Güncelleme Tarihi:
BM Güvenlik Konseyi'nde oylanan Gazze’de ateşkes tasarısının ABD tarafından 4’ncü kez reddedilmesine Hamas’tan tepki geldi.
Hamas’tan yapılan açıklamada, veto kararının “şiddetle kınandığı” belirtilerek “ABD bu kararla Filistin halkını hedef alan saldırılara, çocukların ve kadınların öldürülmesine, Gazze Şeridi'nde sivil hayatın yok edilmesine doğrudan ortak olduğunu ve soykırım ile etnik temizlik suçlarından İsrail kadar sorumlu olduğunu bir kez daha göstermiştir” ifadelerine yer verildi.
ABD’nin veto kararının "uluslararası toplumun iradesini geçersiz kılan ve soykırım ile etnik temizliği cesaretlendiren saldırgan bir tutum olduğu” vurgulanan açıklamada, Washington yönetimine bu tutumdan vazgeçme çağrısı yapıldı. Açıklamada, ABD’nin mevcut tutumunun bölgeye ölüm, yıkım ve kaostan başka bir şey getirmeyeceğine dikkat çekildi.
ABD 4’ÜNCÜ KEZ VETO ETMİŞTİ
Gazze Şeridi'nde acil, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes sağlanmasını ve tüm esirlerin serbest bırakılmasını talep eden karar tasarısı BM Güvenlik Konseyi'nde oylamaya sunulmuştu. Aynı zamanda "Filistinlileri aç bırakmaya yönelik her türlü çabayı" reddeden ve Gazze'de sivillere insani yardım ulaştırılmasını talep eden karar tasarısına 15 üyeli konseyin 14 üyesi lehte oy kullanmıştı. Konseyin daimi üyesi olan ABD'nin 4’üncü kez veto etmesi nedeniyle tasarı reddedilmişti.
İsrail, Filistin'deki kitlesel katliamlarına bir yenisini daha ekledi. Yerel yetkililerden edinilen bilgilere göre, İsrail ordusu bu kez Gazze Şeridi’ndeki Kemal Advan Hastanesi yakınlarında bulunan bir yerleşim bölgesini hedef aldı.
Saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 66 kişinin hayatını kaybettiği belirtilirken, 100’ü aşkın kişinin yaralandığı kaydedildi. Devam eden İsrail saldırılarının arama kurtarma çalışmalarını zorlaştırdığı belirtilirken, İsrail’den saldırının amacına dair açıklama yapılmadı.
Hamas, ABD'nin 4. kez Gazze'de acil ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve açlıktan ölümlerin engellenmesi talep edilen karar tasarısını veto etmesini, "soykırıma devam edilmesi için teşvik eden agresif bir tutum" şeklinde değerlendirdi.
Hamas, ABD'nin Gazze tasarısını veto etmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bu veto kararının, "Washington'un Filistin halkını hedef alan saldırılara; çocukların ve kadınların öldürülmesine, Gazze Şeridi'nde sivil yaşamın yok edilmesine doğrudan ortak olmasının yanı sıra soykırım ve etnik temizlik suçlarında İsrail gibi doğrudan sorumlu olduğunu" bir kez daha teyit ettiği belirtildi.
ABD'nin veto kararının "uluslararası toplumun iradesini geçersiz kılan, soykırım ve etnik temizlik faaliyetlerinin devam etmesi için teşvik eden agresif bir tutum" şeklinde değerlendirildi.
Açıklamada, "Acilen ateşkesi, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini, Filistin halkının Gazze Şeridi'nin kuzeyi başta olmak üzere ABD teşvikiyle aylardır yürütülen saldırılarla İsrail'in yarattığı insani felaketin yansımalarından kurtarılmasını talep eden kararın BMGK'da ABD tarafından veto edilmesini şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Hamas, seçilmiş Washington yönetimine, dediği gibi gerçekten savaşları sonlandırmak, bölgede güvenlik ve istikrar için çaba harcıyorsa bu agresif politikayı sonlandırması çağrısında bulundu.
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik acımasız saldırıları 411 gündür aralıksız devam ederken ordunun Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesinde bulunan çadırlara yönelik saldırısında 10 Filistinli yaşamını yitirdi, onlarca kişi yaralandı.
Saldırıdan etkilenenler Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi'ne getirildi. Yaşamını yitiren Filistinlilere yakınlarının vedası yürekleri burktu.
İsrail, Suriye'nin Palmira kentini hedef aldı.
