Güncelleme Tarihi:
Denetimli serbestlik düzenlemesinin hayat geçmesiyle beraber Bakan Tunç'dan önemli açıklama geldi. 10. Yargı Paketi'ne ilişkin, bilgi veren Tunç, "Yeni düzenlemeyle 2 yıl ceza alan, koşullu salıverme tarihine kadarki sürenin 10'da 1'i dediğimiz, yani en az 36 gününü cezaevinde geçirmek durumunda kalacak. Bir yıl ceza almışsa 18 gün cezaevinde kalma durumu olacak. Yine 6 ay ceza almışsa en az 9 gün cezaevini görecek" dedi. Denetimli serbestlik ne demek, denetimli serbestlik süresi kaç yıl? soruları da açıklama sonrası yeniden gündeme geldi. Şüpheli, sanık veya hükümlünün toplum içinde denetim ve takibinin yapıldığı, iyileştirilmesi ve topluma kazandırılması için ihtiyaç duyulan her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı alternatif bir ceza ve infaz sistemini ifade etmektedir. İşte, denetimli serbestlik hakkında ayrıntılar.
Adalet Bakanı Tunç, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce (CTE) Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde düzenlenen Denetimli Serbestlik Sistemi Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, toplantıda denetimli serbestlik sisteminin gelişimini gözden geçirerek geleceğe yönelik adımları planlayacaklarını ve daha güçlü bir sistem inşa etmek için yol haritası oluşturacaklarını söyledi.
Adaletin amacının insan onurunu, haklarını korumak olduğunu vurgulayan Tunç, toplumsal barışın teminatının adalet olduğunun altını çizdi.
Tunç, ıslah ve kişileri topluma yeniden kazandırma anlayışının sahadaki en önemli yansımalarından birinin denetimli serbestlik sistemi olduğuna işaret ederek, "Denetimli serbestlik, yalnızca bir infaz şekli değil, aynı zamanda insanı merkeze alan bir adalet felsefesinin yaşayan yüzü. Çünkü, adaletin değeri, yalnızca verilen cezanın ağırlığıyla değil, o cezanın ne ölçüde hak ve insan onuruna uygun şekilde uygulanabildiğiyle ortaya çıkar" diye konuştu.
Adaleti yalnızca cezalandırma olarak değil, hatadan dönmeyi mümkün kılan, kişileri topluma yeniden kazandırmayı hedefleyen bir anlayışın mensupları olduklarını dile getiren Tunç, şöyle devam etti:
"Denetimli serbestlik, suçla yüzleşmiş kişilerin toplumla yeniden buluşmasını mümkün kılan bir köprüdür. Kopmuş bağları onaran, kırılmış umutları yeşerten ve kaybolmuş yönleri yeniden ortaya çıkaran bir toplumsal rehabilitasyon hamlesidir. Her kişiyi bir potansiyel olarak gören, her hatayı arınma fırsatı sayan yüksek adalet tasavvurunun tezahürüdür. Denetimli serbestlik sistemi, suç işleyen her bireyi mutlak kötülüğün temsilcisi olarak damgalamaz. Aksine, onun içinde hala bir insan, hala bir umut ve hala bir değişim ihtimali gören kapsamlı bir yaklaşımı temsil eder. Bu sistem, suça karışmış bireyi toplumsal dışlanmanın girdabına bırakmak yerine, yeniden kazanım zemini sunar."
Tunç, denetimli serbestliğin "cezasızlık" değil, aksine kişinin toplumla uyum içinde yaşamaya devam etmesini amaçlayan etkin bir infaz yöntemi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"20 yılda 5,6 milyon yükümlüye dokunan bu sistemin etkinliğini yalnızca rakamlarla değil, umuda kavuşmuş hayatlarla, onarılan aile bağlarıyla ve topluma yeniden kazandırılan bireylerle ölçüyoruz. Denetimli serbestlik sistemiyle 2005'ten bugüne kadar 8 milyon 464 bin karar infaz edilmiş, 3 milyon 628 bin iyileştirme faaliyeti yürütülmüş, 1 milyon 478 bin bağımlılıkla mücadeleye yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiş, 1 milyon 449 bin yükümlü kamuya yararlı işlerde görevlendirilmiş, 74 bin yükümlüye ayni ve nakdi yardım sağlanmış, 71 bin yükümlü elektronik izleme sistemiyle takip edilmiş, çevreci faaliyetlerle 2 milyon 400 bin fidan toprakla buluşmuş."
