Güncelleme Tarihi:
Dr. John Scharffenberg, ABD'nin California eyaletinde bulunan Loma Linda Üniversitesi'nde dersler veren bir beslenme araştırmacısı. Dr. Scharffenberg'in kariyeri kadar dikkat çeken bir diğer özelliği de 102 yaşında olması.
Aralık 1923'te dünyaya gelen Scharffenberg, halen kimsenin desteği olmadan yaşıyor, dünyanın dört bir yanına seyahatler yapıyor, otomobilini kendi kullanıyor ve hafızasının keskinliğiyle gençlere taş çıkartıyor.
Dr. Scharffenberg, geçtiğimiz günlerde Viva Longevity! isimli YouTube kanalına konuk oldu. Kanal için bir dizi video çeken Scharffenberg, sağlıklı ve uzun ömürlü olmak isteyenlere çeşitli tavsiye verdi.
102 yaşındaki doktor, sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını kendi hayatında benimsediği yedi prensiple açıklarken, genlerinin uzun ömürlü olmasında bir rol oynamış olma ihtimalinin olmadığını söyledi.
Scharffenberg, annesinin 60'lı yaşlarındayken Alzheimer hastalığı nedeniyle öldüğünü babasının ise 76 yaşındayken kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini söyledi. Doktor, kendisi kadar hareketli olmayan iki erkek kardeşinin de yıllar evvel öldüğünü söyledi.
Scharffenberg, kendisinin uyguladığı yedi basit kuralın, gelişmiş ülkelerde ölümlerin en önemli sebeplerinden olan kalp krizi gibi yaşla alakalı kardiyovasküler hastalıkların ortaya çıkışını, inmeleri ve diyabeti önleyebileceğini belirtti. Scharffenberg bu kuralların insanların daha uzun bir hayat yaşamasına yardımcı olabileceğini de sözlerine ekledi.
Peki nedir o 7 kural? Teker teker bakalım…
Dr. Scharffenberg'in kurallarının temelinde, yedikleriniz fark yaratır anlayışı yatıyor. Bunun devamında sağlıklı bir kiloda olmak da geliyor.
Beslenme profesörü, fazla kilolardan kaçınmak için yeme alışkanlıklarını basit kurallara oturtmayı tavsiye ederek, "Öğün vakitlerinde yiyin. Atıştırmayın. Çeşitli doğal, işlenmemiş gıdaları, ideal kiloda kalmanızı sağlayacak miktarlarda yiyin" dedi.
Scharffenberg, bir başka videoda da sağlığa faydaları çeşitli araştırmalarda ortaya konan aralıklı oruçtan bahsetti. Günün son öğününü öğleden sonra erken saatlerde yediğini belirten Scharffenberg, ertesi sabah 6.30'a kadar ağzına lokma koymadığını ifade etti.
Çocukluğundan beri vejetaryen beslendiğini söyleyen Dr. Scharffenberg ilerleyen yıllarda eti denediğini ancak 20 yaşından bu yana et yemediğini söyledi.
Şimdilerde tam anlamıyla bitkisel beslendiğini, ayrıca süt ürünleri ve yumurta tükettiğini belirten Scharffenberg, favori yiyeceklerinin mango, cennet hurması, patates, makademya fındığı, diğer kuruyemişler ve tohumlar olduğunu ifade etti.
Vejetaryen beslenmenin "optimum" olduğunu da sözlerine ekleyen Scharffenberg, "Çünkü haddinden fazla et yemek kardiyovasküler hastalık riskini artırabilir" diye konuştu.
Vejetaryen beslenmenin sonucu olarak etten ve et ürünlerinden gelen doymuş yağları da tüketmeyen Scharffenberg, bu şekilde beslenip hayvansal yağ tüketmemenin, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi doymuş hayvansal yağlarla ilişkilendirilen risklerden kaçınmanın en kolay yolu olduğunu vurguladı.
Dr. Scharffenberg, şeker tüketimiyle kalp hastalıkları riskinin artması ve kilo alımıyla alakalı diğer sağlık sorunları arasında açık bir bağlantı olduğunu söyledi.
Şeker alımını azaltmak için tariflerde değişiklikler yapmayı tavsiye eden Scharffenberg, şekerli şuruplar ve benzer ürünler yerine meyveleri kullanmayı önerdi.
Dünya Sağlık Örgütü, şeker tüketiminin kişinin günlük enerji alımının yüzde 10'unun üzerine çıkmaması gerektiğini, günlük sınırın 12 tatlı kaşığı olduğunu vurguluyor.
Şeker tüketimini günlük enerji alımının yüzde 5'inin (6 tatlı kaşığı ya da 25 gram) altına indirmek, sağlığa daha fazla fayda sağlıyor.
Dr. Scharffenberg, Viva Longevity! kanalında yayınlanan videoda, "Ben bir beslenme uzmanı olsam da egzersizin beslenmeden bile daha önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.
İnsan hayatında egzersizin özellikle 40-70 yaşları arasında çok önemli olduğunu vurgulayan Scharffenberg, "Bu dönemde spor yapmaya ihtiyacınız var çünkü bu dönemde insanlar rahatlamaya eğilimli oluyor. Maddi durumları düzeliyor, daha fazla oturuyor daha fazla yiyorlar ve bu doğru bir yol değil" diye konuştu.
Favori egzersiz biçiminin bahçeyle uğraşmak ve yürüyüş yapmak olduğunu da sözlerine ekleyen Scharffenberg, günde yaklaşık 3,5 kilometre yürüyen kişilerin ölüm oranlarının daha az hareketli kişilerin yarısı olduğunu gösteren araştırmayı hatırlattı.
Öte yandan TODAY programına da konuşan Scharffenberg, hareketli hayat tarzı sayesinde diğer iki kardeşinden çok daha uzun yaşadığına inandığını belirterek, "En önemli fark benim çok fazla egzersiz yapıyor olmamdı" ifadelerini kullandı.
Sigara içmek konusu olduğunda Dr. Scharffenberg'in mesajı kısa ve net: İçmeyin.
Tütün ürünlerinin sağlığa zararlarının 1964'te yayımlanan ABD Sağlık Bakanlığı raporundan bu yana iyi bilindiğini söyleyen Scharffenberg, 102 yıllık hayatı boyunca hiç sigara içmediğini söyledi.
Tütün ürünlerinin tüketimi, vücuttaki neredeyse tüm organlara zarar veriyor ve dünyanın pek çok ülkesinde önlenebilir hastalıkların ve ölümün bir numaralı sebebi olarak görülüyor.
Örneğin Avustralya'da yapılan bir araştırmaya göre, tütün tüketimiyle alakalı hastalıklar sadece 2018 yılında 20.000'den fazla kişinin ölümüne yol açtı. Bu da her gün neredeyse 50 kişinin bu çok önlenebilir sebep nedeniyle hayatını kaybettiği anlamına geliyor.
Hiçbir şekilde tütün ürünlerini tüketmeyen Scharffenberg, alkolden de uzak duruyor.
Bazı araştırmalar belli alkollü içkilerin az miktarda tüketildiğinde sağlığa bazı faydaları olabileceğini gösterse de Scharffenberg söz konusu tüketimin tüm koruyucu etkilerinin, artan kanserinin yanında önemsiz kaldığını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün yönergeleri de Scharffenberg'i destekliyor. Kurum, hiç alkol tüketmemenin en güvenli tercih olacağının altını çiziyor.