Güncelleme Tarihi:
Gebelik ilk günlerinden itibaren kadında yoğun hormonal değişikliklerin yaşandığı bir süreçtir, bu değişimin doğal sonucu olarak anne adayının duygu durumunda da değişimler olur. Kaygı ve endişe de bunlardan bir tanesidir, bu duygusal değişim bazı temel içgüdülerde de olumsuz etkilere yol açar, ilk etkilenen temel ihtiyaç doğal olarak cinsellik olur. Ancak gebeliğin ilerleyen aylarında anne adayının adaptasyonu ve gebelikle ilgili öz güven artışı ile birlikte cinsellikte tekrar bir ihtiyaç haline gelir. Hatta bazı dönemlerde libido dediğimiz cinsel istekte artış bile görülebilir.
[forum_post_id=17]
Anne adaylarının kafasını kurcalayan temel soru seksin gebeliği olumsuz etkileyip etkilemeyeceğidir. Genellikle bu konuda soru sormaya çekinilir ve bu kaygı ile gebelik de tatminkar bir cinsellik yaşanamaz, kulaktan dolma bilgilerde gebelikte cinselliğin hep aleyhinedir. Oysa gebelikte cinsellik için hekim tarafından yapılmış bir uyarı yok ise hiçbir engel bulunmaz, aksine doğal ihtiyaçlarını sağlıklı bir şekilde karşılayan ve eşi ile sevgi alışverişinde bulunan anne adayı daha huzurlu olur. Kendisine olan güvenini tazeler, dolayısı ile gebeliğe özgü bir engel bulunmadığı sürece gebelikte cinsellik yaşanabilir.
Birçok kadın hamileliğinin ilk günlerinde henüz gebeliğini öğrenmeden cinsel hayatına devam etmektedir zaten, dolayısı ile gebeliğin en başında bile cinsel ilişkide bulunmanın düşüğe yol açtığını söylemek anlamsız olur. Ancak yine de biz hekimler; tekrarlayan düşüğü olan, tedavi ile gebe kalmış, gebeliğinin başında kanaması ve düşük tehdidi tanısı konmuş, daha önce servikal yetmezlik tanısı almış, genital enfeksiyonu bulunan anne adaylarının doktorun onay verdiği ikinci bir tarihe dek cinsel ilişkide bulunmalarını uygun görmemekteyiz.
Cinselliğin hangi aya dek yaşanabileceği sorusuna gelince, gebelik boyunca tıbbi bir engel oluşmadıkça ve belirli bazı pozisyonlarda gebeliğin son bir ayına dek ilişki yaşanabilir. Hamileliğin son dört haftasında spermin içeriğinde bulunan prostaglandin hormonunun rahim ağzında açılmaya ve meme başı uyarılması ve orgazmın yarattığı oksitosin salınımının da yine rahimde kasılmalara yol açacağını öngörerek cinsel ilişkide bulunulmamasını teorik olarak tavsiye etmekteyiz. Ama yine de bununla ilgili kesin bulgulara sahip değiliz, yapılan bazı çalışmalar cinselliğin gebelikte de normal yaşamdaki kadar yoğun ve serbest yaşanabileceğini iddia etmektedir. Anne adaylarının bu konuda doktorunun tavsiyesini dinlemesinde fayda vardır, çünkü aşağıda bir kısmını yazdığım tıbbi durumlarda cinsel ilişkide bulunmak doğru olmaz.
İlişkide ortaya çıkan kanama ve ağrı, vajinal enfeksiyonlar, doktor tarafından tanısı konmuş plasenta previa (bebeğin eşinin rahim ağzında yerleşmesi), bebeğin sularının gelmesi, servikal yetmezlik.
Sonuç olarak tıbbi bir engel olmadıkça hamileliğin son dört haftasına dek cinsellik bir gebe kadının en doğal hakkıdır.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Özgür Kavaz