Güncelleme Tarihi:
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelesnkiy ile telefonda görüştü. Görüşmenin ardından Starmer, ABD Başkanı Donald Trump’ın seçimleri askıya aldığı için diktatör olarak nitelendirdiği Zelenskiy’e destek vererek, "Ukrayna'nın demokratik yolla seçilmiş lideri" olarak nitelendirdi.
Starmer, savaş döneminde seçimlerin askıya alınmasının tıpkı İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere’nin yaptığı gibi "tamamen makul" olduğunu belirtti. Starmer, ayrıca Ukrayna'da Rusya'yı gelecekteki herhangi bir saldırganlıktan caydıracak kalıcı bir barışın sağlanmasına yönelik ABD öncülüğündeki çabalara desteğini yinelediğini belirtti.
"SEÇİME GİTMEYEN BİR DİKTATÖR OLAN ZELENSKİY, HIZLI DAVRANMAZSA ELİNDE BİR ÜLKE BİLE KALMAYACAK"
Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Zelenskiy'i hedef almış, "Seçime gitmeyen bir diktatör olan Zelenskiy, hızlı davranmazsa elinde bir ülke bile kalmayacak. Ukrayna'yı seviyorum ama Zelenskiy berbat bir iş çıkardı, ülkesi paramparça oldu" demişti.
Bazı Avrupalı liderler, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'e "diktatör" demesi ve "berbat bir iş çıkardığını" söylemesine tepki gösterdi.
Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, "Komşu bir nükleer gücün saldırısına 3 yıldır direnen ülkede yapılacak seçimin değeri ne olabilir? Topraklarının beşte biri işgalci askerler tarafından işgal edilmiş ve tüm ülke her gün bombardıman altındayken seçimler nasıl organize edilir? Böyle bir ülkenin Devlet Başkanını diktatör olarak nitelendirmek büyük bir alaycılık gerektirir." ifadelerini kullandı.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, NRK televizyonuna yaptığı açıklamada, Trump'ın Zelenskiy hakkındaki yorumlarını "tamamen yanlış iddialar" olarak niteleyerek, "Böyle bir şey söylemek son derece mantıksız." değerlendirmesinde bulundu.
Trump, Truth Social isimli sosyal medya platformundaki paylaşımında, Zelenskiy'le ilgili olarak, "Ukrayna'yı seviyorum ama Zelenskiy berbat bir iş çıkardı. Ülkesi paramparça oldu ve milyonlarca kişi gereksiz yere öldü. Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek." ifadelerini kullanmıştı.
Bunun üzerine, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Zelenskiy'le yaptığı telefon görüşmesinde kendisine "Ukrayna'nın demokratik yollarla seçilmiş devlet başkanı" olarak destek verdiğini belirtmişti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy hakkındaki yorumlarını "yanlış ve tehlikeli" olarak nitelendirmişti.
Sosyal medya hesabındaki paylaşımda ABD Başkanı'nın savaşı bitirme hedefini paylaştıklarını belirten Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Zelenskiy’in ismini kullanmaması ise dikkati çekmişti. Bunun yerine Macron, Ukrayna’nın yanında olduklarını ve Kiev yönetiminin müzakere masasında olması gerektiğini ifade etmişti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy hakkındaki yorumlarını "yanlış ve tehlikeli" olarak nitelendirdi.
Der Spiegel dergisine açıklama yapan Olaf Scholz, "Zelenskiy'nin demokratik meşruiyetini inkar etmek tek kelimeyle yanlış ve tehlikelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Scholz, "Volodimir Zelenskiy'nin Ukrayna'nın seçilmiş devlet başkanı olduğu doğrudur. Savaşın ortasında düzgün bir seçim yapılamayacağı gerçeği Ukrayna anayasası ve seçim yasalarıyla uyumludur. Kimse aksini iddia etmemelidir." ifadesini kullandı.
Ukrayna'daki savaşı başlatanın Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetimindeki Rusya olduğunu belirten Scholz, "Ukrayna neredeyse 3 yıldır Rusya'nın saldırılarına karşı kendini savunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
DIŞİŞLERİ BAKANI BAERBOCK, TRUMP'IN YORUMLARININ "SAÇMALIK" OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da ZDF televizyonuna verdiği demeçte, Trump'ın yorumlarını açıkça reddederek, "Bu tamamen saçmalık." dedi.
