Güncelleme Tarihi:
Flores’e, omurgasında gelişimsel bir kemik tümörü olan kordoma teşhisi kondu. Bu tümör türü ABD’de yılda yaklaşık 300 kişide görülüyor. Flores, 18 yaşında çift görme yaşamaya başladı ve aylar süren muayene ve tetkiklerin ardından nadir görülen bu teşhisle karşı karşıya kaldı. Tümör, kafatasının tabanından boyun omurlarına kadar yayılmıştı ve beyin sapını sarmıştı.
UMMC beyin cerrahı Dr. Mohamed Labib liderliğindeki ekip, ‘transorbital’ cerrahi yaklaşım kullanarak bu zorlu vakayı ele aldı. Bu yöntemle cerrahlar, göz çukurunun altından girerek omuriliğe doğrudan bir koridor oluşturdu. Dr. Labib, “Bu teknik sayesinde normalde ulaşılması imkânsız veya son derece riskli olan bir tümörü çıkarmayı başardık” dedi.
Labib’e, yüz plastik ve rekonstrüktif cerrahı Dr. Kalpesh T. Vakharia eşlik etti. Vakharia, Flores’in göz çukurunun altını ve elmacık kemiğinin bir kısmını çıkararak görünmeyen bir cerrahi erişim yolu oluşturdu. “Dışarıdan hiçbir iz kalmaması için özel olarak planladık” diyen Vakharia, operasyon sonrası göz çukurunun altını titanyum plakayla, yanağı ise hastanın kalçasından alınan kemikle yeniden inşa etti.
Ameliyatın riskleri oldukça yüksekti. Tümör, beyin sapı, omurilik ve ana kan damarlarına yakın konumdaydı. Dr. Labib, “Küçük bir hata felce ya da ölüme yol açabilirdi. Ancak ameliyat olmadan bu tümör büyümeye devam edecek, sinir sistemine baskı yapacak ve kaçınılmaz sonla sonuçlanacaktı” dedi.
Ameliyat öncesinde Labib, aynı prosedürü birçok kez kadavralar üzerinde uygulayarak hazırlandı. “Bilim adına bedenlerini bağışlayan insanlar olmasaydı bu başarı mümkün olmazdı” ifadelerini kullandı.
Flores’in tedavisi, yalnızca omurgadaki tümörle sınırlı değildi. Beyin sapına baskı yapan ikinci bir tümör de kafatası ve burun boşluğundan yapılan iki ayrı operasyonla çıkarıldı. Baş ve boyun cerrahı Dr. Andrea Hebert’in yer aldığı multidisipliner ekip, bu tümörlerin nüksetme ihtimaline karşı radyoterapi uygulaması da yaptı.
Dr. Hebert, “Bu tümörlerin tekrarlama ihtimali çok yüksek. Bu yüzden beyin cerrahisi, yüz rekonstrüksiyonu ve radyoterapiyi içeren çok yönlü bir tedavi modeli uyguluyoruz” dedi.
Karla Flores’in yüzünde geçirdiği tüm bu operasyonlardan sonra hiçbir ameliyat izi kalmadı. Mart 2025’te çekilen fotoğraflarında, ameliyat olduğu neredeyse anlaşılmıyor. Ameliyat sonrası sol göz kaslarında hafif hareket kısıtlılığı yaşayan Flores, buna rağmen “çok daha iyi hissediyorum” dedi.
Şu anda manikürcü olmak için planlar yapan genç kadın, “Tümörler hakkında bilgi edinmek başta çok korkutucuydu ama doktorların onları çıkarmış olması beni çok rahatlattı. Her günü bir başarı olarak görüyorum” diye konuştu.
UMMC ekibi, bu ameliyatı önümüzdeki sonbaharda düzenlenecek olan Skull Base cerrahi kursunda uluslararası meslektaşlarına tanıtmayı planlıyor. Dr. Labib, “Bu tür geniş cerrahi koridorlar oluşturabildiğinizde, tümörü tamamen çıkarabiliyor ve tekrar etme olasılığını ciddi ölçüde azaltabiliyorsunuz. Bu, tedavi paradigmasını değiştirebilir” dedi.
Yakın gelecekte aynı prosedürü gerektiren başka hastalar üzerinde de çalışacaklarını belirten ekip, bu alandaki gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.
New York Post'un 'Doctors remove spinal cancer tumor through patient’s eye' ile Fox News'in 'Rare spinal cancer tumor removed through patient’s eye at university hospital' başlıklı haberlerinden derlenmiştir.