Güncelleme Tarihi:
Güncel verilere göre ülkede yaklaşık Almanya‘da 1,8 milyon kişi demans ile yaşıyor. Özellikle yaşlı nüfus içinde yaygın olan hastalık, 65 yaş üstü bireylerin yaklaşık yüzde 6,9’unu etkiliyor. S
ağlık alanında tutulan istatistiklere göre, Almanya’da sadece 2023’te 364 bin ile 445 bin arasında yeni demans vakası kaydedildi. Yaşla birlikte risk belirgin şekilde artarken, 90 yaş üstü kişilerde demans görülme oranı yüzde 36’yı buluyor.
Demografik gelişmelere bakıldığında ise tablo daha da endişe verici. Uzmanlara göre, 2050 yılına kadar Almanya’da demanslı birey sayısı 2,8 milyona ulaşması bekleniyor.
ZAMANINDA BİLGİ SAHİBİ OLMAK
Bu nedenle demans hastalığı ilerlediğinde hukuki sorunların önüne geçmek için erken dönemde alınacak önlemler büyük önem taşıyor. Uzmanlar, özellikle vekâletname gibi belgelerin zamanında hazırlanmasını tavsiye ediyor. Sadece kişinin değil, aynı zamanda yakınlarının yaşamını da köklü şekilde değiştiren demans teşhisi konan bir yakını bulunan kişilerin olası hukuki zorluklara karşı zamanında bilgi sahibi olmalı. "Stiftung Warentest Finanzen" dergisinin Haziran 2025 sayısında yer alan değerlendirmeye göre, bu konularla ancak hastalık ilerledikten sonra ilgilenmeye başlamak ciddi sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar şu tavsiyelerde bulunuyor:
1. Erken hareket edin: İlk belirtileri ciddiye alın ve vekâletleri düzenleyin Demans genellikle hafıza kaybı veya yön bulma sorunları gibi yavaş ilerleyen belirtilerle başlıyor. Yakın çevrenin bu sinyalleri ciddiye alarak hukuki hazırlıkları yapması gerekiyor. En önemli adım ise, hastalığın ilerlemesiyle birlikte bireyin kendi kararlarını veremeyecek duruma gelmesi halinde, güvendiği bir kişinin onun adına yasal işlemleri yürütebilmesini sağlayan önleyici vekâletnamenin düzenlenmesi.
2. Sözleşmeler yapmak – hangi durumlarda mümkün? Demans hastası bir birey hâlâ imzaladığı şeyin farkındaysa, yani sözleşmenin içeriğini anlayabiliyorsa, yasal olarak işlem yapabilir. Ancak kişinin artık iş yapma ehliyeti (Almancası Geschäftsfähigkeit) yoksa, daha önce imzalanmış sözleşmeler geçersiz sayılabilir. Bu durumda, yakınlar veya yasal vasi, sözleşmeleri iptal ettirebilir ve ödenmiş bedellerin geri alınmasını talep edebilir. Fakat gıda alışverişi ya da gazete satın alma gibi küçük çaplı harcamalar "önemsiz işlemler" sayıldığından, iş yapma ehliyeti kısıtlı olsa dahi geçerli kabul edilir.
3. İstenmeyen sözleşmeleri tespit edin ve geri çekin Pek çok hasta, genellikle farkında olmadan, telefonla ya da internet üzerinden yüksek maliyetli abonelikler veya satış sözleşmeleri yapabiliyor. Bu noktada aile bireyleri devreye girebilir. Özellikle kapıdan pazarlama veya internet alışverişlerinde, çoğu durumda 14 günlük cayma hakkı mevcuttur. Bu süre geçmişse, ilgili kişinin iş yapma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle sözleşmelerin iptali istenebilir. Bu tür durumlarda doktor raporu sözleşmenin geçersiz kılınmasında etkili olabilir.
