Paylaş
Sağlıklı bir gebelik için 4 ila 28. haftalar arasında ayda 1 kez, 28 ila 36. haftalar arasında 2 haftada bir, 36-40. haftalar arasında ise haftada 1 doktorun ziyaret edilmesi gerekebilir. Ayrıca, her bebeğin büyümesini ve amniyotik sıvı miktarını kontrol etmek için ultrason gibi ekstra testlere ihtiyaç olunabilir.
Gebelik öncesi takibe tam olarak uyum sağlanmalıdır. Doğum öncesi bakım hem sağlığınız hem de bebeğinizin sağlığı için çok önemlidir. Gebelik öncesi takip düzenli olarak yapılmadığında düşük oranı üç kat daha fazla olabilir. Düzenli takip sayesinde, sorunlar erken tespit edilebilir ve mümkün olan en sağlıklı hamileliğin yaşanması sağlanabilir.
Hamile kalınmadan önce herhangi bir sağlık problemi varsa veya hamilelik sırasında problemler ortaya çıkarsa daha sık kontrol edilmesi gerekebilir. Anne adayının ve bebeğin sağlıklı kalmasını sağlamak için ek testlere de ihtiyaç olabilir.
Özellikle 35 yaş üstünde, doğum kusuruyla doğan bir bebeğe sahip olma ihtimali artar. Ayrıca hamilelik sırasında komplikasyon riski daha yüksektir. Önceden var olan sağlık sorunları örneğin diyabet veya yüksek tansiyon geçmişi varsa, daha fazla kontrol sağlanması gerekebilir. Astım, lupus, anemi veya obezite gibi diğer sağlık sorunları da daha fazla kontrol gerektirebilir.
Hamilelik sırasında gelişen tıbbi problemlerin de kontrol edilmesi gerekir. Bunlar arasında preeklampsi veya hamileliğe bağlı yüksek tansiyon ve hamilelik sırasında ortaya çıkan bir tür diyabet olan gebelik diyabeti bulunur. Erken doğum veya erken doğum geçmişi varsa veya erken doğum belirtileri gösterilmeye başlanırsa yakın takip gerekebilir.
Gebeliğin ilk takibindeki işlemler
Anne adayının iletişim bilgileri, kişisel bilgiler, soy geçmiş, eşlik eden hastalık öyküsü, mevcut gebelik dahil kadın-doğum sağlığı öyküsü hakkında bilgi toplanır. Fizik muayenede gebelik başlangıcına ait boy, kilo, kan basıncı, nabız değerleri ölçülür. Genel vücut ve obstetrik (kadın-doğum) muayenesi yapılır. Laboratuvar tetkikleri istenir.
Bu tetkikler; proteinüri, bakteriüri için idrar tetkiki; hemoglobin, ferritin, kan grubu, gerekirse indirekt coombs, HbsAg için kan testleri ve TSH; açlık kan şekeri, şeker yükleme testi; kromozomal anöploidi tarama testleridir.
Laboratuvar sonuçlarına göre gerekli gebelere destek ve tedavi başlanır. Bunlar arasında demir takviyesi yer alır. Anemi tespit edilirse hemen, yoksa 16. gebelik haftasından sonra demir tedavisine başlanmalıdır.
D vitamini takviyesine ise 12. gebelik haftası itibariyle 9 damla/gün olarak başlanır. Gerekli görüldüğü durumda tetanos ve hepatit B bağışıklaması yapılabilir. 2. ve 3. trimester grip sezonuna denk geliyorsa grip aşısı uygulanabilir. Enfeksiyon varlığında gereken tedavi sağlanır.
Bu tıbbi yaklaşımların yanı sıra gebe beslenmesi, fizik aktivite, cinsel yaşam, ağız sağlığı, sigara ve alkol tüketiminin bırakılması ve olası acil durumlar için tehlike belirtileri hakkında gebe kadına bilgi ve danışmanlık verilmelidir.
Gebelikte şeker taraması
Anne adaylarının diyabet gelişme riskinin en yüksek olduğu 24-28. gebelik haftalarında, şeker hastalığı tarama testi yaptırmaları gerekir. Postprandial glikoz (PPG) testi sonucu yüksek çıkan anne adaylarına 100 gram ile oral glikoz tolerans testi (şeker yükleme testi) uygulanır.
Gestasyonel diyabet gelişme riski yüksek olan anne adayları için direkt olarak şeker yükleme testi (OGTT) yapılır. Test sonuçları normal çıksa bile 32-34. gebelik haftalarında OGTT tekrarlanır.
