Güncelleme Tarihi:
Küresel sağlık krizlerinin ardından ülkeler, olası pandemilere karşı hazırlıklarını artırmak için ciddi adımlar atıyor. Bu çabanın son ve en çarpıcı örneklerinden biri, İngiltere’nin Surrey kentindeki Weybridge’de kurulacak olan yeni Ulusal Biyogüvenlik Merkezi.
Hükümetin 2,8 milyar sterlinlik kapsamlı modernizasyon programının bir parçası olarak hayata geçirilecek olan bu tesis, dünyanın en ölümcül ve tedavisi olmayan hastalıklarına karşı bilimsel savaşın merkez üssü olacak.
Yeni biyogüvenlik merkezi, özellikle Ebola gibi son derece bulaşıcı ve tehlikeli hastalıkları incelemek üzere geliştiriliyor. Bu çerçevede, laboratuvara biyogüvenliğin en üst seviyesi olan Seviye 4 sınıflandırması verilecek. Böylece araştırmacılar, yalnızca insan sağlığı için değil, aynı zamanda küresel çapta kamu güvenliği açısından da tehdit oluşturan patojenler üzerinde çalışmalar yürütebilecek.
Porton Down’daki İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı üssü ile aynı biyogüvenlik düzeyine ulaşacak olan tesis, yalnızca fare gibi kemirgenler üzerinde değil, çok çeşitli enfekte çiftlik hayvanları üzerinde de analizler yapacak.
Bu da merkezde yürütülecek araştırmaların kapsamını oldukça genişletecek. Aynı zamanda merkez, biyolojik silahların kullanılabileceği olası bir terör saldırısına karşı savunma hazırlıklarının da önemli bir parçası olacak.
Weybridge’deki merkezde görev alacak uzmanlar, yüksek riskli virüslerle çalışmak için özel olarak tasarlanmış, kendi hava kaynağına sahip ve negatif hava basıncıyla çalışan giysilerle araştırmalar yapacak. Tesiste ayrıca dezenfeksiyon duşları, hava kilitleri ve yüksek güvenlikli alanlar da bulunacak.
Bilim insanları burada yalnızca bilinen hastalıkları değil, henüz ortaya çıkmamış ancak potansiyel pandemi tehdidi taşıyan ‘Hastalık X’ gibi varsayımsal patojenleri de analiz edecek. Bu, gelecekte ortaya çıkabilecek salgınları önleme konusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Çevre, Gıda ve Kırsal İşler Bakanlığı, projeye vergi mükelleflerinden 1 milyar sterlinlik doğrudan finansman sağlanacağını duyurdu. Bu karar, Ulusal Denetim Ofisi’nin, hükümetin büyük çaplı bir hayvan hastalığı salgınına karşı yetersiz hazırlandığı yönündeki eleştirilerinin ardından geldi.
Yetkililer, kuş gribi, mavi dil ve Afrika domuz ateşi gibi hayvansal hastalıkların yalnızca tarımı ve gıda güvenliğini değil, aynı zamanda halk sağlığını da ciddi şekilde tehdit ettiğine dikkat çekiyor.
Yapılan açıklamalara göre, bilinen bulaşıcı insan hastalıklarının yaklaşık yüzde 60’ı hayvan kaynaklı ve yeni ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların dörtte üçü hayvanlardan insanlara bulaşıyor.
Çevre Bakanı Steve Reed, yapılan yatırımın yalnızca tarım sektörü için değil, ülke genelinde ulusal güvenlik açısından da büyük önem taşıdığını belirtti. Reed, “Herhangi bir hükümetin birinci önceliği ulusal güvenliktir. Bu nedenle, yıllardır süren yetersiz finansmanın ardından ülkenin biyogüvenlik altyapısına rekor bir yatırım yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Hayvan ve Bitki Sağlığı Ajansı’nın kıdemli bilim direktörü Jenny Stewart ise bu fonlamanın tesisin geleceği açısından ‘hayati bir dönüm noktası’ olduğunu vurguladı. Stewart, “Weybridge’deki bilim insanlarımız, İngiltere'nin hastalık izleme ve müdahale kapasitesinin kalbinde yer alıyor. Bu yatırım, onların kritik çalışmalarını modern, güvenli ve ileri teknolojiyle donatılmış tesislerde sürdürmelerine olanak tanıyacak” dedi.
Verilen bilgilere göre, Weybridge’deki çalışmalar hâlihazırda devam ediyor. İlk ara laboratuvarların 2027 ve 2028 yıllarında faaliyete geçmesi beklenirken, tam kapsamlı Ulusal Biyogüvenlik Merkezi’nin 2033-34 yıllarında tam kapasiteyle hizmet vermesi planlanıyor.
Yeni merkez, hem İngiltere’yi olası biyolojik tehditlere karşı daha hazırlıklı hale getirecek hem de dünyada biyogüvenlik araştırmalarında önemli bir küresel referans noktası olacak.
Daily Mail’in ‘What could possibly go wrong? World's most deadliest viruses will be kept in Surrey’ başlıklı haberinden derlenmiştir.