Güncelleme Tarihi:
ESKİ SEVGİLİMİN ANNESİ BENDEN AYRILMASI İÇİN OĞLUNA ŞANTAJ YAPTI
Seren K. (24)
Eski sevgilim ve ben güvenli ve mutlu bir ilişkiyi bitirmek zorunda kaldık çünkü annesi bana karşı son derece önyargılıydı ve ikimizin de tek seçeneğinin ayrılık olduğunu düşündüğü noktaya kadar ona baskı yaptı. Benden ayrılması için ona şantaj yapmak amacıyla aklınıza gelebilecek her şeyi kullandı.
Benimle buluşacağı zaman evde kavga çıkarır, oğlunu üzerdi. Ne zaman görüşsek sürekli annesiyle yaşadıklarından bahsederdik. Bir süre sonra bu durum artık geçirdiğim tüm vaktin mutsuzluklarla dolu olmasına neden oldu. Çünkü eski sevgilim beni sevse de annesinin baskısı karşısında tam anlamıyla dik duramıyordu. Kafası karışıyor, morali bozuluyor, ne benden ne de annesinden vazgeçebiliyordu. Arada kalmaktan, sürekli hakkında kötü yorumlar yapılan kişi olmaktan bıkmıştım. Sonunda baskıya dayanamadık ve ayrıldık.
O zamandan beri ikimiz de depresyonla mücadele ediyoruz. Herkes buna “Annesiyle baş edemediniz ve ayrıldınız. Tamam şimdi yolunuza bakın” şeklinde bakıyor. Ama bu hiç normal bir ayrılık değil. Bunun hakkında yeterince konuşulmadığını, anlaşılmadığımızı hissediyorum. Eski sevgilimle hala iletişimdeyiz ama beraber değiliz. Bir daha sevgili olmak da istemiyorum ama bana yaşatılan bu korkunç duygudan da kurtulamıyorum.
Her anne baba çocuğunun iyiliğini istiyor elbette ama çoğu ebeveyn çocuğunu tanımıyor aslında. Kendisinin uzantısı olarak gördüğü çocuğunun başka bir karakteri olduğunu fark edemiyor. Dolayısıyla kendisine uygun gördüğü eş adayı aslında çocuğuna hiç hitap etmiyor. Evlada doğru gelen ebeveyne yanlış geliyor, bu durumda da ‘çocuğunun iyiliği’ için inancı altında vazgeçirmeye, engellemeye yönelik davranışlarla müdahale ediyor.
İlişki ve Evlilik Danışmanı Yeşim VarolYILDIRIM NİKAHI GERÇEKMİŞ! BENİMLE EVLENECEK DİYE EVDEN KOVDULAR
Meryem Y. (62)
Bundan tam 40 sene önce eşimle evlendik. Ama nasıl bir evlilik… O tek başınaydı, benim ise sadece annem ve kız kardeşim vardı yanımda. Yıldırım nikahı denen bir şey gerçekmiş, kendi başıma gelince öğrendim.
Eşimle tanıştığımda ben 19 o ise 21 yaşındaydı. Tabii bizim zamanımızda öyle sık sık görüşme yoktu. Mahallede birbirimizi uzaktan görür bakar dururduk. Ayda yılda bir ise ayarlayabilirsek bir saatliğine gizlice görüşürdük. Aradan birkaç yıl geçti, ailelerimiz öğrendi. Benim ailem eğer ciddi isek gelip isteyebileceklerini söyledi. Eşimin ailesi ise kıyametleri kopardı. Çünkü benimle evlenmesini istemiyorlardı. Eşimin annesinin aklında oğlu için başka biri varmış, benimle değil onunla evlenmesini istiyormuş. Annesi, babası, ablası, erkek kardeşi ve ailesinden bir kişi bile eşimin yanında olmadı. Ailesini ikna edemeyeceğimizi anlayınca devreye benim annem girdi. “Gelsin yüzüklerinizi takalım” dedi. Eşim iki yüzük bir çiçekle tek başına bize geldi, kendi aramızda yüzük taktık ve hemen nikah işlemlerine başladık.
