Los Angeles'taki yangınlar bir felâketi daha tetikleyebilir... Tüm dünyayı ilgilendiriyor: Korkunç dizi gerçek mi oluyor?

Güncelleme Tarihi:

Los Angelestaki yangınlar bir felâketi daha tetikleyebilir... Tüm dünyayı ilgilendiriyor: Korkunç dizi gerçek mi oluyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2025 10:49

Los Angeles'taki orman yangınları, yol açtığı can kayıplarıyla ve maddi yıkımla günlerdir gündemden düşmüyor. Ancak yangınların etkisi sadece alevlerin yuttuğu alanla sınırlı değil. Bilim insanları yangının tüm dünyayı ilgilendirebilecek yeni bir felâketi tetiklemesinden endişe ediyor. Tehlikenin yeni adı ise MANTARLAR!

Haberin Devamı

ABD'nin California eyaletinin Los Angeles şehri, günlerdir söndürülemeyen yangınlarla boğuşuyor. Çok sayıda can kaybına, yüz binlerce kişinin tahliyesine, birçoğu konut olmak üzere yüz binlerce yapının kül olmasına yol açan yangının tetikleyebileceği yeni felâketler, sadece alevlerden etkilenen bölgelerde yaşayan insanları değil tüm dünyayı ilgilendiriyor.

Tehlikenin yeni adı ise mantarlar!

ABD’nin Los Angeles kentinde 9 gündür süren yangınlarda ölenlerin sayısı 25’e yükseldi. İtfaiye ekipleri hafta sonu Palisades ve Eaton’daki yangınları kısmen kontrol altına aldı. Ancak hafta başı itibarıyla rüzgarlar etkisini artırmaya başladı. Kentin dört bölgesinde yangınlar halen devam ederken ‘şiddetli rüzgâr’ uyarısı yapıldı. Palisades ve Eaton bölgelerinde süren yangınlarda şu ana kadar 153 kilometrekare alan yandı. Kent genelinde 12 binden fazla yapı yıkıldı. Meteorologlar, bölgedeki hava koşullarının alev hortumlarına neden olabileceği uyarısında da bulundu. 10 ila 50 metre yüksekliğe ulaşabilen ve nadir görülen alev hortumları, yangının şiddetini körükleyerek alevlerin büyümesine yol açıyor.

Küresel iklim krizi sonucu dünya genelinde ortalama sıcaklıklar yükseldikçe mantarlar daha sıcak iklimlere uyum sağlıyor. Bu da kanımızda, akciğerlerimizde ve beynimizde yaşayabilmeleri anlamına geliyor.

Ekstrem hava olaylarının California'daki gibi yangınların sıklığını artırması sonucu, ölümcül mantar sporlarının duman bulutlarıyla dört bir yana yayılması riski ortaya çıkıyor.

Haberin Devamı

Avusturya'da bulunan Graz Tıp Üniversitesi'nde mantar patojenleri üzerine çalışan bir araştırmacı olan Dr. Martin Hoenigl, Daily Mail'e yaptığı açıklamada, "Genel olarak söylememiz gerekirse, mantarların bir pandemiye yol açması kesinlikle bir ihtimal" dedi.

ORMAN YANGINLARI KORKUTUCU SENARYOLARI NASIL GERÇEĞE ÇEVİRECEK?

İklim değişikliği nedeniyle dünya insanlar için daha az yaşanabilir bir hale geliyor. Ancak mantarlar için durum tam tersi.

Son yıllarda bilim insanları, mantar enfeksiyonlarının normal sınırlarının çok ötesinde hızlı bir yayılma gösterdiği konusunda uyarılarda bulunuyor ancak Los Angeles yangınları gibi doğal felâketlerin, mantar enfeksiyonlarının yayılmasını daha da fazla hızlandırabileceği endişesi büyüyor.

Dr. Hoenigl, "İnsanlar gittikçe daha fazla felakete uyum sağlıyor. Bu nedenle son on yıllarda doğal felaketlerin sıklığının artmasına karşın, insan ölümlerinin sayısı sabit kaldı. Ancak bu felâketler mantar patojenlerinin rüzgârla ya da yangın dumanlarıyla yayılması sonucu kısa ve uzun vadede mantar felâketlerine yol açabilir" diye konuştu.

