Güncelleme Tarihi:
BM Güvenlik Konseyinde, BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ve BM'nin Golan Tepeleri'ndeki Ateşkes Gözlem Gücü'ne (UNDOF) ilişkin oturum düzenlendi.
Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM Genel Sekreteri'nin Barış Operasyonlarından Sorumlu Yardımcısı Jean-Pierre Lacroix, Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkesin "kırılgan" bir yapıya sahip olduğunu ancak buna rağmen sürdüğünü belirtti.
UNIFIL'in taraflara bu konuda destek vermeye devam ettiğini söyleyen Lacroix, Lübnan makamlarının, ateşkesin sürdürülmesi ve 1701 sayılı BMGK kararına uyulması yönündeki taahhütlerini yerine getirme konusunda bağlılıklarını yinelediğini ifade etti.
Lacroix, 6 Ocak'ta yapılan ateşkes mekanizması toplantısında, İsrail ordusunun çekilmesi ve Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin bölgeye konuşlanmasını içeren kademeli bir planın sunulduğunu anımsattı.
İsrail'in, belirlenen 60 günlük süre dolmadan Lübnan'dan çekilmesi gerektiğini vurgulayan Lacroix, bu süreye 10 gün kala İsrail ordusunun Lübnan topraklarındaki faaliyetlerini sürdürdüğünü anlattı.
Lacroix, İsrail tarafından bazı tünel, bina ve tarım arazilerinin yıkıldığı, hava saldırılarının gerçekleştiği ve Lübnan hava sahasının ihlal edildiğini belirtti.
"İsrail'in Lübnan topraklarından derhal çekilmesini talep ediyoruz"
Lacroix, İsrail'in eylemlerini Hizbullah'a karşı önlem olarak savunduğunu ancak Lübnan'daki İsrail mevcudiyetinin 1701 sayılı kararı ihlal ettiğine dikkati çekerek, "İsrail'in Lübnan topraklarından derhal ve duyurulan süre sona ermeden çekilmesini talep ediyoruz." dedi.
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin üzerinden 7 hafta geçtiğini hatırlatan Lacroix, UNIFIL'e bağlı birliklerin çoğunun üslerinde kısıtlı hareket edebildiğini, zaman zaman İsrail ordusu tarafından yapılan uyarılar nedeniyle sığınaklarda kalmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Lacroix, operasyonel faaliyetlerin, patlamamış mühimmat, İsrail ordusu tarafından kurulan yol engelleri ve yerel halktan gelen müdahaleler nedeniyle aksadığını kaydetti.
UNIFIL'in tüm hareket kısıtlamalarını taraflara bildirdiğini belirten Lacroix, bu konuları bu hafta Lübnanlı yetkililerle yapacakları görüşmelerde de gündeme getireceklerini, tüm zorluklara rağmen misyonun operasyonlarının sayı ve yoğunluğunu artırdığına işaret etti.
Lacroix, BM'nin bölgedeki ateşkesi korumak ve taraflar arasında güven inşa etmek için çalışmalarını sürdüreceğini sözlerine ekledi.
"İsrail ayrıştırma bölgesinde anlaşmayı ihlal ediyor"
Orta Doğu'daki BM Ateşkes Gözetim Örgütü (UNTSO) Başkan Vekili ve Kuvvet Komutanı Patrick Gauchat ise İsrail ile Suriye arasında 1974'te imzalanan "Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması"nın halen geçerli olduğunu anımsatarak, taraflara anlaşmaya tam uyum gösterme çağrısında bulundu.
UNDOF'un Suriye'deki yönetimle istikrarlı iletişim kanalları oluşturmak için çalıştığını belirterek, Suriye yönetiminin anlaşmaya bağlılığına dair kamuoyuna yaptığı açıklamaların olumlu bir adım olduğunu ifade etti.
Gauchat, İsrail ordusunun ayrıştırma bölgesindeki varlığını sürdürdüğünü ve ağır ekipmanlarla inşaat çalışmaları yaptığını ve buraya iletişim ekipmanları kurduğunu bildirdi.
UNDOF'un İsrail tarafına, ayrıştırma bölgesindeki varlık ve faaliyetlerinin 1974 "Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması"nı ihlal ettiği konusunda bilgi verdiğini anlatan Gauchat, temaslarda taraflara anlaşmaya tam saygı gösterilmesi gereğini sürekli hatırlattıklarını söyledi.
