Güncelleme Tarihi:
Petrolden üretilen ve kimyasal olarak eritrosin olarak bilinen kırmızı boya No. 3’ün kullanımı Amerika Birleşik Devletleri’nde yasaklandı. Yiyecek ve içeceklere kiraz kırmızısı bir renk vermek için kullanılan bu sentetik katkı maddesinin 30 yıldan uzun bir süre önce sıçanlarda kansere neden olduğu bulunmuştu. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) geçtiğimiz günlerde boyanın kullanımına ilişkin yetkiyi iptal etme kararı aldı.
ABD’nin No. 3 olarak bilinen eritrosinin kullanımını yasaklamasının ardından gözler diğer katkı maddelerine de çevrildi. Şimdi ise kırmızı boya No. 40 başta olmak üzere ABD'de yaygın olarak kullanılan diğer beş renk katkı maddesinin güvenliği de sorgulanıyor.
Peki ABD’de neden böyle bir karar alındı?
No. 3’ün yasaklanmasına sebep olacak zararları neler?
En önemlisi bu gıda boyası Türkiye’de kullanılıyor mu?
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Keser No.3 ve diğer katkı maddeleri hakkında bilinmesi gereken detayları anlattı.
1- NO.3 TAM OLARAK NEDİR? ABD’DE NEDEN YASAKLANDI?
No. 3, kimyasal adıyla Eritrosin (E127), parlak kiraz kırmızısı bir renk veren sentetik gıda boyasıdır. Genellikle şekerlemeler, kekler, jöleler, dondurulmuş tatlılar, kremalar, dondurmalar, meyve aromalı içecekler ve işlenmiş et ürünlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca tabletler, kapsüller, rujlar ve allıklar gibi bazı ilaç ve kozmetik ürünlerde de bulunur.
Bu boya, kömür katranından elde edilen kimyasal maddelerle üretilmektedir. Ancak sağlık üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle No. 3, ABD’de kozmetik ürünlerde 1990 yılında yasaklanmıştır. 15 Ocak 2025 tarihinde de Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bu boyanın gıda ve ağız yoluyla alınan ilaçlarda kullanımını yasaklamıştır. Üreticilerin ürünlerini yeniden formüle etmeleri için gıdalar için Ocak 2027'ye, ilaçlar için ise Ocak 2028'e kadar süre tanınmıştır.
2- NO. 3 TÜRKİYE’DE KULLANILIYOR MU?
Türkiye’de No. 3, ürün etiketlerinde E127 kodu ile belirtilme şartıyla çeşitli gıda ve ilaç ürünlerinde renklendirici olarak kullanılmaktadır. Özellikle şekerlemeler, pasta süslemeleri, kekler ve bisküviler gibi fırın ürünlerinde kırmızı ve pembe tonları elde etmek için tercih edilmektedir. Ayrıca, dondurma ve aromalı süt ürünlerinde renklendirici olarak yer alabilir. Meyve suları, gazlı içecekler ve kokteyl karışımları gibi içeceklerde de E127'ye rastlanmaktadır. Bunun yanı sıra, bazı ilaç tabletlerinin kaplamalarında ve öksürük şuruplarında da kullanıldığı bilinmektedir.
Bu boyanın Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda'da gıda amaçlı kullanımı yasak; tek istisna ise süsleme amaçlı kullanılan maraschino kirazı. Birçok gıda üreticisi pancar, kırmızı lahana ve böceklerden elde edilenler de dahil olmak üzere doğal gıda boyalarını benimsemiş olsa da, 3 numaralı kırmızı boya şeker mısır, sarı pirinç , patates püresi ve çocuklara yönelik besleyici shake'ler gibi çok sayıda tüketici ürününde hala bulunuyor.
3- NO. 3’ÜN SAĞLIĞA OLAN ZARARLARI NELERDİR?
-- No. 3’ün en büyük sağlık riski, tiroid bezi üzerindeki etkileridir. Araştırmalar, bu boyanın tiroid hormonlarının üretimini bozarak iyot alımını engellediğini göstermiştir. Hayvan deneylerinde, eritrosine uzun süre maruz kalan sıçanlarda tiroid tümörleri geliştiği gözlenmiştir. Bunun yanı sıra, başka kanser türlerinin gelişme riskini de arttırdığına yönelik de bulgular mevcuttur.
