Sandviç yerken boğulma tehlikesi geçirdi, bu sayede kanser olduğunu öğrendi! 'Şikâyetlerimi hep stresime bağladım'

“Kasım 2023'te hayatım tamamen değişti. Toplantılar arasında koşturuyordum, bir sandviç ve su almak için Londra'daki bir metro istasyonunundaki kafede durdum ve her zaman yaptığım gibi yürüyen merdivende bunları mideme indiriyordum ki bir parça jambon ve peynir boğazıma takıldı. Boğulmakta olduğumu fark ettim ama o sırada metrodaydım ve kapıların arkamdan kapanışını izliyordum. Geçmesi için suyumu yudumladım ve sonunda vagonun her yerine kustum.”

'MİDE EKŞİMESİNİ STRESİME BAĞLADIM'

İşte bu olaydan sonra hayatı tamamen değişen Sam Brandon, geriye dönüp baktığında, yıllardır mide ekşimesi sorunu yaşadığını, yutma sorunlarının şiddetli veya inatçı vakalarda mide ekşimesi ile birlikte gelen iyi bilinen bir komplikasyonu olduğunu, kendisinin çok sonra mide fıtığının olduğunu öğrendiğini söyledi ve ekledi:

“Bu durum bende inatçı asit reflüsünün neden olduğu bir durum olan Barrett özofagusu gelişmesine yol açtı. Tabii bunu o zamanlar hiç duymamıştım. Yılardır bu sorunu yaşıyordum, mide yanmasını yoğun iş tempoma ve strese bağlıyordum, çünkü hayatım kesinlikle stresliydi. Çok stresli bir iş ve evde iki küçük çocuğun yanı sıra, o yılın başlarında Londra'daki kiralık dairemden çıkmayı reddeden kiracılarım yüzünden uzun süre hukuk mücadelesi verdim. Bu durum herkesin saçını başını yolması için yeterliydi.”

HAYATIN SIRADAN BİR PARÇASI OLARAK KABUL EDİLİYORDU

Satış direktörü olarak çalıştığı dönemde, kendi gibi stresli işlerde çalışan 40'lı yaşlardaki arkadaş grubu arasında stres ve mide ekşimesi hayatın sıradan bir parçası olarak kabul ediliyordu. Hatta bir toplantıya dizüstü bilgisayarı, not defteri ve mide ilacı ile bile girmişti. Toplantıdaki iki kişinin de onunla aynı şeyi yaptığını görünce herkes birbirine bakıp gülümsemişti. Hangi mide ilacının en iyisı olduğunu hem meslektaşlarıyla hem de arkadaşları ile tartışırdı.

Kullandığı ilacın üzerinde 'Belirtileriniz bir haftadan uzun sürerse bir doktorla konuşmanız gerektiğini' söyleyen bir ibare vardı ama bu Sam’in asla yapmaya zaman bulamayacağı bir şeydi.

Metrodaki kafede o sandviçi yerken başına gelenlerden sonra boğazındaki sıkıntılı durumu daha ciddiye almaya başlayan Sam aile hekimini aradı, sürekli bana sadece sürekli mide ekşimesi yaşadığını söyledi. Kendisine mide asidini azaltan bir ilaç reçete edildi ve 30 gün boyunca bu ilacı kullandı.

İlacı kullandığı süre boyunca yutkunma konusunda hiçbir sorun yaşamadı ama sonraki aylarda boğazının içinde sanki yine bir şey sıkışıp kalmış gibi hissettirmeye başladı.

‘BOĞAZIMA TAŞ OTURMUŞ GİBİYDİ’

Bardağı taşıran son damla ise eşi, çocukları ve kardeşleri ile birlikte gittiği İspanya tatilinde yaşandı.

Sam, tatildeyken yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı:

“Biz beş yetişkin güzel bir restoranda çocuksuz bir gece geçiriyorduk ve ben en sevdiğim yemek olan biftek sipariş ettim. Hevesle bir ısırık aldım, tadını çıkara çıkara yuttum ama sonra göğsüme saplandı. Boğazıma taş oturmuş gibiydi. Abim ve kız kardeşim bana gülüyorlardı, ben de onlara ayak uydurmaya çalıştım ama midem iyi değildi. Bir şeylerin ters gittiğini anladım ve dehşete kapıldım.”

