Bilim dünyasını şaşkına çevirdi: 7 gizli mesaj keşfedildi! 3 bin yıllık sırrı çözüldü...
Güncelleme Tarihi:
Paris’in tam kalbinde yükselen bu antik yapı, şimdi bambaşka bir hikâye anlatıyor. Son çalışmalarla, bugüne kadar fark edilmeyen gizemli izler gün yüzüne çıktı. Ve bu keşif, Luksor Dikilitaşı’nın sırlarını çözmek için atılan ilk adım olabilir.
Yüzlerce yıl boyunca milyonlarca insanın gelip geçtiği, tarihin acılarına, zaferlerine ve dönüşümüne tanıklık etmiş bir meydan düşünün. Burası Paris’in kalbi sayılan Place de la Concorde… Ancak burası Eyfel Kulesi’nin gölgesinde duran bir geçit değil.
Bu meydan, Fransız monarşisinin çöküşünden cumhuriyetin doğuşuna kadar uzanan derin bir geçmişin suskun tanığı. Fakat burada yükselen ve göğe uzanan bir anıt var ki, geçmişi yalnızca Fransız tarihine değil, Mısır’ın kadim sırlarına kadar uzanıyor: Luksor Dikilitaşı.
Yaklaşık olarak 200 yıldır Paris’in sekizinci bölgesinde bulunan Place de la Concorde Meydanı, antik Mısır’dan günümüze ulaşan olağanüstü bir esere ev sahipliği yapıyor. Şehir sakinlerinin ve turistlerin hayranlıkla izlediği bu görkemli yapı, 3 bin yıldan fazla bir geçmişe sahip. Kırmızı granitten oyulmuş bu anıt, MÖ 1250 civarında Mısır Firavunu II. Ramses’in emriyle inşa edildi ve sonrasında Fransa’ya hediye edildi.
ÖZEL TASARLANAN BİR GEMİYLE NİL NEHRİ’NDEN PARİS’E GETİRİLDİ
Orijinalde Mısır’daki Luksor Tapınağı’nın girişinde yer alan iki dikilitaştan biri olan bu yapı, 1830’ların başında Nil Nehri’nden özel olarak tasarlanan bir gemiyle Paris’e getirildi. 1836 yılında, Fransız Devrimi sırasında halkın idamları izlediği tarihi Concorde Meydanı’nın ortasına, Kral Louis-Philippe’in isteğiyle dikildi.
Yüzyıllardır meydanın tam ortasında yükselen bu anıt, tarih meraklılarının ve turistlerin ilgi odağı oldu. Yüzeyi dört yöne bakan hiyerogliflerle bezeli olan dikilitaşın, uzun süredir tüm sırlarının çözüldüğü düşünülüyordu. Fransız Mısır bilimci François Chabas, 19. yüzyılda bu hiyerogliflerin büyük kısmını çözümlemiş ve kamuoyuna sunmuştu. Ancak modern bilim, bu taşın hâlâ konuşacak çok şeyi olduğunu kanıtladı.
YENİ KEŞİF VE YEDİ GİZLİ MESAJ
Covid-19 pandemisi sırasında başlayan çalışmalar, Luksor Dikilitaşı’nın bugüne kadar fark edilmemiş yeni sırlarını ortaya çıkardı. Paris-Sorbonne Üniversitesi’nde görevli Mısır bilimci Dr. Jean-Guillaume Olette-Pelletier, Olimpiyatlar öncesi başlatılan restorasyon kapsamında anıtın tepesine çıkma izni alan ilk uzman oldu. Bu tarihi fırsat sayesinde, dikilitaşın zirvesine ulaşarak detaylı gözlemler yaptı ve yedi gizli mesajın izini sürdü.
Dr. Olette-Pelletier, dikilitaşta yer alan bazı hiyerogliflerin içinde yalnızca özel olarak eğitilmiş kişilerce anlaşılabilecek ‘kripto-hiyeroglifler’ olduğunu belirtti. Bunlar, tanrıların dili olarak kabul edilen, halkın değil, sadece ruhban sınıfının ve seçkinlerin okuyabildiği gizli yazılardı.
DİKİLİTAŞTA NELER GİZLİ?
Anıtın batı cephesi, antik Mısır’da yalnızca Nil Nehri’nden gelen soyluların görebileceği şekilde tasarlanmıştı. Bu cephede, Firavun II. Ramses’in Tanrı Amon’a adak sunduğu sahne yer alıyor ve bu görüntü, bir tür tanrısal meşruiyetin görsel ifadesi olarak kabul ediliyor.
Diğer yandan doğu cephesinde, Ramses’in başlığında yer alan ince boğa boynuzları dikkat çekiyor. Olette-Pelletier’e göre, bu detay ‘ka’ kelimesine yani yaşam gücüne yapılan sembolik bir gönderme. Bulunan gizli mesajlardan biri ise daha dikkat çekici: ‘Amun’un ka-kuvvetini yatıştırın!”
Bilim insanına göre bu ifade, insanların doğuştan getirdikleri ancak zaman zaman yıkıcı olabilen yaşamsal güçlerinin tanrılar aracılığıyla dengelenmesi gerektiğini anlatıyor. Bu tür mesajlar, Antik Mısır’ın yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda spiritüel sistemini de anlamaya yönelik önemli ipuçları sunuyor.
Dr. Jean-Guillaume Olette-Pelletier tarafından Luksor Dikilitaşı'nda tespit edilen yedi gizli mesajın tam metinleri henüz yayımlanmadı. Bu mesajların detayları, Montpellier Üniversitesi’nde yayımlanacak olan ENIM-Montpellier Egyptology Journal dergisinde yer alacak bir makalede sunulacak.
KARDEŞ ‘DİKİLİTAŞ’ DAHA FAZLASINI BARINDIRIYOR OLABİLİR
Paris’teki dikilitaş, Luksor’daki ikizinden biraz daha kısa. Dr. Olette-Pelletier’in belirttiğine göre, Mısır’daki dikilitaş tam olarak aynı yapıda değil ve bu da onu daha fazla gizli mesaj barındırma potansiyeline sahip kılıyor. Araştırmacının bu kardeş yapı üzerinde de benzer bir analiz yapıp yapmadığı henüz net değil. Ancak dikkatler şimdi bu ikinci dikilitaşta olabilir.
Uzmanlara göre bu keşif, yalnızca bir arkeolojik bulgu değil, aynı zamanda II. Ramses’in kadim mirasına da ışık tutuyor. MÖ 1279-1213 yılları arasında hüküm süren ve 66 yıl boyunca tahtta kalan bu büyük firavun hem savaşçı hem de inşa ettirdiği devasa yapılarla anılıyor.
Daily Mail'in 'Scientist discovers 7 secret messages hidden on Paris' Egyptian Obelisk' başlıklı haberinden derlenmiştir.