Baerbock, "Sadece hızlıca tweet atmayıp gerçek dünyayı görürseniz, Avrupa'da maalesef diktatörlük koşulları altında yaşamak zorunda kalanların kimler olduğunu bilirsiniz. (Bu kişiler) Rusya'daki, Belarus'taki insanlar." diye konuştu.
Ukraynalıların her gün özgür demokrasileri için mücadele ettiklerini dile getiren Baerbock, "Avrupalılar olarak, demokrasilerimizi birlikte güvence altına alabilmemiz için onları Avrupa Birliği yolunda destekliyoruz." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump, Zelenskiy'i ülkesinde seçim yapılmaması nedeniyle eleştirerek, "Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek." demişti.
ABD Başkanı Trump, Truth Social adlı sosyal paylaşım platformundan yaptığı açıklamada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i eleştirdi.
Trump, açıklamasında, "komedyen" diye nitelendirdiği Zelenskiy'nin hiç başlamaması gereken bir savaşı başlattığını ve bu süreçte kötü bir iş çıkardığını savundu.
Zelenskiy için, "ABD'yi 350 milyar dolar harcayarak, kazanılması mümkün olmayan ve hiç başlaması gerekmeyen, ancak ABD ve 'Trump' olmadan kendisinin asla çözemeyeceği bir savaşa girmeye ikna etti. Bunun da ötesinde Zelenskiy, kendisine gönderdiğimiz paranın yarısının 'kayıp' olduğunu itiraf ediyor. Seçimlere girmeyi reddediyor." değerlendirmesini yapan Trump, eski ABD Başkanı Joe Biden'ın da bu süreçte aynı derecede kötü bir yönetim gösterdiğini ifade etti.
ABD Başkanı Trump, müzakerelere Rusya ile devam edeceğini kaydederek, "Ukrayna'yı seviyorum ama Zelenskiy berbat bir iş çıkardı. Ülkesi paramparça oldu ve milyonlarca kişi gereksiz yere öldü." ifadelerini kullandı.
Trump ayrıca, Zelenskiy'i ülkesinde seçim yapılmaması konusunda da eleştirerek, "Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek." yorumunu yaptı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Riyad'daki gerçekleşen ABD-Rusya görüşmelerinin sonuçlarını "olumlu" olarak değerlendirdi.
Putin, Rusya'nın Ukrayna konusunda müzakere masasına dönmeye hazır olduğunu belirtti.
Putin yaptığı açıklamada "Rusya, Ukrayna konusunda müzakere masasına dönmeye hazır. Rusya, müzakerelerden hiçbir zaman kaçmadı" ifadesinde bulundu.
ABD heyeti ile yapılan görüşmeye ilişkin Putin, "Rusya ve ABD ekonomik konular, enerji piyasaları, uzay ve diğer alanlarda çalışmalar yürütüyor" dedi.
Putin, ABD başkanı Donald Trump ile gerçekleştirilmesi planlanan görüşmeye hakkında "Trump ile görüşmekten mutluluk duyarım. Ancak bunun için hazırlık yapmak gerekiyor" değerlendirmesi yaptı. Putin ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine Ukrayna'nın müzakere masasında olacağını belirttiğini "Trump bana Ukrayna'nın müzakerelere katılacağını söyledi" ifadesiyle açıkladı.
Fransa Hükümet Sözcüsü Sophie Primas, yeni ABD yönetimi ile Avrupa'nın kendi savunmasını sağlama kapasitesinin zora sokulduğunu kaydederek, "Avrupa, kendi güvenliğini başka güçlere devredemeyeceğinin farkına varıyor." dedi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki olası barışa sağlam garantilerin de eşlik etmesi gerektiğini belirten Primas, "Gerçek şu ki Avrupa'nın güvenliği ve kendimizi savunma kapasitemiz söz konusu. Amerikalılar (ABD) müttefikimiz olmasına rağmen, güvenliğimiz için artık onlara bağlı olmamalıyız. Avrupa'nın uyanışı, savunma harcamalarının artırılmasından geçiyor." ifadelerini kullandı.
Fransa'nın, kendi hürriyeti ve Avrupa'nın güvenliği için savaşan Ukrayna ile dayanışma içinde olduğunu vurgulayan Primas, "İstikrarsız ve çok tehlikeli bu dönemde, bizim olan gücü üstlenmek, egemenlik ve bağımsızlık modelimizi yeniden inşa etmek elzemdir." diye konuştu.
