Güncelleme Tarihi:
Anne sütü bebeğin karnını doyuruyor, emzirme ise hem annenin hem de bebeğin ruhunu… Emzirme bebeğin hayatta kalmasına, beslenmesine ve hem ruhsal hem de fiziksel gelişimine katkı sağlıyor. Emzirmenin sadece bebeğin değil anne sağlığının da temel taşı olduğuna dair kanıtlar artmaya devam ediyor. Yapılan bilimsel çalışmalar emzirmenin, çocuk enfeksiyonlarını, şeker ve obezite gibi sistemik hastalıklara yakalanma riskini azaltmada ve zekayı artırmada etkisini gösteriyor.
HAMLET proteini (antikanserojen etkilere sahip bir protein-lipit kompleksi) içeren anne sütünün, bebekleri lösemi ve lenfoma gibi tümöral oluşumlara karşı koruduğu da tespit edildi. Dahası çalışmalar, emziren annelerin de meme ve rahim kanserine yakalanma riskinin daha az olduğunu gösteriyor. Bunun yanında emzirmenin anne ile bebek arasındaki bağın oluşmasını, sevgi ve güvenin kuvvetlenmesini sağlayan temel faktörlerden birini oluşturduğu biliniyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 2017 raporlarında, emzirmenin ailenin ve ülkenin ekonomisinin gelişmesini sağladığını, sadece bebek ve aile açısından değil, sağlıklı nesil sağlıklı toplum ilişkisi açısından da önemli olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle raporlarda emzirmeye doğumdan sonraki bir saat içerisinde başlanması, bebeğe ilk altı ayda sadece anne sütü verilmesi ve emzirmenin altı aydan sonra güvenli ve uygun besin takviyeleriyle iki yaş ve üzerine kadar sürdürülmesi tavsiye edilmektedir. (Uzman Ebe Pınar Mallı)
Hem bebek hem de anne için hayati öneme sahip olan emzirme süreci, bazı riskleri de barındırıyor. Hatta bu riskler bazen ölümcül hale gelebiliyor. Tıpkı geçtiğimiz günlerde Bodrum’da yaşanan üzücü olay gibi...
EMZİRİRKEN UYUYAKALDI, BEBEĞİ NEFESSİZ KALDI
Muğla'nın Bodrum ilçesinde bir anne, 28 günlük bebeğini emzirirken uyuyakaldı. Emme sırasında nefes alamayan bebek boğulma sonucu hayatını kaybetti. Yeni doğum yapmış annelerde özellikle geceleri emzirirken uyuyakalma durumu çok sık yaşanıyor. Hem lohusalığın vermiş olduğu psikolojik yorgunluk hem de yenidoğan bebeğin bakımının fiziksel yorgunlukları annelerin tam anlamıyla ‘pilinin bitmesine’ neden olabiliyor.
Yeni doğum yapmış annelerde sıklıkla yaşanabilen emzirirken uyuyakalma durumunu, bebeklerde boğulmaya neden olabilen diğer etkenleri ve ne yapılıp ne yapılmaması gerektiğini uzman isimlerle konuştuk. İşte emzirme konusunda 7 soru ve hem annelere hem babalara hem de doğum sonrası refakatçi olacaklara altın değerinde bilgiler veren 7 yanıt…
1- Yenidoğan bebekleri emzirirken başta annelerin dikkat etmesi gereken kritik noktalar neler?
Uzman Ebe Pınar Mallı: Aileye yeni katılan bir bebek, anne ve eşi için mutluluk verici olmasına karşın, değişen hayat rutinleri ve bebeğe nasıl bakılacağının sorumluluğu stres kaynağı da olabilir. Bu nedenle özellikle lohusalık dönemi dediğimiz altı haftayı pozitif bir şekilde geçirebilmek için annenin, nitelikli bir bakım ve eğitime, annelik rolüne uyum sağlamak için de sosyal desteğe ihtiyaçları vardır. Özellikle ilk günler annelerin yoğun olarak desteğe ihtiyacı olan zamanlardır. Babalar ve sağlık profesyonelleri olan ebeler, annelerin bu süreci rahat ve sağlıklı geçirmelerine yardımcı olabilir.
Örneğin gece emzirmelerinde babalar bez değiştirebilir, emzirme için bebeklerini eşlerine verebilir, doyduktan sonra gaz çıkarabilir, bebeği uykusu için yatağına götürebilir. Anne ise bu sırada kendi ihtiyaçlarını karşılamak ve daha uyanık hale gelebilmek için tuvalete gitme, su içme gibi hazırlıklar yapabilir. Baba uyanık kalmasını sağlamak için emzirme süresince eşi ile sohbet edebilir; böylece eşinin emzirmeye odaklanmasını ve emzirmenin güvenli ve aktif geçmesini sağlayabilir. Bu iletişim, eşler arasındaki ebeveynlik rolünü dengede tutarak ilişkilerin daha iyi korunmasına da yardımcı olur. En önemlisi de bu destek annelerin lohusalık dönemindeki güvenlik hislerini ve emzirme öz yeterliliğini artırır.
