Güncelleme Tarihi:
Lyme; kene, sivrisinek, atsineği ve bit gibi kan emen canlılardan insanlara kan yoluyla geçen zoonotik bir hastalık. Son yıllarda daha çok yeşil alanlardaki kene ısırığıyla kendini gösteren Lyme hastalığının belirtileri çok sayıda hastalıkla karıştığı için ‘büyük taklitçi’ ya da 'sessiz katil' olarak da anılıyor.
Çünkü Lyme; kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, ALS, Alzheimer, depresyon, uykusuzluk ve romatoid artrit ve multipl skleroz gibi otoimmün bozukluklar dahil olmak üzere çok çeşitli hastalıkları taklit eden belirtiler gösterebiliyor.
Hastalığın tedavisinde ise genelde antibiyotikler kullanılıyor. Bunların yüzde 90’ı işe yarasa da hastalığa yakalananların yüzde 10’u antibiyotik kullandıktan sonra iyileşemiyor. Bu nedenle bilim insanları uzun süredir bu konuda çalışmalar yürütüyor.
Geçtiğimiz günlerde Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve Helsinki Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla bilim insanları, insan terinde bulunan ve Lyme hastalığına karşı umut verici koruyucu özellikler sergileyen bir protein tespit ettiklerini duyurdu.
Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmada, ‘SCGB1D2’ olarak bilinen proteinin, kene ısırması yoluyla Lyme hastalığının bulaşmasından sorumlu bakteri olan ‘Borrelia burgdorferi'nin büyümesini engellediği ortaya çıktı.
‘BU GERÇEKTEN DE HEYECAN VERİCİ BİR GELİŞME’
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden Michal Caspi Tal ve Helsinki Üniversitesi'nden Hanna Ollila liderliğindeki araştırma, 7 bini Lyme hastalığı teşhisi konmuş olmak üzere 410 bin insanı kapsıyor.
Bu kişilerin genetik bilgilerini içeren bir veri kümesi üzerinde yürütülen genom ilişkilendirme çalışmasında, beklenmedik bir şekilde SCGB1D2'yi hastalığa yatkınlıkta önemli bir oyuncu olarak belirlendi.
Daha ileri araştırmalar ise SCGB1D2'nin normal varyantının bakteriyel büyümeyi etkili bir şekilde bastırdığını, mutasyona uğramış bir başka versiyonun ise daha az koruyucu olduğunu ortaya koydu. Fareler üzerinde yapılan deneylerde ise SCGB1D2'nin normal varyantının yüzde 100'e yakın etkili olduğu kanıtlandı.
Michal Caspi Tal, New York Post’a yaptığı açıklamada “Elde ettiğimiz protein normal bakteri üremesini önemli ölçüde engelledi. Ayrıca fareler üzerinde yaptığımız çalışma da araştırmamızı doğruladı. Fareleri bir aydan fazla takip ettik ve hiç enfeksiyon kapmadılar. Bu gerçekten heyecan verici bir gelişme…” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Çalışmada ‘Secretoglobin family 1 D member 2’ (SCGB1D2) isimli bir proteinin Lyme hastalığına neden olan Borrelia burgdorferi bakterisi enfeksiyonunu engellediği üzerinde duruluyor. Bu protein ter bezleri tarafından salgılanıyor ve en fazla miktarda deri üzerinde bulunuyor” dedi ve ekledi:
“Toplumda bireylerin bu proteinin farklı varyantlarını taşıdıkları biliniyor. Bu çalışmada bu proteinin bir varyantının (Rs2232950) Borrelia burgdorferi enfeksiyonuna karşı daha az önleyici olduğu saptanmış. Bu durum bu varyantı taşıyan bireylerin bu enfeksiyona karşı daha dirençsiz olabileceğini gösterebilir.”
'PROTEİNDEN KREM, İLAÇ YA DA AŞI ÜRETİLEBİLİR'
Bulguların umut verici olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Bahsi geçen protein ile ilgili insanlar üzerinde yapılacak geniş çaplı çalışmalar ile kesin sonuca ulaşılacaktır. Yapılacak çalışmalar neticesinde bu proteinin (SCGB1D2) etkili olduğu daha da kanıtlanırsa, proteini kullanarak krem, ilaç veya aşı üretilebilir. Böylelikle Lyme hastalığı önlenebilir” ifadelerini kullandı.
Ülkemiz şu sıralar sıcak hava dalgasının etkisinde... Meteoroloji uzmanları hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin ortalama 8-9 derece üzerinde seyredeceğini özellikle nisan ayında haziran sıcağı yaşanacağını söylüyor. Haliyle vatandaşlar daha fazla yeşil alanlarda zaman geçirecek.
Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu tam da bu dönemde ormanlık alanlarda çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek “Nisan ve mayıs ayları ve sonrasında yeşil alanda geçirilen vakit artıyor. Kene başta olmak üzere diğer böceklerin insanlarla olan teması fazlalaşıyor. Hastalık Amerika, Asya ve Avrupa’da yaygın olarak görülüyor. Ancak Türkiye’de Lyme hastalığının sayısı oldukça fazla… Enfeksiyon kene aracılığı ile taşındığı için açık alanlarda çok dikkat etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Hastalığın belirtilerine de değinen Prof. Dr. Şerefhanoğlu, “Enfeksiyon grip benzeri ateş, baş ve eklem ağrısı gibi şikayetlerle seyredebileceği gibi kalp iltihabı, beyin sinir hasarı, menenjit ve şiddetli eklem iltihabına da neden olabiliyor. Vakaların bir kısmında tedaviye rağmen belirtiler devam edebiliyor” dedi.
Fotoğraflar: iStock