Los Angelestaki yangınlar bir felâketi daha tetikleyebilir... Tüm dünyayı ilgilendiriyor: Korkunç dizi gerçek mi oluyor

C3S/ECMWF'nin yayımladığı bu harita 2024 yılındaki yüzey sıcaklıkları anomalilerini gösteriyor. Bilim insanları 2024'ün bugüne kadar kayda geçmiş en sıcak yıl olduğunu açıklamıştı.

Haberin Devamı

Mantar enfeksiyonlarının geçmişteki yayılma biçimi, bulaş ihtimalinin çok düşük kalmasını sağlıyordu.

Normal koşullarda mantar insan vücuduna bir mukus zarı yoluyla (örneğin küf sporlarının solunmasıyla) veya derideki bir yara veya yarıktan giriyor. Bu da mantar enfeksiyonlarında kişiden kişiye bulaşın çok sınırlı olduğu, patojenin çoğunlukla çevreden kapıldığı anlamına geliyor.

Orman yangınları çok büyük duman bulutlarının havaya karışmasına neden oluyor. Bu duman bulutlarının mantar sporlarını da içermesi ve sporların rüzgâr yoluyla çok uzak bölgelere taşınması olası. Bu sporların nefes yoluyla vücuda girmesi ve akciğerlere yerleşmesi sonucunda da enfeksiyonlar ortaya çıkıyor.

Haberin Devamı

Los Angelestaki yangınlar bir felâketi daha tetikleyebilir... Tüm dünyayı ilgilendiriyor: Korkunç dizi gerçek mi oluyor

California'da 2014-2018 yılları arasında tutulan hastane kayıtları, bir yangının ardından vadi ateşi hastalığı tedavisi görenlerin sayısında yüzde 20'lik bir artış olduğunu, bunun sebebinin de dumanla taşınan sporlar olduğunu gösterdi.

Bu sayede mantar enfeksiyonları normalde ulaşamayacakları mesafelere yayılıyor ve çok uzaklardaki insanlara ulaşabiliyor.

Örneğin geçen yıl Kanada'daki orman yangınlarında ortaya çıkan duman bulutları ABD'nin New York şehrine kadar inmişti. Bu duman bulutlarının mantar hastalığı taşıması halinde, New York'ta beklenmedik bir salgın çıkması söz konusu olabilirdi.

Haberin Devamı

Bu durum akıllara, ölümcül bir mantarın neden olduğu gizemli bir hastalık sonucu insanların zombilere dönüştüğü The Last of Us oyununu ve dizisini getiriyor. Nitekim dizi ilk yayınlandığında da mantarların böyle korkunç salgınlara yol açıp açamayacağı konusu tartışmaya açılmıştı. O dönemde uzmanlar mantarların yeni bir pandemiyi tetikleyebileceğini belirtmişti. Üstelik bilim insanları 2023 yılında öldürücü bir mantar türünün tıpkı dizideki gibi insandan insana bulaşabildiğini kanıtlamıştı.

MANTAR ENFEKSİYONLARI NEDEN GÜÇLENİYOR?

Vücudun ayak, kasık gibi bölgelerinde görülen mantar enfeksiyonları yeni bir olay değil. Ancak yakın zamana kadar bu enfeksiyonlar bakteri ve virüslerden kaynaklanan enfeksiyonların yanında tabiri caizse devede kulak kalıyordu.

Bilim insanları şu an dünya üzerinde bulunan milyonlarca mantar türü arasında 300 kadarının insanları enfekte edebildiğini belirtiyor. Ancak dünya genelinde ortaya çıkan tehlikeli ve tamamen yeni mantarların sayısı korkutucu bir hızla artıyor.

Örneğin California'da koksidioidomikoz mantarı nedeniyle yaşanan vadi ateşi vakaları 2000-2018 yılları arasında yüzde 800 arttı.

Los Angelestaki yangınlar bir felâketi daha tetikleyebilir... Tüm dünyayı ilgilendiriyor: Korkunç dizi gerçek mi oluyor

Toz toprak içinde yaşayan koksidioidomikoz mantarı solunum yoluyla insanlara bulaşıyor

Haberin Devamı

Aynı şekilde Hindistan'da 2021 yılında mukormikoz (halk arasındaki adıyla kara mantar) nedeniyle binlerce kişi hastalandı. (Kara mantar hastaların solunum kanallarında ve yüzlerinde çürümeye yol açıyor.)

Bilim insanları bu artışın en önemli sebeplerinden birinin iklim değişikliği olduğuna inansa da tek neden bu değil.

