Güncelleme Tarihi:
New York Post’a konuşan Poon, “Işıltılı bir cilt nemlendirmeyle başlar. Ancak bu yalnızca su içmekle sınırlı değil; doğru besinler cildin dokusunu, elastikiyetini ve canlılığını doğrudan etkileyebilir” dedi.
Uzmanlara göre sağlıklı bir cilt için öncelik, vücudun su ihtiyacının karşılanmasında. Salatalık, karpuz, kereviz ve çilek gibi su açısından zengin gıdalar, yalnızca sıvı ihtiyacını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda içerdikleri antioksidan ve vitaminlerle cilt dokusunu güçlendiriyor.
Poon, “Bu besinler cildin parlaklığını artırırken elastikiyetini de destekliyor. Özellikle yaz aylarında bu gıdaların sofralardan eksik edilmemesi gerekiyor” diyerek uyarıyor.
Işıltılı bir cilt için en güçlü destekçilerden biri de omega-3 yağ asitleri. Keten tohumu, chia tohumu, ceviz ve özellikle yabani somon, cilt bariyerini güçlendirerek daha pürüzsüz ve esnek bir görünüm sağlıyor.
Poon, yapılan araştırmaların omega-3’lerin sedef hastalığı, akne ve cilt ülserleri gibi iltihaplı cilt rahatsızlıklarına karşı etkili olduğunu gösterdiğini de hatırlatıyor.
Cilt yaşlanmasına karşı etkili vitaminler de sofralarda mutlaka yer almalı. Turunçgiller, çilek, papaya ve dolmalık biberde bulunan C vitamini, kolajen üretimini desteklerken; ayçiçeği çekirdeği, badem ve buğday tohumu yağındaki E vitamini ise çevresel stres faktörlerine karşı koruyucu bir bariyer oluşturuyor.
Beta-karoten ve likopen gibi karotenoidler de yaşlanma karşıtı savaşta önemli rol oynuyor. Tatlı patates, havuç, domates ve papaya gibi gıdalarda bulunan bu maddeler, cildi sıkılaştırıyor ve doğal bir güneş koruyucu etki sunuyor.
2012 tarihli bir araştırma, bu maddelerin cilde altın benzeri bir renk tonu kazandırarak kişinin daha çekici görünmesine katkı sağladığını ortaya koymuştu. Uzmanlar, karotenoidleri içeren diyetlerin görsel çekicilik açısından bile motivasyon kaynağı olabileceğini savunuyor.
Bitki dünyasının altını olarak bilinen zerdeçal da cilt dostu besinler arasında yer alıyor. Zerdeçalın aktif bileşeni kurkumin, güçlü bir anti-inflamatuar olarak kırışıklıkların önlenmesine ve cilt elastikiyetinin korunmasına yardımcı oluyor.
Poon ayrıca, yeşil çay, çilek ve bitter çikolatanın da oksidatif hasara karşı cildi koruyan polifenoller içerdiğini belirtiyor. “Bu besinler, ciltte oluşabilecek ince çizgileri önlemeye yardımcı olur” diyen Poon, zerdeçalın aynı zamanda karaciğer detoksuna da katkı sağladığını ekliyor.
Cilt görünümünü etkileyen bir diğer önemli faktör ise bağırsak sağlığı. Probiyotik ve prebiyotik içeren yoğurt, kefir, miso, pırasa, muz ve fermente sebzeler, bağırsak mikrobiyomunu destekleyerek ciltteki iltihapları azaltıyor ve cilt bariyerinin güçlenmesine katkı sağlıyor. Poon, “Sağlıklı bir bağırsak, sağlıklı bir yüz demektir” diyerek bu konunun altını çiziyor.
Vücutta doğal olarak bulunan güçlü bir antioksidan olan Koenzim Q10 (CoQ10), cilt hücrelerinin enerji üretimini destekliyor. Özellikle yağlı balıklar ve tam tahıllarda bulunan bu madde, fibroblast hücrelerini koruyarak kolajen üretimine katkı sağlıyor. Araştırmalar, CoQ10 takviyesiyle kırışıklıkların azaldığını ve cilt pürüzsüzlüğünün arttığını gösteriyor.
Poon’a göre, cilt sağlığı için en iyi sonuç, çiğ ve pişmiş besinlerin dengesinde saklı. Örneğin, domates ve havuç gibi sebzeleri pişirmek, içerdikleri likopen ve beta-karoten gibi antioksidanların biyoyararlanımını artırırken; çiğ meyve ve sebzeler ise C vitamini gibi ısıya duyarlı enzimleri sağlayarak cilt onarımını destekliyor.
Parlayan bir cilt için yalnızca ne yediğiniz değil, ne yemediğiniz de büyük önem taşıyor. Rafine şeker, işlenmiş karbonhidratlar, kızarmış yiyecekler, aşırı sodyum, işlenmiş bitkisel yağlar ve yapay katkı maddeleri ciltte donukluk, sivilce ve erken yaşlanma belirtilerine yol açabiliyor.
Süt ürünleri bazı bireylerde akne ve şişkinliğe sebep olurken, alkol de cildi kurutup karaciğer fonksiyonlarını baskılayarak cilt sağlığını tehdit ediyor.
Güne sağlıklı bir smoothie ile başlamak cildinize yapabileceğiniz en büyük iyiliklerden biri. Serena Poon, ıspanak, meyve, chia ya da keten tohumu ve D vitamini ile zenginleştirilmiş bitki bazlı süt içeren bir içeceğin antioksidan bakımından zengin bir başlangıç olacağını söylüyor. Gün boyunca yeşil çay tüketmek de polifenol desteği açısından önemli.
Öğle ya da akşam öğünlerinde ise besleyici güç kaseleri tercih edebilirsiniz: Kavrulmuş tatlı patates, yapraklı yeşillikler, avokado ve kabak çekirdeği; narenciye bazlı soslarla tatlandırılabilir. Mikrobiyom dostu fermente sebzeler (kimchi, lahana turşusu) de öğünlere dahil edilebilir.
Son olarak, günlük ritüelinizi ılık kemik suyu veya kolajen içeceği ile tamamlamak, cilt ve eklem sağlığınız için uzun vadeli yatırım olabilir.
New York Post'un 'How to eat your way to better skin — the best foods to prevent wrinkles and look more radiant' başlıklı haberinden derlenmiştir.