Gestasyonel diyabet yani gebeliğe bağlı şeker hastalığı bebekte organ gelişimi tamamlandıktan sonra ortaya çıktığından bebekte anomali oluşturmaz. Fakat kan şekerinin kontrolsüz bir şekilde yüksek seyretmesi ve tedavi edilmemesi ani bebek ölümlerine neden olabilmektedir.
Bebek normalden iri doğar, amniyon sıvı artışı görülür. Doğum eylemi sırasında fetal distres ve bebekte oksijensizlik de sık görülen durumlardandır. Bebek doğduktan sonra bebekte kan şekeri düşmesi, kalsiyum düşüklüğü ve bilirubin yüksekliği gibi sorunlar da ortaya çıkabilmektedir.
Üçlü tarama testi
Üçlü tarama testi gebelikte genellikle 16-20 haftalar arasında yapılır. Bu haftalardan önce veya sonra yapılamaz. Anneye önce ultrason muayenesi yapılır. Aynı gün içinde anne kan verir. Kanda B-HCG, u-E2 (serbest estriol), alfa-fetoprotein (AFP) değerlerine bakılır. Laboratuvar sonuçları ve ultrasonda ölçülen değerler ile annenin profili (yaşı, son adet tarihi, kilosu, sigara hikayesi vb.) kaydedilir. Bilgisayar programında trizomi 21 (Down sendromu), trizomi 18 (Edwards sendromu) ve nöral tüp defekti için üç ayrı risk sonucu hesaplanır.
Dörtlü tarama testi
Dörtlü test, üçlü testle aynı amaçla yapılan, fakat başarısı daha yüksek olan bir testtir. Dörtlü testte Down sendromlu fetüsü tespit etme oranı yüzde 80'dir. Üçlü testte anneden alınan kanda B-hCG ve serbest estriol (uE3), AFP düzeylerine bakılırken dörtlü testte bunlara inhibin-A ölçümü de eklenir.
İlk trimesterde ikili test, kombine test ve NT ölçümlerini yaptırmayan anne adayları için önerilebilecek en iyi test dörtlü testtir. Dörtlü test pozitifliği bebekte kesin olarak kromozomal anomali varlığını göstermez; sadece riskinin normalden yüksek olduğunu gösterir. Bu nedenle, kesin tanı için amniosentez yapılması gerekir. 35 yaş üzerindeki gebelerde risk fazla olduğu için "genellikle" dörtlü test yapılmadan doğrudan amniosentez yapılır.
İkinci gebelik takip (18-24. Gebelik haftası)
İlk vizitten itibaren gelişen şikayetler ve gelişmeler sorgulanmalı; kilo alımı ile birlikte fizik muayene tekrarlanmalıdır. Hastanın tam idrar testi, kan sayımı (hemogram), şeker yükleme testi (OGTT) tekrarlanmalı ve obstetrik ultrasonografi yapılmalıdır. Demir ve D vitamini başlanmamışsa başlanır; tetanos bağışıklaması gerekiyorsa yapılır.
Üçüncü gebelik takip (28-32. Gebelik haftası)
İlk iki takip vizitindeki işlemler tekrar gözden geçirilir. Bu kontrolde ödem ve meme muayenesine önem verilir. Tam idrar, kan sayımı başta olmak üzere genel durum değerlendirmesi için biyokimyasal testler tekrarlanır. Eğer bu haftalara kadar demir ve D vitamini başlanmamışsa başlanır. Tetanos bağışıklaması yapılmamışsa tetanos aşısı yapılır. Gebeye bebek hareketlerinin önemi, doğum hakkında bilgilendirme, anne sütü ve emzirmenin önemi, doğum sonrası aile planlaması hakkında bilgi verilir.
Son gebelik takip (36-38. Gebelik haftası)
Bu kontrolde ödem, meme muayenesi ile birlikte pelvik değerlendirme yapılması gereklidir. Pelvik yapıların normal doğuma izin verip vermediği vajinal (alttan) muayene ile belirlenir. Bu bölümde bebek hareketlerinin önemi, doğumun başlama belirtileri, doğumun hangi yolla yapılacağı üzerine yoğunlaşılır.
Erken doğum taraması
Özellikle erken doğum açısından artmış riski olan gebelerde rahim ağzı uzunluğu transvajinal ultrasonla ölçülerek erken doğum öngörülebilmektedir. Rahim ağzı kısaldıkça erken doğum riski artmaktadır. Rahim ağzı uzunluğunu 2 boyutlu ultrason ile ölçerek 34. gebelik haftasından önce olabilecek artmış erken doğum riskini yakalamak hedeflenir.
Paylaş