Güncelleme Tarihi:
Biberiye ve ada çayında bulunan bir bileşik, Alzheimer hastalığını tersine çevirebilecek yeni bir tedaviye dönüştü. Karnosik asit adı verilen ve her iki bitkide de bulunan, iltihap giderici özelliklere sahip bu antioksidan, Alzheimer’ın temel tetikleyicilerinden biri olan beyin iltihabını azaltma potansiyeli taşıyor. Peki bu nasıl oluyor?
Kaliforniya’daki Scripps Araştırma Enstitüsü’nden bir ekip, karnosik asidi kontrol altına almanın ve bunu farelerin beyinlerindeki iltihabı önemli ölçüde azaltmak için kullanmanın bir yolunu keşfetti.
Ekip, karnosik asit ile geliştirdikleri ‘diAcCA’ adlı ilacın, sadece iltihapla savaşmakla kalmayıp, aynı zamanda beyindeki öğrenme ve hafızayı destekleyen sağlıklı sinir hücresi bağlantılarını da geri kazandırdığını ortaya koydu.
Scripps ekibi, karnosik asidin ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından zaten ‘güvenli’ kabul edilmesi nedeniyle, bu tedavinin klinik deneylere hızla dahil edileceğini ve Alzheimer hastalarına daha erken ulaşacağını umuyor.
Alzheimer, yaşlı yetişkinlerde zihinsel işlevler üzerinde büyük bir etkisi olan en yaygın bunama türü. ABD’de Alzheimer, altıncı en büyük ölüm nedeni olarak öne çıkmakta olup, 2024 itibarıyla 6,9 milyondan fazla Amerikalı bu hastalıkla yaşıyor.
Antioxidants dergisinde yayımlanan yeni araştırmaya göre, diAcCA yalnızca iltihap tarafından aktive edilmekte, bu da tedavinin yan etki risklerini büyük ölçüde azaltıyor. Şimdiye kadar karnosik asidi ilaç veya takviye olarak kullanmak zordu çünkü bileşik saf haliyle kullanılamayacak kadar kararsızdı.
Ancak Scripps ekibi, biberiye ve adaçayı bileşiğinin bir türevini üreterek, bu bileşiğin bağırsaklara ulaşmasını ve orada karnosik aside dönüşmesini sağladı. Bu yeni türev, bağırsaklarda parçalanmadan kan dolaşımına geçerek beyindeki iltihapları hedefleyebiliyor.
Profesör Stuart Lipton, ekibinin fareler üzerinde yaptığı deneyde, saf karnosik asidi tüketmeye çalışan farelere kıyasla, türevi kullanan farelerin yüzde 20 daha fazla karnosik asit emdiğini belirtti. Bu, bileşiğin daha fazla kısmının kan-beyin bariyerini aşmasına ve beyin iltihabıyla savaşmasına olanak sağladı.
Lipton, tedavi edilen farelerin yalnızca beyindeki Alzheimer’a yol açan etkenlerden kurtulmadığını, aynı zamanda demansın etkilediği bilişsel becerileri hızla geri kazandığını da vurgulayarak “Birçok farklı hafıza testi yaptık ve hepsi ilaçla iyileşti. Sadece düşüşü yavaşlatmadı, aynı zamanda neredeyse normale döndü” dedi.
Araştırmacılar, 45 fareden oluşan grupta üç farklı dozda diAcCA uyguladılar: 10, 20 ve 50 miligram. Üç ay sonunda fareler, bilişsel testlerde şaşırtıcı derecede iyi sonuçlar verdi.
Özellikle daha yüksek dozda tedavi edilen fareler, gizli bir platformu bulmada daha hızlıydılar ve önceki testlerde olduğu gibi daha fazla süre bu noktada kaldılar. Korku testinde de fareler, hafızalarının güçlendiğini gösterir şekilde daha sık donma tepkisi verdiler.
Mikroskop altında yapılan incelemelerde ise tedavi edilen farelerin beyinlerinde daha az plak ve düğüm, daha fazla sinir hücresi bağlantısı ve daha düşük iltihap seviyeleri gözlemlendi. Dr. Lipton, “Bu diAcCA bileşiği ile inflamasyonu ve oksidatif stresi ortadan kaldırarak beyindeki güçlü hücre sayısını artırdık” dedi.
Bu tedavi şimdilik Alzheimer’a kesin bir çözüm sunmasa da, araştırmacılar, biberiye ve adaçayında bulunan karnosik asidin bunama tedavisinde önemli bir ilerleme kaydedildiğine inanıyor. Ayrıca, diAcCA’nın mevcut Alzheimer tedavilerinin etkinliğini artırabileceği ve bu tedavilerin beynin etrafındaki iltihapları ortadan kaldırarak daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayabileceği düşünülüyor.
Daily Mail'in 'Ingredient hidden in your spice rack could reverse Alzheimer's disease' başlıklı haberinden derlenmiştir.