Güncelleme Tarihi:
The Boys dizisinin yıldızı Erin Moriarty, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı duygusal açıklamada, bir süredir yaşadığı sağlık sorunlarının ardından Graves hastalığı teşhisi aldığını duyurdu.
30 yaşındaki oyuncu, yaşadığı belirtileri başlangıçta sadece stres ve yorgunlukla ilişkilendirdiğini belirtti. Ancak zamanla semptomların şiddetlenmesi üzerine bir uzmana başvurduğunu ve sonunda otoimmün bir rahatsızlık olan Graves hastalığıyla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Instagram üzerinden yaptığı paylaşımda, tedaviye başladıktan kısa süre sonra kendini belirgin şekilde daha iyi hissetmeye başladığını belirten Moriarty, “Tedavinin ilk 24 saatinde toparlandığımı fark ettim ve o günden bu yana her geçen gün daha iyi hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Hayranlarına bedenlerini ihmal etmemeleri gerektiğini hatırlatan oyuncu, “Eğer sizinkisi biraz bile olsa yolunda gitmiyorsa, mutlaka kontrol ettirin” diyerek erken teşhisin önemine dikkat çekti.
Graves hastalığı, tiroid bezinin bağışıklık sistemi tarafından hedef alınarak aşırı hormon üretimine zorlandığı kronik bir otoimmün hastalık olarak biliniyor. Uzmanlara göre bu durum, vücudun neredeyse tüm sistemlerini etkileyebilecek düzeyde metabolizmayı hızlandırabiliyor.
Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne göre, Graves hastalığı toplumun yaklaşık yüzde birini etkiliyor. Kadınlarda görülme olasılığı ise erkeklere kıyasla beş kat daha fazla.
Hastalığın belirtileri oldukça geniş bir yelpazeye yayılıyor. İlk aşamalarda sıklıkla ısıya karşı tahammülsüzlük, artan iştah, uykusuzluk, yorgunluk ve duygusal dalgalanmalar gibi semptomlarla kendini belli ediyor.
Zamanla kilo kaybı, kalp çarpıntısı, ellerde titreme, sık bağırsak hareketleri ve nefes darlığı gibi fiziksel etkiler de ortaya çıkabiliyor. Kadınlarda adet düzensizlikleri, erkeklerde ise cinsel işlev bozuklukları da bu hastalığın sonuçları arasında yer alıyor.
Graves hastalığının yalnızca tiroid bezini değil, gözleri de etkileyebildiği biliniyor. Hastaların üçte birinde ortaya çıkan Graves oftalmopatisi, gözlerde şişkinlik, çıkıklık, görme bozuklukları, ışığa karşı hassasiyet ve ağrı gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor. Nadir durumlarda ise ayakların üst kısımlarında veya kaval kemiklerinde portakal kabuğunu andıran kalın ve koyu cilt dokusu gelişebiliyor.
Hastalığın nedeni henüz tam olarak bilinmese de genetik yatkınlığın önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Bilimsel araştırmalar, Graves hastalığına yakalanma riskinin büyük oranda kalıtsal olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra stres, hormonal değişiklikler ve enfeksiyonlar gibi çevresel faktörlerin de bu süreci tetikleyebileceği belirtiliyor.
Graves hastalığı tedavi edilebilen ancak dikkatli takibi gerektiren bir durum. Uzmanlar, ilk aşamada metimazol ya da propiltiyourasil gibi tiroid hormonlarını baskılayan ilaçlarla tedaviye başlanmasının yaygın olduğunu belirtiyor. Tedavinin etkisi genellikle birkaç gün içinde hissedilse de hastalığın tamamen remisyona girip girmediğini anlamak için 12 ila 18 aylık bir takip süreci gerekiyor. Her hastada kalıcı iyileşme sağlanamayabiliyor; bu durumda hastalık zamanla tekrar alevlenebiliyor.
Remisyon sağlanamayan vakalarda ise radyoiyot tedavisiyle tiroid hücrelerinin kademeli olarak yok edilmesi veya tiroid bezinin cerrahi olarak çıkarılması gibi daha kalıcı çözümler gündeme gelebiliyor. Bu tür müdahaleler sonucunda hipotiroidi yani tiroid hormonlarının yetersiz üretimi gelişebiliyor, ancak bu durum hormon replasman ilaçlarıyla dengelenebiliyor.
Graves hastalığının tedavisiz bırakılması ise ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Özellikle kalpte ritim bozuklukları, kemik erimesi ve hatta felç riski gibi sonuçlarla karşılaşmak mümkün. Hamile kadınlar açısından ise hastalık, preeklampsi, erken doğum ve düşük gibi ciddi gebelik sorunlarına neden olabiliyor. Nadir de olsa, tedavi edilmeyen vakalarda yaşamı tehdit eden tiroid fırtınası adı verilen hormonal krizler görülebiliyor.
Tüm bu risklere karşı Moriarty’nin verdiği mesaj ise net: Vücudunuzdaki değişimleri önemseyin, ihmal etmeyin. Oyuncunun yaşadığı bu süreç, hastalığın belirtilerinin ne kadar kolay göz ardı edilebileceğini ve erken teşhisin hayati önem taşıdığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
New York Post'un 'What is Graves’ disease? All about ‘The Boys’ star Erin Moriarty’s diagnosis' başlıklı haberinden derlenmiştir.