Özgür hareket edemiyormuş!

Almanya’nın başbakanlığına soyunan sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) Eş Başkanı Alice Weidel, kendisi ile partisine duyulan kin ve nefret nedeniyle sokaklarda özgür bir şekilde dolaşamadığını, alışverişe bile gidemediğini söyledi. Röportaj verdiği Bild gazetesi muhabirinin elini sıkmayan Weidel, “Siz Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Başbakanı olmak istiyorsunuz. Şayet bu mümkün olursa İsviçre’de yaşayan ailenizle birlikte Almanya’ya taşınacak mısınız?” sorusuna, “Ben bu ülkeye hizmet etmek istiyorum. Benim şahane eşim İsviçreli ve İsviçre’de kalıyor. Şimdiye kadar” yanıtını verdi. “Sizin ikametgâh olarak gösterdiğiniz Überlingen’e (Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletine bağlı bir kent) gittik. Komşularınız sizi orada hemen hemen hiç görmüyor. Gerçekten orada mı ikâmet ediyorsunuz?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Evet, tabii orada da oturuyorum. Tabii. Orası benim ikâmet yerim. Ama biliyor musunuz, ben ne yazık ki bana ve partime duyulan kin ve nefret nedeniyle Almanya’da özgür bir şekilde dolaşamıyorum. En yüksek düzeyde tehdit altındayım, o nedenle alışverişe bile gidemiyorum.” Weidel aynı zamanda kimse kiraya vermek istemediği için o bölgede seçim bürosu bile açamadıklarını söyledi.

‘SEÇMEN CDU/CSU-AfD DİYOR’
Alice Weidel, yapılan kamuoyu yoklamalarına göre halkın tercihinin CDU/CSU ile AfD olduğunu da söyledi: “Anketlere göre siyah (CDU/CSU) ve mavi (AfD) öne çıkıyor. Seçmenlerin tercihi bu. CDU/CSU ile AfD’nin hükümet kurmasını istiyor seçmenler. Aslında CDU/CSU’yla birlikte ülkemiz için düzgün politika yapacak mutlak çoğunluğa da sahibiz. Ama Friedrich Merz (CDU/CSU’nun başbakan adayı) bizimle kesinlikle ortaklık etmek istemiyor. O nedenle CDU/CSU ancak Yeşiller ve SPD ile koalisyon hükümeti kurabilir. Seçmen Friedrich Merz’i seçerse, Robert Habeck’in yeniden Federal Ekonomi Bakanı olarak görevi sürdüreceğini bilmeli.”

‘ÇALIŞAN GÖÇMENLER HOŞ GELDİ’
Aşırı sağcıların ‘Remigration’ (Tersine göç-geri gönderme) görüşüne katılmadığını belirten Alice Weidel, göçmen kökenlilerin ülkelerine geri gönderilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Bild’in “Yani göçmen kökenli Almanların burada kalmalarını mı istiyorsunuz?” sorusuna, “Zaten onların geri gönderilmesi söz konusu değil. Burada çalışan, burada vergisini ödeyen insanlar kalpten hoş geldiler. Bu insanlara biz severek Alman vatandaşlığı da veririz” yanıtını verdi. Başkalarının bu konuda ne düşündüklerinin kendisini ilgilendirmediğini de söyledi. Weidel ayrıca partisinin Avrupa ülkeleriyle ilişkileri geliştirmek, aynı zamanda Rusya da dahil, büyük güçlerle diyaloğu ve ilişkileri sürdürmek istediğini de vurguladı. Rusya’ya uygulanan yaptırımlara son verilmesinden yana olduklarını da yineledi.