Eve döner dönmez doktorunu aradı ama doktor ona yine aynı ilacın dozunu artırmasını söyledi. Ne kadar süreyle bu ilacı kullanabileceğini sorduğunda ise pek çok kişinin hiçbir sorun yaşamadan ömür boyu bu ilacı kullandığını söyledi. 

Doktorlara her zaman güvenen ve ne tavsiye ederlerse onu uygulayan biri olan Sam, yaşadığının ciddi bir şey olduğunu hissediyordu. Biraz zorlansa da sonunda gastrointestinal uzmanına yönlendirildi ve doktor her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için Sam’i endoskopiye yönlendirdi.

‘YEMEK BORUSU KANSERİ DEĞİLSENİZ ÇOK ŞAŞIRIRIM’

Ertesi gün Wexham Park Hastanesi'ne gönderildi. Aynı gün oğlunun da bir taraması vardı, bu yüzden bunu bir aile günü haline getirdiler. Yoğun iş temposundan dolayı ailece birlikte geçirdikleri zamanlar kısıtlı olduğu için o gün hastanede bile olsa ailece zaman geçirmek keyifliydi.

Sam, ertesi gün işe gideceği için narkoz almadan işlemi yaptırmak istedi. İşlem sonrası Dr. Sam’e�“Size resmi bir teşhis koyamam çünkü biyopsi sonucunuzun gelmesi gerekiyor ama yemek borusu kanseri değilseniz çok şaşırırım” dedi. 

BOĞAZINDA KOCAMAN BİR TÜMÖR VAR

“O kabinde tek başıma otururken dünyam başıma yıkıldı. Ailem dışarıda onları eve götürmemi bekliyordu. Bu kötü haberi bizzat duymaktan çok daha zoru bu haberi aileme vermekti.” diyen

Sam, onsuza kadar çocukların yanında olacağını düşünüyordu, kızının iki yaşında olmasına rağmen onu evleneceği günün hayalini bile kurmaya başlamıştı ama haberi duyunca herkesin yıkıldığını, haberi duyunca herkes yıkıldı.

Mide yanması şikayetiyle hastaneye gidip muhtemelen göğsünde bir kanserle çıkmanın çok acımaz bir şaka gibi olduğunu söyleyen Sam üçüncü evre özofagus kanseriydi. Kanser ilerlemiş, büyümüş ve lenf düğümlerine yayılmıştı.

Biyopsi sonucunu ve resmi bir tanı alması iki hafta sürdü. Ardından kanserin hangi aşamaya geldiğini öğrenmesi bir ayını daha aldı.

Kanserin midesine ya da vücudunun başka bir yerine yayılmadığını kontrol etmek için bir dizi tetkik daha yaptırdı. Sonunda, kemoterapi ve ardından yemek borusunun çoğunu çıkarmak için ameliyat oldu. 

Endoskopiden sonra kendine arama motorlarında yemek borusu kanseri hakkında hiçbir şey aramayacağıma dair söz vermişti ancak sözünü sadece 10 saat tutabildi. Özofagus kanseri tedavi edilebilir mi? diye aradığında beş kişiden birinden daha azının tanı konulduktan sonra beş yıldan daha uzun süre yaşadığını öğrendi. 

İLK KEMOTERAPİSİNİ ALDIKTAN SONRA FESTİVALE GİTTİ

Sam, teşhisinden altı hafta sonra, 27 Haziran 2024'te kemoterapiye başladı ve sonra çılgınca bir şey yaptı. İlk kemoterapisinden sonraki gün Glastonbury festivaline gitti. 

40. yaş gününü orada kutlamak için her şeyi göze almıştı, bunu kaçırmazdı.

Sam, kanser teşhisinden sonra işten ayrılmıştı ama hayatta olduğu ve ailesi ile birlikte olduğu için o hafta sonu hiç hissetmediği kadar minnettar hissetmemişti. 

