Güncelleme Tarihi:
Dünya, her geçen yıl çeşitli doğal felaketler, iklim değişikliği, savaşlar ve diğer krizlerle karşı karşıya kalıyor. İnsanlık olarak bu tehditler karşısında hayatta kalabilmek ve sürdürülebilir bir yaşam kurabilmek için geleceğe yönelik önlemler almak her zamankinden daha önemli hale geldi.
Özellikle gıda güvenliği, bu zorluklarla mücadelede temel bir konu olarak öne çıkıyor. Tarım ürünlerinin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, insanlığın gelecekteki hayatta kalışını doğrudan etkileyen bir unsur.
İşte bu noktada, uzak bir Arktik adasında yer alan bir yapının kritik rolü bulunuyor: Svalbard Küresel Tohum Kasası!
Bu kasa, felaket senaryolarına karşı tasarlanmış bir ‘sigorta poliçesi’ olarak, dünya genelindeki tarım ürünlerinin genetik çeşitliliğini güvence altına almayı amaçlayan eşsiz bir proje.
Kasada, dünya çapındaki bitki türlerinin tohumları saklanarak, her türlü felakette tarımsal üretimin sürdürülebilmesi sağlanıyor. Bu sayede, olası bir ‘kıyamet’ durumunda, insanoğlu tekrar doğaya geri dönüp hayatını sürdürebilecek kaynaklara erişim sağlayacak.
1,3 MİLYONDAN FAZLA TOHUM ÇEŞİDİ, EKSİ 18 DERECEDE MUHAFAZA EDİLİYOR
Svalbard Küresel Tohum Kasası, Kuzey Buz Denizi’ne yakın, Norveç’e bağlı Svalbard Takımadası’ndaki Spitsbergen Adası’nda yer alıyor. Burada, 1,3 milyondan fazla tohum çeşidi, eksi 18 derecede muhafaza ediliyor.
Kasayı çevreleyen donmuş toprak ve kalın kaya, elektrik kesintisi gibi durumlarda bile tohumların güvenliğini sağlıyor. Bu sayede, savaşlar, kazalar veya iklimsel felaketler gibi dünya çapındaki felaketlerde bile tarım ürünlerinin genetik çeşitliliği korunuyor.
Dünya çapında gıda güvenliği ve tarımsal biyolojik çeşitliliği korumak amacıyla çalışan bir organizasyon olan Crop Trust’ın İcra Direktörü Stefan Schmitz, bu yeni tohumların yalnızca biyolojik çeşitliliği değil, aynı zamanda onları yöneten toplulukların kültürünü ve dayanıklılığını temsil ettiğini belirtti.
Ayrıca Schmitz, “Burası gelecekte dünyanın beslenmesi için adeta hayat sigortası. Olası bir felakete hazırlıklı olmak istiyoruz. Ne olacağını bilmiyoruz. O nedenle yeni tohumların ekleniyor olması çok güzel” ifadelerini kullandı.
Yeni eklenenler arasında, iklim dayanıklılığı açısından kritik öneme sahip türler yer alıyor. Özellikle Sudan’dan gelen Cordia africana (Sudan tik ağacı) ve Faidherbia albida, bu kasadaki koleksiyona dahil edilen önemli tohum örnekleri arasında bulunuyor.
Uluslararası Ormancılık Araştırmaları ve Dünya Tarımsal Ormancılık Merkezi (CIFOR-ICRAF) Genel Müdürü olarak görev yapan Dr. Éliane Ubalijoro, Svalbard’a yapılan bağışı teslim ederken, tohumların sadece biyolojik çeşitliliği değil, aynı zamanda savaş ve felaket sonrası yeniden inşa süreçlerinde de önemli bir rol oynadığını vurguladı.
Ubalijoro, Ruanda’daki soykırımdan sonra tohum bankalarının hayatta kalma ve yeniden inşa için ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, tohum bankalarının sadece biyolojik çeşitliliği korumadığını, aynı zamanda kadınların tarımdaki önemli rollerini de ön plana çıkardığını ifade etti. Afrika’nın birçok bölgesinde kadınlar, tarım iş gücünün yüzde 60’ını oluşturuyor.
HANGİ ÜLKELER FAYDALANACAK?
Dünya çapındaki gen bankaları tohumları saklamakta önemli bir rol oynasa da pek çoğu, finansal zorluklar veya kötü yönetim nedeniyle savunmasız. Elektrik kesintisi gibi küçük bir aksaklık bile, bu değerli koleksiyonları yok edebilir.
İşte bu yüzden, Svalbard Küresel Tohum Kasası 2008 yılında hayata geçirildi. Norveç hükümeti ve Global Crop Diversity Trust (Crop Trust) gibi uluslararası kuruluşların iş birliğiyle kuruldu.
Afrika, Asya ve Latin Amerika gibi kıtalar, burada yer alan tohumlardan faydalanacak başlıca bölgeler arasında bulunuyor.
Örneğin, Sudan ve Malavi gibi Afrika ülkelerinden gelen tohumlar, bölgedeki iklim değişiklikleri ve savaşlar nedeniyle tarım üretiminin sürdürülebilmesi adına büyük önem taşıyor. Ayrıca, Filipinler gibi iklim değişikliğinden doğrudan etkilenen ülkeler de bu kasadaki kaynaklardan faydalanacak.
Yıllarca gizli tutulan kasanın içi, son yıllarda ortaya çıkan nadir görüntülerle gün yüzüne çıktı. İçeri adım attığınızda sizi, çift kanatlı bir kapı ve ardından uzanan bir tünel karşılıyor. Bu tünelden geçtikten sonra, bir odaya adım atıyorsunuz. Her bir kapı, farklı bir tohum odasına açılıyor.
Odaların içinde, dünyanın dört bir köşesinden gelen ülkelerin ve yatırımcıların gönderdiği tohum sandıkları, titizlikle sıralanmış raflarda yerini alıyor. Kasa son derece yüksek güvenlik önlemleriyle korunuyor ve yalnızca özel izinle erişilebiliyor. İçeride hiçbir genetik deney veya araştırma yapılmıyor.
Daily Mail’in ‘Inside the Doomsday Vault: Rare footage provides a glimpse inside secretive bunker in the Arctic - as more than 14,000 new samples are added’ ile The Guardian’ın ‘More than 100,000 African seeds put in Svalbard vault for safekeeping’ başlıklı haberlerinden derlenmiştir.