Güncelleme Tarihi:
Ankara’ya temaslarda bulunmak üzere gelen ABD Dışişleri Bakanlığı’nın siyasi işlerden sorumlu müsteşarı Victoria Nuland, Hürriyet’e verdiği özel demeçte, Türkiye’nin Ukrayna krizinde merkezi rol oynadığını kaydetti. Tarafları ateşkes için buluşturma çabalarını takdir ettiklerini söyleyen Nuland, 1936 Montrö Sözleşmesi çerçevesinde Türkiye’nin Ukrayna krizi nedeniyle Boğazları savaş gemilerine kapatmasının ‘çok önemli’ olduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı Sedat Önal ile görüşmelerde bulunan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından da kabul edilen Nuland’ın açıklamaları özetle şöyle:
MONTRÖ’NÜN UYGULANMASI
“Türkiye, kesinlikle merkezi bir rol oynuyor. Başından bu yana Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin çok sıkı bir savunucusu oldu. Türkiye, tüm BM formatlarında yapılan toplantılarda bu kanlı saldırıya açık ve güçlü bir şekilde karşı çıktı. Türkiye hem insani yardım hem de güvenlik desteği açısından Ukrayna’nın güçlü bir dostu oldu. Montrö Sözleşmesi’ni yaşama geçirmesi de Karadeniz’in bu savaşta kullanılmaması açısından kesinlikle çok önemliydi.”
ATEŞKES İÇİN ARABULUCULUK
“Görüşmelere ev sahipliği konusuna gelince, hem Ukraynalıların hem de Rusların kendilerini eşit şekilde rahat hissettikleri çok az yer var. Bu açıdan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşmelerin ev sahipliğini yapma konusundaki girişimleri olumlu. Genellikle, barış görüşmeleri ateşkes sağlandıktan sonra yapılır. Ancak Rusya’nın ateşkes konusunda istekli olmaması bir sonuca ve çözüme ulaşılmasını güçlendiriyor. Tarafların masaya oturarak hangi konularda uzlaşıp, hangi konularda uzlaşamadıkları hakkında bir açıklığa varmaları çabalarını iyi bir şey olarak görüyoruz. Ancak şu anda tarafların görüşlerinde büyük uzaklık var. Hepimizin şu anda görmek istediği - Türkiye de bunu yüksek sesle dile getiriyor- ateşkesin sağlanması.”
TÜRKİYE’NİN YAPTIRIMLARA KATILMAMASI
“Bugün bu konuda ve yaptırımların arkasındaki mantıkla ilgili olarak (Türk heyetiyle) iyi görüşmeler yaptık. Putin’in savaş makinesini körükleyen para akışını kesmemiz gerektiğini ve bu savaşta yaptıklarını ağır bir şekilde ödemesi gerektiğini Türkiye’nin tamamen anladığını düşünüyorum. Yaptırımlara katılamasa bile topraklarının yaptırımlardan kurtulmak için ve oligarkların kirli paralarının havuzuna dönüşmemesi için Türkiye’nin çok dikkatli olmasının çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu riskler konusunda hükümette iyi bir anlayış olduğunu görüyorum.”
STRATEJİK MEKANİZMA
“Bu yeni mekanizmanın en güzel özelliği, bütün konuları tek bir formatta ele alma olanağını sağlaması. İkili ilişkileri ister ticaret olsun, ister insan hakları ve sivil toplum konuları olsun konuşabiliriz. Aynı zamanda Dağlık Karabağ, Suriye ve Ukrayna gibi bölgesel konuları da konuşabiliriz. Demokrasilerin de nasıl otokratik yönetimler birlikte hareket ediyorsa birlikte hareket etmeleri gerçeğinde olduğundan hareketle küresel meseleleri de bu formatta ele alabiliriz.”
S-400 SORUNU
“Bu yeni Stratejik Mekanizma ikili ilişkilerimiz kapsamında birlikte iyi çalıştığımız konuları ve sorunları ele almamıza yardımcı olacak. Bu konuyu çok uzun süredir konuşuyoruz. Bu savaş bağlamında ilginç noktalardan biri de Türkiye’nin Rus silahlarının performansını en ön sıradan izleyebilmesi oldu. Ve savaş alanında çok da iyi bir iş yapamadıkları ortaya çıktı, öyle değil mi? Ayrıca yaptırımlar nedeniyle Rusya’nın yakın gelecekte kendi gereksinimlerini bile tedarik etme zorunda kalacağından bahsetmiyorum bile.”
NATO BİRLİKTE GÜÇLÜ
“Tüm bunlar uzun süredir altını çizdiğimiz düşünceyi güçlendiriyor: NATO ülkeleri birlikte çalıştığında, sistemleri uyumlu olduğunda daha da güçlü olurlar ve Rusya gibi ülkelere bağımlı olmazlar. Rus silahlarının ahlaki olmayan kullanımı ile ilgili raporlardan haberdarız. Bu (S-400) konuda birlikte çalışacağımızdan ümitliyim. Biliyorsunuz, Türkiye’nin F-16 satın alma isteği de var ve bunu da konuşuyoruz. Ama çok daha önemlisi güvenlik konularında dört bir yandan çalışmaya devam ediyor olmamız.”
‘TÜRKİYE-İSRAİL NORMALLEŞMESİ BİZİM DE ÇIKARIMIZA’
ABD Dışişleri Müsteşarı Nuland, Türkiye-İsrail yakınlaşmasıyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Bu bizim de çıkarımıza. Türkiye ve İsrail’in güçlü ilişkiler içinde olması, ticaret ve enerji ilişkisinde olmasının bizim de çıkarımıza olduğundan eminiz. Bu savaşın ortaya çıkardığı durumlardan biri de yüksek oranda Rus doğalgazı ithal eden birçok ülkenin kaynaklarını çeşitlendirmek ve bunu da süratli bir şekilde yapmak zorunda olmaları. Yani, Doğu Akdeniz’de bazıları yakın komşularınızı da kapsayacak şekilde ve yeni gaz keşifleri ve yeni boru hatlarını gerektirecek farklı birçok fırsat var. Bu konularda çalışmak ve özellikle Türkiye’nin Rus doğalgazına karşı kaynak çeşitlendirme amacında yardımcı olmayı istiyoruz.”