"Bölge halkı zarar gördüğünü bildiriyor"
Bölgedeki yerel halkın, İsrail ordusunun köy merkezlerinden çekilmesi ve tarım çalışmalarını etkileyen yol engellerinin kaldırılması için BM'den yardım talep ettiğini belirten Gauchat, halkın, İsrail ordusunun faaliyetlerinden rahatsız olduğunu ve bu faaliyetlerin korku yarattığını bildirdiğini aktardı.
Bölgede, yollar, su pompaları ve güneş panellerinin zarar gördüğünü belirten şikayetlerin de alındığını kaydeden Gauchat, bazı köylerde İsrail ordusunun arama yaptığı ve yerel halktan bazı kişilerin tutuklandığı yönünde bildirimler aldıklarını kaydetti.
Gauchat, BM barış gücü personelinin, görevlerini engelleme olmaksızın yerine getirebilmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, taraflara, ateşkesi sürdürme, 1974 "Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması"na aykırı her türlü eylemden kaçınma ve UNDOF'un yetkisine saygı gösterme çağrısını yineledi.
BM raportörleri, İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, sadece sürdürülebilir bir ateşkesin, harap olmuş Gazze Şeridi ve işgal altındaki Filistin topraklarının yanı sıra İsrail'deki büyük acıları ve can kayıplarını sona erdireceği kaydedildi.
"Tüm tarafları ateşkesi kabul etmeye, adaleti, insani yardımı ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını sağlamaya çağırıyoruz." ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, bu anlaşmanın, Gazze'de 15 ay süren büyük ve korkunç acıların ardından geldiği hatırlatıldı.
Açıklamada, "Anlaşmanın duyurulmasından kısa bir süre sonra İsrail'in Gazze'yi ayrım gözetmeksizin bombalamaya devam etmesi ve ateşkes yürürlüğe girene kadar sakin geçmesine yönelik beklentilere rağmen Filistinli sivilleri öldürmesi bizi üzdü." ifadesi kullanıldı.
Gazze'deki İsrailli esirler ve İsrail hapishanelerinde keyfi olarak gözaltına alınan ve işkence gören binlerce Filistinlinin evlerine dönme zamanının geldiği vurgulanan açıklamada, Gazze'de yerinden edilen yaklaşık 2 milyon kişinin de evlerine dönmelerine izin verilmesi ve daha fazla yerinden edilme korkusunun olmaması gerektiğine işaret edildi.
Devlet Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İdari ve güvenlik personeli, görevlerini yerine getirmek, halkımızın acısını hafifletmek, yerinden edilenleri evlerine ve ikamet yerlerine geri döndürmek, su ve elektrik gibi temel hizmetleri yeniden sağlamak, hudut idarelerini devralmak ve yeniden inşa etmek için tam olarak hazırdır.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Gazze Şeridi’nin işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekilerek, Filistin Devleti'nin Gazze Şeridi'nde tam sorumluluk üstlenmesinin gerekliliği vurgulandı.
Gazze Şeridi’nden derhal ateşkesin sağlanması ve İsrail’in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi çağrısı yapılan açıklamada, Filistin Devleti’nin Gazze Şeridi'nin herhangi bir parçasının kesilmesini reddettiği ve hiçbir Filistinlinin anavatanından sınır dışı edilmesine onay vermediği ifade edildi.
Açıklamada, uluslararası topluma, komşu ülkelere ve bağışçı ülkelere, “Filistin hükümetinin sorumluluklarını yerine getirebilmesi için acil insani yardım sağlamaları” çağrısı yapılarak, bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması için uluslararası hukuk ve Arap Barış Girişimi temelinde siyasi bir çözümün acilen hayata geçirilmesinin gerekliliği vurgulandı.
Katar ve Mısır’ın ateşkesin sağlanması için süreç boyunca ortaya koyduğu çabanın takdir edildiği açıklamada, Suudi Arabistan, Ürdün ve ABD’nin çabalarının da unutulamayacağı belirtildi.
İsrail medyasında yer alan habere göre, İsrail hükümeti Gazze'deki ateşkesi onayladı.
Katar Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Al Sani’nin Mısırlı ve BAE’li mevkidaşlarıyla ayrı ayrı telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi.
Al Sani ile Abdulati, iki ülke arasındaki koordinasyonun, (Gazze'deki İsrail savaşına ilişkin) ortak arabuluculuk çerçevesinde, tarafların Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının uygulanmasını esir takasını sağlayacak şekilde sürdürmesinin önemini vurguladı.
Katar’ın anlaşmaya varılmasına katkı sağlayan ortak arabuluculuktaki çabalarından dolayı Mısır’ı takdir ettiğini aktaran Al Sani, iki ülke arasında devam eden koordinasyonun, müzakerelerin ilerlemesinde etkili olduğunu kaydetti.