Suriye basınında yer alan haberlerde, İsrail'in yerel saatle 13.30 sıralarında düzenlediği saldırıda yerleşim yerlerini hedef aldığı ve saldırıda 36 kişinin hayatını kaybettiği, 50 kişinin de yaralandığı ifade edildi.
Yerel kaynaklar, saldırıda kent merkezinin ve kentteki sanayi bölgesini hedef aldığını belirtti.
BM Güvenlik Konseyi’nde, Gazze'de acil ateşkes, esirlerin bırakılması ve açlıktan ölümlerin engellenmesini talep eden karar tasarısı, ABD tarafından 4. kez veto edildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya Gazze'deki sivil ölümlerinden ötürü "barışın seri katilisin" diyen Filistin asıllı İsrail Meclisi (Knesset) üyesi Ayman Odeh zorla kürsüden uzaklaştırıldı.
Odeh, Knesset'teki konuşmasında, İsrail ordusunun Gazze’de, sivil ayırt etmeksizin düzenlediği saldırılardan dolayı Netanyahu'yu eleştirdi.
İsrail saldırılarında henüz yeni doğmuş ikiz bebeğini ve eşini, doğum belgesini almaya gittiği esnada düzenlenen saldırıda kaybeden Muhammed Ebu el-Kumsan’ın hikayesini anlatan Odeh, “Gazze'de sisteminizin öldürdüğü 17 bin 385 bebek var; bunların 825'i bir yaşın altında.” dedi.
Netanyahu’ya Gazze öldürülen sivil, kadın ve çocuklara ilişkin sert eleştiriler yönelten Odeh sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gazze'de 35 bin 55 yetim bebek var. Hepsinin kanı peşinizi bırakmayacak ve yine de küstahlığınızla Uluslararası Ceza Mahkemesinde nasıl suçlandığınızı merak edeceksiniz. Binyamin Netanyahu senin düşüncen nedir? Düşüncen nedir? 30 yıldır barışın seri katili oldun.”
Konuşması yarıda kesilen Odeh’in, Knesset’te bulunanlarca kürsüden uzaklaştırıldığı görüldü.
Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Direktörü Rafael Grossi, İran'daki Kum kentindeki Fordo Şehid Alimuhammedi ve İsfahan'daki Natanz Şehid Ahmedi Ruşen nükleer tesislerini ziyaret etti.
Ziyaretin ardından açıklama yapan Grossi, Netanyahu'nun İsrail'in 26 Ekim'de İran'a düzenlediği 20 saldırının bir parçası olarak bu ülkede bir nükleer tesisi vurduğu iddiasını yalanladı.
Netanyahu, vurduklarını söylediği tesisin İran'ın nükleer programıyla bağlantılı olduğunu söylerken, İran'ın 2000'li yılların başında kullandığı Parchin'deki tesisi kastettiği yönünde iddialar vardı.
Parchin'de uzun zamandır nükleer faaliyet olmadığını belirten Grossi, "Parchin bölgesini kastediyorsanız. Biz burayı bir nükleer tesis olarak görmüyoruz. Orada nükleer madde bulunduğunu doğrulayacak herhangi bir bilgiye sahip değiliz" dedi.
Suriye Devlet Haber Ajansı SANA, İsrail savaş uçaklarının Palmira antik kentini hedef aldığını ve saldırıda çok sayıda yaralı olduğunu bildirdi.
SANA, İsrail saldırısında "şehirdeki konutlar ve sanayi bölgesi hedef alındı" açıklaması yaparken devlet televizyonu, Palmira antik kentine düzenlenen İsrail saldırısında yaralananların kimliğinin henüz belirlenemediğini belirtti.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkese varılması için yapılan müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini söyledi.
Hochstein, ateşkesi görüşmek için geldiği Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki ziyaretini uzatarak bugün de temaslarına devam etti.
Ateşkes görüşmelerini sürdüren Hochstein, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir kez daha bir araya geldi.
Görüşmenin ardından açıklama yapan Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkese varılması için yürütülen müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini belirtti.
Hochstein, ilerleme kaydedilse de ateşkes için hazırlanan taslakta bazı noktalarda fikir ayrılıkları olduğunu ancak bunun ayrıntılarını kamuoyuyla paylaşmayacağını ifade etti.
İsrail, elmas madenlerine sahip olmamasına rağmen Afrika ve Rusya'dan tedarik ettiği ham elmasları işleyerek her yıl yaklaşık 9 ila 13 milyar dolar gelir elde ediyor.
