Güncelleme Tarihi:
Elbette. Nasıl ki hiçbirimiz insan olarak birbirimizin aynısı değilsek, bebeklerimizde aynı değil. Her birinin ihtiyaçlarına, duyusal profillerine ve mizaçlarına göre uyku alışkanlıkları değişir. Ancak sağlıklı uyku alışkanlıkları konusunda genel bir doğru vardır.
Yani bir bebekten beklediğimiz sağlıklı bir uykuya dalma şekli ve sağlıklı uyku koşulları vardır. Fakat bebeğin sağlıklı uykulara kavuşması için, her bebeğin özelinde izlenecek yollar değişiklik gösterir.
Ayakta sallama ile aslında bebeği genellikle / özellikle yüksek hızda sallama ile/ uyutmuyoruz bayıltıyoruz. Aynı zamanda bebek uykuya ayakta sallama yani destek ile geçtiği için muhtemelen uyku kalitesi bozulacak ve gece sık uyanmalar yaşanacaktır.
Bu sebeple ayakta sallama istemediğimiz uyutma yollarından biri. Fakat nadiren de olsa ayakta sallandığı halde, tüm gece kesintisiz uyuyan bebekler vardır. Eğer düşük hızda sallıyorsak ve uyku kalitesi bozulmamışsa, aile bu durumdan memnun ise ısrarla çıkarılmasına gerek yoktur.
Özellikle ilk 3 ayda; sonradan gelen 3.trimestr dediğimiz anne rahmi özlemi vardır. Bebekler anne rahminde sarmalanmış ve sıkışık bir halde bulunurlar. Dünyaya geldikten sonra bebek kendini boşlukta ve bedeni dağılıyormuş gibi hisseder.
Bu sebeple kundaklamak özellikle ilk 3 ay; uykuya geçişi ve bebeğin sakinleştirilmesinde yardımcı yöntemlerden biridir. Burada doğru kundaklama elbette çok önemli. Kalça çıkığına sebep olmamak adına, bebeğin kalçası ve bacakları serbest olmalıdır.
İşte bu doğru bildiğimiz yanlışlardan. Hepimiz anne rahminden beri zaten uyumayı biliyoruz. Uyumak nefes almak gibi, özellikle uykuya dalmayı öğretmek diye bir şey söz konusu değil.
Nasıl ki hiçbirimiz uykuya geçerken şimdi beynimi kapatayım, bedenim gevşesin uyuyayım demiyorsak, bebekler içinde bu durum söz konusudur. Bu durumda ebeveynler olarak bizim tek görevimiz bebeğimizi sakin tutmak olmalıdır. Çünkü sakinlik olmadan uyku olmaz. Yani asıl meselemiz bebeğimizi nasıl sakinleştireceğimizi bulmaktır.
Bebeğin ayına göre elbette rutinler değişebilir. Ancak mutlaka uyku öncesi bir rutin yapılmasını öneriyorum. Rutin dediğimiz aslında bebeği gevşetecek uykuya hazırlayacak, her zaman benzer sırada yapılan basamaklardır. Banyo eğer bebeğinizi gevşetiyorsa rutinde olması iyi bir fikirdir.
Ancak bazı bebekler banyodan sonra çok uyarılırlar ve o zamana kadar biriken uyku banyo ile açılabilir. Eğer bebeğiniz banyoda mutlu oluyor çıkarken ağlıyorsa ve özellikle banyonun onu ekstra gevşettiğini gözlemlemiyorsanız banyonun rutinde olması yanlıştır. Masaj her zaman sevdiğimiz rutin basamaklarından biridir. Hem güvenli bağlanmayı arttırır hem de bebeği rahatlatır. Fakat nadiren bazı bebekler temastan hoşlanmazlar.
Eğer bebeğiniz temastan hoşlanmıyorsa ve her masaj sırasında ağlıyorsa yine masaj rutinde olmamalıdır. Klasik bir rutin olarak ise; herkese iyi geceler demek, uyku odasında perdeleri kapatmak, belki bir kitap okumak veya masal anlatmak, daha küçük bir ayda ise kucağınızda hafif sakin dans etmek dolaşmakta rutin içinde sayılabilir.
Beyaz gürültü ilk 3-4 ayda, anne rahmi sesine benzediği için bebeklerin uykuya dalışını kolaylaştırır. Ancak 3. Aydan sonra bu etkisini artık yavaş yavaş kaybeder. Beyaz gürültünün 4. Aydan sonra tek etkisi çevre seslerini izole etmektir.
Bağımlılık yaratma olasılığı düşük olduğu için ve çevre seslerinden bebeği izole ettiği için, eğer eviniz çok sesli ile ve ya bebeğiniz sese hassas ise kullanılabilir. Onun dışında 4. Aydan sonra uykuya geçişi kolaylaştırmak gibi bir etkisi yoktur.
Hayır. Bebeklerin kucaklanmaya ihtiyacı var. Burada tabi ki sürekli kucakta olmaktan bahsetmiyorum. Her seyin olduğu gibi bu durum da da denge önemli. 5 aydan büyük bir bebeğin uyanık kaldığı sürenin en azından %70ini oyun halında geçirmesi gerekir.. kalan zaman diliminde kucaklaşmada hiçbir sorun yoktur.
Bebeklerin ilk 4.5 ay ebevynlerine ihtiyaçları vardır ve eğer bir bebek kendi kendine uykuya dalmak istemiyor ebevynın kucağında olmak istiyorsa bunda bir sorun yoktur. 4.5 aydan sonra artık yavaş yavaş, bebeği ağlamaya bırakmadan, kesinlikle patronun bebek olduğu bir süreçle yanlış alışkanlıktan bebeği uzaklaştırmak gerekir.
Evet. Klasik uyku eğitimi diye bahsettiğimiz, bebekleri ağlamaya bıraktığımız yöntemlerin tamamı güvenli bağlanmayı bozabilir. Çünkü bu tarz eğitimlerde bebeğe söylediğimiz sey sudur; ben senin uyku vaktinde ihtiyaçlarınla ilgilenmem.. yani bebek ilk birkaç gün ağlasa da çaresizlikle artık ihtiyacının karşılanmayacağını öğrenip ağlamayı bırakır.
Ancak klasik uyku eğitimi methodları haricinde de uykuyu düzenlemek mümkün. Bebeğinizin mizacına, alışkanlıklarına bakarak, yanlış alıslanlıklarından onun yanında olarak, öperek okşayarak uzaklaştırmakta gayet mümkün. Klasik uyku eğitimleri gibi 3-5 günde çözüm sağlamaz tabi kii. Çünkü bebekte bu alışkanlıklar bir günde oluşmadı. En azından 3-4 hafta boyunca bu konu üzerine çalışmak gerekir.
Son olarak şunu eklemek isterim, bebeklerde uyku konusu siyah beyaz değildir. Yani hepimiz gibi onlarda robot değiller. Bu yüzden robotik bir düzen beklememek gerekir. Yani bebeklerin de bebek olduğunu unutmamak gerekir. Eğer bebeğinizin gündüz uykuları düzenli ise, gece de ikiden fazla uyanması yoksa, toplam uyku süresi ayına göre yeterli ise ve bebeğiniz mutlu huzurlu ise, endişelenmeye gerek yoktur.