Yıldırım nikahı için gerekenleri yaptım ve iki gün sonraya tarih aldık. Ailesi yüzük taktığımızı duyunca eşimi evden kovdu. Yanına eşya almasına bile izin vermediler. Eşim nikahtan bir gün önce bize geldi, salonda uyudu. Ertesi gün nikah var, benim gelinlik almak bile aklıma gelmedi. Eşim sabah bana “Hadi nikahtan önce gidip kıyafet alıyoruz” dedi. Ona bir takım bana da beyaz bir elbise aldık. Kuaföre gittik oradan da nikah dairesine geçtik. Yanımızda sadece annem ve kız kardeşim vardı. Çünkü bu iş hızlıca hallolsun, olay çıkmasın istiyorduk.
Nikah kıyıldı, bizim henüz ne kendi evimiz var ne bir eşyamız. Annemin evine döndük, bir baktık ki benim dayılarım, amcalarım, teyzem, halalarım, kuzenlerim hepsi evde. Kutlama hazırlamışlar. O günü ölsem de unutmam. Herkes benden çok eşimin yanında durdu, ona yalnızlığını hissettirmemek için tam anlamıyla bağrına bastı. Bu sene evleneli tam 40 yıl oldu. Zamanla evimiz de oldu, her türlü eşyamız da. Şimdi iki çocuğumuz ile ilk günkünden bile mutluyuz. Eşimin ailesine gelecek isek; ben onları affettim ama eşim affedemiyor. “Benim bir tane ailem var o da kendi kurduğum aile” diyor.
Keşke ebeveynler büyüttükleri çocuklarına, onların seçimlerine güvenmeyi ve saygı duymayı başarsalar. Ama sağlıklı ayrışmayı başaramayan ebeveynler, çocuklarının büyüdüklerini ve kendi hayat seçimleri olduğunu kabul etmekte zorlanıyorlar. Bir de mizaçlarında saldırganlık, kıskançlık veya kontrolcülük gibi özellikler varsa, sınırı aşan davranışlara çok rastlanıyor. Saygı kavramını doğru biliyorsak, onaylamadığımız durumlara da saygı göstermemiz gerektiğini bilmeliyiz.
İlişki ve Evlilik Danışmanı Yeşim VarolEVLENDİK, ARAYIP ‘PİŞMANSAN GERİ DÖN’ DEDİLER
Onur D. (47)
Eşimin ailesi benimle birlikte olmasını hiç istemediler. Neden bilmiyorum beni kızlarına layık bulmadılar, belki yanına yakıştırmadılar ya da evin tek kızı olduğu için hiç kimse ile evlenmesini istemediler. Bilemiyorum. Ama bize yaşattıkları acıyı çok iyi biliyorum. Birbirimize o kadar aşık olduk ki, kısa süre içinde evlenmek istedik. Ama her adımımızda hevesimiz kırıldı. Ailemle eşimin evine tanışmaya gittik, bize korkunç davrandılar. Ses etmedik. Sonra bir nişan tarihi belirledik eşimle, ailesi itiraz etti. Tamam dedik, onların istediği tarihi kabul ettik. Yeter ki sorun çıkmasın istedik. Nişan desen zaten berbattı. Ben olanı biteni o zamana kadar pek umursamıyor, kızları evlenecek diye buruklar diye düşünüyordum. Ama eşim artık evde ne yaşıyorsa bir anda stresten kilo vermeye, hastalanmaya başladı. Ben sürekli soruyorum ama evde neler olduğunu anlatmıyor, “Evlilik telaşı işte” deyip geçiştiriyordu.
