Güncelleme Tarihi:
Dünya, giderek daha karmaşık hale gelen küresel sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Bu sorunlar hem doğal çevremizi hem de siyasi ve ekonomik yapılarımızı tehdit ediyor. Bilim insanları, stratejistler ve uzmanlar, bu tehditlerin gelecekte nasıl şekilleneceğine dair çeşitli öngörülerde bulunuyor.
Bu öngörülerin bazıları, insanlığın karşı karşıya olduğu riskleri daha belirgin hale getiriyor, bazıları ise gelecekteki olasılıkların belirsizliğini vurguluyor. Ancak tüm bu tahminlerde ortak bir nokta bulunuyor: Gelecekteki dünya, bugünden çok daha farklı bir şekil alacak ve bu değişimler, hepimizi doğrudan etkileyecek!
Bu bağlamda, Atlantic Council’in ‘Küresel Öngörü’ anketi, gelecekteki dünya düzenine dair uzmanların görüşlerini yansıtan önemli bir araştırma sunuyor. Ankette yer alan 357 uluslararası stratejist ve uzman, önümüzdeki 10 yılda karşılaşabileceğimiz küresel tehditler hakkında değerlendirmelerde bulundular.
Bu öngörüler, dünyanın geleceği hakkında ne kadar karamsar bir tablo çizildiğini ve hangi gelişmelerin insanlık için en büyük riskleri oluşturduğunu gözler önüne seriyor.
Atlantic Council, 1961 yılında kurulan, küresel güvenlik, ekonomi ve uluslararası ilişkiler konularında araştırmalar yapan prestijli bir düşünce kuruluşu. Merkezi Washington D.C.’de bulunan bu kuruluş, özellikle NATO ve transatlantik ilişkiler üzerine odaklanmakla birlikte, dünya genelindeki çeşitli küresel meselelerle ilgili politika önerileri geliştiriyor. Hükümetler, iş dünyası liderleri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak, uluslararası güvenlik ve ekonomik sorunlara dair çözümler üretmeyi amaçlıyor. Ayrıca, küresel meseleler üzerine raporlar yayınlayarak, forumlar düzenleyerek ve dünya çapındaki uzmanlardan görüşler alarak, uluslararası politika tartışmalarına katkı sağlıyor.
ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI’NIN 2035 YILINA KADAR BAŞLAYACAĞINA DAİR TAHMİNLER OLDUKÇA YAYGIN
Uluslararası ilişkiler alanında uzmanlar, dünya çapında yaşanacak büyük bir savaşın kaçınılmaz olduğuna dair ciddi endişeler taşıyor. Yapılan son anketlere göre, özellikle ABD, Çin ve Rusya gibi küresel güçlerin dahil olacağı bir Üçüncü Dünya Savaşı’nın 2035 yılına kadar başlayacağına dair tahminler oldukça yaygın.
BU SAVAŞ, NÜKLEER SİLAHLAR VE UZAYDA SAVAŞ GİBİ TEKNOLOJİK GELİŞMELERİ KAPSAYACAK
Ankette yer alan uzmanların yüzde 40,5’i, büyük güçlerin dahil olacağı bir dünya savaşının 2035 yılına kadar patlak vereceğinden emin gibiler. Çoğunlukla, bu savaşın nükleer silahlar ve uzayda savaş gibi teknolojik gelişmeleri de kapsayacağına inanılıyor.
Bu öngörülerin ardında yatan en dikkat çekici örneklerden biri ise 2019 yılında Başkan Donald Trump’ın ABD Uzay Kuvvetleri’ni kurmuş olması. Uzay Kuvvetleri’nin görev tanımında, uzayda ve uzaydan yapılacak muharebelerde Amerika’nın ve müttefiklerinin güvenliğini sağlamak olduğu belirtiliyor.
