Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 2 milyon çift, çocuk sahibi olamıyor ya da zorlanıyor. Korunmasız ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıl boyunca gebelik oluşmaması, kısırlık (infertilite) tanısı için yeterli kabul ediliyor. Bu durumun toplumda görülme oranı ise yüzde 10 ila 15 arasında değişiyor.
Kadınlara ait sebepler kısırlığa ne kadar sebep oluyor ise erkeklere ait kısırlık sebepleri de en az kadınlar kadar fazladır. Kısırlık kadın doğurganlığı ile eş tutulduğu için toplumumuzda erkeklere ait kısırlık sebepleri daha çok görmezden geliniyor, üstüne gitmekten çekiniliyor.
Erkeklerde kısırlık sanıldığından daha yaygın görülüyor. Kısırlık, yalnızca kadınlara özgü bir durum değildir. Erkek infertilitesi tek bir nedene bağlı gelişmiyor, çoğu zaman birden fazla faktörün etkisi oluyor.
Sigara, alkol, paketli gıdalar, işlenmiş etler yani toplumda değişen yemek alışkanlıkları, fast foodlar, uyuşturucu kullanımı, spor merkezlerinde yaygın olarak kullanılan bazı ilaçlar hatta kabuklu deniz ürünlerinin fazla tüketilmesi bile sperm üretimini ve hareketliliğini ciddi şekilde düşürür.
Ayrıca aşırı stres, obezite, dar iç çamaşırı kullanımı, sık sauna veya hamam gibi sıcak ortamlarda bulunmak, sperm hücrelerinin yapısını bozabilir.
Bazı vakalarda tüm tetkikler normal olsa bile kısırlığın nedeni saptanamayabilir. Bu durumda detaylı bir fiziki muayene ve laboratuvar değerlendirmesi büyük önem taşır. Her erkeğin kısırlık nedeni farklılık gösterebiliyor.
Birçok gıda ve alışkanlıklarının yanında erkek kısırlığının altında yatan en sık görülen nedenler şöyle sıralanabilir:
* Varikosel: Testislerde toplardamar genişlemesi sonucu sperm üretimi azalabilir.
* İnmemiş testis: Doğumsal bir durum olup, sperm kalitesini etkileyebilir.
* Kabakulak sonrası orşit: Testis iltihabına neden olarak sperm üretimini bozabilir.
* Radyasyon ve kemoterapi: Üreme hücrelerine zarar vererek kalıcı kısırlığa yol açabilir.
* Genetik bozukluklar: Sperm üretimi ya da taşınması genetik nedenlerle engellenebilir.
* Sperm kanallarında tıkanıklık: Vas deferens gibi kanallarda doğuştan yokluk veya sonradan gelişen tıkanıklık sperm çıkışını engeller.
* Hormon bozuklukları: Hipofiz veya hipotalamus kaynaklı hormonal eksiklikler sperm oluşumunu azaltabilir.
* Tiroid hastalıkları: Tüm hormonal sistemi etkileyerek sperm üretimini dolaylı olarak etkiler.
* Sertleşme bozukluğu ve retrograd ejakülasyon: Boşalma esnasında spermin mesaneye geri kaçması nedeniyle dışarı atılamaması durumu da kısırlığa yol açar.
Kısırlık şüphesi olan her erkeğin gecikmeden uzman bir üroloğa başvurması gerekiyor. Gelişen tıbbi yöntemler sayesinde ve erken tanı ile birçok vakada tedavi ve çocuk sahibi olmak mümkün olabiliyor.