Güncelleme Tarihi:
Hıdırellez, Türk dünyasında ve Balkanlar’da baharın gelişini, doğanın canlanışını ve bereketi simgeleyen en köklü bayramlardan biridir. 5-6 Mayıs 2025 tarihlerinde, Hızır ve İlyas peygamberlerin yeryüzünde buluştuğuna inanılan bu özel gün, gül ağaçlarına dilek kâğıtları asmaktan ateş üzerinden atlamaya, yoğurt mayalamadan doğayla iç içe ritüellere kadar pek çok gelenekle kutlanıyor. Ancak, Hıdırellez’in İslam’daki yeri ve dinen uygunluğu, özellikle dindar kesimler arasında sıkça tartışılan bir konu. Kimileri Hıdırellez’i İslam’la uyumlu bir kültürel gelenek olarak görürken, kimileri bazı ritüellerin bidat veya şirk içerebileceğini savunuyor. Peki, Hıdırellez dinen doğru mu, kutlamak günah mı?
Hıdırellez, Türk kültüründe Hızır ve İlyas peygamberlerin 5-6 Mayıs’ta (Rumi takvime göre 23 Nisan) buluştuğuna inanılan bir bahar bayramıdır. İslam’daki yeri, hem dini kaynaklara hem de halk inanışlarına dayanıyor. Hızır Aleyhisselam, Kur’an-ı Kerim’de Kehf Suresi’nde (18:60-82) Musa peygamberle yolculuk yapan, Allah’tan özel bir ilim ve hikmet verilen bir kul olarak zikredilir. Hadislerde ve İslam geleneğinde, Hızır’ın bereket, yardım ve şifa getirdiğine inanılır, ancak onun hayatta olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır. İlyas peygamber ise Kur’an’da ismi geçen (Saffat Suresi, 37:123-132) bir peygamberdir ve halk arasında Hızır’la buluştuğu inancı yaygındır.
Hıdırellez’in İslam’daki yeri, bu iki şahsiyetin halk inanışlarındaki rolüyle şekillenmiştir. Ancak, Hıdırellez bayramı doğrudan Kur’an veya sahih hadislerde emredilen bir dini bayram değildir; daha çok İslam öncesi Türk ve Orta Asya kültürleriyle İslam’ın harmanlanmasıyla oluşmuş bir gelenektir. İslam alimleri, Hıdırellez’in kutlanmasının İslam’a uygunluğunu değerlendirirken, kutlama biçimlerine ve niyetlere odaklanır. Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre, Hıdırellez, İslam’a aykırı olmayan, şirk ve batıl inançlardan uzak bir şekilde kutlanırsa dinen sakıncalı değildir.
Hıdırellez’in dinen uygunluğu, kutlama şekline ve niyete bağlıdır. İslam’a uygunluğu konusunda şu noktalar öne çıkıyor:
İslam’a Uygun Kutlama Biçimleri
Doğa ile Bütünleşme: Hıdırellez’de piknik yapmak, doğada vakit geçirmek, Allah’ın yarattığı güzelliklere şükretmek İslam’a uygundur. Bu, Allah’ın nimetlerini takdir etmenin bir yolu olarak görülür.
Sadaka ve Paylaşım: Hıdırellez’de yoksullara yardım etmek, yemek dağıtmak veya komşularla paylaşımda bulunmak, İslam’ın teşvik ettiği davranışlardır.
Dua ve Niyet: Allah’tan sağlık, bereket ve huzur dilemek, Hıdırellez’in manevi yönünü güçlendirir. Örneğin, yoğurt mayalarken “Allah’tan bereket dilerim” gibi dualar, İslam’a uygun niyetlerdir.
Kültürel Gelenekler: Yoğurt mayalama, temizlik yapma veya bahar sevincini paylaşma gibi gelenekler, İslam’a aykırı unsurlar içermediği sürece zararsızdır.
Sakıncalı Olabilecek Ritüeller
Şirk ve Batıl İnançlar: Hızır’dan doğrudan medet ummak, gül ağacına kâğıt asarak dileklerin gerçekleşeceğine inanmak veya ateş üzerinden atlamanın uğur getireceğine dair batıl inançlar, İslam’a aykırıdır. İslam’da, her türlü yardım ve nimet yalnızca Allah’tan beklenir.
Bidat Sayılabilecek Uygulamalar: Hıdırellez’e özel, Kur’an ve sünnette dayanağı olmayan ritüeller (örneğin, belirli duaların belirli sayılarda okunması veya tılsımlı nesneler kullanılması) bidat olarak değerlendirilebilir.
İsraf ve Gösteriş: Aşırı harcamalar, gösterişli kutlamalar veya İslam’ın sadelik ilkesine aykırı davranışlar sakıncalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Hıdırellez kutlamalarının İslam’ın temel ilkelerine uygun, şirk ve bidattan uzak bir şekilde yapılması gerektiğini vurguluyor. Örneğin, bir Diyanet açıklamasında, “Hıdırellez, bir bahar bayramı olarak kutlanabilir, ancak Allah’tan başkasına dua etmek veya batıl inançlara kapılmak caiz değildir” deniliyor.