Güncelleme Tarihi:
Yediğiniz her muzun üçte birini çöpe attığınızı bir düşünün. Kulağa çok saçma geliyor değil mi? Halbuki farkında değiliz ama bunu neredeyse hepimiz her muz yediğimizde yapıyoruz. Zira bir muzun ağırlığının üçte birini kabuğu oluşturuyor ve çöpe attığımız kabuklar muzun üçte birini israf ettiğimiz anlamına geliyor.
Birçok başka meyve ve sebzenin kabuğu gibi muzun kabuğu da yenebilir olmanın ötesinde faydalı besin maddeleri içeriyor. Portakal söz konusu olduğunda meyvenin ortalama yüzde 20'sini kabukları oluşturuyor. Mart 2021'de bilim dergisi Molecules'da yayımlanan bir araştırmaya göre, sadece 2018 yılında portakal tüketimi sonucunda 15,1 milyon ton kabuk ortaya çıktı. (15,1 milyon ton, aşağı yukarı 80.000 mavi balinanın veya 2.500 dev sekoya ağacının ağırlığına denk geliyor.) Kivi meyvesinin yüzde 9-13'ünü kabukları oluştururken narın kabuklarının ağırlığı neredeyse çekirdeklerinin ağırlığıyla aynı.
Dünya genelinde üretilen besinlerin üçte biri kayıp ya da israf ediliyor. Bu da yıllık 1,3 milyar ton besin maddesi demek. Gıda kayıpları ve israfı, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8'ine yol açıyor. (Bu oran havacılık sektörünün emisyonunun üç katından fazla.) Dahası çöplüklerde çürümekte olan organik maddeler de büyük miktarda metan çıkışına neden oluyor. (Metan emisyonu 20 yıllık bir süreçte karbondioksitten 80 kat daha güçlü.) Gıda atıklarını çöpe atmak yerine kompost yapmak, atmosfere salınan metan gazının miktarını azaltabiliyor. Ancak aslında en iyisi çöp gözüyle baktığımız ürünlerin tüketilebilir olmasının farkına varmak.
Gıda endüstrisi son dönemde, çöpe atılan kabuklardaki besin maddelerini ve enerjiyi kullanılabilir hale getirmek için çeşitli çalışmalar yapıyor. Ancak bunu evlerimizde yapmanın yolları da var. Kabukları kullanmanın en kolay yolu ürünleri kabuklarıyla birlikte kullanmaya izin veren yemek tarifleri. Bunun yanı sıra doğrudan kabukları kullanarak müthiş lezzetler üretmek de mümkün. İşte birkaç örnek...
Portakal kabuğu reçeli 5 malzemeyle yapılıyor. Tarifte 2 kilogram portakalın kabuğu, 5 su bardağı toz şeker, yarım limonun suyu, 1 paket vanilin ve 3,5 su bardağı su kullanılıyor. Ancak yapım aşaması biraz zahmetli.
Portakalları güzelce yıkadıktan sonra kabuklarını dilim dilim soyuyoruz. Ardından her bir kabuğu sarmal haline getirip kalın bir iğne yardımıyla ipe diziyoruz. Bütün kabukları ipe geçirdikten sonra ipin iki ucunu bağlıyoruz. Kabukları tenceredeki kaynar suya batırıp 5 dakika tuttuktan sonra çıkarıyoruz. Suyu döküp tencereyi yeniden dolduruyoruz. Su kaynayınca batırıp bekletme işlemini tekrarlıyoruz. Bu uygulamayı kabukların acısı çıkana kadar en az 3 kez yineliyoruz.
Haşladığımız kabukları tencereye alıp üzerine 3,5 bardak suyu, şekeri ve vanilini ilave ediyoruz. Ağzı açık halde sık sık karıştırarak kısık ateşte kaynamasını, kıvamının koyulaşmasını bekliyoruz. Kaynayan reçele limon suyunu ilave edip bir taşım daha kaynattıktan sonra ocaktan alıyoruz. Portakalları bir çatal yardımıyla ipten çıkarıp reçele karıştırıyoruz. Reçelimiz soğuduktan sonra afiyetle tüketmeye hazır.
Zencefil kabuğu çoğu zaman çöpe atılarak israf edilen ürünlerden. Ancak zencefile faydasını veren şey de aslında kabuğu. Zencefil kabuğunda antioksidan, antimikrobiyal ve kanser karşıtı fitokimyasal özellikler taşıyan biyoaktif bileşikler bulunuyor. Zencefil kabuğu ayrıca C vitamini, kalsiyum, demir, lif gibi faydalı maddeler açısından çok zengin bir kaynak.
