğum hastanesindeki kurbanların "makyaj yapmış oyuncular" olduğunu iddia etmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya'ya yönelik savaş suçu iddialarını ilk kez söz konusu hastaneye ve yine Mariupol'da bulunan bir tiyatroya düzenlenen saldırıların ardından gündeme getirmişti. 23 Mart tarihinde Dışişleri Bakanı Blinken, "Rus güçlerinin acımasız saldırılarının devam ettiği her gün, aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu masum sivillerin can kayıpları tırmanıyor" demişti.
Hukuk uzmanlarına göre, savaş suçu mahkemesi kurulabilmesi için, Rus güçlerinin sivillerin bulunduğu noktaları sistematik olarak hedef aldığının kanıtlanması gerekiyor.
Rusya'nın Ukrayna'da karşı karşıya olduğu suçlamaların çok benzerleri, ABD hakkında da Afganistan Savaşı bağlamında gündeme geldi. Dolayısıyla ABD'nin Rus yetkililerin yargılanması yönündeki çağrılarına "Batı'nın ikiyüzlülüğü" yorumları yapılıyor. Bu noktada ABD'nin de UCM'nin tarafı olmadığını da belirtmekte fayda var. Donald Trump Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı bir konuşmada, "Amerika nezdinde UCM'nin herhangi bir yaptırım gücü, meşruiyeti ya da otoritesi yoktur" demişti. Trump yönetimi ayrıca Amerikalıların Afganistan'daki suçlarını araştıran UCM yetkilileri hakkında vize yasağı uygulanacağını duyurmuştu.
5) SAVAŞ SUÇU DAVASI İÇİN KANITLAR NASIL TOPLANIYOR?
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, 4 Nisan günü gazetecilere yaptığı açıklamada, dört ana kaynaktan bahsetti. Bunlar istihbarat kaynakları dahil olmak üzere ABD'nin ve müttefiklerinin topladıkları bilgiler, Ukrayna'nın ölümlerle ilgili yürüttüğü adli tıp süreçlerinde toplanan deliller, Birleşmiş Milletler ile sivil toplum kuruluşları gibi uluslararası kurumların edindiği kanıtlar ve uluslararası bağımsız medyada yayımlanan fotoğraflar, röportajlar ve belgeler.
Bu süreçte özellikle Ukraynalı savcılar önemli rol oynuyor. Rusların işgal ettiği kent, kasaba, köyleri sokak sokak dolaşan savcılar görgü tanıklarını dinleyerek veri topluyor. Washington Post'un Ukrayna savcılığından aktardığına göre, beş farklı kolluk kuvvetinde görevli 50 binden fazla müfettiş, savaş suçlarını araştırıyor. Müfettişler özellikle kiliseler, okullar ve oditoryumlara sığınan kadınlar ve yaşlılarla konuşuyor.
Gazeteye bir açıklama yapan 47 yaşındaki Harkivli savcı Olga Petrova, "Uluslararası hukuk kapsamında ordular sadece askeri altyapıyı ve silahlı savaşçıları hedef alabilirler, sivilleri değil. Sonuç itibarıyla, saldırgan ülke olan Rusya Federasyonu'nun şu an Ukrayna'da yapmakta olduğu şey bir suç kabul edilmektedir ve biz de bunu kanıtlamaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
6) PUTİN UCM'DE SAVAŞ SUÇLARINDAN YARGILANABİLİR Mİ?
Bu durum en azından iktidarda olduğu süre için pek olası görünmüyor. UCM'deki davalarda, siyasi karar mercilerinden ziyade sahadaki komutanların bireysel kararları yargılanıyor. Savcılık Putin'in ve yakın çevresindekilerin, yasa dışı bir saldırının emrini vererek suç işlediklerini ya da işlendiğinden haberdar oldukları bu suçların önlenmesini başaramadığını öne sürebilir.
Bununla birlikte Putin'in yargılanabilmesi için UCM'ye taraf bir ülkenin topraklarında göz altına alınarak mahkemeye çıkarılması gerekiyor. Devlet başkanlığına devam ettiği müddetçe bu çok zor bir ihtimal.