Al Sani ile Abdulati Suriye’yi de görüştü
Al Sani ile Mısırlı mevkidaşı Abdulati, ayrıca, Suriye'deki son gelişmeler ve geçiş döneminde Suriye halkına destek amacıyla devam eden bölgesel koordinasyon konularını da ele aldı.
Suriye’nin egemenliği ve bağımsızlığına dikkati çeken Al Sani, Katar’ın Suriye'nin birliği, egemenliği ve bağımsızlığı, halkının insanca bir yaşam özlemlerinin gerçekleştirilmesi ve kurumlar ile hukuk devleti inşa edilmesi yönündeki tutumunu yineledi.
Öte yandan Al Sani, BAE Dışişleri Bakanı Bin Zayid ile yaptığı telefon görüşmesinde, esir takası ve ateşkes anlaşması çerçevesinde Gazzer Şeridi ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan son gelişmeleri ele aldı.
Katar ile BAE arasındaki ikili ilişkileri de değerlendiren taraflar, Suriye’deki son gelişmeleri ve iki ülkeyi ilgilendiren ortak meseleleri de görüştü.
CNN Türk Washington Temsilcisi Yunus Paksoy'un aktardığına göre İsrail Adalet Bakanlığı şu açıklamayı yaptı:
"İsrail Adalet Bakanlığı açıklama yaptı. 95 Filistinliyi serbest bırakmaya hazırlanıyoruz. Pazar günü serbest bırakılması planlanan tutukluların toplam sayısı 75 kadın 25 erkek. Bu sayıya 16-18 yaş arasındaki 10 çocuk da dahil. Pazar günü 3 İsrailli sivil rehine bırakılacak."
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin için ABD Genelkurmay Başkanı Charles "CQ" Brown tarafından, Virginia'daki Myer Hernderson Üssü'nde askeri veda töreni düzenlendi.
Veda törenindeki konuşmasında, bakanlığı dönemindeki çalışmalarına değinen Austin, Orta Doğu’da "tam kapsamlı bir savaşı önlediklerini" ve "Gazze'deki Filistinli sivilleri kurtarmak için yorulmadan çalıştıklarını" savundu.
Austin, İsrail ile Hamas arasında varılan son anlaşmaya da işaret ederek, "Ayrıca Gazze'deki çatışmaları durduracak, rehineleri aileleriyle yeniden bir araya getirecek, Filistinli sivillere ve Gazze'ye çok ihtiyaç duyulan insani yardımı artıracak bir ateşkes sağladık." diye konuştu.
Savunma Bakanlığı olarak Rusya'nın Ukrayna'daki "saldırganlığına" karşı "özgür dünyayı" bir araya getirdiklerini ifade eden Austin, NATO'yu da daha da büyüterek güçlendirdiklerini söyledi.
ABD Genelkurmay Başkanı Brown da törende yaptığı konuşmada, bakan Austin'in ulusun savunulmasına yardımcı olduğunu, bakanlığı döneminde dünya çapında kritik ittifakları ve ortaklıkları güçlendirdiğini söyledi.
Austin'e üstün hizmet madalyası ve plaket verilen program, askerlerin geçit töreniyle son buldu.
İsrail basınına göre, Güvenlik Kabinesi'nin ateşkes anlaşmasını onaylamasının ardından Bakanlar Kurulu yaklaşık 3 saat gecikmeli de olsa toplandı.
Yedioth Ahronot gazetesinin haberine göre, Ultra Ortodoks (Haredi) bakanlar, cuma gün batımıyla başlayan Yahudilik inancına göre kutsal Şabat nedeniyle hükümet toplantısına katılmadı. Haredi bakanlar, Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasına lehte oy kullandıklarını belirten yazılı notlar bıraktı.
İsrail Güvenlik Kabinesi, Hamas ile uzlaşıya varılan Gazze'de ateşkes ve karşılıklı esir takası anlaşmasını onaylamış, hükümete gönderdiği mesajında "anlaşmayı kabul etmesi" tavsiyesi yer almıştı.
Hamas ve İsrail arasında uzlaşıya varılan ateşkes anlaşma taslağına göre, ilk aşamanın altı hafta; 42 gün devam etmesi ön görülüyor. Taraflar arasında 19 Ocak'ta ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından karşılıklı esir takasının gerçekleşmeye başlayacağı belirtiliyor.
İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, güvenlik kabinesinde onaylanan Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasının engellenmesi için bakanlara çağrı yaptı.
