Güncelleme Tarihi:
Zayıflama süreci çoğu zaman yalnızca bedensel bir dönüşüm değil, aynı zamanda duygusal bir iyileşme ve yeniden doğuş sürecidir. Kilo kaybı hikâyelerinin ardında sıkça gizli kalmış duygusal yükler, kayıplar, utanç, özsaygı sorunları ve hayatı yeniden kontrol etme arzusu yatar.
İşte 22 yaşındaki Ellie Crabtree’nin yaşadığı değişim de tam olarak böyle bir süreci yansıtıyor.
Cumbria’da yaşayan 22 yaşındaki Ellie Crabtree, hayatının en zor dönemini 2022 yılında yaşadı. Babası Geoff’a Temmuz 2022’de ileri evre kemik kanseri teşhisi konması, genç kadının hayatını altüst etti. Bu süreçte duygusal yeme davranışları geliştiren Ellie, yalnızca bir yıl içinde 23 kilo aldı.
“Yemeği bir rahatlama yöntemi olarak gördüm. Çok utandım ve kimseyle konuşmadım” diyen Crabtree, babasına bakım verirken sağlıksız bir beslenme düzenine girdiğini fark etti.
“Kahvaltıyı atlayıp somun ekmek yiyordum. Ekmek en büyük rahatlık kaynağım olmuştu. Bazen yarım somunu bir oturuşta bitiriyordum” sözleriyle o dönemde yaşadığı zorlukları anlattı.
Ellie’nin hayatını değiştiren kırılma noktası, babasıyla çekilmiş son fotoğraflardan birine bakarken geldi. Görünüşünden duyduğu memnuniyetsizlik, onu beslenme düzenini ve yaşam tarzını değiştirmeye itti.
“Eğer bu onunla çekildiğim son fotoğraftıysa ve ben bu fotoğrafa bakmak istemiyorsam, bir şeyleri değiştirmem gerekiyordu” diyen genç kadın, zayıflama kararı aldı.
Kalori açığı oluşturarak beslenmeye başlayan Ellie, yüksek proteinli bir diyete geçti. Yulaf, yoğurt, yumurta, tavuk, süzme peynir, salatalar, fındık ezmesi ve meyvelerle beslenmeye başlayan Crabtree, aynı zamanda spora da başladı. “22 kilo verdim ve yakınımdaki bir spor salonuna kaydoldum” diyen Ellie, bilimsel bir yaklaşımla sağlıklı kilo vermeyi hedeflediğini ifade etti.
Ocak 2024’te, mayıs ayında yapılacak bir vücut geliştirme yarışmasına hazırlanmaya başlayan Ellie, sıkı bir diyet ve antrenman programına girdi. Yarışmaya kadar yaklaşık 12.7 kilo daha vererek toplamda yaklaşık 30 kilodan fazla kilo kaybetti.
Ancak bu yoğun tempo, ruh sağlığını olumsuz etkilemeye başladı. “O dönem tüm hayatım bunun etrafında dönüyordu. Haftada yedi gün, sabah aç karnına kardiyo yapıyordum. Tatil yok, plan dışı gün yok. Sadece hedefe odaklı yaşamak vardı” diye konuştu.
Yarışmada ikinci olarak İngiltere finallerine katılma hakkı kazansa da, Ellie bu başarının ardında hâlâ çözülmemiş duygusal yükler taşıdığını fark etti.
“Her şeyin güzel olacağını sanıyordum ama iyileşmem için daha çok yolum vardı. Yarışmadan sonra beden dismorfisiyle ve yeniden başlayan aşırı yeme alışkanlıklarıyla mücadele ettim” diyerek yaşadığı zorlukları paylaştı.
Bugünlerde kadınlara kilo verme koçluğu yapan Crabtree, sadece kilo kaybının değil, sağlıklı olmanın önemine dikkat çekiyor. “Kilonuzu geri almanız gerekebilir ve bunu sağlıklı şekilde yapmayı öğrenmelisiniz. Sonsuza kadar yarışma kilosunda kalamazsınız” diyen genç kadın, verdiği kiloları sürdürülebilir bir biçimde koruduğunu belirtiyor.
Ellie ayrıca, kadınların vücut geliştirme ve estetik hedeflerine ulaşmak için ruh sağlıklarını ihmal etmemeleri gerektiğini vurguluyor:
“Kadınların bunu sadece simli bikini giymek olarak görmemeleri lazım. Bu yolculuk, psikolojik olarak yıpratıcı olabilir. Kilo verme sürecini bir ceza gibi değil, eğlenceli hale getirmek için çalışıyorum.”
Crabtree’nin doğal yollarla verdiği kilolar, birçok kişinin kolay çözüm olarak yöneldiği Ozempic, Wegovy ve Mounjaro gibi “zayıflama iğneleri” ile yapılan tartışmaları da gündeme taşıyor. Sharon Osbourne ve Oprah gibi ünlülerin de kullandığını itiraf ettiği bu ilaçlar, iştahı azaltarak hızlı kilo kaybı sağlıyor.
İngiltere’de yaklaşık 500 bin kişinin kullandığı GLP-1 tipi ilaçlar, mide boşalmasını yavaşlatarak uzun süre tokluk hissi yaratıyor. Ancak uzmanlar, bu ilaçların ciddi yan etkileri olabileceği konusunda uyarıyor. Royal Osteoporoz Derneği, kullanıcıların verdikleri kiloların yüzde 40’ının kas ve kemik kütlesinden geldiğini ve bunun uzun vadede kemik sağlığı açısından ciddi riskler taşıdığını belirtiyor.
Ellie Crabtree’nin yaşadığı dönüşüm, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel bir mücadeleyi de yansıtıyor. Babasını kaybetmenin ardından başlayan bu yolculuk, genç kadının başkalarına ilham vermesini sağladı. Ancak onun en büyük mesajı şu: “Kilo vermek bir hedef olabilir, ama sağlığınızdan asla ödün vermemelisiniz.”
Daily Mail’in ‘Woman looks unrecognisable after 6st weight loss she managed in months by ditching one popular staple’ başlıklı haberinden derlenmiştir.