Paylaş
2 cm’yi aşan farklarda ise belirtiler daha belirgin hale gelir. Bu durum, bireyin yürüyüş ve duruşunu etkileyerek çeşitli sorunlara neden olabilir. Özellikle çocuklarda sıkça görülen bu durum, ebeveynlerin dikkatini çeker ve erken müdahaleyi gerektirir.
Doğuştan ve sonradan gelişen eşitsizlikler
Bacak boyu eşitsizliği iki ana gruba ayrılır: Doğuştan gelen ve sonradan gelişen eşitsizlikler. Doğuştan gelen eşitsizlikler, genellikle femur veya tibia gibi uzun kemiklerin yapısal farklılıklarından kaynaklanır. Bu tür eşitsizlikler bazen doğumdan itibaren mevcut olurken, büyüme döneminde ortaya çıkan kemik bozuklukları durumu daha da belirginleştirebilir.
Sonradan gelişen eşitsizlikler ise kırıklar, kemik enfeksiyonları veya büyüme plakalarını etkileyen travmalar sonucu oluşur. Örneğin, çocukluk döneminde yaşanan bir kırık, bazen kemik dokusunda aşırı büyümeye, bazen de büyümenin durmasına neden olabilir. Kemik tümörleri ve çocukluk çağı romatizması da bu tür eşitsizliklerin ortaya çıkmasında etkili faktörler arasında yer alır.
Bacak boyu eşitsizliğinin belirtileri nelerdir?
Bacak boyu eşitsizliğinin belirtileri, farkın boyutuna bağlı olarak değişir. Küçük eşitsizlikler genellikle herhangi bir soruna yol açmazken, 2 cm’yi aşan farklarda topallama, kalça, sırt ve diz ağrıları gibi belirtiler görülebilir. Bu durum, bireyin yürüme sırasında çabuk yorulmasına ve genel yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir. Uzun süreli dengesizlikler ise kas-iskelet sistemi üzerinde daha ciddi sorunlara yol açabilir.
Bacak boyu eşitsizliği tanısı nasıl konulur?
Bacak boyu eşitsizliğinin tanısında en sık kullanılan yöntem, ayakta yapılan ölçümlerdir. Hastanın kısa olan bacağının altına farklı boyutlarda bloklar yerleştirilerek kalça hizasında bir denge sağlanmaya çalışılır. Bu yöntem, bacaklar arasındaki farkın doğru bir şekilde belirlenmesine olanak tanır. Tanının kesinleşmesinin ardından, bireyin durumuna uygun tedavi planı hazırlanır.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Bacak boyu eşitsizliğinin tedavisi, eşitsizliğin nedenine ve farkın büyüklüğüne göre değişiklik gösterir. Fonksiyonel eşitsizliklerde fizik tedavi ve özel egzersizlerle duruş ve yürüyüş düzeltilebilir. Bu yöntemler, kas zayıflığını gidermek ve postürü iyileştirmek için etkili bir seçenektir.
Anatomik eşitsizliklerde ise tedavi planı farkın derecesine bağlı olarak değişir. Küçük eşitsizlikler için taban destekleri önerilir. Bu destekler yalnızca ağrıyı hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda yürüyüşü ve duruşu düzeltir. Farkın 2 cm’yi aşması durumunda cerrahi tedavi seçenekleri devreye girer. Cerrahi müdahaleler arasında uzun bacakların kısaltılması, kısa bacakların uzatılması veya uzun bacağın büyümesini durdurmaya yönelik işlemler bulunur.
Cerrahi müdahale sonrası düzenli kontroller ve fizik tedavi, tedavinin başarısı için hayati önem taşır. Bu süreçte bireyin uzmanların önerdiği egzersizleri yapması ve takip programına uyması gerekir. Doğru tanı ve uygun tedavi ile bacak boyu eşitsizliği kaynaklı şikayetler büyük ölçüde giderilebilir ve bireyin yaşam kalitesi artırılabilir.
Paylaş