Paylaş
Sperm üretiminde rol oynayan sıcaklığın aşırı arttığı durumlarda sperme zarar verdiği bilinmektedir. Sauna ve benzeri ortamlarda sıkça zaman geçiren kişilerde de sperm hareketliliği ve sayısında azalma bulguları tespit edilebilmektedir.
Bu noktadan yola çıkılarak dünya çapında yapılan diğer araştırmalarda ise sperm sağlığında mevsimsel farklılıkların rol oynadığı sonucuna da varılmıştır. Normal sperm üretimine sahip erkeklerde izlenen en sağlıklı spermlerin, kesin kanıtlanmamakla birlikte kış aylarında üretilmiş olduğu görülmüş ve bu ilkbahar-yaz aylarına oranla bu grup spermlerin gebe kalmayı kolaylaştıracak hızda hareketliliğe daha yüksek oranda sahip oldukları belirlenmiştir.
Sperm kalitesi nedir?
Sperm kalitesi, spermin döllenmeyi gerçekleştirme yeteneğini ifade etmektedir. Bununla birlikte döllenme süreci, birbiriyle bağlantılı birkaç faktörden etkilenmektedir. Sperm hareketliliği ve sperm morfolojisinin yanı sıra bu faktörler arasında sperm tarafından taşınan DNA'nın sağlığı da yer almaktadır.
Sperm hareketliliği (motilite), spermin dişi üreme sisteminde hareket etmesi ve yumurtayı döllemesi için gerekli olan hareket etme veya yüzme yeteneğidir. Progresif motilite, sperm kalite testinde görülebilen en iyi hareket türüdür. Bu, spermin küçük dar daireler veya düzensiz yollar yerine düz çizgiler veya büyük daireler halinde ilerlediği anlamına gelir. Progresif sperm hareketliliği, sperm kalitesinde ayrılmaz bir rol oynamaktadır.
Sperm kalitesi için bir diğer önemli faktör olan morfoloji, spermin yapısı veya şekli anlamına gelir. Uygun morfoloji şunları içerir:
• Spermin yumurtaya doğru yüzmesine yardımcı olan ve protein liflerinden oluşan sperm kuyruğu,
• Spermin hareketine güç sağlamak için gövde olarak adlandırılan ve mitokondri içeren orta parça,
• Spermin genetik bilgisinin de depolandığı bölge olan baş kısmı.
Baş ayrıca, spermin yumurta yüzeyindeki proteinleri ve şekerleri sindirerek yumurtaya nüfuz etmesine yardımcı olan enzimlerle dolu küçük bir yapı olan akrozomal vezikülü de içermektedir. Bu yapı; bir spermin yumurtaya ulaşma, nüfuz etme ve onu dölleme yeteneğini etkilemesi sebebiyle oldukça önemlidir.
Bazen spermin içindeki DNA, sperm DNA parçalanması olarak bilinen şekilde hasar görebilmekte, kırılabilmekte veya farklı nedenlerle bozulabilmektedir. Bu noktada ise DNA fragmantasyonunun, erkeklerde doğurganlığın azalmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu ve ayrıca tekrarlayan gebelik kayıplarıyla da bağlantılı olduğunu söylemek mümkündür.
Sperm kalitesini neler etkiler?
Sperm denkleminin diğer yarısı ise sperm miktarı veya sperm konsantrasyonudur. Sperm konsantrasyonu, spermlerin meni içinde ne kadar yoğun bir şekilde bulunduğunu gösteren bir değerdir. Sperm miktarı ise spermi penisin dışına taşıyan meni sıvısında var olan sayıyı işaret etmektedir. Sperm miktarı ve sperm kalitesi ayrı faktörlerdir. Buna göre spermlerin çoğu şekilsizse, düzgün yüzemiyorsa veya hasarlı DNA taşıyorsa; sperm sayısının fazla olması ile doğurganlık ihtimalinin arta şansı bulunmamaktadır. Bununla birlikte çoğu sperm kalitesi sorunları ve düşük sperm sayısı da toksinlere veya kemoterapiye maruz kalma, sigara içme ve hormon dengesizliği gibi bazı etkenlerden kaynaklanmaktadır.