İnsanların mantar enfeksiyonları karşısındaki en güçlü savunma mekanizması, insan vücudunun bu canlıların yaşayamayacağı kadar sıcak (36,5-37 derece santigrat) olması. Bununla birlikte mantarların en sıra dışı özelliklerinden biri de bulundukları ortama uyum sağlayabilme becerileri. Bir başka deyişle mantarlar genellikle serin ortamları tercih ediyor ancak gezegenimizin gittikçe yükselen sıcaklıklarına da kolayca adapte olabiliyor.

Dr. Hoenigl, "Ortamdaki yükselen sıcaklıklara uyum sağlamaları, mantarları insan vücudunda da hayatta kalabilir hale gelmeye yaklaştırıyor. Dolayısıyla biz insanlara bir tehdit oluşturmaya başlıyorlar" diye konuştu.

İklim krizinin küresel hava durumunu değiştirmesi, var olan mantar patojenlerinin doğal sınırlarının değişmesine de yol açabilir.

Örneğin 2019'da yayımlanan bir araştırmada, art arda gelen kuraklık ve sel olaylarının, vadi ateşi hastalığının ABD'de etkilediği bölgenin 2100 yılı itibarıyla iki katına çıkmasına neden olabileceğini ortaya koydu.

Araştırmacılar, hastalığın bu yüzyılın sonuna kadar 17 eyaleti etkiler hale gelebileceğini, bunun da vaka sayılarında yüzde 50'lik bir artışa tekabül edeceğini vurguladı.

Koksidioidomikoz mantarının benzersiz hayatta kalma becerileri bu tehdidi daha da ciddi hale getiriyor. Dr. Hoenigl, "Isı çevredeki tek stres faktörü değil. Buna ultraviyole ışık maruziyeti ile mantarın ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin yokluğunu da dahil etmek gerek. Mantarlar tüm bu stres faktörlerine uyum sağlamayı öğreniyor ve bunu yaparak aynı zamanda insanları enfekte ettiklerinde daha fazla zarar vermeyi de öğrenmiş oluyorlar" diye konuştu.

Örneği ısıya tepki olarak üretilen bir pigment olan mantar melanini, mantarları asitlere, ağır metallere, ultraviyole radyasyona ve radyoaktif atıklara karşı da koruyor. Ek olarak, yüksek sıcaklıklar mantarların mutasyon geçirme hızını artırdığından antifungal ilaçlara karşı daha dirençli olmalarını sağlıyor. Bu da iklim değişikliğinin mantarların vücudumuza girme ihtimalini artırmanın yanı sıra, mantarları daha ölümcül ve tedavi edilmesi daha zor hale getirdiği anlamına geliyor.

Los Angelestaki yangınlar bir felâketi daha tetikleyebilir... Tüm dünyayı ilgilendiriyor: Korkunç dizi gerçek mi oluyor

CDC'ye göre vadi ateşinin şu anki etki alanı böyle. Ancak 2100 yılı itibarıyla 17 eyalet bu mantardan etkilenebilir.

MANTAR ENFEKSİYONLARI NEDEN BÜYÜK BİR SORUN?

Herhangi bir patojenin hızlı yayılması endişe verici olsa da mantar patojenleri özellikle endişe verici.

Birmingham Üniversitesi'nden mantar immünoloğu Dr. Rebecca Drummond, "Bazı mantarlar bağışıklık sisteminden saklanma konusunda özellikle başarılı. Yani bağışıklık hücreleri onları fark ettiğinde iş işten geçmiş oluyor. Bağışıklık sistemi sağlıklı olan kişilerde bu mantarlar kolayca temizlenebiliyor. Ancak bağışıklığı bir şekilde sorunlu olan kişilerde enfeksiyon yerleşebiliyor" diye konuştu.

Mantar insan vücuduna bir kez girdikten sonra kan, akciğerler, böbrekler ve beyin başta olmak üzere vücudun her yerine yayılabiliyor. Bazı mantarlar etraflarındaki dokulara zarar veren toksinler salgılarken bazı resmen eti delip geçiyor.

Tıpkı The Last of Us'ta olduğu gibi, gerçekte de mantar enfeksiyonları vücudu miselyum adı verilen liflerle dolduruyor. Bu lifler vücuda fiziksel zarar verebiliyor.