Anket, yeni küresel ittifakların oluşma ihtimalini de gündeme getirdi. Yaklaşık yüzde 47,4’lük bir kesim, Çin’in, Rusya, İran ve Kuzey Kore ile birlikte yeni bir ittifak kuracağına inanıyor. Bu ittifak, büyük dünya güçlerinin gelecekteki çatışmalarını daha da karmaşık hale getirebilir.
Ayrıca siyasi stratejistler, önümüzdeki 10 yıl içinde Ukrayna için durumun olumlu olmayacağını ve Amerika’nın hem ekonomik hem de diplomatik anlamda zayıflayacağını da belirtiyorlar. Ayrıca, dünya çapındaki demokrasi anlayışının gerilemeye devam ederek ‘demokratik bunalıma’ yol açacağı da öngörülüyor.
KÜRESEL SALGIN RİSKİ BULUNUYOR MU?
Orta Doğu’daki gelişmeler de küresel güvenlik için kritik bir öneme sahip. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar, önümüzdeki 10 yıl boyunca büyük bir değişim göstermeyecek gibi görünüyor.
Ancak, uzmanların yüzde 56’sı, 2035 yılına kadar İsrail’in Suudi Arabistan ile diplomatik ilişkilerini normalleştireceğini öngörüyor. Bu tür gelişmeler, Orta Doğu’daki güvenlik ve istikrarı yeniden şekillendirebilir.
Tüm bunların dışında yüzde 5,1’lik bir kesim, artan mali borçların dünyayı felç edeceğini düşünüyor. Ayrıca katılımcıların sadece yüzde 1,7’si, yeni bir salgının küresel düzeyde en büyük kriz olacağına inanıyor.
TEK TEHDİT ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI VE EKONOMİK SORUNLAR DEĞİL!
2035 yılına gelindiğinde, stratejistlerin çoğu, dünya için bir başka büyük tehdit olarak iklim değişikliğini görüyor. Atlantic Council’in bulgularına göre, ankete katılanların yüzde 62’si, 2035 yılına gelindiğinde dünyanın mevcut durumdan daha kötü bir durumda olacağını düşünüyor.
Küresel güvenlik ve nükleer savaş tehditleri hakkında yapılan endişelere rağmen, birçok uzman hâlâ iklim değişikliğini en acil küresel mesele olarak görmeye devam ediyor. Katılımcıların yüzde 29,9’u, önümüzdeki 10 yıl içinde en büyük tehdit olarak iklim değişikliğini öngörüyor, bu oran ise küresel bir savaşın çıkma ihtimalinden daha yüksek.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, küresel ısınmanın ana itici gücünün insan faaliyetleri olduğuna dair güçlü bir konsensüs oluşturmuş durumda. İklim savunucuları, artan kasırgalar ve Kaliforniya’daki büyük orman yangınları gibi felaketlerin, değişen hava koşullarının bir sonucu olduğunu savunuyorlar.
Ankete katılan uzmanların çok büyük bir kısmı 2035 yılına kadar iklim değişikliğiyle mücadelede daha fazla küresel iş birliği olacağını öngörüyor.
YAPAY ZEKA KÜRESEL MESELELERDE OLUMLU ETKİ YARATABİLİR
Teknolojik gelişmelerin de gelecekteki dünya düzeni üzerinde önemli etkileri olacak gibi görünüyor. Özellikle yapay zeka ve otomasyon teknolojilerinin, iş gücü üzerinde büyük etkiler yaratacağı öngörülüyor.
Uzmanların yüzde 58’i, yapay zekanın küresel meseleler üzerinde olumlu bir etki yaratacağına inanıyor. Diğer taraftan, yapay zeka ve otomasyonun iş gücünü azaltacağına dair endişeler de mevcut.
Tüm bu bulgular, dünya genelindeki uzmanların hem savaş hem de iklim değişikliği gibi küresel tehditlere karşı derin endişeler taşıdığını ve geleceğe dair tahminlerin oldukça karamsar olduğunu gösteriyor.
Daily Mail'in ‘What the world could look like in 2035 according to more than 350 experts’ başlıklı haberinden derlenmiştir.