AA muhabiri, İsrail'in toplam ihracat gelirinin yüzde 10 ila 15'ini oluşturan elmas sektörüne dair verileri ve ülkenin en büyük ihracat kalemi olan elmas ticaretinin Afrika'dan Avrupa'ya uzanan hikayesini derledi.
İnsan hakları örgütleri İsrail’i, "kanlı elmas" ticareti yoluyla hem çatışma bölgelerindeki silahlı grupları hem de kendi askeri harcamalarını finanse etmekle suçluyor.
İsrail'in özellikle Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden aldığı elmasların "kanlı elmas" olduğu belirtilirken Güney Afrika Botsvana, Namibya ve Angola gibi ülkelerden de ham elmas alıyor.
Hizbullah, İsrail'in Lübnan'a kara saldırılarının başladığı ekim ayının başından itibaren İsrail ordusuna yönelik yapılan karşı saldırılar hakkında bilgi verildi.
İsrail ordusunun karadan işgal dönemindeki kayıplarının "110'dan fazla" olduğu iddia edilen açıklamada, 1050'den fazla askerin de yaralandığı savunuldu.
Açıklamada, karadan saldırılar sürecinde İsrail'in 48 Merkava tankı, 9 askeri buldozer, 2'şer askeri cip, zırhlı araç ve asker taşıyıcısının imha edildiği aktarıldı.
Hizbullah'ın İsrail'in Hafya şehrinin Karyut bölgesi ve Safed kentindeki askeri bölgelere saldırılarına işaret edilen açıklamada, 4 ayrı olayda 21 İsrail askerinin hedeflendiği kaydedildi.
İsrail ordusu, Lübnan'a yönelik saldırılarda tamamen gizlilik çerçevesinde hareket ederken, Hizbullah ile girilen çatışmalara ilişkin sınırlı kayıp haberleri dışında açıklama yapmıyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, rehineleri serbest bırakacak bir ateşkese varılmasına karşı çıkmasının ardından ateşkes görüşmeleri durdu.
İsrail'de rehine yakınlarının düzenledikleri protestoların ardından Netanyahu, önce tehdit ettiği daha sonra ise para teklif ettiği bir açıklama yaptı.
New York Times gazetesinde yer alan habere göre Netanyahu, İsrail'in rehinelere zarar veren herkesi yakalayıp cezalandıracağına dair verdiği sözü yineledi.
Netanyahu, "Rehinelerimizi tutanlara şunu söylemek istiyorum. Her kim rehinelerimize zarar vermeye cüret ederse bedelini ödeyecektir. Rehinelerimize zarar verenleri takip edeceğiz, bulacağız" dedi.
Yeni bir vaatte bulunan Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli rehineleri getirenlere 5 milyon dolar ödül verileceğini ve Gazze'den güvenli bir şekilde çıkış yapmalarını sağlayacaklarını söyledi.
Netanyahu, "Kim bize bir rehine getirirse, kendisi ve ailesi için güvenli bir çıkış yolu bulacağız. Ayrıca, her rehine için 5 milyon dolar ödeyeceğiz" ifadesinde bulundu.
ABD'li Senatör Bernie Sanders, ABD'nin İsrail'e silah satışının bloke edilmesini öngören tasarılarına destek istedi.
Sanders, "Bugün Gazze'de yaşananların tarifi imkansız, ancak bu durumu daha acı kılan şey, orada yaşananların çoğunun ABD silahları ve Amerikan vergi mükelleflerinin destekleriyle yapılıyor olması." dedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 10 üyesi, Gazze'de "derhal, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes" için karar tasarısı hazırladı.
Cezayir, Ekvator, Guyana, Japonya, Malta, Mozambik, Güney Kore, Sierra Leone, Slovenya ve İsviçre tarafından hazırlanan ateşkes tasarısının, ABD'nin New York kentinde oylanacağı bildirildi.
Lübnan'dan gelen İHA'lar, İsrail'in kuzeyindeki Akka ve güneyindeki Hayfa kentlerinde hava saldırısı sirenlerinin çalmasına neden oldu. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), “Lübnan'dan gelen şüpheli hava hedefi, hava kuvvetleri tarafından takip ediliyor" açıklaması yaptı.
Sirenlerin çalmasından yaklaşık 25 dakika sonra IDF, "olayın sona erdiğini" söyledi. Lübnan'dan üç adet İHA fırlatıldığını belirten IDF, kaç İHA'nın düşürüldüğünün bilinmediğini söyledi.