-- Bu boya, DNA hasarına neden olabilecek genotoksik özellikler sergileyebilir ve vücutta oksidatif stres oluşturarak hücrelere zarar verebilir. Özellikle tiroid ve böbrek üstü bezlerinde tümör oluşumu ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca meme ve prostat gibi bazı kanser türleri ile de ilişkili olabileceği öne sürülmüştür.
-- Sinir sistemi üzerindeki etkileri de endişe vericidir. Yeni araştırmalar, No. 3’ün öğrenme ve hafıza süreçlerini olumsuz etkileyebileceğini, sinir hücreleri arasındaki iletişimi bozarak nörodejeneratif hastalıklarla ilişkili olabileceğini göstermektedir. Beyindeki bazı kimyasalların seviyelerini değiştirdiği ve nöroinflamasyona yol açabileceği belirlenmiştir.
-- Bunun yanında, bağışıklık sistemini aşırı uyararak alerjik reaksiyonlara yol açabileceği ve çapraz reaktivite nedeniyle diğer gıda boyalarına duyarlı bireylerde de alerjiye sebep olabileceği rapor edilmiştir.
4- PEKİ YA ABD’DE SORGULANAN DİĞER GIDA KATKI MADDELERİ DE TÜRKİYE’DE KULLANILIYOR MU?
Kırmızı boya No. 40 (Allura Red, E129),
Sarı boya No. 5 (Tartrazin, E102),
Sarı boya No. 6 (Sunset Yellow, E110),
Mavi boya No. 1 (Brilliant Blue, E133),
Mavi boya No. 2 (Indigotin, E132) Türkiye’de ilgili mevzuata uygun ölçülerde ve etikette E kodunu belirtmek şartıyla kullanılmaktadır.
5- BU MADDELER HANGİ ÜRÜNLER İÇİNDE YER ALIYOR?
Kırmızı Boya No. 40, tıpkı No. 3 gibi özellikle şekerlemeler, dondurma, kek, bisküvi içecekler, jöleler, reçeller, soslar ve şurup çeşitleri gibi tatlı ve kırmızı/pembe renkli ürünlerde kullanılabilir.
Sarı Boya No. 5 meyve suları, gazlı içecekler, enerji ve sporcu içecekleri, toz içecek karışımları, aromalı içecekler ve hardal, salata sosu, sakız gibi ürünlerin içeriğinde yer alabilmektedir.
Sarı Boya No. 6 da benzer şekilde gazlı içecekler, meyve suları ve sporcu içeceklerinde bulunurken, şekerlemeler, hazır tatlılar, soslar, kekler ve bisküvilerde de kullanılabilir.
Mavi Boya No. 1 gazlı içecekler, aromalı sular ve sporcu içecekleri gibi içeceklerde, dondurmalar, buzlu tatlılar ve pasta jelleri gibi soğuk tatlılarda, çeşitli şekerlemelerde ve sakızlarda bulunabilir.
Mavi Boya No. 2 ise meyve aromalı içecekler, alkollü kokteyller, şekerlemeler, dondurulmuş tatlılar ve pasta süsleri gibi ürünlerde kullanılmakla birlikte, kozmetik ve ilaç kaplamalarında da görülebilir.
Bu gıda boyası ürünlerinin kullanım miktarının mevzuata uygun olması ve E kodu ile gösterilmesi zorunludur.
6- BU GIDA KATKI MADDELERİNİN SAĞLIK RİSKLERİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
No. 40 bağırsak sağlığı, bağışıklık sistemi ve DNA hasarıyla ilişkili potansiyel sağlık riskleri nedeniyle tartışmalıdır. Bağırsakta inflamasyonu artırarak kolit gibi hastalıkları tetikleyebileceği, mikrobiyotayı etkileyerek zararlı metabolitler üretilmesine neden olabileceği ve DNA hasarına yol açarak kanser riskini artırabileceği bildirilmiştir. Bazı ülkelerde kullanımı kısıtlanmış olup Avrupa Birliği’nde çocuklarda davranışsal etkileri nedeniyle uyarı etiketi zorunlu kılınmıştır.
Sarı Boya No. 5’in endokrin bozucu etkilere neden olabileceği bildirilmektedir. Çalışmalar No.5’in, hormon reseptörlerine bağlanarak östrojen benzeri etkiler gösterebileceğini, hormon üretimini ve metabolizmasını bozabileceğini işaret etmektedir. Ayrıca, genlerin çalışma düzenini değiştiren epigenetik değişikliklere yol açabileceği öne sürülmektedir.