Primas, Rusya-Ukrayna Savaşı'yla ilgili güçlü bir barış istediklerine işaret ederek, "Ukraynalılar ve Avrupalılar olmadan Ukrayna'da kalıcı bir barış olamaz." dedi.
Ukrayna'nın egemenliğinin ve Avrupa'nın güvenliğinin birbirine bağlı olduğunu savunan Primas, Rusya-Ukrayna Savaşı'yla ilgili barış müzakereleri konusunda zaman ve koşulların yalnızca Ukraynalılar tarafından karar verilebileceğini ifade etti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov,Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması'nda milletvekillerine gündeme dair açıklamalarda bulundu.Rus ve ABD heyetlerinin uzun bir aradan sonra Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da toplanmasına ilişkin değerlendirme yapan Lavrov, iki ülke arasında güvenlik ve stratejik istikrar konusunda görüşmeler için koşulların oluşturulmasını umduklarını ifade etti.
ABD ve Rusya arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesiyle ilgili bir niyet olduğuna dikkati çeken Lavrov, "Şimdilik, dünkü görüşmelerin de gösterdiği gibi, her alanda ilişkilerin normalleşmesi yönünde bir hareketlenme başlıyor. En azından bu hareketi başlatmaya yönelik bir hazırlık var. Sadece Ukrayna krizini çözmek için değil, Rusya ile ABD arasındaki ticaret, ekonomik ve jeopolitik alanlarda ortaklığın yeniden kurulması ve genişletilmesi için koşullar oluşturmak adına beyan edilmiş bir hazır olma hali var." ifadelerini kullandı.Rusya ile ABD'nin ulusal çıkarlarının hiçbir zaman tam olarak örtüşmeyeceğini belirten Lavrov, çıkarların örtüşmesi halinde ise tarafların bundan kazançlı çıkacağını dile getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ekibinin farklı düşündüğünü vurgulayan Lavrov, bu ekibin ABD'nin çıkarlarını öncelikli gördüğünü ve "tüm uluslararası ilişkilerin, her devletin ulusal çıkarlara sahip olduğu gerçeğinin tanınmasına dayanması gerektiği" düşüncesine sahip olduğunu belirtti.Rusya ile ABD arasında stratejik işbirliği olasılığına değinen Lavrov, "Şimdilik, ülkelerimiz arasındaki uzun vadeli ortaklığın temellerini oluşturan ilk işaretleri bile yok etmek için elinden geleni yapan (Joe) Biden yönetiminin mirasını temizlemeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun devletler arasındaki çıkar farklılıklarının çatışmaya dönüşmemesi gerektiğini söylediğini aktaran Lavrov, "(ABD ile) Ulusal çıkarlar hiçbir zaman tam olarak örtüşmeyecek. Çoğunlukla her ülke, kendileri için önemli olan bazı alanlarda birbirinden ayrılırlar ancak örtüştükleri yerde bundan karşılıklı olarak azami faydayı elde etmek için her şeyi yapmalıyız." dedi.
Ukrayna Devlet başkanı Zelenski düzenlediği basın toplantısında Rusya'nın savaş suçlarının örtbas edilemeyeceğini belirterek, "Ukrayna'da kimse Putin'e güvenmiyor. Net güvenlik garantilerine ihtiyacımız var" dedi. Ukrayna'nın savaşın başındaki halinden çok daha güçlü ve dirençli olduğunu öne süren Ukraynalı lider, ABD'nin Rusya'nın küresel izolasyondan çıkmasına yardımcı olduğunu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın "dezenformasyon balonunda yaşadığını" belirtti.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, AB ülkelerinin, Rusya-Ukrayna savaşının 24 Şubat'taki yıl dönümü nedeniyle hazırlanan 16'ncı yaptırım paketinde uzlaştığını açıkladı.Paketle, AB'nin Rusya'nın gölge filosundaki gemileri hedef aldığını ve ülkeye yeni ithalat ve ihracat yasakları uygulayacağını belirten von der Leyen, "16. yaptırım paketimiz konusundaki anlaşmayı memnuniyetle karşılıyorum." ifadesini kullandı.
Von der Leyen, yaptırımların çevresinden dolaşılmasına karşı da önlem aldıklarına işaret ederek, Kremlin'e baskıyı sürdürmeye kararlı olduklarını bildirdi. Bütün detayları paylaşılmayan yeni yaptırımlar kapsamında Rus alüminyum ürünlerinin AB'ye ithalatına aşamalı bir yasak getirilecek ve ham petrol satışlarını hedef alan önlemler daha da katılaştırılacak. Rusya'nın kısıtlamaları aşarak ham petrol ihraç etmek için kullandığı 73 gölge filo tankeri, bazı Rus bankaları ile çok sayıda birey ve şirket yaptırım listesine eklenecek.