Ben-Gvir, X sosyal medya hesabından yayımladığı video mesajda, ateşkes ve esir takası anlaşmasının görüşüleceği hükümet toplantısına katılacak İsrailli bakanlara son dakika çağrısında bulundu.
"Çok geç değil, bu anlaşmayı durdurabiliriz." ifadesiyle bakanlara anlaşma aleyhinde oy kullanması çağrısı yapan Ben-Gvir, İsrailli esirler karşılığında serbest bırakılacak Filistinli esirler hakkında açıklanan yeni bilgiler nedeniyle anlaşmadan "daha da ürktüğünü" söyledi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "Düşman İsrail'in, Gazze Şeridi'nde devam eden korkunç katliamları ve ateşkes ilan edildikten sonra bu katliamları kasıtlı olarak yoğunlaştırması, onun terörist faşist yaklaşımını ve kana susamışlığını gösteriyor." ifadeleri kullanıldı.
Pazar günü yürürlüğe girmesi planlanan ateşkes anlaşmasının arabulucularına sorumluluklarını üstlenmeleri ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya Gazze Şeridi'ndeki katliamları durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İşgalci (İsrail), ateşkes anlaşmasını bozmak amacıyla bu katliamları bilinçli olarak gerçekleştiriyor."
İsrail'deki "Ynet" haber sitesine göre, Tel Aviv yönetimi, anlaşma kapsamında ilk aşamada 290'ı müebbet hapis cezasına çarptırılmış 1977 Filistinli esiri serbest bırakacak.Anlaşma, 8 Ekim 2023'ten sonra tutuklanan 1000 Filistinli esirin ve 2011'deki takas anlaşmasında serbest bırakılmalarına rağmen yeniden tutuklanan 47 esirin serbest bırakılmasını içeriyor.
Anlaşma metnine göre takas, 42 günlük ilk aşamada belirli periyotlarla 7 defada gerçekleştirilecek.Haaretz gazetesinin haberine göre, anlaşmanın ilk gününde 3, yedinci gününde 4 İsrailli esir serbest bırakılacak. Ateşkesin 14, 21, 28 ve 35. günlerinin her birinde 3'er ve son olarak ilk aşamanın son haftasında 14 İsrailli esir serbest bırakılacak.İsrail Adalet Bakanlığının, anlaşmanın ilk aşamasına dahil edilecek Filistinli tutukluların isim listesini yayınlaması bekleniyor.
Filistin Esirler ve Serbest Bırakılanlar Kurumuna göre, İsrail hapishanelerinde 600'ü müebbet hapis cezasına çarptırılmış olmak üzere 10 bin 400 Filistinli bulunuyor.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 469 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nde Filistinli ailelere karşı "4 katliam" yaptığı aktarılan açıklamada, söz konusu saldırılarda 88 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.Açıklamada, İsrail'in son bir günde düzenlediği saldırılarda 189 Filistinlinin yaralandığı vurgulandı.İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 46 bin 876'ya, yaralı sayısının da 110 bin 642'ye yükseldiği ifade edildi.
Başbakan Scholz, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un başkent Berlin'e düzenlediği ziyaretin ardından basına açıklama yaptı.Gazze'de ateşkesin sağlanması ve aralarında Alman vatandaşlarının bulunduğu rehinelerin serbest bırakılmasının çok iyi bir haber olduğunu belirten Scholz, "Önemli olan, anlaşmanın artık tutarlı bir şekilde, adım adım hayata geçirilmesidir. Çünkü sonunda tüm rehinelerin serbest bırakılması gerekiyor. Ölen rehinelerin naaşlarının, onurlu bir veda için ailelerine teslim edilmesi gerekiyor. Rehinelerin çektiği acılar ve ailelerin belirsizlikten kaynaklanan ızdırabı artık sona ermeli." ifadelerini kullandı.
Scholz, şunları kaydetti:
"Elbette Gazze Şeridi'ndeki insani durumun ne kadar feci olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi Filistinli sivil halkın yaşadığı korkunç acıları hafifletmek için önemli iyileştirmeler yapma fırsatı var. Filistinlilerin acilen daha iyi gıda ve tıbbi yardıma ihtiyaçları var. Alman hükümeti burada daha fazla yardım sağlamaya hazır. Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasına ilişkin bu anlaşma, savaşın kalıcı olarak sona ermesi için bir şans sunuyor. Hamas'ın silahlarını bir an önce bırakması gerekiyor."
