Paylaş
Gelin, evini yenilemek isteyenler için ya da yeni bir yaşama adım atacaklar için bir organizasyon yapalım. Bunca araştırma boşa gitmedi elbette. Ancak sırasıyla yaparsak belki düşüncelerimizin arasında bir köprü oluşturabilir ve sağlam bir şekilde karşıya geçebiliriz.
İlk iş olarak, yaşamak istediğimiz evin veya ofisi bölümlere ayırın. Gündemimizde ‘’Evde Kal’’ mottosunu da bu yazımızda göz önünde bulunduralım.
Yaşadığımız mekân; oturma odası, mutfak, yatak odası ve ıslak zeminlerden oluşuyor diyelim. Oturma odası ve mutfak için planladığımız projenin nasıl olması gerektiğine karar verelim. Amerikan mutfak olarak düşünülebilir mesela. Çocuklu bireylerimiz için ideal bir seçim olabilir. En azından minik ayaklar etrafta dolaşırken, siz yemek bile yapıyor olsanız her daim gözünüzün önünde olacaklar demektir. Bu kez de ‘Pişirilen yemek kokuları evimi sarar mı?’ düşüncesine kapılabilirsiniz. Ama bunu çok iyi bir davlumbaz ile çözebilirsiniz. Karar aşamasını geçtiyseniz eğer, nasıl bir yerde yemek yapmak istersiniz, çünkü biliyoruz ki yemek yapmayı sevenler için mutfak öncelikli bir yaşam alanıdır. Hangi renkler bize huzur verir, hangi malzemeler kullanım amacınız için uygundur. Araştırma yapabileceğimiz, görsel bulabileceğimiz birçok site var artık. Eğer mutfak ile oturma odası birlikte ise, bu mutfaktaki renk ve doku seçimlerimiz biraz içeriye yansımalı. Yansımalı ki; bir bütün oluşturabilelim. En basitinden, mutfak dolaplarınızın renginde belki bir iki kırlent atabilirsiniz koltuklarınıza, benzer tonlarda perdelerinizi seçebilir ya da duvarlarınıza değiştirilmesi mümkün tablolar asabilirsiniz. Ya da tam tersini yapabilir, oturma odasında yeşil bitkiler kullanıyorsanız, mutfağınızın güzel bir köşesinde de taze nane, maydanoz yetiştirebileceğiniz ‘yeşil bir köşe’ oluşturabilirsiniz.
Renk konusunu hallettiysek, oda kapılarımız evimizin gizli öznesi olarak karşımıza çıkar. Fark ettirmeden güzel bir değişikliğe götürür. Kapılarımız sadece mutfak ve oturma odası konseptiyle uyumlu değil, evin bütünü ile uyumlu olmalıdır. Çünkü bütün kapılar genelde koridora açılır, ortak bir alana bakar. Fakat, belki bir iki tanesini keyifli hale getirebilir ve odaya bakan iç kısımlarının rengini değiştirebilirsiniz. Kapılar ile ilgili ayrı bir görsel kataloğu oluşturun ve kenarda bekletin. Seçeneklerinizi minimuma indirin. Örneğin; malzeme: ahşap, renk: lacivert, model: karolaj camlı veya çıtalı vs. gibi tercihlerinizi net belirleyin ve öyle depolayın görsellerinizi.
Yatak odası için ise, ilk olarak konsept belirleyin. Ferah mı olmalı, bohem bir havası mı olmalı? Loft mu olmalı yoksa avangart mı? Loft’u seçtik diyelim. Peki içinde hangi renkler olmalı? Konseptimizi seçtiğimiz anda renkler kendiliğinden önümüze serilecektir aslında. Rengimizi de belirledik. Sonra, yatağımızı koyacağımız duvarda bir hareketlilik istiyor muyuz, onu düşünelim. Yatak odası için araştırma yaparken de konsept, renk ve duvar dizaynı olarak bakıp seçeneklerimizi yine minimum da tutup görsellerimizi kenarda tutmalıyız.
Peki bu farklı konseptlerdeki yatak odası, oturma odası, mutfak nasıl olacak da ortak alanımız olan koridorda birleşip bir bütün oluşturacak derseniz, onun için de benimsediğiniz bir tarz bir model ya da dışarıdan gelip, kapıyı açtığınız ilk anda görmek istediğiniz, hissetmek istediğiniz duygular ne ise, o yolda ilerleyin. Uyumsuz olacak diye sevdiğiniz konsepti uygulamaktan çekinmeyin. Ama! Bu konsepti diğer mekanlara sıçratmanız çok önemli. Örneğin; art nouveau tarzını seviyoruz, kıvrımlı zarif, oval formlu narin mobilyalar, merdiven korkulukları vs. ama oturma odamızda loft stilini uyguladık. Ne yapacağız? Antrede kullandığımız oval formlu mobilyamızı belki füme rengine boyayıp, salondaki antrasit tonları yakalar, mobilyanın arkasına da yine loft’un olmazsa olmazlarından olan tuğla duvar görünümünden bir parça kullanabilirsiniz ya da bu renklere atıfta bulunan bir tablo kullanabilirsiniz.
Gördüğünüz gibi süreç gayet basit ve keyifli. Sadece, evimizi düzenlerken bir program yapmamız çok önemli. Sonra adım adım bu programa uyarsak eğer her şeyin yerli yerinde ve birbiriyle uyumlu olduğunu göreceğiz.
Sonuç: yaşadığımız mekân, huzuru yansıtıyor.
Paylaş