Daily Mail'e konuşan Dr. Drummond, "Özellikle akciğerlerde büyük mantar topları oluşur. Büyük kanamalara yol açan bu topların sonucunda akciğerlerin çalışması durur. Aynı şeyi beyinde menenjit halinde görüyoruz. Buna kriptokoma adı veriliyor. Tümöre benzeyen bu toplar büyük hasara yol açan mantar hücreleriyle dolu oluyor" dedi.

Bu detaylar oldukça can sıkıcı olsa da mantar enfeksiyonlarını tehlikeli yapan asıl şey tedavi etme zorluğu. İnsanlardan çok farklı olan bakteri ve virüslerin aksine, mantarların doğadaki en yakın akrabaları hayvanlar ve insanlar. Mantarların biyokimyaları bize çok benzediğinden, insan hücrelerine hasar vermeden mantarları yok edecek ilaçlar geliştirmek çok zor.

Elimizde bulunan az sayıdaki antifungal ilaç, tarım ürünlerini mantar salgınlarından korumak için de kullanılıyor. Ancak bu durum mantarların ilaca karşı bağışıklık geliştirme ihtimalini artırıyor. Mantar, bağışıklık geliştirdikten sonra insanları enfekte etmeye başlaması çok daha kolay oluyor.

Dr. Drummond, "Bu oldukça korkutucu bir sorun çünkü ilaçlara direnci yüksek olan bir mantarla enfekte olmuş bir hastanız varsa tedavi için pek fazla seçeneğiniz kalmıyor" diye konuştu.

Los Angelestaki yangınlar bir felâketi daha tetikleyebilir... Tüm dünyayı ilgilendiriyor: Korkunç dizi gerçek mi oluyor

Kordiseps mantarı karınca gibi böcekleri "zombiye" dönüştürmesiyle The Last of Us'a ilham olmuştu.

MANTAR ENFEKSİYONLARI İNSANLARI ZOMBİYE DÖNÜŞTÜREBİLİR Mİ?

The Last of Us'ta, mantar enfeksiyonu insanları hasta etmekle kalmıyor aynı zamanda enfeksiyonu yaymak için ellerinden geleni yapan zombilere dönüştürüyordu.

Bu fikrin ardında tropik yağmur ormanlarındaki toplayıcı karıncaları enfekte eden kordiseps mantarı yatıyor. Söz konusu mantar, karıncanın vücudunda yayılıp konağın beynine yerleşiyor ve kontrolü ele geçiriyor. Ardından karınca yuvasından ayrılıp mantarın ihtiyaçlarını karşılayacak daha nemli ortamlar arama ihtiyacı hissediyor. Aradığı yere ulaşan karınca yüksek bir noktaya tırmanıyor, çeneleriyle bir yaprağa tutunuyor ve mantarın vücudundan püskürüp sporlarını aşağıda bekleyen diğer karıncaların üzerine yaymasını bekliyor.

Ama mantarların zihin kontrolü etkisi sadece böceklerle sınırlı değil. Örneğin 2022 yılında araştırmacılar Yellowstone Ulusal Parkı'nda yaşayan ve toksoplazma gondii adı verilen bir mantarla enfekte olmuş olan kurtların sürüden ayrılmaya ya da sürünün lideri olmaya daha eğilimli olduğunu keşfetmişti.

Ne var ki herhangi bir mantarın insan vücudunu dizideki gibi kontrol altına almasının olası olmadığını söyleyen Dr. Drummond, "Bazı mantarlar beyin kimyanızı değiştirebilir. Ancak söz konusu mantarlar patojenik mantarlarda gördüğümüz enfeksiyonlardan oldukça farklıdır. Kordiseps gibi mantarlar, konak böceklere çok iyi uyum sağlamış durumda ama dizideki gibi büyük bir değişime şahit olmamız çok olası değil" ifadelerini kullandı.

İŞLER DAHA NE KADAR KÖTÜLEŞEBİLİR?

Dr. Drummond, şu an var olan mantarların "muhtemelen" bir pandemiye yol açmayacağını belirterek, "Başka birinden mantar kapmak gibi bir bulaşıcılığa sahip değiller. Bu da mantar enfeksiyonlarını kontrol altına almanın daha kolay olduğu anlamına geliyor" diye konuştu.

Ancak iklim değişikliğinin mantarlar üzerindeki etkisi nedeniyle, küresel tablo kısa süre içinde çok farklı bir şekil alabilir.