Aşağıdakiler de dahil olmak üzere sperm kalitesini etkileyen en yaygın faktörler ise şunlardır:
• Yaş: İlerleyen yaş, sperm hareketliliğinin azalmasının temel sebeplerinden biridir. Ayrıca, ileri yaştaki yetişkin erkeklerin spermlerinin daha yüksek DNA parçalanma oranlarına sahip olduğunu da söylemek mümkündür.
• Yaşam tarzı: Uyku ile erkek doğurganlığı arasında doğrudan bir ilişki vardır. Buna göre her yaştan erkeğin sağlıklı ve yeterli derecede uyuması, vücudun tamamında olduğu gibi sperm sağlığının korunması açısından da önemlidir. Ayrıca sigara ve alkol kullanma sağlıksız beslenme, sıklıkla paketli gıda ve fast food tüketme alışkanlıkları, kilo alımı, hareketsizlik ve stres de bu süreçte sperm kalitesini bozan etkenler arasındadır. Öte yandan tercih edilen iç çamaşırının sıkılığı ve materyali ile sıcak ortamlarda vakit geçirme sıklığı da morfoloji, hareketlilik ve DNA dahil olmak üzere sperm kalitesini etkileyebilmektedir.
• Tıbbi geçmiş ve ilaç kullanımı: Testosteron replasman tedavisi, anabolik steroidler, antidepresanlar, kemoterapi ilaçları, opiatlar ve NSAID'ler gibi bazı ilaçların sperm kalitesi ve sperm üretimi üzerinde olumsuz etkisi olabilmektedir. Bu etkinin geri dönüşümlü olup olmadığı ilacın tipine, dozuna ve ilacın ne kadar süreyle alındığına bağlıdır.
• Toksin maruziyeti: Belirli kimyasalların sperm kalitesini etkilediği bilinmektedir. Bunlar çoğunlukla tarım ilaçları, hidrokarbonlar, PCB'ler ve benzeri maddelerdir. Bu toksinlere maruz kalma, kısır erkekler arasında sağlıklı erkeklere göre iki kat daha fazladır.
Sıcaklık sperm üretimini nasıl etkiler?
Spermatogenez olarak bilinen sperm üretimi, ısıya duyarlı bir süreçtir. İdeal olarak, sperm üretimi normal vücut sıcaklığının yaklaşık 1 derece altında gerçekleşmektedir. Bu nedenle testisler, sıcaklığı biraz daha düşük tutmak için vücudun altında, skrotumda asılı halde bulunmaktadır. Testislerin sıcaklığı arttığında ise sperm üretimi önemli ölçüde bozulabilmektedir. Bu, daha fazla genetik anormalliğe sahip olan düşük sayıda ve düşük kalitede spermlerin üretilmesine yol açabilmektedir. Sıcaklığın artmasına bağlı olarak sperm sayısı ve hareketliliği azalabilmekte, anormal derecede küçük başlı spermler oluşabilmekte ve yüksek derecede anormal sperm DNA parçalanmaları izlenebilmektedir.
Kış aylarında sperm kalitesi artar mı?
Sperm konsantrasyonunda ve morfolojisinde mevsimsel farklılıklar olduğu bilinmektedir. Yapılan detaylı çalışmalarla birlikte ise kış aylarında sperm konsantrasyonunun daha yüksek ve normal sperm morfolojisine sahip olan sperm sayısının daha fazla olduğu belirlenmekle birlikte kesin olarak kanıtlanmamıştır. Ancak, bu araştırma sonuçları yalnızca halihazırda normal sperm üretimine sahip olan erkekler için geçerlidir. Anormal sperm üretimi olan erkeklerde benzer mevsimsel dalgalanma verileri incelenmemiştir.
Öte yandan, gebelik elde etmeye çalışan çiftler için bu bulgular, doktorun sunduğu rehberliği de doğrudan etkilememektedir. Yaşlanma, alkol veya tütün kullanımı, stres veya fiziksel hareketsizlik gibi diğer yaşam tarzı etkileri, muhtemelen sperm sağlığında çok daha büyük bir rol oynar. Bu sebeple hamile kalma girişimini sadece kış aylarıyla sınırlamak için hiçbir sebep yoktur.
Paylaş