AB, savaş nedeniyle şimdiye kadar Rusya'ya yönelik 15 yaptırım paketini hayata geçirdi. Bu çerçevede Rusya'ya, ticaret, finans, petrol ve kömür de dahil enerji, sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ve lüks ürünler ile altın ve elması da içeren geniş yelpazeye yayılmış kısıtlamalar uygulanıyor. Deniz yoluyla taşınan ham petrol ile bazı petrol ürünlerinin Rusya'dan AB'ye gönderilmesine yönelik yasak, bazı Rus bankalarının uluslararası ödeme sistemi SWIFT'ten çıkarılması ve çok sayıda yayın kuruluşunun faaliyetlerinin askıya alınması da yaptırımlar arasında yer alıyor.AB'nin yaptırım listesinde 2 binden fazla kişi ve kurum bulunuyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, başkent Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada, dün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleşen Rusya ve ABD heyetleri arasındaki istişareleri değerlendirdi.
Görüşmelerin Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine ve bunun için gerekli koşulların oluşturulmasına yönelik yapıldığına dikkati çeken Peskov, "İlk önemli adım atıldı. Her iki taraf da siyasi irade gösterdi. Yapılması gereken çok iş var. Şimdilik görüşmenin sonuçlarını konuşmak erken, ancak olumlu bir ivme var. Çalışmaları sürdürme isteği var. Önemli olan ikili ilişkilerin canlandırılarak yeniden kurulması." değerlendirmesinde bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yapılan istişarelerin sonuçlarıyla ilgili bilgi verildiğini aktaran Peskov, Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin müzakerelerde ABD'nin temsilcisini belirlemesinin ardından Rusya'nın da temsilcisini atayacağını dile getirdi.
Peskov, Ukrayna'da devlet başkanı seçiminin yapılması ihtimaline dair, bu konuda görüşmede herhangi bir karar alınmadığını söyledi.
Ukrayna'nın Rus-Amerikan istişarelerine ilişkin "çelişkili" açıklamalar yaptığını belirten Peskov, "Rusya ile ABD, siyasi iradesini gösterdi. Kiev yönetiminin nasıl bir irade göstereceğini göreceğiz." şeklinde konuştu.
Peskov, Putin ile Trump'ın bir araya gelmesi ihtimaline ilişkin, bunun için iki devletin dışişleri bakanlıklarının hazırlık yapacağını belirterek, "Ay sonuna kadar görüşme yapılabilir, yapılmayabilir de." ifadesini kullandı.
Sözcü Peskov, Avrupa'dan barış güçlerinin Ukrayna'ya gönderilmesine karşı çıktıklarını kaydetti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymir Zelenski, sosyal medya hesabından bugün yaptığı açıklamada, Rus ve ABD'li yetkililer arasında Suudi Arabistan'da yapılan görüşmelerin ardından gece saatlerinde gerçekleşen Rus insansız hava aracı saldırısına dikkat çekti ve “Rusya'nın patolojik yalancılar tarafından yönetildiğini asla unutmamalıyız. Onlara güvenemeyiz ve barış için baskı yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin durumunu değerlendirdi.ABD Başkanı Donald Trump’ın Zelenski’den "çalınan paranın hesabını sorduğuna, Ukrayna’da seçimlerin yapılmasına ve sahadaki gerçekleri kabul etmesini istediğine" dikkati çeken Medvedev, Zelenski’nin "zor durumda" olduğunu ve "öngörülemez eylemlerde" bulunabileceğini ileri sürdü.Medvedev, şu ifadeleri kullandı:
"Cephedeki sorunların ve iç durumundaki zorlukların yanı sıra baş destekçi (ABD) de kendisine çok öfkeli. Ondan her şey beklenir. Müzakere sürecinin bozulması ve savaşın sürdürülmesi amacıyla her türlü provokasyona başvurabilir. Kendi kentlerine ve halkına yönelik 'kirli bomba' dahil kitle imha silahı kullanabilir."
ABD'nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna'nın başkenti Kiev'e geldi.Ukrayna basınına göre, Kellogg, Kiev'deki tren istasyonunda ABD'nin Kiev Büyükelçisi Bridget A. Brink tarafından karşılandı.Kellogg, burada yaptığı konuşmada, Kiev'e Ukrayna tarafının görüşlerini dinlemek için geldiğini belirtti.
