Güncelleme Tarihi:
Takvimler 3 Kasım 1998’i gösterirken yüzünde donuk bir ifade, elinde de plastik bir poşet bulunan tuhaf bir adam, ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Humboldt County Şerif Bürosu'nun kapısından içeri adım attı.
Wayne Adam Ford ismindeki adam, şerifin ofisine girdi ve seri katil olduğunu itiraf etti. Ford'un elinde tuttuğu poşette ise kurbanlarından birinin vücut parçaları bulunuyordu.
Bu itirafla büyük bir şok yaşayan yetkililer, geniş çaplı soruşturma başlattı. Dedektifler, geçmişte ABD ordusunda Deniz Piyadesi olarak görev yapmış olan, o sırada da uzun yol şoförü olarak çalışan Ford’u sorguya çekti.
Sorgu esnasında oldukça sakin olan Ford, Ekim 1997’de Humboldt ilçesine bağlı Eureka'nın kuzeyinde yer alan Ryan Slough nehrinde gövdesi bulunmuş maktul de dahil dört kadını öldürdüğünü dedektiflere itiraf etti.
Ford'un itirafından 10 ay önce Ocak 1998'de Clam Sahili civarında da bir kadın bedenine ait parçalar bulunmuştu. Bu parçalarla Ford'un şerif bürosuna getirdiği parçaların aynı kadına ait olduğu anlaşıldı. Ford'un ifadesinde kamp kurduğunu söylediği yerin civarında yapılan incelemelerde, aynı kadına ait başka parçalar da tespit edildi.
MAHKEMEDE KAFA TRAVMASI GEÇİRDİĞİNİ SÖYLEDİ
Mahkeme karşısına çıkarılan Ford, Kasım 1980'de sarhoş bir sürücünün arabasına çarpması sonucu yaşadığı trafik kazasında kafa travması geçirdiğini, 19 gün komada kaldığını, o tarihten itibaren beyin faaliyetlerinde gerileme olduğunu, kişilik bozukluğu yaşadığını ve psikolojik tedavi gördüğünü ifade etti.
Ford'un 1983'te tedavi gördüğü klinikten aldığı raporda "borderline kişilik bozukluğu" teşhisi yazılıydı. Avukatının bu gerekçeyle beraat isteminde bulunması kamuoyunun Ford'a yönelik tepkisinin katlanarak büyümesine neden oldu.
Yargılama süreci Temmuz 2006'da sonuçlandı ve Ford, dört kişiyi planlayarak öldürmekten suçlu bulundu. İdam cezasına çarptırılan ancak cezası infaz edilmeyen Ford, halen San Quentin Eyalet Hapishanesi'nde idam hücresinde tutuluyor.
61 yaşındaki Ford, ABD'yi şoke eden itirafından çeyrek asır sonra bir kez daha manşetlere yerleşti. Zira Ryan Slough'da bulunan kadın cesedinin kimliği 25 yılın ardından belirlendi ve geçtiğimiz hafta kamuoyuyla paylaşıldı.
Peki dedektifler, seri katil Wayne Adam Ford'un kimliği belirsiz kurbanını nasıl teşhis etti?
25 YILDIR NEHİR KENARINDA BULUNAN CESEDİ ARAŞTIRIYORLARDI
Dedektifler, Clam Sahili'nde buldukları ve kayıtlara Jane Doe olarak geçen kadınların kimliklerini aramaktan hiç vazgeçmemişti.
Ford, hapishaneye gönderilse de kurbanlarının kim olduğunun bulunması, ailelerinin ve sevenlerinin yaralarının bir nebze olsun sarılması gerekiyordu.
Daha önce defalarca haberleştirdiğimiz üzere, son dönemde ABD'de bu tarz faili meçhul cinayetlerin yeni geliştirilen gen teknolojileri yardımıyla çözüme ulaştırılması yönünde önemli adımlar atıldı.
Geçtiğimiz hafta başında yapılan açıklamada, Ford'un kurbanının kimliğinin de ileri DNA testleri ve soyağacı profili sayesinde tespit edildiği duyuruldu.
KAYIP KADIN GENETİK BİLİMİ SAYESİNDE BULUNDU
Humboldt County dedektifleri, DNA analizlerinde periyodik olarak veri tabanı taraması yapsa da bugüne kadar kadının kimliğine ulaşılamamıştı. Bu noktada yetkililer, faili meçhul cinayetlerin çözümünde genetik biliminden faydalanma konusunda uzmanlaşmış Teksas merkezli bir şirket olan Othram Laboratuvarları'yla ortak çalışma kararı aldı.
Genç kadının DNA örneklerinden gen haritasını çıkaran uzmanlar, kurbanın yakın akrabalarını tespit etti.
1990’ların ortasından bu yana kayıp akrabasını arayan bir kadınla temasa geçen yetkililer, Ford'un katlettiği kadınının 25 yaşındaki Kerry Ann Cummings olduğu sonucuna vardı.
KERRY KAYIPLAR LİSTESİNE EKLENMEMİŞTİ
Kerry'nin kız kardeşi Kathie ablasının psikolojik sorunları olduğunu, 1997 yılında evden kaçtığını ve kendisinden bir daha haber alınamadığını söyledi.
