Güncelleme Tarihi:
Gençlik ve cilt sağlığı sandığınızdan daha karmaşık bir denklem olabilir; çözüm ise beyninizde yatıyor. Dünyaca ünlü dermatolog Dr. Nicholas Perricone, yeni kitabında ‘güzellik molekülü’ olarak adlandırdığı asetilkolinin yaşlanma karşıtı etkilerini açıkladı.
Modern estetik dünyasında genç ve sağlıklı bir cilt için yapılan uygulamalar, kremler, serumlar ve estetik müdahaleler kadar içeriden gelen destek de artık ön planda. Ünlü dermatolog ve beslenme uzmanı Dr. Nicholas Perricone, yıllardır savunduğu ‘iltihaplanma yaşlandırır’ tezini yeni bir bilimsel bakışla ele alıyor.
Yeni yayımlanan The Beauty Molecule: Introducing Neuroceuticals, the Breakthrough for Ageless Beauty adlı kitabında Perricone, güzelliğin beynimizde üretildiğini savunuyor. Ona göre bu işin sırrı, ‘asetilkolin’ adlı bir nörotransmitterde saklı.
Asetilkolin, sinir sistemi içinde önemli rol oynayan bir kimyasal haberci. Vücuttaki inflamasyonu düzenlemesinin yanı sıra cilt sağlığı ve kas tonusu üzerinde de güçlü etkileri bulunuyor.
Dr. Perricone, “Asetilkolin, hasarlı mitokondrilerin onarımında ve işlevini yitirmiş hücrelerin ortadan kaldırılmasında kritik rol oynuyor” diyerek bu molekülün hücresel gençliği nasıl desteklediğini vurguluyor.
Cilde daha parlak, pürüzsüz ve canlı bir görünüm kazandıran asetilkolin, aynı zamanda elastikiyetin korunmasına da yardımcı oluyor. Yaşla birlikte üretimi azalan bu molekül, kas tonusunun kaybına ve dolayısıyla yüz ve vücut hatlarında sarkmalara yol açabiliyor.
İyi haber şu ki; asetilkolin seviyesini doğal yollarla artırmak mümkün. Perricone’a göre, bunun için özellikle kolin bakımından zengin besinleri tüketmek gerekiyor.
Hayvansal kaynaklar: Otla beslenmiş kırmızı et, serbest gezen tavuk ve yumurtaları, balık ve deniz ürünleri, tam yağlı süt ve süt ürünleri
Bitkisel kaynaklar: Brokoli, kara lahana, Brüksel lahanası, karnabahar, nohut, mercimek, barbunya gibi baklagiller. Badem, ay çekirdeği, keten tohumu gibi kuruyemiş ve tohumlar. Yulaf, kinoa ve tam tahıllar.
Ayrıca asetilkolin üretimini destekleyen DMAE (dimetilaminoetanol) gibi doğal takviyeler de cilt ve kas sağlığına katkı sağlayabilir. Perricone, “Vücudunuza doğru hammaddeleri verirseniz, hücreleriniz genç ve enerjik kalabilir. Cilt yalnızca dışardan değil, içerden de beslenmelidir” ifadelerini kullandı.
Ne yediğiniz kadar ne yemediğiniz de önemli. Dr. Perricone, inflamasyonu tetikleyen bazı gıdalardan uzak durmanın cilt sağlığını korumak adına büyük önem taşıdığını söylüyor. İşte uzak durmanız gereken yaşlandırıcılar:
İşlenmiş ve kırmızı et.
Rafine karbonhidratlar: beyaz ekmek, makarna, hamur işleri.
Şekerli yiyecek ve içecekler: soda, tatlılar.
Trans yağlar: Margarin, kızartmalar, hazır fırın ürünleri.
Dr. Perricone’un ‘nöroseuticals’ adını verdiği bu yeni yaklaşım, cilt bakımında sadece dış uygulamalara değil, sinir sistemi ve kimyasal dengenin de dikkate alındığı bütünsel bir bakımı temsil ediyor.
Bu yaklaşım, anti-aging dünyasında 'nörokozmetik devrimi' olarak adlandırılıyor. Artık güzellik, yalnızca cilde sürülen bir şey değil; beyin kimyası ile doğrudan ilişkili bir süreç.