Güncelleme Tarihi:
Koalisyon metninde, anayasa tarafından izlenen veya yurt dışından yönlendirilen derneklerle artık iş birliği yapılmayacağı belirtiliyor. Bu kapsamda özellikle Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) ve İslami Cemaati Milli Görüş (IGMG) gibi kuruluşların kastedildiği öne sürülüyor. Berlin Humboldt Üniversitesi’nde profesör olan ve Almanya Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi’ni yöneten Naika Foroutan, Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, koalisyon anlaşmasının çağ dışı olduğunu söyledi. Foroutan, “Müslümanlar ve İslam kelimeleri metinde tek bir kez bile geçmiyor. Yalnızca ‘İslamcılık’ üzerinden güvenlik temelli bir yaklaşım var” dedi.
MÜSLÜMANLAR GÖRÜNMEZ KILINIYOR
Bunun, 1960’ların göçmen inkarı politikalarını hatırlattığını belirten Foroutan, “Müslümanların burada yaşadığı, kalıcı olduğu ve bu toplumun kültürünü, iş piyasasını ve gündelik yaşamını şekillendirdiği gerçeği görmezden geliniyor” diye konuştu. Foroutan, Almanya gibi göçmen ülkesi olan bir yerde yaklaşık 6 milyon Müslüman’ın ihtiyaçlarının görmezden gelinmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi ve “Toplumun yüzde 30’unun göç geçmişi var. Buna rağmen Müslümanlar komşu, dost, öğretmen, gazeteci, oyuncu, imam, antrenör olarak görünmez kılınıyor” dedi.
AfD BOYUN EĞMEK
Almanya’daki İslamcı potansiyelin yaklaşık 27 bin 200 kişiyle sınırlı olduğuna işaret eden Foroutan, “Peki ya geri kalan yüzde 99? Onlar nerede bu belgede?” diye sordu. Foroutan, bu koalisyon metninin büyük bir güven kaybı olduğunu ve Müslüman karşıtlığını normalleştiren AfD’ye boyun eğmek anlamına geldiğini ifade etti. Naika Foroutan, gazeteye verdiği demeçte imam eğitimi konusuna da değindi. Foroutan, Türk Diyaneti’ne bağımlılığın eleştirilebileceğini ancak buna alternatif sunulması gerektiğini vurgulayarak, “İmamların finansmanını bu ülkede nasıl sağlayacağız, buna dair bir plan var mı?” diye sordu.
ÇARPIK BİR ALGI YARATIYOR
Foroutan, Müslümanların toplam seçmen içindeki oranının yaklaşık yüzde 3 olduğunu, ancak bu oranın BSW, FDP ve Sol Parti gibi partiler için belirleyici olabileceğini söyledi. Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) de yaptığı açıklamada, koalisyon metni eleştirdi. ZMD’nin basın duyurusunda, “anti Müslüman ırkçılığın” açıkça adlandırılmamasını ve Müslüman yaşamına dair hiçbir olumlu vurgunun yer almaması eleştirildi. Açıklamada, “Müslüman toplulukların eğitime, sosyal yaşama, kültüre ve toplumsal bütünlüğe katkıları yok sayılıyor. ‘İslam’ kavramı sadece güvenlik tehdidi ve radikalizm bağlamında geçiyor. Bu, çarpık bir algı yaratıyor ve yanlış siyasi mesaj veriyor” denildi. Merkezi Müslümanlar Konseyi, “Koalisyon ortakları, Almanya’daki Müslüman seçmen potansiyelini göz ardı ediyor” dedi.