İsrail'de ve bölgede uzun vadeli, sürdürülebilir bir çözümün ancak müzakerelere dayalı iki devletli bir çözümle sağlanabileceğini belirten Scholz, "İki devletli çözüm, İsrailliler ve Filistinliler için barış ve güvenlik içinde bir yaşam için doğru bir bakış açısıdır. Bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, güvenlik kabinesinin hükümete anlaşmayı onaylamasını tavsiye ettiği ifade edildi. Açıklamada, "Diplomatik, güvenlik ve insani boyutları incelendikten sonra anlaşmanın savaşın hedeflerine ulaşılmasını desteklediği anlayışıyla Ulusal Güvenlik İşleri Bakanlar Komitesi (Güvenlik Kabinesi), hükümete önerilen anlaşmayı onaylamasını tavsiye etti" denildi.
Ateşkes anlaşmasına nihai onayı verecek kabinenin ilerleyen saatlerde toplanacağı belirtildi. İsrail medyası, kabinenin Türkiye saati ile 16.30'da toplanacağını aktardı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Gazze'de Hamas ile müzakere edilen anlaşmanın Güvenlik Kabinesinde onaylanmasından önce, ateşkese karşı çıkan aşırı sağcıları memnun edecek bir hamle yaparak, "idari tutuklu" olarak hapishanede tutulan Batı Şeria'daki Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin serbest bırakılacağını duyurdu.
İsrail Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Katz, Batı Şeria'da "idari gözaltında tutulan" İsraillilerin serbest bırakılması kararı aldı.Katz, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması çerçevesinde Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını göz önünde bulundurarak işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere saldırması şüphesiyle "idari gözaltında tutulan" İsraillilerin serbest bırakılmasına karar verdiğini açıkladı.Savunma Bakanı Katz, Batı Şeria'da gasbedilen Filistin topraklarında kurulan İsrail yerleşimlerini "güçlendirmeye ve teşvik etmeye yönelik açık bir mesaj vermek" istediğini ifade etti.
Mısır, Katar, ABD ve İsrail'den arabulucuların Gazze'deki ateşkesin uygulanmasına yönelik “mekanizmaları” belirlemek üzere Cuma günü Kahire'de bir araya geldiği bildirildi.Al-Qahera News, Mısırlı bir kaynağa dayandırdığı “Mısır, Katar, ABD ve İsrail ekiplerinin katılımıyla Gazze'de ateşkes anlaşmasının uygulanmasına yönelik mekanizmaları belirlemek üzere Kahire'de teknik toplantılar başladı" ifadelerini kullandı.
Başbakan Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü, İsrail hükümetinin bugün saat 16.30'da Gazze'deki ateşkes ve rehine anlaşmasını görüşmek üzere toplanacağını duyurdu. Bugün erken saatlerde yayınlanan haberlerde hükümet toplantısının yarın yapılacağı bildirilmişti. Görüşmelerden onay çıkarsa anlaşmanın uygulanmasına Pazar günü başlanması öngörülüyor.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının Güvenlik Kabinesinde ve Bakanlar Kurulunda onaylanması halinde hükümetten ayrılacağını ancak "dışarıdan destekleyeceklerini" duyurdu.Aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, X sosyal medya hesabından, İsrail ile Hamas'ın üzerinde uzlaştığı ateşkes ve esir takası anlaşmasına karşı olduğunu yineleyen bir paylaşımda bulundu.Ben-Gvir, "Başbakan Binyamin Netanyahu'yu seviyorum ve onun başbakan olarak kalmasını sağlayacağım ama (hükümetten) ayrılacağım çünkü imzalanan anlaşma bir felaket." ifadesini kullandı.
Hükümetten "kalbi kırık" bir şekilde ayrılacağını belirten Ben-Gvir, İsrail'in Gazze ile Mısır arasındaki Philadelphi Koridioru ve Gazze Şeridi'ndeki bazı "önemli" bölgelerde kendini savunma kabiliyetine zarar verdiğini öne sürdü."Bu hükümeti devirmeyeceğiz ve dışarıdan destekleyeceğiz ancak bozguncu bir anlaşmanın ortağı olmayacağız." ifadesini kullanan Ben-Gvir, üzerinde uzlaşılan anlaşmanın İsrail'e "çok fazla kana mal olan tüm savaş kazanımlarını geri aldığını" savundu.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in ateşkes anlaşmasının şartlarına uymaması nedeniyle oluşan engeller, arabulucuların değerli çabalarıyla bu sabah ortadan kalktı." ifadelerine yer verildi.Filistinli grupların ve halkın tüm kesimlerinin katılımıyla "ulusal bir esir takasının" hedeflendiği vurgulanan açıklamada, "Esir takası anlaşmasının ilk aşamasında serbest bırakılacakların listeleri, aşama ve prosedürlerine göre Esirler Bürosu aracılığıyla yayımlanacak." ifadeleri kullanıldı.