Ukrayna'ya gereken desteği sağlamaya hazır olduklarını söyleyen Kellogg, "Güvenlik garantilerine olan ihtiyacın farkındayız. Misyonumun bir parçası da dinlemektir. Daha sonra ABD'ye geri döneceğim ve Başkan (Donald) Trump'la görüşüp doğru karar aldığımızdan emin olacağım." ifadesini kullandı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, daha önce yaptığı açıklamada, Kellogg ile cephe hattında incelemelerde bulunmak istediğini belirtmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bazı Avrupalı mevkidaşları ve diplomatlarla yaptığı görüşmede Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi gündemini ele aldı.ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Rubio, "Transatlantik Beşlisi (Quint)" olarak bilinen ülkelerin dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile telefon görüşmesi yaptı.
Rubio, dün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmenin ardından, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ve Kallas ile değerlendirmelerde bulundu.
Avrupalı yetkililerle yapılan görüşmede, Rubio ile Lavrov arasında yapılan toplantı ele alınırken, taraflar Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi için birlikte çalışacaklarını teyit etti."Quint" olarak bilinen transatlantik işbirliği mekanizması, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya olmak üzere 5 büyük Batı ülkesinden oluşuyor.
Dün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleştirilen ve 4 saatten uzun süren ABD-Rusya görüşmelerinde her iki tarafın da Ukrayna'da nihai bir barış anlaşmasına varılmadan önce seçim yapılması konusunda anlaştığı ileri sürüldü.Söz konusu iddia, Rusya'nın Ukrayna liderini görevden almak ve yerine Moskova'nın lehine barış koşullarını kabul edecek Putin yanlısı bir adayı göreve getirebileceği endişelerini gündeme getiriyor.
Trump da söz konusu iddiaları doğruladı ve Ukrayna'da güncel durumdan dolayı savaş yasalarının geçerli olduğunu, uzun zamandır seçim yapılmadığını ancak halkın Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'den pek de memnun olmadığını söyledi.Trump, "(Ukrayna'da) Seçim yapmayalı uzun zaman oldu. Bu Rusya ile ilgili bir şey değil. Bu düşünce benden ve diğer birçok ülkeden geliyor. Ukrayna'daki şehirler kelimenin tam anlamıyla Gazze'ye benziyor. İnsanlar bundan bıktı. İnsanlar bir şeylerin olduğunu görmek istiyor." diye konuştu.
Trump, barış planının bir parçası olarak Avrupa barış gücü askerlerinin Ukrayna'da konuşlanması fikrine nasıl baktığı sorusuna, "Eğer bunu yapmak istiyorlarsa bu harika. Ben buna varım. Eğer bunu yapmak istiyorlarsa bu iyi olur." diye yanıt verdi.Trump, bir soru üzerine, Avrupa'daki ABD askerlerini geri çekme gibi bir düşüncesinin olmadığını ifade etti.
3 AŞAMALI PLAN
İngiliz Telegraph gazetesinin elde edindiği bilgilere göre dünkü toplantıda önerilen barış anlaşmasının ilk aşaması, ateşkesi, ardından sıkıyönetim altındaki savaş nedeniyle ertelenen Ukrayna'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini içeriyor.Son aşamada ise Kiev ve Moskova'nın seçim sonrasında çatışmayı sona erdirecek bir anlaşma imzalaması öngörülüyor.
Ukrayna'da geçtiğimiz sene yapılan anketler seçmenlerin Zelenski'ye olan desteğinin yüzde 50'ye düştüğünü gösteriyor. Bu oran bir önceki yıl yüzde 70'lerin üzerindeydi. Trump ise açıklamasında "Yani bunu söylemekten nefret ediyorum ama, Ukrayna'daki lidere destek oranı yüzde dörde düştü" ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov dün 3 aşamalı plan iddialarını reddetmişti ancak Trump'ın Ukrayna seçimleri ile ilgili açıklaması tartışmaları alevlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan'daki ABD-Rusya görüşmelerine Ukrayna'nın neden davet edilmediğiyle ilgili olarak, "Bugün duydum ki 'biz davet edilmedik' diyorlarmış. Üç yıldır oradasınız, üç yıl önce bunu bitirmeliydiniz. Hiç başlamamalıydınız. Daha önce bir anlaşma yapabilirdiniz. Ukrayna için öyle bir anlaşma yapabilirdim ki, onlara neredeyse tüm topraklarını verebilirdim. Ama onlar bu şekilde yapmamayı tercih ettiler. Ve Başkan Biden, bu konuda ne kadar yanlış hareket ettiğine dair en ufak bir fikri bile yok. Çok kötü ve üzücü." dedi.