Ayrıca, düzenli olarak banka hesap özetleri ve gelen postaların kontrol edilmesi önem taşıyor. Hiçbir şekilde banka bilgileri üçüncü kişilerle paylaşılmamalı. Eğer hesaplardan izinsiz bir ödeme yapılırsa, derhal iptal edilmesi gerekiyor.
VEKÂLETNAMEYİ HAZIRLARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Sadece kişiye konulan demans teşhisi değil bir kaza ya da hastalık durumu da yaşamı bir anda altüst edebilir. Örneğin bir kişi komaya girerse ve kendisini ifade edemez hâle gelirse, kimin hangi konularda yetkili olduğu net şekilde belirlenmiş olmalıdır. Bu nedenle, ister demans sonucu veya ister bir başka hastalık sonucu kişilerin karar veremez duruma gelmesi halinde onlar adına hareket edebilecek bir kişiye vekâlet verilmesi uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. "Finanztest" dergisinin Ekim 2023 sayısında yer alan bilgilere göre, Almancası “Vorsorgevollmacht“ olan bir “önleyici vekâletname“ sayesinde, acil durumlarda kimin karar verebileceği yasal olarak güvence altına alınmış olur.
Tıbbi konularda yeni hukuki düzenleme Geçmişte, aile bireyleri veya eşler, böyle bir belge olmadan tıbbi konularda herhangi bir karar alma yetkisine sahip değildi. Ne bir tedaviye onay verilebiliyor, ne de bir muayene için işlem yapılabiliyordu. Oysa bu tür onaylar olmadan hekimlerin müdahale etmesi çoğu zaman mümkün olmuyor. Ancak Almanya’da Ocak 2023 itibarıyla yürürlüğe giren yeni düzenleme ile birlikte, evli çiftler ve kayıtlı yaşam ortaklıklarında, acil bir sağlık durumu söz konusu olduğunda eşin ilk altı ay boyunca tıbbi kararları alma yetkisi bulunuyor. Buna, hastane işlemleri, sağlık sigortasıyla yapılacak görüşmeler ve bakım eviyle ilgili düzenlemeler de dâhil. Buna rağmen uzmanlar, 18 yaşını doldurmuş her bireyin bir önleyici vekâletname hazırlamasını öneriyor. Zira acil bir durumda yalnızca sağlıkla ilgili değil, aynı zamanda hukuki ve mali konularda da karar verilmesi gerekebiliyor.
Güvenilir kişi belirlenmeli Öncelikli olarak, kişinin kendisine güven duyduğu birini seçmesi gerekiyor. Bu kişi bir aile bireyi, eş ya da yakın bir arkadaş olabilir. Önemli olan, bu kişiyi görevi kabul etmeye zorlamamak. Eğer güvenilir kişi vekâleti kabul ederse, birey kendi arzularını, beklentilerini ve vekilin üstlenmesini istediği görevleri açıkça ifade etmelidir. Görev paylaşımı da mümkündür.
Formların doldurulmasında, gönüllü danışmanlar ya da sosyal hizmet kuruluşları destek sağlayabiliyor. Konuya dair kapsamlı bilgi, yerel vasi dairelerinden edinilebiliyor. Noter onayı zorunlu değil, tarih ve imza yeterli sayılıyor.
Eğer böyle bir güvenilir kişi bulunamıyorsa, vasi tayin belgesi (Betreuungsverfügung) bir alternatif olabilir. Bu durumda, belirlenen kişiler bazı görevleri üstlenebilir; ancak bu görevler mahkeme denetimine tabidir. Hiçbir düzenleme yapılmamışsa, vasi mahkemesi (Betreuungsgericht) devreye giriyor.
Bankalarda özel belgeler gerekebilir Önemli bir detay da bankalarla ilgili. Almanya’da birçok banka, kendi kurum içi vekâlet belgelerinin doldurulmasını talep ediyor. Bu nedenle, vekâlet verilecek kişiyle birlikte bankaya gidip, ilgili belgeleri doğrudan orada imzalamak faydalı olabilir.