Barış elçiliğinden savaş çığırtkanlığına

Joschka Fischer, ilkokulu bitirdikten sonra orta okula gitti ve 1965 yılında Stuttgart-Bad Cannstatt’daki Daimler-Benz Lisesi’nin 10’uncu sınıfta terk etti. 

Bir süre fotoğrafçılık eğitimi aldı, ama bitirmeden orayı da terk etti.

1967 yılında da başta Fransa olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde de olduğu gibi Almanya’da da başlayan öğrenci hareketlerine katıldı ve Parlamento Dışı Muhalefet (APO) hareketinde yer aldı. 

Öğrenci olmadığı halde 1968 yılında Frankfurt Üniversitesi’nde “misafir öğrenci” olarak ünlü Alman filozoflardan Jürgen Habermann, Oskar Negt ve Theodor W. Adorno’nun derslerine katıldı.

Geçimini sağlamak için Frankfurt kent merkezinde bir kitapçıda çalışırken, bazı arkadaşlarıyla birlikte üniversite yakınlarındaki Karl-Marx Kitabevi’ni açtılar.

1971 yılında da işçileri bilinçlendirerek kapitalizme karşı yönlendirmek için Frankfurt yakınlarındaki Rüsselsheim’da bulunan Opel fabrikasında işbaşı yaptı.

Ancak planları ortaya çıkınca 6 ay sonra kovuldu.

Daha sonraları Frankfurt’ta taksicilik yaptı ve bazı kitabevlerinde çalıştı.

1975 yıkında alırı solcu “Devrimci Mücadele” grubuna katılan Fischer, zamanla Devrimci Hücre (RZ) üyesi oldu.

1982 yılında da silahlanmaya, nükleer santrallara, Amerikan füzelerinin Almanya’da konuşlandırılmasına karşı ve doğa korunmasından, barış hareketinden ve sosyal adaletten yana olan Alman solcuların 13 Ocak 1980’de Karlsruhe’de kurdukları Yeşiller’e (Die Grünen) üye oldu.

Ve bir yıl sonra 6 Mart 1983’te yapılan genel seçimlerde yüzde 5.6 oy alan Yeşiller’den Federal Meclis milletvekili seçildiği gibi Yeşiller Meclis Grubu GenelSekreterliği’ni de üstlendi.

Joschka Fischer, Fransızca’da denildiği gibi tam bir “enfant terrible” (hırçın çocuk) idi. 

Bu tutumunu Federal Meclis’te de sürdürdü.

Nitekim Almanya’nın o zamanki başkenti Bonn’da 18 Ekim 1984 tarihindeki oturumda Federal Meclis Başkan Yardımcısı Richard Stüklen, Yeşiller’li bir kadın parlamenterin konuşmasına izin vermediği için sürekli olarak laf atan Joscha Fischer’in oturum salonunu terk etmesini istedi.

Bunun üzerine Fischer, “Sayın başkan, izninizle siz bir i……..” diyerek dışarı çıktı.

O zamanlar Yeşiller’de dönüşüm prensibi geçerli olduğu için diğerleri gibi Joschka Fischer de iki yıl sonra görevi devretti 

1983 yılında Hessen’de yapılan Eyalet Parlamentosu seçimleri öncesi “Ben Yeşiller’li faşolarla işbirliği yapmam” diyen SPD’li Holger Börner, başka ortak bulamayınca Almanya genelinde Yeşiller’le ilk koalisyon hükümetini kurdu. 

Ve Joschka Fischer, Börner kabinesinde Çevre ve Enerji Bakanı olarak görev aldı. 

12 Aralık 1985’te üzerinde kareli ceket, Jeans pantolon ve spor ayakkabılarıyla yemin ederek tarihe geçti.

1994 yılında yeniden Federal Meclis milletvekili seçilen Fischer, 1998 yılındaki genel seçimlerden sonra SPD’li Gerhard Schröder başbakanlığında Yeşiller’le kurulan koalisyon hükümetinde Federal Dışişleri Bakanı oldu.

“Bir daha asla savaş” görüşünde ısrar eden Joschka Fischer, “Ben, bir daha asla Auschwitz’i de (Yahudilerin soykırıma uğradığı toplama kamplarından biri)  öğrendim” diyerek Kosova Savaşı’nda NATO birliklerinde Alman askerlerin de görev almasını destekledi. .

Bu konunun tartışıldığı Bielefeld’deki Yeşiller’in olağanüstü kurultayında konuşmasını yapmadan önce bir delegenin içi kırmızı boya dolu plastik torbayı fırlatması üzerine kulak zarı patladı.

Ama buna rağmen, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Alman askerlerin ilk kez görev almasında ısrar etti.

Evet…

İktidara gelmeden önce savaş karşıtı olan Fischer, birden tutum değiştirdi.

2005 yılında Dışişleri Bakanlığı koltuğunu kaybeden Joschka Fischer, aktif politikayı terk ederek, kendi şirketini kurdu ve lobicilik, danışmanlık yapmaya başladı.

Hala da aynı alanda faaliyetlerini sürdürmekte.

Silahlanmaya karşı olan eski Yeşiller’li Joschka Fischer, Avrupa Birliği’nin nükleer silahlara, yani atom bombasına sahip olmasını istiyor.

Rusya’nın korkutulması için bunun kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.

Almanya’nın konvansiyonel silah üretimi için yatırımları artırmasını istiyor.

Almanya’da zorunlu askerlik uygulamasına dönülmesini istiyor.

Evet…

Bir zamanların barış elçisi, birden savaş çığırtkanı oluverdi.