Ailesi genç kadını bulabilmek için her yolu denemiş, başvurularda bulunmuş hatta özel bir dedektif bile tutmuştu.
Ancak o dönemde kayıp kişilerin bildirilmesiyle ilgili yasaların belirsiz olması nedeniyle kayıp ihbarının hiçbir zaman ciddiye alınmadığını söyleyen Kathie, “Kerry, hiçbir zaman kayıp kişi olarak listelere eklenmedi, Ulusal Kayıp Kişiler Veri Tabanı’na dahil edilmedi” dedi ve devam etti:
“Ne yazık ki o zamanlar kayıp başvurusu yaptığımızda, yetkililer bize Kerry'nin bir yetişkin olduğu ve kendisi veya başkaları için bir tehdit oluşturmuyorsa yapabilecekleri bir şey olmadığını söylemişti. İnternet yaygınlaştıkça, onu gören birileri olabileceğini düşünerek ilanlar verdim. Kimliği belirsiz cesetlerin yakınlarının bulunması için açılan web sitelerinde dövmeleri bulunan Jane Doe'ların resimlerine bakarak onu teşhis etmeye çalıştım.”
FORD'LA YAPILAN GÖRÜŞMELERDE TANIMLAYICI AYRINTILAR ELDE EDİLDİ
25 yıllık soruşturmayla ilgili yazılı bir açıklama yapan Humboldt County Şerif Bürosu, Wayne Adam Ford’un elinde tuttuğu poşetteki parçaların Cummings’e ait olduğunu, yapılan diğer çalışmalarda eksik beden parçalarına da ulaşıldığını belirtti.
O günden itibaren delilleri incelikle bir araya getirmeye çalışan dedektifler, hapishanede yattığı dönemde Ford'la yaptıkları görüşmelerde kadınla ilgili tanımlayıcı ayrıntılar elde etti.
Ne var ki uzmanların kadının kimliğini tespit etme girişimleri başarılı olamadı.
İLK BULGULAR SİSTEMDEKİ HİÇBİR PROFİLLE EŞLEŞMEDİ
Yıllar boyunca Ford’un öldürdüğü kadınların kimliklerini ortaya çıkarmaya çalışan dedektifler, ABD’nin Batı Yakası'ndaki tüm kayıp ihbarlarını inceledi.
Clam Sahili'nde bulunan kalıntıların da kimliği belirsiz kadına ait olduğunu tespit eden uzmanlar, toplanan tüm verileri Kaliforniya Kayıp Kişiler DNA Veri Tabanı'na ve Ulusal Kimliği Belirlenemeyen Kişiler için DNA İndeksi’ne girdi.
Ancak DNA örnekleri sistemdeki hiçbir profille eşleşmiyordu.
Humboldt County Şerifi William Honsal, 2021 yılında göreve başladığında ilk iş soğuk davalara bakacak bir birim oluşturdu. Bu birimde çalışan ve ipuçlarını inceleyen iki dedektif, Othram uzmanlarının da desteğiyle maktulün yakınlarına ulaşabildi.
"KAYBIN ACISINI DİNDİREMESEK DE KERRY’NİN AİLESİNE KAVUŞMASINI SAĞLADIK"
Soruşturma ekibinde olan Müfettişi Mike Fridley, soruşturmaya ilişkin şunları söyledi:
"Faili meçhul davaları incelerken, pek çok vaka için yeni DNA teknolojisinden faydalanabileceğimizi keşfettik. Bu yılın başında oldukça eski faili meçhul davalarda teknoloji yardımıyla önemli gelişmeler kaydettik. Bu vakayı değerlendirmeye başlarken 25 yıldır Kerry’den haber alamayan kayıp yakınlarının, genç kadının akıbetini nihayet öğrenmesini ve davayı sonuçlandırmayı istiyorduk.”
Othram uzmanlarının bulguları Kerry ile kız kardeşi Kathie’nin DNA örneklerinin karşılaştırılmasıyla resmen kanıtlanmış oldu.
Kız kardeşini anlatan Kathie, "Kerry güzel ve komik bir genç kızdı; zekiydi ve sanatçı ruhluydu. Özellikle bütün aileyi güldürme konusunda harikaydı” ifadesini kullandı ve ekledi:
“Kerry’nin yaşadığı akıl hastalığı iki yıl gibi kısa bir sürede yıkıcı sonuçlara neden oldu.”
Humboldt İlçesi Adli Tabipliği, Jane Doe adıyla gömülen Kerry’nin kemiklerinin bulunduğu mezardan çıkarılarak aile mezarlığına taşınması işlemini üstlendi.
Şerif Honsal ise yaptığı açıklamada, "Bu davada olağanüstü çaba gösteren çalışma arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Kaybın acısını dindiremesek de Kerry’nin ailesine kavuşmasını sağladık. Kerry'den asla vazgeçmeyen ve çözülmeyi bekleyen davaları sonuçlandırmak için özveriyle çalışan dedektiflere minnettarım” dedi.