IDF, "İsrail topraklarına Lübnan'dan giren üç İHA tespit edildi. Batı Celile'de tespit edilen İHA'lara önleme girişiminde bulunuldu" dedi.
Sosyal medyada yer alan bir videoda ise, İHA'lardan birinin Hayfa kenti yakınlarında uçtuğu görüldü.
A drone launched by #Hezbollah from Lebanon has been flying around for a while through the north & making its way towards #Haifa.
— ⚡️🌎 World News 🌐⚡️ (@ferozwala) November 20, 2024
The Israeli occupation army failed to intercept two drones that infiltrated from Lebanon & fell near #Acre.#Lebanon #Resistance pic.twitter.com/GpHORIcbpq
Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki Ramallah şehri yakınlarında bulunan Mazra'a El-Garbiya köyü İsrailli yerleşimci şiddetine sahne oldu. Yerel yetkililerden edinilen bilgilere göre, gece saatlerinde köye saldıran İsrailli yerleşimciler, Filistinlilere ait araçları ateşe verdi. Saldırıya ait görüntüler ise amatör kameralara yansıdı.
تغطية صحفية: مستوطنون يحرقون مركبات الأهالي في بلدة المزرعة الغربية شمال رام الله pic.twitter.com/9XNnee3fZN
— شبكة قدس الإخبارية (@qudsn) November 20, 2024
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'yi ikiye bölen Netzarim Koridoru'nu ziyaret ederek, işgalci İsrail askerleri ile bir araya geldi.
Ziyareti sırasında kask ve çelik yelek giyen Netanyahu, yaptığı açıklamada, "Rehine kurtaran herkese, kendisi ve ailesinin Gazze'den ayrılması için güvenli bir yol sunulacak” dedi.
Savunma Bakanı Israel Katz'ın da eşlik ettiği Netanyahu, İsrail'in hedeflerinden birinin “Hamas'ın Gazze'de hüküm sürmemesi” olduğunu belirterek, “Esirlerin yerlerini tespit etmek ve onları evlerine getirmek için çaba sarf ediyoruz. Ölü ya da diri hepsini bulana kadar devam edeceğiz” dedi.
Orta Doğu'da sivillere yönelik katliamlarını sürdüren İsrail’e, Filistin merkezli İslami Cihat Hareketi’nden misilleme geldi.
Hareketin askeri kanadı El Kudüs Tugayları’ndan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Cuhr ed-Dik bölgesinde bulunan bir grup İsrail askerinin havan topu saldırısı ile vurulduğu bildirildi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde bulunan Beyt Lahya kentindeki bir binaya hava saldırısı düzenledi.
Yerel yetkililerden edinilen bilgilere göre, saldırıda aralarında El-Kahlout ailesinin üyeleri ve yerinden edilmiş sivillerin bulunduğu en az 8 kişi hayatını kaybederken, birçok kişi de yaralandı.
Bazı yaralıların Kamal Adwan Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtilirken, enkaz altında kalan çok sayıda kişiyi kurtarma çalışmalarının devam eden hava saldırıları nedeniyle güçlükle sürdürüldüğü ifade edildi. İsrail’den saldırının amacına dair açıklama yapılmadı.
İsrail gazetesi Haaretz, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını "savaş suçu" olarak niteleyen çarpıcı bir analiz yazısı yayımladı. İsrail saldırılarının Gazze'nin farklı noktalarında devam ettiğine değinilen analizde, İsrail'in binlerce yıllık Gazze'yi yok ettiği vurgulandı.
Analizde, İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet'in şefi Ronen Bar'ın "Gazze'ye insani yardımın kısıtlanması" çağrısında bulunduğu ifade edilirken İsrail'in Gazze'deki insani felaketi kışkırtmak için elinden geleni yaptığı belirtildi.
Netanyahu hükümetine yakın TV yorumcusu Amit Segal'in Gazze'deki İsrail saldırılarına ilişkin söylediği "Dünyanın büyük bir bölümünde buna 'soykırım' denir" sözlerinin hatırladıldığı analizde, İsrail'in Gazze'de "etnik temizlik" ve "toplu katliam" yaptığının altı çizildi.
Analizde, İsrail'in Gazze'de savaş suçları işlediğini inkar etmek için saf olmak gerekir denilirken "İşlenen savaş suçlarının arkasında Netanyahu ve Smotrich hükümeti var" denildi.
Hizbullah, Lübnan’ın güneyinde İsrail’in ordusunun Golani Tugayına yönelik saldırı düzenlendiğini açıkladı.
Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'e yönelik saldırıların hızlandırıldığı ve Hizbullah'ın füze stokunun azaldığı yönündeki iddialara cevap olarak İsrail'in Hayfa şehrine saldırılar yapıldığı bilgisi verildi.
Açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki Aytarun, Marun er-Ras ve Aynata üçgeninde İsrail askerlerinin pusuya düşürüldüğü belirtildi.
İsrail ordusundan 13 Kasım'da 36. Tümen'e bağlı 51. Tabur Golani Tugayı'ndan bir kuvvetin bölgeye sızdığının tespit edildiği ve Aytarun ile Marun er-Ras bölgelerinden Bint Cebil ilçesine yöneldiği anlatılan açıklamada, bölgedeki güçlerin keşif yaptığı aktarıldı.
Bölgedeki İsrail birliğinin, Hizbullah güçlerince pusuya düşürüldüğü kaydedilen açıklamada, çatışmaların ardından biri subay 6 askerin öldürüldüğü ve 4 askerin yaralandığı iddia edildi.
İsrail'den konuya ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
Arjantin, UNIFIL’de görevli askerlerini geri çekti. UNIFIL Sözcüsü Andrea Tenenti, “Arjantin askerlerinden Arjantin'e geri dönmelerini istedi” ifadelerini kullanarak, askerlerin ayrılma nedenine ilişkin yorum yapmadı.
Tenenti, misyona yönelik desteğin azaldığına dair genel bir belirti olmadığını belirterek, "Ortak fikir kalmak. Yani çekilme konusunda hiçbir tartışma yok” dedi.
Saldırılar nedeniyle izleme faaliyetlerinin "çok, çok sınırlı" olduğunu söyleyen Tenenti, "Bazı mevzileri onarmak için hala çalışıyoruz, ancak bu kesinlikle çok zor bir dönem, çünkü son aylarda İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından kasıtlı olarak saldırıya uğradık ve mevzileri yeniden inşa etmek için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
Arjantin, UNIFIL'e katkıda bulunan 48 ülkeden biri ve BM'nin internet sitesine göre şu anda Lübnan'da toplam 3 personeli bulunuyor. Arjantin UNIFIL’den askerlerini çeken ilk ülke oldu.
Lübnan’da konuşlu Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) yönelik saldırılar devam ediyor. UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, UNIFIL askerlerinin ve tesislerinin bir günde 3 ayrı saldırının hedefi olduğu belirtilerek, 4 Ganalı askerin yaralandığı aktarıldı.
Lübnan'daki devlet dışı aktörler tarafından atıldığı tahmin edilen bir roketin Ramyah köyünün doğusundaki “UNP 5-42” üssüne isabet etmesi sonucu 4 Ganalı barış gücü askerinin yaralandığı ifade edilen açıklamada, 3 askerin tedavi için hastaneye sevk edildiği belirtildi.
Shama’daki UNIFIL Karargahı’nın bakım atölyesine 5 roketin isabet ettiği aktarılan açıklamada, atölyede ağır hasar meydana geldiği ancak hiçbir barış gücü askerinin yaralanmadığı ifade edildi. Söz konusu karargahın bir haftadan kısa bir süre içinde ikinci kez hedef alındığı hatırlatılan açıklamada, üsse 15 Kasım'da 155 mm'lik bir top mermisi isabet ettiği ifade edildi.
Khirbat Silim köyünün kuzeydoğusunda UNIFIL devriyesine silahlı bir kişi tarafından ateş açıldığı belirtilen açıklamada, saldırıda hiçbir barış gücü askerinin yaralanmadığı ifade edildi.
UNIFIL’ın söz konusu saldırılarla ilgili soruşturma başlattığı aktarılan açıklamada, “UNIFIL bir kez daha devam eden çatışmalarda yer alan tüm aktörlere Birleşmiş Milletler barış gücü askerlerinin ve tesislerinin dokunulmazlığına saygı göstermeleri gerektiğini hatırlatır. Barış gücü mensuplarına yönelik doğrudan ya da dolaylı düzenli saldırılara derhal son verilmelidir. Barış güçlerine yönelik her türlü saldırı, uluslararası yasaların ve UNIFIL'in mevcut görevinin temelini oluşturan 1701 sayılı kararın açık bir ihlalidir. Bu ve diğer zorluklara rağmen, barış gücü askerleri tüm görev yerlerinde kalmaya ve 1701 sayılı kararın ihlallerini tarafsız bir şekilde izlemeye ve raporlamaya devam edecektir” denildi.