"Cezasızlık algısını ortadan kaldıran önemli düzenleme yürürlüğe girdi"
TBMM'de kabul edilerek yasalaşan 10. Yargı Paketi'yle denetimli serbestlikle ilgili önemli düzenlemelerin hayata geçirildiğini vurgulayan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:"Değişiklikle aldıkları cezanın koşullu salıverme tarihine kadarki sürenin en az 10'da 1'ini ceza infaz kurumunda geçirme mecburiyeti getirildi. Daha öncesinde hepinizin bildiği gibi 2 yılın altındaki suçlar bakımından 1 yıl koşullu salıverme, 1 yıl da maktu denetimli serbestlik süresi nedeniyle 2 yılın altındaki cezalarda, cezaevinde bulunmama durumu toplumda cezasızlık algısına neden olduğunu hepimiz biliyoruz. 'Suç işledi yanına kar kaldı...' Karşılıklı olarak tartışmalara neden olan, basit suç olarak görülen ancak 2 yıla kadar olan ama toplumda birtakım huzursuzluklara neden olan bu konunun çözümüyle ilgili olarak Meclisimize sunduğumuz taslak kabul edildi.
Bu anlamda artık yeni düzenlemeyle 2 yıl ceza alan, koşullu salıverme tarihine kadarki sürenin 10'da 1'i dediğimiz, yani en az 36 gününü cezaevinde geçirmek durumunda kalacak. Hiç cezaevine girmiyordu, 36 gün cezaevinde kalma durumu olacak. Bir yıl ceza almışsa 18 gün cezaevinde kalma durumu olacak. Yine 6 ay ceza almışsa en az 9 gün cezaevini görecek. Dolayısıyla, bu da toplumda cezasızlık algısını, denetimli serbestlikten kaynaklanan o 1 yıllık otomatik uygulanan süre nedeniyle toplumdaki eleştirileri ortadan kaldırmaya yönelik önemli bir düzenleme yürürlüğe girmiş oldu."
Şüpheli, sanık veya hükümlünün toplum içinde denetim ve takibinin yapıldığı, iyileştirilmesi ve topluma kazandırılması için ihtiyaç duyulan her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı alternatif bir ceza ve infaz sistemini ifade etmektedir.
Ceza adalet sisteminde, reform niteliği taşıyan değişikliklerden biri, denetimli serbestlik sisteminin kurulması olmuştur. Bu sistem; ceza yargılaması, infaz hukuku ve çocuk ceza hukukunun en önemli bölümünü oluşturmaktadır. Etkin ceza adalet sistemi, caydırıcı ceza infaz sistemi ile ideal çocuk adalet sistemi için denetimli serbestlik temel unsurdur
Denetimli serbestlik sistemi kurulmadan önce, cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlüler takip edilmemekte, nerede yaşadıkları, ne iş yaptıkları, suç işleme risklerinin bulunup bulunmadığı bilinmemekte idi.
Bu sistemin kurulması ile hakim; hükümlünün topluma karşı taşıdığı tehlikelilik durumu, yeniden suç işleme riskinin bulunup bulunmadığını değerlendirerek, cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlüye rehber atayabilecektir. Bu suretle hükümlüler, denetim süresi içinde takip altında bulunacaklar, aynı zamanda ihtiyaç duydukları öfke kontrol, madde bağımlılığı gibi programlara katılmak suretiyle kendisini suça iten nedenler ortadan kaldırılacaktır.
a) İnsan onuruna saygı ve dürüstlük:Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetleri uygulanmasında görev alanlar; insan haklarına saygı, dürüstlük ve kararlılık çerçevesinde hareket eder; görevlerini yerine getirirken aşağılayıcı, onur kırıcı veya küçük düşürücü davranışlarda bulunamaz.
b) Gizlilik: Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetleri uygulanmasında görev alanlar; suçtan zarar gören, şüpheli, sanık, hükümlü ya da bunların ailesi hakkında öğrenmiş olduğu bilgilerin veya düzenlediği raporların gizliliğini korumak zorundadır. Bu bilgiler kanunun zorunlu kıldığı hâller dışında hiçbir kurum ve kişiye verilemez.
c) Tarafsızlık: Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetleri uygulanmasında görev alanlar; görevleri ile ilgili belgeleri inceleyebilir; ancak buradan elde ettiği bilgilerle ilgili olarak soruşturmanın gizliliği ilkesine uymak, tarafsızlığına gölge düşürecek davranış ve ilişkilerden kaçınmak ve davanın taraflarına eşit uzaklıkta olmak zorundadır.
d) Çocuğun yüksek yararı: Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetleri uygulanmasında, yetişkin ve çocuklar hakkında yürütülecek işlemler ayrı ayrı yapılır ve çocukların yüksek yararının korunmasına özen gösterilir.