Sarı Boya No. 6’nın histamin salınımını tetikleyerek alerji ve astım semptomlarını şiddetlendirebileceği bilinmektedir. Mevcut veriler E110’un günlük kabul edilebilir miktarlarda alımının güvenli olduğunu gösterse de yüksek dozlarda yapılan deneylerde, embriyo gelişimi üzerinde teratojenik etkiler (göz küçülmesi, kalp ve omurga deformasyonları), bağışıklık sistemi gelişiminde bozulmalar (dalak büyümesi, lenfosit azalması), genetik hasar (insan lenfositlerinde kromozom anormallikleri, sperm DNA hasarı) ve karaciğer ile böbreklerde toksik etkiler (oksidatif stres, iltihaplanma, organ hasarı) gözlemlenmiştir.
Mavi Boya No. 1’in Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi tarafından 2010'da, Gıda ve Tarım Örgütü/Dünya Sağlık ÖrgütüOrtak Gıda Katkı Maddeleri Uzman Komitesi tarafından ise 2017'de değerlendirilmiş ve günlük kabul edilebilir alım miktarı onaylanmıştır. Ancak yüksek dozlarda sitotoksik ve genotoksik potansiyel taşıdığını görülmüştür. Yapılan çalışmalar E133’ün yüksek dozlarda kırmızı ve beyaz kan hücreleri ile hemoglobin seviyelerinde azalma, trombosit düşüşü, bağışıklık sistemi baskılanması, DNA hasarı ve kalp ritminde artış gibi sağlık riskleri taşıdığını göstermektedir. Ancak nörodejeneratif hastalıklarda koruyucu etkiler gösterebileceği öne sürülmüştür.
Mavi Boya No. 2 ise otoriteler tarafından güvenli kabul edilse de, bazı çalışmalar hücre çoğalmasını azalttığını, sitotoksik etki gösterebileceğini ve tümör hücrelerinde büyümeyi baskılayabileceğini öne sürmektedir. Yüksek dozda maruz kalan deney hayvanlarında vücut ağırlığında düşüş ve doku hasarı görülmüştür. Antioksidan özellikleri olsa da, karaciğer dokularına zarar verebileceği saptanmıştır.
7- GIDA BOYALARI YERİNE KULLANILABİLECEK SAĞLIKLI ALTERNATİFLER VAR MI?
Kırmızı renk için pancar ekstreleri, hibiskus özü ve çilek, böğürtlen, ahududu, nar gibi kırmızı meyve özleri doğal renk verici olarak kullanılabilir. Sarı tonları elde etmek için zerdeçal (kurkumin), safran, papaya ve havuç suyu veya özütü kullanılabilir; bu bileşenler özellikle tatlılar, içecekler ve soslar için uygundur. Mavi renk için spirulina (mavi-yeşil alg) ve kelebek bezelye çiçeği doğal alternatifler arasındadır. Bu doğal renk kaynakları yalnızca gıdalara renk vermekle kalmaz, aynı zamanda antioksidan açısından zengin olup, sağlık üzerinde olumlu etkiler gösterebilir. Sentetik boyalara kıyasla alerji riskini azaltır, bağışıklık sistemini destekler ve toksik etkilere yol açmaz.
8- GIDA KATKI MADDELERİNİN TÜRKİYE’DE YASAKLANMASI SÖZ KONUSU MU?
Türkiye’de gıda katkı maddelerinin kullanımı, Türk Gıda Kodeksi ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen düzenlemeler çerçevesinde denetlenmektedir. Şu an için Türkiye’de belirli gıda katkı maddelerinin yasaklanmasına yönelik resmi bir karar bulunmamakla birlikte, bilimsel araştırmalar ve uluslararası düzenlemeler doğrultusunda bazı katkı maddeleri üzerinde yeniden değerlendirme yapılması mümkündür.
Türkiye’de, katkı maddeleri ambalajlarda yalnızca E kodları veya tam isimleri ile belirtilmektedir. Bu nedenle, şu an için gıda boyalarının potansiyel sağlık etkilerine dair herhangi bir uyarı etiketi zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna karşın, Avrupa Birliği’nde, özellikle Allura Red AC (E129), Tartrazin (E102), Sunset Yellow (E110), Ponceau 4R (E124), Quinoline Yellow (E104) ve Carmoisine (E122) gibi sentetik gıda boyaları içeren ürünlerde "Çocukların aktivite ve dikkat düzeyi üzerinde olumsuz etkileri olabilir” şeklinde bir uyarı etiketi bulunması zorunludur.