Paylaş
Evlenmeden önce her randevuya jilet gibi gelen, mis gibi kokan adam şimdi göbeğini kaşıyor, ağzını şapırdatıyor” ya da “önceleri her gün fönlü, makyajlı, fit ve bakımlı olan kadın şimdi saçlarını özensizce toplayan, kilo almış tüm gün pijamaları ile dolaşan bir kadına dönüştü.” Bu şikâyetler hepimize tanıdık geliyordur. Peki, ne oluyor o evlenmeden önceki kazanovalara ve seksi kadınlara. Neden evlendikten sonra kendimizi bu kadar salıyoruz?
Aşk bir deliliktir” demiş Shakespeare. Birlikteyken en güzel, en özel hissettirir de, ayrı olunan zaman tam bir yoksunluk krizidir. O yüzdendir âşıkların her şeyi onunla anlamlı bulması, o yokken kendisini eksik hissetmesi.
Duygular bu kadar yüksekteyken, aynalar bir başka gülümser insana. Onun için daha güzel olmak, onun için daha güzel kokmak, onun gözlerinin kusursuz görmesi adına hep daha fazla özen katılır her buluşmaya.Bu duygular elbette çok anlaşılır ve bunları hissedebilmek ne güzel. Ama birçok birey, âşık olduğu insana gösterdiği saygı ve özeni kendisine göstermiyor maalesef. Bir başkası için değil, kendisi için de bakımlı ve temiz olması gerektiği olgusunu kolayca ihmal edebiliyor. Aslında kendini kolayca ihmal ve göz ardı edebiliyor çünkü.Bu yüzden aşkla, yani o geçici delilik haliyle alınan kararlar çok sağlıklı değildir. Aşkın deliliği geçip yerine sağlıklı bir sevgiye bıraktıktan sonra reel olarak gözlemler çift birbirini. O yüzden bir daha tekrarlamak ve altını çizmek lazım, flört dönemi çok önemli.
Elbette ilişkiler düz bir çizgide gitmez. Hayat gibi… Daha yoğun hissedilen, daha az mutlu hissedilen zamanlar olur. Ama ilişki her daim özen ve emek ister. Hepimiz ilişkiye emek harcamakla ve sevdiğimiz insana hoş ve şık görünmekle mükellefiz aslında. Çünkü ilişkiler ayna gibidir. Nasıl görünür ve davranırsak bize o geriye yansır.
Hazırlayan: Sedef Batı/ Mutlu Ailelerin 101 Sırrı
Paylaş