Paylaş
Hafif inkontinansta hastalar arasında günlük ped kullanımı gibi geçici çözümler uygulanarak olay geçiştirilmeye çalışılmakla birlikte şiddetli inkontinans durumunda günlük aktivitelerin ve sosyal yaşam planlarının etkilenmesi sonucunda yaşam kalitesi ciddi anlamda kısıtlanmaktadır. Bunun neticesinde seksüel sorunlar, özgüven problemleri ve depresyon gibi psikolojik sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Günümüzde modern tıbbın gelişimi ve buna paralel olarak cerrahi tekniklerde yenilikler neticesinde kadınlarda inkontinans problemi başarılı bir şekilde tedavi edilmekte ve bunun sonucunda sosyal yaşamda, yaşam kalitesinde anlamlı derecede iyileşme olmaktadır.
Üriner inkontinans, günlük yaşamı ve yaşam kalitesini etkiliyorsa mutlaka doktora başvurulması gerekir. Çoğu hastada, yaşam tarzı değişiklikleri ve medikal tedavilerle olumlu sonuçlar alınabilmekte ve üriner inkontinans tedavi edilebilmektedir.
1- Stres inkontinans: Bu tip üriner inkontinans, ani karın içi basınç artışı olduğu durumlarda (öksürme, hapşırma, aniden ayağa kalkma, gülme, ağır bir şey kaldırma gibi) idrar kaçırma olarak tanımlanır. Stres inkontinans, mesane (idrar kesesi) boynunda ve üretrada (idrar kanalı) kapakçıkların yetersizlik veya zayıflık sonucu ortaya çıkar. Gebelik, doğum ve menopoz en önemli risk faktörleridir.
2- Urge inkontinans: Aniden idrar yapma hissi gelmesi ve sonucunda idrarın kaçırılması olarak tanımlanır. Mesane kaslarında aniden ortaya çıkan istemsiz kasılmalar sonucunda ortaya çıkar ve kişi tuvalete yetişemeden idrar kaçırır. Bu tip inkontinansta geceler de dahil olmak üzere çok sık tuvalete gitme durumu söz konusudur. Sıklıkla bir sebep olmaksızın ortaya çıkmakta ve bu durum aşırı aktif mesane olarak tanımlanmaktadır. Diğer sebepleri ise idrar yolları enfeksiyonları, idrar yollarında taş/kum ve bazı nörolojik bozukluklar sayılabilir.
3- Taşma inkontinansı: Mesanenin dolu olmasına rağmen doluluk duyusu kaybı nedeniyle idrar yapma hissi olmaz ve mesane kapasitesini aşan hacimlerde idrar depolandığında taşma şeklinde idrar kaçırma görülür. Bu tip inkontinans, şeker hastalığı, omurilik zedelenmeleri ya da multipl skleroz gibi sinirlerde hasara neden olan hastalıklarda, mesane yaralanmaları, üretra tıkanıklığı gibi durumlarda görülmektedir.
4- Mixt inkontinans: Hem stres hem de urge inkontinansının beraber olması durumudur. Bu durumda mixt inkontinans olarak sınıflanır.
• Cinsiyet (kadınlarda gerek anatomik nedenlerden dolayı gerekse gebelik, doğum ve menopoz sebebiyle),
• Yaş (yaş ilerledikçe, mesane kas yapısı ve pelvik taban kas yapısında zayıflık nedeniyle),
• Obezite (aşırı kilo mesane ve pelvik taban kaslarına basıncın artması sonucu),
• Sigara (sigara içimi ile gelişen kronik öksürük ve sürekli artmış karın içi basınç nedeniyle),
• Sistemik hastalıklar (böbrek hastalıkları, şeker hastalığı, multiple skleroz gibi).
Üriner inkontinans tanısında en basit ve önemli yöntem hastanın hikayesidir. Kişinin hikayesinden inkontinansın tipi ve şiddeti tespit edilebilir. Ayrıca inkontinansın ne zaman başladığı, ne şiddet ve sıklıkta olduğu, yaşam kalitesine etkisi olup olmadığı sorgulanmaktadır.
Hikaye dışında tanıya yardımcı olabilecek testler vardır: Mesane günlüğü, idrar tahlili, kan testleri, stres test, pelvik ultrasonografi, postvoid rezidüel ölçüm, ürodinamik testler, sistogram, sistoskopi gibi testler hem üriner inkontinansın tanısında hem de hangi tip olduğunun tespitinde yardımcı olan testlerdir.
Üriner inkontinans tedavisi, inkontinans tip ve şiddetine bağlı olarak değişmekte olup, bu tedaviler hastaya özel seçilmelidir. Çoğu hastada, ilk basamakta, fiziksel ve davranışsal terapiler tercih edilir. Sonraki basamaklarda ise medikal, cerrahi veya kombine tedaviler tercih edilebilmektedir.
Davranışsal teknikler ve yaşam stilinde değişiklikler çoğu zaman inkontinans tedavisinde faydalı olmakta, pek çok hastada ilave tedaviye gereksinim duyulmamaktadır.
1- Fiziksel ve davranışsal yöntemler
Mesane egzersizleri: Tuvalete gitme hissi geldiğinde, 10 dakika tutup, idrara çıkma geciktirilerek başlanır. Burada hedef tuvalete gitme aralıklarını 2-4 saate kadar uzatabilmektir.
Planlı tuvalet egzersizleri: Her 2-4 saatte bir planlı tuvalete gidilmesi ile mesane eğitimi sağlanır.
Sıvı alımı ve diyet yönetimi: Alkol, asitli sıvı ve yiyeceklerin alımı ve kafeinli sıvılarının tüketiminin azaltılması inkontinans şiddetini azaltır.
Pelvik taban kas egzersizleri: Pelvik taban kaslarının egzersizleri (Kegel egzersizleri) pelvis kaslarının istemli kasılması esasına dayanır. Gün içerisinde belli aralıklarla pelvik kaslar sıkılıp gevşetilerek bu kasların güçlenmesi sağlanır.
Elektriksel stimülasyon: Pelvik taban kaslarına elektrotlar yerleştirilerek, bu kas grupların elektriksel stimülasyonlarla kasılması esasına dayanan bir tedavi yöntemidir.
2- Medikal (ilaç) tedavisi
Farmakolojik ilaç tedavileri, sıklıkla davranışsal ve fiziksel tedavilerle kombine edilerek kullanılır. Seçilecek ilaçlar hastadan hastaya değişkenlik gösterebilir ve bazen kombine kullanılabilir. İlaç kullanımı mutlaka doktor tarafından seçilmeli ve doktor gözetiminde sürdürülmelidir.
3- Cerrahi tedaviler
Cerrahi vajinal, abdominal (karından) veya laparoskopik olarak uygulanabilmektedir. Günümüzde en etkili yöntemler vajinal yolla gerçekleştirilen cerrahi tekniklerdir. Cerrahi tedavi yöntemi hastaya özgü olarak planlanmakta olup muayene eden hekimin önerisi doğrultusunda uygulanmaktadır.
Kilo kontrolü, sigara içmemek, Kegel egzersizleri, kahve ve kafeinli içeceklerin tüketiminin azaltılması, lifli gıda tüketimi, egzersiz ve düzenli spor yapmak üriner inkontinans riskinin azaltılmasında en önemli ipuçlarıdır.
Paylaş