Tüp bebek tedavisinden önce hangi testler yapılmalı?

Tüp bebek tedavisi, doğal yollarla gebelik elde edemeyen çiftler için tıbbın sunduğu en etkili üreme yöntemlerinden biridir. Bu tedaviye başlamadan önce yapılacak kapsamlı bir değerlendirme yalnızca başarı oranlarını artırmakla kalmaz, aynı zamanda gebelik sürecinde karşılaşılabilecek risklerin de önüne geçilmesini sağlar.

Haberin Devamı

Tüp bebek tedavisi öncesi yapılması gereken test ve incelemeler Amerikan Üreme Tıbbı Derneği (ASRM), Avrupa İnsan Üremesi ve Embriyoloji Derneği (ESHRE) gibi uluslar arası otoritelerin rehberliği doğrultusunda birkaç başlık altında ele alınmaktadır. Tedavi sürecine geçmeden önce yapılan ayrıntılı test ve incelemeler teknik bir ön hazırlığın yanı sıra çiftin sağlık durumu, psikolojik dayanıklılığı ve gebeliğe uygunluğu açısından bütüncül bir değerlendirme sunar. Başarılı bir tüp bebek tedavisi için bu adımlar atlanmamalı, uzman hekimler eşliğinde kişiye özel bir yol haritası oluşturulmalıdır.

KADINLARDA YUMURTALIK REZERVİ DEĞERLENDİRİLMELİ, RAHİM VE TÜP YAPISI İNCELENMELİ

Tüp bebek tedavisi sürecinde kadının yumurtalık rezervinin doğru biçimde değerlendirilmesi çok önemlidir. Bunun için adetin 2. veya 3. günü yapılan hormon testleriyle FSH, LH, Estradiol ve özellikle Anti-Müllerian Hormon (AMH) seviyeleri ölçülür. AMH, kadının sahip olduğu yumurta havuzu hakkında en güvenilir göstergelerden biri olarak kabul edilmektedir. Buna ek olarak transvajinal ultrason eşliğinde bazal antral folikül sayımı (AFC) yapılır. Bu yöntemde, yumurtalıklarda gelişme potansiyeli olan 2–10 mm çapındaki küçük foliküller sayılır. Antral folikül sayısı yumurtalık rezerviyle doğrudan ilişkili olup, tedaviye verilecek yanıtı öngörmede AMH ile birlikte en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Düşük antral folikül sayısı, düşük rezervin göstergesi olabilir ve tedavi protokolünün buna göre planlanmasını gerektirir. Rahim içi yapı ve fallop tüpleri de gebeliğin oluşmasında kritik rol oynamaktadır. Rahimde miyom, polip ya da yapışıklık gibi durumlar embriyonun yerleşmesini zorlaştırabilir. Histerosalpingografi (HSG) veya histeroskopi gibi görüntüleme yöntemleri ile rahim boşluğu ve tüpler ayrıntılı şekilde incelenir. Bu tür anomalilerin saptanması, tedavi öncesi cerrahi müdahaleye olanak tanımaktadır.

Haberin Devamı

Tüp bebek tedavisinden önce hangi testler yapılmalı

Haberin Devamı

GENETİK TAŞIYICILIK TESTLERİ VE ZORUNLU OLAN ENFEKSİYON TARAMALARI YAPILMALI

Ailede kalıtsal hastalık öyküsü bulunan bireylerde tüp bebek tedavisi öncesi taşıyıcılık testleri yapılması önerilmektedir. Kistik fibroz, talasemi, Tay-Sachs gibi hastalıklar özellikle taşıyıcı olan çiftlerde embriyoya geçme riski taşır. Genetik danışmanlık eşliğinde yapılan bu testler, gerektiğinde preimplantasyon genetik tanı (PGT) uygulanmasına olanak sağlar. Böylece sağlıklı embriyolar seçilerek genetik hastalıkların önüne geçilmiş olur. Bununla birlikte anne-baba olma hayaliyle tedaviye başvuran çiftlerde HIV, Hepatit B ve C, frengi (VDRL), klamidya ve gonore gibi enfeksiyon hastalıklarına yönelik testler yapılması zorunludur. Bu hastalıklar sadece çiftin sağlığını değil, oluşacak embriyonun gelişimini ve güvenliğini de doğrudan etkileyebilir. Ayrıca kadınlarda rubella ve varicella (su çiçeği) gibi gebelikte risk oluşturan enfeksiyonlara karşı bağışıklık durumu da mutlaka kontrol edilmelidir.

Haberin Devamı

SPERM FAKTÖRÜ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI, ÇİFTLERİN KAN UYUŞMAZLIĞI DİKKATE ALINMALI

Tüp bebek tedavisinin başarısında erkek faktörü önemli yer tutmktadır. Semen analizi ile sperm sayısı, hareketliliği ve şekli değerlendirilir. Şiddetli sperm bozukluklarında, sperm DNA fragmantasyonu gibi ileri testler yapılabilir. Bu veriler doğrultusunda ICSI (mikroenjeksiyon) gibi özel teknikler devreye alınabilir. Buna ek olarak çiftlerdeki kan Grubu uyuşmazlığı ve bağışıklık sistemi durumu da detaylı olarak ele alınmalıdır. Kadınlarda Rh negatif olması durumunda, eşin Rh durumu belirlenmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Ayrıca bağışıklık sistemiyle ilgili otoimmün hastalıklar veya pıhtılaşma bozuklukları (trombofili) da gebelik kayıplarının nedenlerinden biri olabilir. Bu nedenle hematolojik testlerle bu riskler araştırılmalı ve tedavi öncesinde gerekli medikal önlemler planlanmalıdır. Tüp bebek tedavindeki süreç fiziksel olduğu kadar duygusal açıdan da zorlayıcı olabilir. Kaygı, stres ve umutsuzluk gibi duyguların da tedavi başarısını olumsuz etkileyebileceği gösterilmiştir. Bu nedenle birçok merkez, sürece başlamadan önce psikolojik danışmanlık hizmeti sunmakta ve çiftlerin sürece hazır olmasını sağlamaktadır.

Yazarın Tüm Yazıları