Güncelleme Tarihi:
Ağız sağlığı, genel sağlık durumumuzun önemli bir parçası. Ancak birçok insan diş hekimi randevularını erteleyerek veya ihmal ederek bu konuda yeterince dikkat göstermiyor. Özellikle de son zamanlar fazlaca görünen ağız kanseri, erken evrelerde belirti vermeyebiliyor ve bu durum, hastalığın ilerlemesine neden olabiliyor.
İstanbul’da bir diş kliniğinde çalışan Diş Hekimi Nina Gonzero, New York Post’a yaptığı açıklamada, “Ağız kanseri genellikle geç evrede tespit edilir çünkü insanlar erken belirtileri fark etmezler. Bu nedenle herkesi düzenli diş muayenesi yaptırmalı. Çünkü diş hekimleri, genellikle erken uyarı işaretlerini ilk fark eden kişilerdir” ifadelerini kullandı.
Ağız kanseri, dilin üzerinde, altında veya tabanında, boğaz boyunca veya ağız, diş etleri ve yanakların astarında ortaya çıkabiliyor. Yaygın belirtiler arasında kalıcı ağız ülserleri, yumrular ve kırmızı veya beyaz lekeler bulunuyor. Ancak Gonzero, acil müdahale gerektiren beş az bilinen semptoma dikkat çekti…
Hiçbir belirgin neden olmaksızın iyileşmeyen bir diş, ağız kanseri için ciddi bir uyarı olabilir. Normalde dişler, diş etleri ve çene kemiği tarafından desteklenir. Ancak bir tümör, çene kemiğinin etrafında büyüyerek bu yapıları zayıflatabilir. Bu, dişlerin gevşemesine ve hatta kaybına yol açabilir. Özellikle bu durum ağrı veya şişlik ile birlikteyse, hemen bir diş hekimine görünmek oldukça önemli…
Ağızda veya boğazda sürekli bir uyuşma veya karıncalanma hissi, büyüyen bir tümörün sinirlere baskı yapmasının bir belirtisi olabilir. Bu his, dudak, dil veya çene gibi bölgelerde his kaybına yol açabilir. Eğer bu tür hisler belirgin bir neden olmaksızın devam ediyorsa, bu durumun ciddiye alınması gerekiyor.
İşitme ile ilgili bir sorun olmaksızın sürekli kulak ağrısı, ağız kanserinin bir işareti olabilir. Tümörler, çevredeki sinirleri ve dokuları etkileyerek kulakta rahatsızlık hissine neden olabilir. Bu tür ağrılar genellikle tümörün bulunduğu tarafta hissedilir ve tedavi edilmediği takdirde daha ciddi sorunlara yol açabilir.
Ara sıra yaşanan boğaz ağrıları yaygın olsa da sürekli bir boğaz ağrısı başka bir durumun habercisi olabilir. Eğer boğazda bir şeyin takılı kalmış hissi varsa ve bu durum bir şeyler içmekten sonra bile geçmiyorsa, bu bir uyarı işareti olabilir. Ağız kanseri, ağız ve boğaz bölgesindeki mukoza zarlarını tahriş ederek iltihaplanma ve ağrıya neden olabilir.
Ses değişiklikleri, çoğu zaman gırtlağın bir parçası olan ses tellerini etkileyen bir tümörün habercisi olabilir. Tümör büyüdükçe, ses tellerinin normal hareketini ve titreşimini bozabilir. Bu durum, kısık veya hırıltılı bir sesle sonuçlanabilir. Eğer sesinizde belirgin bir değişiklik oluyorsa, bu durumun nedenini araştırmak önemli.
Amerikan Kanser Derneği (ACS), bu belirtilerden herhangi birini iki haftadan uzun süredir yaşıyorsanız, derhal bir doktora görünmenizi öneriyor. Geçtiğimiz yıl Amerika’da 59 bin 660 yeni ağız ve boğaz kanseri vakasının teşhis edildi. Benzer bir durum Avrupa’da da yaşanıyor.
Ağız kanserleri 40 yaş üstü kişilerde daha yaygın olup, erkekleri kadınlardan iki kat daha fazla etkiliyor. Tütün ve alkol kullanımı, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, aşırı güneşe maruz kalma, yetersiz beslenme, obezite ve genetik faktörler, ağız ve boğaz kanserine yakalanma riskini artıran faktörler arasında yer alıyor. ACS, bu yıl 12 bin 770 Amerikalının ağız ve boğaz kanserinden hayatını kaybedeceğini öngörüyor.