Bir gün bana geldi ve dedi ki “Ben artık dayanamıyorum, evde sürekli evlenmemem, evlenirsem hemen boşanacağıma dair şeyler söyleniyor. Şimdi gidip nikah başvurusu yapalım ve hemen evlenelim” dedi. Eşimle ertesi gün gittik gerekli evrakları hallettik ve birkaç gün içinde nikah tarihi aldık. Sonra gittik gelinlik ve damatlıkları halettik. Hepsini gizlice yapıyorduk çünkü eşim evdekilerin tepkilerinden, sözlerinden bıkmıştı. Her şeyi hallettik, nikaha bir gün kala ailesine gittik ve “Yarın nikah var, yanımızda olmak isterseniz buyurun gelin, sorun çıkaracaksanız da sakın gelmeyin” dedik. Tabii kavga kıyamet koptu. Hiç ses etmedik, eşimle el ele o evden çıktık. Eşimi o gün ablama bıraktım ben de eve geçtim. Ertesi gün hazırlandık ve nikahımız kıyıldı. Ailesinden kimse gelmemişti. Eşim o kadar üzgündü ki, en güzel günümüz en acılı günümüz olarak hafızalarımıza kazındı.
Aradan birkaç ay geçti, bir gün telefon çaldı. Eşimin babası aradı, “Sen bizim kızımızsın, sana kapımız her zaman açık. Pişmansan ayrıl evine dön” dedi. Biz de sanıyoruz ki pişman oldular, meğer onlar bizden bir pişmanlık bekliyormuş.
Sonra ne mi oldu? Bir kızımız oldu ve onun dünyaya gelişi bize bütün geçmişi unutturdu. Eşimin ailesi torun haberini alınca evimize geldiler, özür dilediler. Tabii bu kadar kolay olmadı özürlerini kabul etmek ve affetmek. Zamanla bir şekilde düzeldi her şey. Geçmişin izi kalbimizde her zaman yara ama çocuğumuz anane ve dedesini çok seviyor. Bu bizim için her şeyden önemli.
NE ZAMAN SEVGİLİM OLSA ABLAM BİR ŞEKİLDE BENİ İKNA EDİP AYRILMAMI SAĞLIYOR
İrem M. (24)
Ablamla aramızda 6 yaş var. Aramız her zaman çok iyi oldu. Kendimi bildim bileli onu hep ikinci annem gibi görür, hatta bazen annemden bile daha fazla fikirlerine değer veririm. Ancak son zamanlarda bir şey fark etmeye başladım; ben ne zaman birisiyle tanışsam, daha sevgili aşamasına dahi geçmeden sürekli o kişinin kusurlarını bana söylemeye başlıyor. Bunu hep yapıyormuş ama ben daha yeni fark ediyorum. Hatta çok aşık olduğum, 2 senelik erkek arkadaşımla da ayrılmama sebep ablam olmuştu.
Çok yakın olduğumuz için ablama her şeyi anlatıyordum. O da başlarda çok seviyordu sevgilimi. Ama sonra sürekli onun yanlışlarından, eksiklerinden bahsetmeye başladı. Ne zaman konu açılsa “Geçen gün sana bunu demişti, sana böyle yapmıştı, seninle hiç ilgilenmiyor” gibi şeyler söylüyordu. Ben de gaza geliyor gidip kavga ediyordum. Tabii zamanla ilişkimiz bozuldu ve ayrıldık. O zamanlar ablamın beni dolduruşa getirdiği anlamamıştım ama sonrasında kimle tanışsam, kimle sevgili olsam aynı tavrı takındığını fark ettim. Birkaç kez daha aynı şeyleri yaşayınca artık özel hayatımı ablama anlatmama kararı aldım. Onun bunu neden yaptığını bilmiyorum ama ben her şeyi anlatarak hata ettiğimin farkındayım. Şimdi beş aydır iyi giden bir ilişkim var ve ablam detay bilmediği için çocuğu kötüleyecek pek bir şey bulamıyor.