Güncelleme Tarihi:
Toprak tonlarında, etli yapısıyla doyurucu bir tada sahip olan mantarlar, yemeklerde etin yerini alabilecek nitelikte. Zeytinyağında sotelenip ekşi mayalı ekmekte sunulan ya da kremalı risottolarda kullanılan bu besinler, sadece lezzetli değil, aynı zamanda sağlıklı. Avokado kadar popüler olmasa da sağlık açısından onunla yarışacak kadar güçlü içeriklere sahipler.
Kestane mantarından istiridye mantarına kadar birçok çeşidi bulunan bu bitkiler, uzun zamandır yüksek bitki kimyasalları nedeniyle iyileştirici özellikleriyle de anılıyor. Klinik beslenme uzmanı Eva Humphries, mantarların özellikle antioksidan bakımından zengin olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Süpermarketlerdeki mantarlar bile, içeriklerindeki antioksidanlar sayesinde karaciğeri toksinlerden, beyni stresten koruma ve bağışıklık sistemini destekleme potansiyeline sahip.”
2021 yılında ABD’de gerçekleştirilen kapsamlı bir nüfus araştırması, düzenli olarak mantar tüketen bireylerin daha uzun yaşama olasılığına sahip olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre, bu olumlu etkinin temelinde mantarların düşük kalori, düşük doymuş yağ ve sodyum içerirken, zengin fitokimyasal, mineral ve temel vitaminler sunması yatıyor.
Humphries, “Mantarlar, B vitaminleri, potasyum, selenyum, bakır ve çinko gibi besin maddeleri açısından oldukça zengindir” diyerek, özellikle selenyumun önemine dikkat çekiyor. Bu mineralin porçini ve yabani mantar türlerinde daha bol bulunduğu belirtiliyor.
Ayrıca mantarların büyüme evrelerinde güneş ışığına maruz kaldıklarında D vitamini üretebildiği, ancak bu miktarın ürün bazında değişiklik gösterebileceği de vurgulanıyor.
Mantarlar sadece vitaminlerle değil, bağışıklık sistemini destekleyici içerikleriyle de dikkat çekiyor. Shiitake mantarında bulunan ‘lentinan’ adlı beta-glukanın, bağışıklık hücrelerini aktive edebildiği belirtiliyor.
Northumbria Üniversitesi’nden Dr. Daniel Commane, mantarlardaki beta-glukanların prebiyotik etkiler gösterdiğini ve dost bağırsak bakterilerinin gelişimini desteklediğini ifade ediyor.
Reading Üniversitesi’nin yayımladığı bir araştırma ise mantarların bilişsel sağlık üzerinde de olumlu etkileri olabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle ‘aslan yelesi mantarı’ üzerine yapılan çalışmalar, bu türün sinir büyüme faktörünü artırabileceği, anti-inflamatuar etkiler gösterebileceği ve bağırsak mikrobiyomunu olumlu yönde etkileyebileceği yönünde bulgular sunuyor.
Northumbria Üniversitesi’nden araştırmacı Ellen Smith, bu olumlu etkilerin daha çok hayvan çalışmaları ve küçük ölçekli insan denemeleriyle sınırlı olduğunu vurgularken, daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu da ekliyor.
Eva Humphries'e göre mantarları tüketmenin en iyi yolları şöyle:
1- Kurutulmuş porçini mantarı, risotto veya makarnaya lezzetli katmak için kullanılabilir.
2- Portobello mantarları, barbeküde mükemmel bir alternatif; etli dokusu sayesinde peynirle kolayca uyum sağlar.
3- Tereyağında pişirilmiş orman mantarları, ekşi mayalı tost üzerinde sunulduğunda eşsiz bir tat deneyimi sunar.
4- Egzotik mantar karışımları, güveçlere ve erişte suyuna derin bir lezzet katar.
5- Marine edilmiş istiridye mantarları, sandviçler ve dürümler için harika bir bitkisel dolgu alternatifi olabilir.
Beyaz düğme mantarları: Her süpermarkette bulunur; B vitamini ve mineral açısından zengindir.
Kestane mantarları: Daha zengin ve cevizimsi tadıyla öne çıkar, antiinflamatuar özellik taşır.
Portobello mantarları: Etli dokusuyla doyurucudur, bağırsak sağlığına katkı sunar.
Şitake mantarı: Bağışıklığı güçlendirdiği ve kolesterolü düşürdüğü bilinmektedir.
İstiridye mantarları: Bitkisel et alternatifi olarak popüler, faydalı kimyasallar barındırır.
Porçini mantarı: Sindirime yardımcı olur, kalp sağlığına destek verebilir.
The Telegraph'ın 'How mushrooms bolster your immune system and protect your brain' başlıklı haberinden derlenmiştir.