Zencefili tariflerde kabuğunu soymadan kullanabileceğiniz gibi bir çay kaşığının ucuyla hafif hafif kazıyarak kabuğun faydalı kısımlarını atmadan da soyabilirsiniz. Bıçakla soyduğunuz zencefil kabuklarını da çorba gibi sulu yemeklere katarak aroma artırıcı olarak kullanabilirsiniz. (Ancak çorbanızı blender'dan geçirmeden veya servis etmeden önce kabukları tencereden almanızı tavsiye ediyoruz.) Öte yandan kabukları suda kaynatıp elde edeceğiniz zencefil suyunu smoothie'lere, meyve sularına, kokteyllere, maden suyuna ekleyebilir, bu aromatik suda sebzelerinizi haşlayabilirsiniz.
Daha zengin bir aroma için zencefilin kabuklarını fırında kuruttuktan sonra blender'da ya da kahve öğütücüde çekerek toz haline getirin. Bu tozu demleyip zencefil çayı yapabilir (içmeden önce süzmenizde fayda var) ya da baharat olarak yemeklerinize ilave edebilirsiniz.
Çöpe attığımız soğan kabukları da pek çok işe yarıyor. Kuru soğanın kabuklarını ve dış katmanlarını fırında birkaç saat güzelce kurutup blender'da öğüterek toz haline getirmek en basit yöntemlerden biri. Bu tozu tuzla ve diğer baharatlarla karıştırıp yemeklerde kullanılacak bir çeşni haline getirmek mümkün.
Soğan kabuğu birçok başka sebze ve meyvenin kabuğunda olduğu gibi antioksidan ve antiinflamatuar özelliklere sahip flavonoidler içeriyor. Dahası soğan kabuğu tanen açısından da zengin. Kabuklardaki tanen acı olduğundan zararlı böcekleri soğan köklerinden uzak tutmaya yarıyor. Ancak bu maddeler aynı zamanda soğana renk de veriyor. Bu flavonoidlerin ve tanenlerin haşlama yoluyla sebzeden çıkarılmasıyla, güçlü boyalar elde ediliyor. Sözün kısası soğan kabuğunu doğal bir boya olarak kullanabilirsiniz. Kullanacağınız soğan türüne ve miktarına göre, turuncu, hardal rengi, kahverengi gibi sonuçlar elde edebilirsiniz.
Tepache, Meksika'nın Hispanik döneminden öncesine ait bir tür fermente içecek. İyi bir probiyotik kaynağı olan tepache, bir başka fermente içecek olan kombucha'ya benziyor.
Tepache yapabilmek için 3,8 litrelik bir kavanoza, bir lastik banda ve kavanozun ağzını kapatacak tülbent gibi delikli bir kumaşa ihtiyacımız var.
Öncelikle ananası güzelce yıkayıp, soyuyor ve göbeğindeki sert kısmı oyuyoruz. (Organik meyve kullanmak kabuklarda tarım ilacı kalma riskini azaltıyor.) Diğer yanda bir tencereye esmer şeker ve suyu koyup yavaş yavaş ısıtarak şekerin tamamen erimesini sağlıyoruz. Ilınmasını beklediğimiz şekerli suyu bir kavanoza yerleştirdiğimiz ananas kabuklarının ve göbeğinin üzerine ekliyoruz. Kavanozun ağzını tülbentle kapatıp lastikle tutturuyoruz.
Buradan sonrası sabır işi. Tepache'nin 21-25 derece sıcaklıkta bekletilmesi ve arada kontrol edilmesi gerekiyor. 24-36 saat sonra kavanozun üzerinde oluşmaya başlayan beyaz köpükler fermentasyon sürecinin başladığı anlamına geliyor. Fermentasyon süresi uzadıkça tepache'nin aroması da kuvvetleniyor. Dilenen lezzete ulaştıktan sonra karışımı süzüp buzdolabında soğuttuktan sonra tüketebilirsiniz. Dilerseniz zencefil, limon gibi meyveler ilave ederek lezzetini artırabilirsiniz. Ancak limon gibi asitli meyveleri fermentasyon sürecini yavaşlattığı için en sonda eklemek gerekiyor.
BBC'nin "Eat the peel: Why you might be throwing away the best bit of your fruit" başlıklı haberinden derlenmiştir.