Londra Kolej Üniversitesi'nden Prof. Philippe Sands, Associated Press'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Dava sürecinde yaşananları bildiklerini, biliyor olabileceklerini ya da bilmeleri gerektiğini kanıtlamak zorundasınız. Orta kademedekilerin yıllarca yargılandığı ama asıl sorumluların paçayı sıyırdığı durumlarla karşı karşıya kalma riskiniz de oldukça kuvvetli."
Dahası 2016'da UCM'nin Kırım'ın ilhakını bir işgal olarak nitelendirmesine tepki gösteren Moskova, UCM'den resmen çekildiğini duyurmuştu. Ancak üyelik Rusya tarafından zaten resmen onaylanmamış olduğundan, çekilme kararının fiiliyatta çok etkisi olmadı.
7) UCM DIŞINDA DA YARGI MEKANİZMALARI VAR MI?
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, 4 Nisan'daki açıklamalarında, "ABD, taraf olmamakla birlikte geçmişte UCM ile çeşitli bağlamlarda iş birliği yapmıştır. Ancak alternatif platformların da değerlendirilmesi için çok sayıda sebep var" dedi.
Bu alternatif platformların başında Birleşmiş Milletler geliyor. Ancak Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi bir savaş suçu davasını (özellikle de saldırı suçlarını) yargılama kararını veto etme yetkisine sahip.
Sullivan da bu noktaya dikkat çekerek, "Veto yetkilerini kullanmayacaklarını düşünmek çok zor" dedi.
Bir başka ihtimal bir grup ülke tarafından "Ukrayna Savaş Suçları Mahkemesi" kurulması. Örneğin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Nazi subaylarının yargılandığı Nürnberg Mahkemeleri, ABD, İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği'nin girişimleriyle hayata geçirilmişti.
1990'ların başlarında Yugoslavya'da yaşanan savaş ile 1994'teki Ruanda Soykırımı'nın faillerinin yargılanması için kurulan mahkemeler de Ukrayna için bir model oluşturabilir. Aynı şekilde 1996'da Sierra Leone İç Savaşı'nda yaşanan kıyımlara adalet getirmek için de 2002 yılında Birleşmiş Milletler destekli özel bir mahkeme kurulmuştu.
8) SAVAŞ SUÇU DIŞINDA BİR SUÇLAMA İLE YARGILAMA MÜMKÜN OLABİLİR Mİ?
Rusya'nın bir başka bağımsız ülke olan Ukrayna'ya açtığı sebepsiz savaş "saldırı suçu" olarak da değerlendirilebilir. Geçen ay aralarında Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, ve İngiltere eski Başbakanı Gordon Brown'un da bulunduğu çok sayıda hukukçu ve siyasetçi, Rusya'nın Ukrayna'da saldırı suçu işlediği iddiasıyla yargılanmasını talep eden bir kampanya başlatmıştı.
Diğer yandan "evrensel yargı yasaları"nı benimsemiş bazı ülkelerin ulusal mahkemeleri de Putin'i yargılamak için adımlar atabilir. Örneğin Ocak ayında Suriyeli eski bir istihbarat yetkilisi, ülkedeki savaş sırasında insanlığa karşı suç işlediği iddiasıyla Almanya'da yargılanarak hapse mahkum edilmişti.
9) YARGILAMA NE KADAR SÜRER?
Geçmişteki örneklerden yargılama süreçlerinin yıllarca devam ettiğini biliyoruz. Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde ilk kez bir devlet başkanı yargılandı ve dönemin Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç hakkında 1999'da iddianame hazırlandı. Miloşeviç 2001'de göz altına alındı. Duruşmalar 2002'de başladı. Miloşeviç 2006'da Lahey'de hayatını kaybettiğinde mahkeme henüz devam ediyordu.
Liberya'nın eski devlet başkanı Charles Taylor da Sierra Leone Özel Mahkemesi tarafından dört yıl boyunca yargılandı. Taylor savaş suçu ve insanlığa karşı suç işleyen isyancılara yardım ve yataklık etme suçlarından hüküm giydi.
Wall Street Journal'ın "What Is a War Crime? Russia Faces Accusations as Civilian Casualties in Ukraine Grow", Guardian'ın "Explainer: could Vladimir Putin be prosecuted for war crimes?", Washington Post'un "Town by town, Ukrainian prosecutors build Russian war crimes cases" başlıklı haberlerinden derlenmiştir.