Cinsel istismar vakaları gölgesinde papalık seçimi: Kim gelirse gelsin bununla yüzleşmeli!

Güncelleme Tarihi:

Cinsel istismar vakaları gölgesinde papalık seçimi: Kim gelirse gelsin bununla yüzleşmeli
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2025 13:54

Katolik din adamlarının karıştığı taciz ve istismar vakalarının arşivini tutan, ABD merkezli sivil toplum kuruluşu (STK) “Bishop Accountability (Piskoposların Hesap Verebilirliği Girişimi)” Yönetim Kurulu Üyesi Anne Barrett Doyle, yeni papa olabilecek isimler arasında sayılan İtalyan Kardinal Pietro Parolin ve Filipinli Kardinal Luis Antonio Gokim Tagle’a ilişkin farklı çekincelerinin olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’un 21 Nisan’da vefat etmesinin ardından Vatikan’da gözler papalık seçimine (Konklav) çevrilmişken, Katolik Kilisesi’nin başını ağrıtan cinsel taciz ve istismar vakalarını belgelemek ve raporlamak maksadıyla 2003 yılında kurulan ve merkezi ABD’de bulunan “Bishop Accountability” isimli STK’den ilginç bir çıkış geldi. Konklav’a sayılı bir zaman kala Roma’da bazı kardinallere ilişkin çekincelerini açıklayan Doyle, konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Papa Franciscus’un 12 yıllık papalığı döneminde bu konuya ilişkin attığı ve atmadığı adımları nasıl değerlendirdiği sorulan Doyle, “Papa Franciscus, toplumun dışlanmış kesimlerine birçok alanda ses olmuş bir liderdi. Ancak gücünün gerçekten etkili olduğu tek alan olan Roma Katolik Kilisesi içinde, istismar ve örtbası ortadan kaldırmak için gerekli olan asgari adımları atmayı reddetti” dedi.

Haberin Devamı

‘İKİ SEBEPTEN DOLAYI ÇEKİNCELERİM VAR’
Katolik Kilisesi’nde başa kim gelirse gelsin kilisedeki taciz skandallarıyla yüzleşmesi gerektiğini belirten Doyle, yeni papa olabilecek kişiler arasında isimleri sayılan iki kardinale özellikle dikkati çekti. Doyle, “Kardinal Parolin ve Kardinal Tagle hakkında, tamamen farklı iki sebepten dolayı çekincelerim var” diye konuştu. Kardinal Parolin’in, Papa Franciscus döneminde Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) olarak görev yaptığına işaret eden Doyle, “Kardinal Parolin, çocuklara karşı cinsel suç işleyen faillerle ilgili bilgi isteyen sivil otoritelerin taleplerini reddetmekten sorumludur. Çocuk istismarcılarını yargılamak ve çocukları korumak isteyen savcıların ve sivil yetkililerin ihtiyaç duyduğu bilgilere erişememesi affedilemez bir durumdur. Kardinal Parolin bu talepleri alan ve karar veren kişidir. O sürekli olarak istismara dair bilgileri gizli tutmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘TAGLE HAKKINDA DA ENDİŞELİYİZ’
Doyle, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer Kardinal Parolin, papa olursa, bu gizliliği sürdürme alışkanlığına devam edeceğine inanıyoruz ve bu, bir sonraki papa için felaket olur. Yeni papanın istismar konusunda açık sözlü olması, bilinen istismarcıların isimlerini ve dosyalarını kamuoyuna açıklamasını istiyoruz.” Son dönemde sosyal medyada sempatik görüntüleriyle dikkati çeken Filipinli Kardinal Tagle’a da değinen Doyle, “Kardinal Tagle hakkında da endişeliyiz. Mağdurların yaraları hakkında çok şefkatli sözler söylüyor. Hatta açıkça ağladığı da oldu. Ancak kendi ülkesindeki mağdurlara yardım etmede etkisiz olduğu kanıtlandı” dedi. Tagle’ın kendi ülkesindeki piskoposlara ilişkin güncellenmiş istismar yönergelerini yayımlamadığını öne süren Doyle, “Bunları yayımlatamıyorsa, papa olduğunda dünyanın dört bir yanındaki piskoposları çocukları hak ettikleri gibi korumaya yönlendirmekte nasıl etkili olabilir? Onun ciddi biçimde etkisiz olacağından ve meseleleri kapalı kapılar ardında, gizlice çözmeyi tercih ettiğinden korkuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

BU KONUYLA MÜCADELE EDEBİLECEK BİR ADAY VAR MI?
Halihazırda Konklav’a girecek 133 kardinal arasında papa olursa bu konudaki mücadelelerine destek olabilecek bir isim görüp görmediği sorusuna Doyle, “Kimin papa olması gerektiği konusunda ise bir fikrim yok. Kardinaller arasında henüz gerçek bir kahraman bulamadım. Aradığımız kişi, evrensel bir kuralın kabul edilmesi gerektiğini onaylayan bir kardinal olmalı. Her istismarcının kamu görevinden kalıcı olarak uzaklaştırılması ve bu kişilere ait isimlerin ve dosyaların açıklanması gerektiğini savunan biri olmalı. Bu geçmişe sahip bir kardinal bulduğumda, onu destekleyeceğim” yanıtını verdi.

 

BAKMADAN GEÇME!