İsrail güvenlik kabinesi Gazze'de ateşkes anlaşmasını görüşmek için toplandı.
İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, İsrail hükümeti ve kabinesinin ateşkes anlaşmasını onaylaması durumunda sürecin planlandığı gibi yürütüleceği ve esirlerin Pazar günü erken saatlerde serbest bırakılmaya başlanacağı kaydedildi.
İsrail basınında ise Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının ilk aşamasında serbest bırakılacak 33 İsrailli esirin isimleri duyuruldu.
İsrail Başbakanlık Ofisi'nden, Katar'ın başkenti Doha'da yürütülen müzakerelerden dönen İsrail heyetinin Hamas'la varılan Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasına ilişkin açıklamada bulunuldu.Açıklamada, İsrailli esir ailelerinin sürece ilişkin bilgilendirildiği, Esirler ve Kayıplar Dosyası Koordinatörü Gal Hirsch'in serbest bırakılan İsrailli esirlerin karşılanmasına ilişkin hazırlıkları koordine etmesi için görevlendirildiği aktarıldı.
İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde ise İsrail güvenlik kabinesinin bugün yerel saatle 10.15'te anlaşmayı onaylamak üzere toplanacağı bildirildi.KAN'ın haberinde, İsrail başbakanı Binyamin Netenyahu'nun aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi lideri Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile gece geç saatlere kadar telefon görüşmesi yaptığı kaydedildi.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının duyurulduğu 15 Ocak'tan bu yana düzenlediği hava saldırılarında en az 99 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi.
ABD Başkanı Biden, başkanlık görevinin son televizyon röportajını MSNBC News kanalından Lawrance O'Donnell'a verdi.
Orta Doğu barışı ve özelde Gazze meselesinin zor konular olduğunu ve Gazze'de ateşkesin sağlanabilmesi için çok uğraştıklarını savunan Biden, görevinin sonunda bile olsa ateşkesin sağlanmasından memnun olduğunu belirtti.Biden, İsrail'in kendi güvenliği için Filistin meselesine geniş bir çerçeveden bakması gerektiğini kaydederek, "İsrail'in, Filistin meselesini ve onların güvenliğini dikkate almadan uzun vadede kendi varlığını sürdürebileceği fikri mümkün değil. Bu gerçekleşmeyecek." ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden Cuma günü erken saatlerde yapılan açıklamada “rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya” varıldığı ve güvenlik kabinesine günün ilerleyen saatlerinde toplanma talimatı verdiği belirtildi. Yapılan açıklamada hükümetin daha sonra anlaşmayı onaylamak için toplanacağı bildirildi. Times of Israel'de yer alan habere göre, Netanyahu'nun bir sözcüsü, anlaşmaya karşı çıkanlara Yüksek Adalet Divanı'na başvurmaları için 24 saat süre verilmesi gerektiğini ve Cuma günü öğleden sonra yapılacak toplantının, Şabat'ı kutlayan kişilere yeterli zaman sağlamayacağını söyleyerek, kabine toplantısının Cumartesi gecesine kadar yapılmayacağını açıkladı.
Ateşkes İsrail kabinesi tarafından onaylanması durumunda Pazar günü yürürlüğe girecek.En az iki kabine üyesi ateşkese karşı çıkarken, Ben-Gvir anlaşmayı"teslimiyet", Smotrich "İsrail'in ulusal güvenliği için bir felaket" olarak değerlendiriyor.
Ancak aylardır süren arabuluculuk çabalarına dahil olan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinkendün gece yaptığı açıklamada ateşkesin planlandığı gibi ilerlediğini belirtti ve "Uygulamanın dediğimiz gibi Pazar günü başlayacağını umuyorum" dedi.
ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması anlaşmasının kendisi ve yeni yönetiminin baskısı olmadan asla sağlanamayacağını söyledi.
"Dahil olmasaydık, anlaşma asla gerçekleşmezdi" diyen Trump, "Tüm gidişatı değiştirdik, hem de hızlı bir şekilde değiştirdik. Biden hiçbir şey yapmadı, eğer biz müdahil olmasaydık, rehineler asla dışarı çıkamazdı." ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti, 15 Ocak'ta duyurulan ve 19 Ocak'ta yürürlüğe girmesi beklenen Gazze'deki ateşkes ve esir değişimi anlaşmasını onaylaması yönünde giderek artan uluslararası baskıyla karşı karşıya bulunuyor.Uluslararası baskıya paralel olarak Netanyahu, iktidardaki koalisyonun varlığını tehdit eden bir iç çıkmazla da karşı karşıya.
Aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri, aynı zamanda Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisinin lideri Maliye Bakanı Bezalel Smotrich anlaşmaya karşı çıkıyor.Bu çıkmaz bağlamında Ben-Gvir perşembe akşamı, partisinin Gazze Anlaşması'nı onaylaması halinde hükümetten istifa edeceği tehdidinde bulundu.
İsrail Meclisinde, 7 sandalyeye sahip olan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Dini Siyonizm Partisi ile 6 sandalyeye sahip Ben-Gvir'in Yahudi Gücü Partisi işbirliği yapmaları durumunda hükümeti düşürmeye yetecek çoğunluğa erişebiliyor.İsrail siyasi sistemine göre, hükümetin iktidarda kalabilmesi için 120 sandalyeli Mecliste en az 61 milletvekiline sahip olması gerekiyor. Netanyahu'nun iktidar koalisyonu mevcut tabloda 68 milletvekili tarafından destekleniyor.
Ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid ise aşırı sağcı Ben-Gvir'in Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması yürürlüğe girmesi halinde hükümetten çekileceğini duyurması üzerine Başbakan Netanyahu hükümetine siyasi destek vadetti.İsrail'de Lapid'in liderliğini yaptığı ana muhalefet partisi Gelecek Var, Mecliste 24 milletvekiliyle temsil ediliyor.
İsrail'de Ben-Gvir'in kendi tutumuna kesin karar verdiği kesin gözüyle bakılırken, Netanyahu'nun hükümetin düşmemesinin Smotrich'e bağlı olduğu düşündüğü iddia ediliyor.İsrail'de muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz ise Hamas ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını duyuran X paylaşımında bulundu.İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde, İsrail kabinesinin, Netanyahu ile Smotrich arasındaki duruma ilişkin son tabloyu netleştirmeksizin, Gazze anlaşmasını onaylamak için cuma sabahı toplanacağı belirtildi.Anlaşmanın onaylanmasına ilişkin iki senaryo
1- Yalnızca Ben-Gvir'in partisinin istifası:
Eğer Ben-Gvir tek başına istifa ederse ve Smotrich'in partisi hükümette kalırsa Netanyahu hala 62 sandalyeye sahip olacak. Bu da Smotrich'in parti bakanlarının muhalefetine rağmen hükümetin devamını ve anlaşmanın geçmesini sağlayacak.
2- Ben-Gvir ve Smotrich partilerinin istifası:
Her iki parti de birlikte çekilirse hükümet çoğunluğunu kaybedecek ve bu da düşmesine yol açacak.Ancak gözlemciler, iki partinin kitlesinin farklı öncelikleri sahip olması sebebiyle bu senaryoyu zayıf görüyor.
Ben-Gvir'in kitlesi Gazze'yi yeniden işgal etmeye odaklanırken, Smotrich'in kitlesinin Batı Şeria'daki yerleşimlerin güçlendirilmesine öncelik verdiği biliniyor.Netanyahu'nun, Smotrich'in hükümette kalmasını sağlamak için Batı Şeria'ya yerleşimi teşvik etmek gibi garantiler sağlamaya çalışabileceği yorumları yapılıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının oylanarak yürürlüğe girmesi durumunda hükümetten çekileceğini açıklayan aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'e "sağ hükümeti devirenin tarihe hain olarak geçeceğini" belirtti.
Likud Partisinden, Ben-Gvir'in hükümetten çekilme tehdidine karşı yapılan açıklamada, "Sağcı hükümeti kim düşürürse, dünyada bir hain olarak hatırlanacaktır." ifadesine yer verildi.Ben-Gvir'in anlaşmaya ilişkin değerlendirmelerini eleştiren Likud Partisi, "anlaşmanın İsrail'in Amerikan garantileri altında savaşmaya geri dönmesini ve ihtiyaç duyduğu silahları almasını sağlayacağını" savundu.Anlaşmayla serbest bırakılacak canlı rehine sayısının en üst rakama çıkacağı ve İsrail'in Philadelphi Koridoru ile tüm Gazze Şeridi'ni çevreleyen güvenlik tamponunda "tam kontrolü sürdürmesine olanak tanıyacağı" iddia edildi.
Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, yaptığı basın açıklamasında, ateşkes ve esir takası anlaşmasının yürürlüğe girmesi halinde liderliğini yaptığını Yahudi Gücü Partisini hükümetten çekeceğini duyurmuştu.Ben-Gvir, rehinelerin serbest bırakılması için "Gazze'ye ulaştırılan insani yardımın tamamen durdurulması gerektiğini" öne sürmüştü.Ayrıca diğer bir koalisyon ortağı aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi de ateşkes ve esir takası anlaşmasının ilk aşamasından sonra Gazze'ye saldırıların durması durumunda hükümetten çekileceğini duyurmuştu.
İsrail'de aşırı sağcı gruplar, hükümetin Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması için Hamas ile uzlaşıya varmasını protesto etti.Batı Kudüs'teki İsrail Meclisi yakınında toplanan aşırı sağcı gruplar, İsrail bayraklarının yanı sıra "Zafere evet, boyun eğmeye hayır", "Her teröristin başına bir kurşun", "Sinvar da bir anlaşmayla çıktı", "Bugün serbest bırakılan esir yarının teröristi" yazılı pankartlar taşıdı.
Göstericiler, anlaşma karşıtı sloganlar attı, burada kurulan sahnede hükümetten ve özellikle de koalisyon ortağı aşırı sağ partilerden ateşkes anlaşmasını onaylamamasını talep etti.Protestocular, anlaşmayla serbest bırakılacak Filistinli esirleri temsilen, yüzleri maskeli, elleri kanlı şekilde, Filistin geleneksel atkısı "kufiyye"nin yanı sıra Hamas ve Fetih hareketinin bayraklarını taşıdı.
Gösteri nedeniyle çevrede trafik yoğunluğu oluştu. Bazı şoförler, göstericilere korna çalarak tepki gösterdi. İsrail polisinin buradaki göstericilere müdahale etmemesi dikkati çekti.Öte yandan, bir grup gösterici, şehrin ana arterlerinden Begin Caddesi'ne yürüdü. Kentin ana caddesini bir süre trafiğe kapatan göstericiler, bölgeden geçen bazı Arap sürücülerin araçlarına saldırdı.
Aşırı sağcı İsraillilerin saldırısından kaçmaya çalışan bir şoförün aracı, polis tarafından durduruldu. Arap şoför, kelepçelenerek gözaltına alındı.İsrail polisi, göstericilere müdahale ederek yolu trafiğe açtı.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Cebbarin'in Faris'le görüşmesine Hamas ve Filistin Esirler Cemiyeti yetkililerinin de katıldığı aktarıldı.
Görüşmede, "anlaşma ve esir değişimindeki gelişmeler ile esirlerin Filistin halkının fedakarlıklarına yakışacak bir şekilde onurla serbest bırakılmaları ve kabul edilmelerine ilişkin düzenlemelerin" tartışıldığı belirtildi.
Görüşmede, esir değişim sürecinin koordine edilmesi ve esir değişim anlaşmasının tamamlanması için tüm engellerin giderilmesinin amaçlandığı ifade edildi.
Görüşmenin Batı Şeria'nın hangi kentinde yapıldığı duyurulmadı.
Gazze Şeridi’ndeki Filistin hükümetinin Medya Ofis Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hükümet planı önümüzdeki iki gün içinde açıklanacak. Bu plana, yerinden edilmiş Filistinlilerin ateşkes anlaşmasının uygulanmasının çeşitli aşamalarıyla başa çıkmalarına yardımcı olacak günlük talimatlar ve direktifler eşlik edecek." dedi.
Yerinden edilmiş Filistinlilere "kendilerinin ve ailelerinin güvenliğini sağlamak için hükümet protokollerine uymalarını söyleyen Sevabite, kendilerinin ve ailelerinin güvenliğini sağlamak için Gazze Şeridi'nin batısında bulunan sahildeki er-Raşid Caddesi üzerinden geri dönmeleri çağrısında bulundu.
Gazze Şeridi'nin pek çok bölgesinde defalarca göçe zorlanan Filistinliler, 7 Ekim 2023'ten bu yana yaşadıkları günlerin çoğunu bombardımandan ya da keskin nişancının hedefinden kaçarak; barınak, yiyecek ve su arayarak, hayatta kalma mücadelesi vererek geçirdi.
Kentlerin kuşatma altına alınması her zaman bölge sakinlerinin göçe zorlanmasıyla sonlanıyor. Filistinliler, zorunlu göç sırasında İsrail'in kurduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda kalıyor.