“O günleri Coldplay izleyerek ve oğlum omuzlarımdayken sabah 4'e kadar dans ederek geçirdik. O zaman gerçekten neyin önemli olduğunu anladım.” diyen Sam, kemoterapi süreci bitmeden nişanlısı Mimi ile evlendi.

“O hayatımın aşkıydı ve onunla evlenmek istediğimi her zaman açıkça belirtmiştim, ancak o en büyük çocuğumuzu doğurduktan sonra bir düğün planlamak için hiç zamanımız olmadı. Sonra hayat sigortası formlarını dolduruyorduk ve soyadımızı paylaşmamamızın ne kadar saçma olduğunu fark ettim.” diyen Sam düğün gününde takım elbisesiyle birlikte şapka takacağını hiç hayal etmediğini söyledi.

AMELİYATI 11 SAAT SÜRDÜ

Sam, düğününden kısa bir süre sonra ameliyat oldu. Hayatını kurtarmak için bu mucizevi işi gerçekleştirdikleri için doktorlara inanılmaz derecede minnettar olduğunu söyleyen Sam, yemek borusunun büyük kısmının çıkarıldığını, ameliyatın 11 saat sürdüğünü ve bir haftanın sonunda yoğun bakım ünitesinden çıktığını söyledi.

AMELİYATTAN BU YANA 10 KİLO VERDİ

“O ameliyattan bu yana hayatım dramatik bir şekilde değişti. Henüz biftek yemeye cesaret edemedim çünkü daha yumuşak yiyecekler yemem ve küçük porsiyonlarla sık yemem gerekiyor.” diyen Sam, ameliyattan bu yana 10 kilo verdi. Şu an hala sıkı bir diyete bağlı kaldığı için kilo alması zor, ancak her geçen gün daha iyiye gidiyor.

Geçen hafta, ameliyatından bu yana ilk kez en sevdiği yemek olan ördekli krepi arkadaşları ile birlikte gittiği kutlama yemeğinde yedi.

Bu yılın ilk başlarında kontrollerde tamamen sonuçları tamamen temiz çıkan Sam,”Ölebileceğim fikrini düşünmeme asla izin vermedim. Yine de insanlara kanserden kurtulduğumu söylemek özel bir şeydi. Bunu önce ailem, arkadaşlarım ve yol boyunca bana yardımcı olan birçok insan ve nihayetinde iş arkadaşlarım ile paylaştım ancak işe dönmeden önce iyileşmek ve yaşadıklarımı sindirmek için biraz daha zamana ihtiyacım olacak.” dedi.

Her zaman zinde ve aktif biri olduğunu, ancak tekrar ayağa kalkmak ve koşmanın iyileşme sürecinde zihinsel ve fiziksel olarak destek olduğunu söyledi ve ekledi:

“Şimdi, yol boyunca bana destek olan kanser yardım kuruluşlarına bağış toplamak amacıyla Ekim ayında bir ultramaraton koşmak için hazırlanıyorum. Mayıs ayında ‘Oxford Town and Gown 10k’ koşusuna katılacağım ve teşhisimin üzerinden tam bir yıl geçmiş olacak.”

MİDE YANMASI YEMEK BORUSUNA ZARAR VERİYOR

İnsanların özofagus kanserinin ne olduğunu bilmelerini ve mide ekşimesi gibi belirtiler hakkında farkındalık yaratmalarını isteyen Sam, sözlerine şöyle devam etti: 

“Bana sürekli mide ekşimesinin kansere neden olabileceği söylendi çünkü mide ekşimesinin yemek borusuna verdiği sürekli hasar, orada bir tümörün büyümesini daha olası hale getiriyor. Mide yanması yemek borusu tümörlerinin hem belirtisi hem de nedenidir. Keşke bunu yıllar önce bilseydim ama yine de şanslıydım. Kanserim o sandviç sayesinde zamanında yakalanmamış olsaydı, bu hikâyeyi anlatmak için burada olmayabilirdim.”