Suudi Arabistan'daki görüşmelerin iyi başladığını ve sürecin iyi gideceğini umduğunu kaydeden Trump, savaşta yüz binlerce askerin öldüğünü ve bunun artık sona ermesi gerektiğini söyledi.Savaşın nedeni konusunda Rusya ile ilgili net bir değerlendirme yapmayan Trump, zayıf liderlik gösterdikleri için hem Biden'ın hem de Zelenskiy'nin "hiç başlamaması gereken" bir savaşın kapısını araladığını savundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa’nın Ukrayna’da barış müzakerelerinde masa dışı kalması endişesiyle dün gerçekleştirilen acil zirvenin ardından yeni bir zirve daha planlıyor. Adı açıklanmayan diplomatik kaynaklar, Fransa, Ukrayna ve Avrupa’nın güvenliğinin tartışılacağı yeni toplantıya dünkü toplantıda bulunmayan Avrupa ülkelerinin ve NATO müttefiki Kanada’nın davet edildiğini belirtti. Kaynaklar, toplantıya Norveç, Kanada, Litvanya, Estonya, Letonya, Çekya, Yunanistan, Finlandiya, Romanya, İsveç ve Belçika’nın davet edildiğini aktararak, toplantıya video konferans ile katılım da sağlanacağını açıkladı
ABD'nin yardımları çekme ihtimaline karşılık Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, bir "Avrupa Ordusu" kurulması çağrısında bulundu.Zelenski, 15 Şubat'ta yaptığı açıklamada, "Gerçekçi olalım. Artık Amerika'nın, Avrupa'yı tehdit eden bir konuda hayır deme ihtimalini göz ardı edemeyiz" dedi ve şöyle devam etti:"Çok sayıda ama çok sayıda lider Avrupa'nın kendi askeri gücüne, bir Avrupa ordusuna ihtiyacı olduğuna dair konuştu."
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron uzun süredir Avrupa'nın ABD'ye bağımlılığını azaltmak için kendi askeri gücünü oluşturmasını destekliyor. Ancak bu fikir, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Şefi Kaja Kallas tarafından hızla reddedildi.Kent Üniversitesi'nden Uluslararası İlişkiler Profesörü Richard Whitman, BBC'ye yaptığı değerlendirmede Avrupa'daki NATO ülkelerinin Rusya gibi bir güce karşı savunma oluşturmaya yetecek kadar varlıklı olduğunu ancak asıl sorunun örgütlenme olduğunu söylüyor:"Avrupa'nın en büyük sorunu, tüm bu askeri unsurları nasıl bir araya getireceği ve birbirleriyle nasıl senkronize edeceği. Örneğin, uydu sistemleri gibi ileri teknolojileri nasıl bağlayacakları büyük bir soru işareti."
Surrey Üniversitesi Avrupa ve İngiltere Merkezi'nin Kurucu Direktörü Prof. Amelia Hadfield'a göre, 'Avrupa Ordusu'nun Rusya gibi bir güce karşı kendini savunabilmesi "tamamen ihtimal dışı".Farklı orduların birbirleriyle çalışma becerilerine atıfta bulunan Hadfield, "Avrupa'nın, özellikle NATO'nun, birlikte çalışabilme yeteneği oldukça yüksek" diyor."Ancak siz onlardan üç yıl kenarda kaldıktan sonra sıcak bir krize dalmalarını, hazır olmalarını ve donanımda, personelde ve birlikte çalışabilirlik konularında bir eksiklik olmadan etkili bir barış gücü oluşturabileceklerinden emin olmalarını istiyorsunuz."
NATO'nun kuruluşundan bu yana, askeri operasyonları Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı (SACEUR) tarafından yönetildi ve koordine edildi. Bu göreve her zaman ABD'li bir subay atandı. Bu da onlara savaş zamanı operasyonlarında geniş deneyim kazandırdı.Avrupalı generallerin bu seviyede bir uzmanlığa sahip olmadığını belirten Prof. Whitman, bu eksikliğin "Avrupa Ordusu" için büyük bir dezavantaj olacağını vurguluyor.