Örneğin 2009 yılında Japonya'da doktorlar kulak enfeksiyonu tedavisi gören bir kadında yeni bir mantar türü keşfetti. Candida auris adı verilen bu mantarın, iklim değişikliğinin yarattığı baskılar sonucu ortaya çıkmış ilk mantar olabileceği öne sürüldü. Muhtemelen daha önce vahşi yaşamda var olmuş olan mantarın, yükselen sıcaklıklar nedeniyle aniden insanlara sıçramış olduğu fikri ortaya atıldı.

İki yıl sonra mantar Venezuela, Güney Afrika ve Hindistan'da birbiriyle ilgisi olmayan kişilerin vücutlarında tespit edildi. 2019 yılına gelindiğinde candida auris'in çok yayılmış olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü, bu mantarı "halk sağlığına acil tehdit" ilan etti.

Los Angelestaki yangınlar bir felâketi daha tetikleyebilir... Tüm dünyayı ilgilendiriyor: Korkunç dizi gerçek mi oluyor

2009 yılında keşfedilen candida auris, 10 yıl içinde halk sağlığına yönelik bir tehdide dönüştü.

Candida auris'in asıl endişe verici yanı, yüzeylere oturma yoluyla kişiden kişiye bulaşabiliyor olması. Bu durum, özellikle mantar salgınlarının tedavi edildiği hastanelerde tehlike yaratıyor çünkü mantar sağlık çalışanlarına tutunarak başka hastalara da ulaşabiliyor.

Ek olarak candida auris halihazırda yaygın olarak kullanılan üç antifungal ilaca ve çeşitli dezenfektanlara karşı çok dirençli. Bir başka deyişle bulaştığında temizlenmesi mümkün olamıyor. İyi haber şu ki, candida auris, sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip kişiler için bir tehlike arz etmiyor ama bu da çok uzun süre güvenebileceğimiz bir detay olmayabilir.

Dr. Hoenigl, "Son yıllarda mantar enfeksiyonlarının insanlarda aniden yükselmesine katkıda bulunan çeşitli faktörler var. Bunlar arasında tıptaki ilerlemeler de var. İnsanlar daha uzun süre yaşadıkça bağışıklığa zarar veren ciddi altta yatan hastalıkların sayısı da artıyor" ifadelerini kullandı.

Tıbbın ilerlemesi, HIV gibi uzun vadeli hastalıkların ölüm fermanı olmaktan çıkması anlamına gelmekle birlikte mantar enfeksiyonlarına karşı hassasiyeti olan kişilerin sayısının artmasına da yol açıyor.

Bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerin sayısı 2013-2024 yılları arasında iki katın üzerine çıktı. Örneğin ABD'de yapılan tahminler, tüm yetişkinlerin yüzde 6,6'sının bağışıklık sisteminin zayıf olduğunu ortaya koyuyor. Dahası araştırmacılar grip, Covid-19 gibi viral enfeksiyonların, bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerinin de insanların bağışıklığının zayıflamasına yol açtığını vurguluyor.

Nihayetinde candida auris sorun yaratmasa bile, yakın zamanda başka bir mantar soruna yol açacak gibi görünüyor.

Dr. Hoenigl, "Yeni mantar patojenlerinin sayısı alarm verici bir hızla artıyor. Bu durum hem insanlar hem de tarım için geçerli. Tarım kısmı da önemli çünkü mantar patojenleri ürünlerimize ve besin kaynaklarımıza yönelik bir numaralı hastalık tehdidi" ifadelerini kullandı.

Dahası sıcaklıklar arttıkça daha fazla mantar çevreden vücutlarımıza atlayacak. Dr. Hoenigl, sözlerini, "Mantarlar çok gelişmiş canlılardır ve uyum ustalarıdır. Aslına bakılırsa gezegenimizden memelilerden çok önce mantarlar vardı ve muhtemelen bizden sonra bile var olmaya devam edecekler. İklimin ısınması gibi yeni koşullara uyum sağlamayı öğrenerek, virülanslarını artıran ve bağışıklık sistemimizden kaçmalarını kolaylaştıran yeni beceriler geliştiriyorlar. Şu an tüm işaretler, mantar enfeksiyonlarının artmaya devam edeceğini ve önümüzdeki on yıllarda çok daha büyük bir tehdide dönüşeceğini gösteriyor" diye noktaladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!