SÜRECE KATILMAK BABALARLA BEBEKLERİN BAĞINI GÜÇLENDİRİR
Bu süreçlere katılmak babaların bebekleri ile olan bağlarını da pekiştirecektir. Bebeğin duygusal ve zihinsel gelişimini pozitif yönde etkileyerek, sağlıklı bir iletişim sağlayacaktır. Ülkemizde babalık izinlerinin az olması ya da babanın katılımının mümkün olmadığı durumlarda ise aile bireyleri ya da sağlık profesyonellerinden bu destek alınabilir. Günlük işlerin planlanması, evin ihtiyaçlarının karşılanması, varsa diğer çocukların bakımı ile ilgili aile üyelerinden destek istenmesi faydalı olacaktır.
Mümkün olan her an, bebek uyurken anne de uyumaya teşvik edilmeli. Gece uyanmalarının bebeğin doğal bir davranışı olduğunu ve gece emzirmelerinin bebekleri ani bebek ölümü sendromundan da koruduğunu hatırlamakta fayda var.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Türkiye'de 2019 yılında yaklaşık 168 bebek emzirme ya da uyuma sırasında boğulma nedeniyle hayatını kaybetmiştir. ABD'de ise bu sayı yılda yaklaşık 2500. (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Burak Seven)
YATARAK EMZİRMEMEK ÇOK ÖNEMLİ
2- Özellikle uyanma ve uyanık kalma ile ilgili zorluk yaşayan anneler neler yapmalı ya da yapmamalı?
Pınar Mallı: Anneler gece uyanma ve emzirme ritmine alışana kadar, yattıkları yatakta oturarak ya da yan yatar pozisyonda emzirme yapmamalılar.
Bebek açlık davranışları göstermeye başladığında kalkmalarını, ellerini yüzlerini yıkamalarını, su içmelerini, bir şeyler atıştırmalarını, oturur ya da ayaklarını uzatır pozisyonda aynı ya da farklı bir odada koltukta emzirmeye geçmelerini, emzirmenin ilerleyen dakikalarında bebeğin sıcaklığı ve emzirme hormonlarının etkisiyle mayışmayı önlemek için çok sıcak ortamda olmamalarını, mümkünse eş ya da aile bireylerinden birinin gözetiminde, değilse bir şeyler izleyerek emzirmelerini önerebiliriz.
Anneler, zamanla bunların hiçbirine gerek kalmadan kendi biyolojik saatlerinin çalıştığını, emzirme aralıklarında uyunan uykunun kendilerini ne kadar dinlendirdiğini ve dinç kalktıklarını fark edecek.
Annenin uyku kalitesi, bebeği beslemek için uyanma sayısı ile değil, annenin anksiyetesi ve artan sinir uyarımıyla ilişkilidir. Annenin kendini yetersiz hissetmesi, bebek olmadan önceki hayatının aynı yoğunluğu ya da ritminde devam etmesi ya da annenin bunu istemesi, bebekli hayatın getirdiği rutini kabul edememek stres yaratır. Bu da beraberinde duygusal bağın zayıflamasına ve annelik odağının şaşmasına sebep olabilir. Bu nedenle annelerin kendilerini anlatmalarına fırsat verilmeli. Anneler yargılanmamalı, hayatlarını kolaylaştırmak için sosyal düzenlemeler yapılmalı. Emziren annede görülen bu stresin kontrol edilemez bir boyuta ulaşması durumunda uzman desteği alınması gerekir. (Uzman Ebe Pınar Mallı)
EMZİRME SONRASI BEBEĞİ HEMEN YATIRMAYIN
3- Bebeklerde boğulma vakaları sadece emzirirken olmuyor. Emdikten sonra yatan bebek bazen kusabiliyor ve maalesef aile hemen fark etmediğinde boğulabiliyor. Bu konuda bir öneriniz olur mu?
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Burak Seven: Kesinlikle, emzirme sonrası bebeği hemen yatırmamak önemli. Kusma riski olan bebeklerin sık sık kontrol edilmesi gerekiyor. Bebeği sırt üstü ve başını yan çevirerek uyutmak da riski azaltabilir. Ve tabii ki, yumuşak oyuncak veya yastıklardan uzak durmalıyız.
Pınar Mallı: Özellikle ilk aylarda bebek memede uyutulur, uyanmaması için gazı çıkarılmadan hemen yatırılır. Oysaki bebeğin emzirme arasında ve sonrasında gazının çıkarılması önemlidir. Çıkarılmadığında midede biriken hava, hem yalancı tokluğa hem de kolik sancılarına sebep olur. Ayrıca mideden kendi kendine çıkmaya çalışan gaz, anne sütünün de bir miktar dışarıya çıkmasına sebep olur. Bu da bebeği tehlikeye sokabilir.
GAZINI ÇIKARTMAK RİSKİ AZALTIR
Gaz çıkartarak hem bebeğinize güvenli bir ortam sunabilir hem daha iyi beslenmesini hem de gaz sancısı yaşamaya riskini azaltarak daha huzurlu olmasını sağlayabilirsiniz. Gazını çıkardıktan sonra, dik halde ten tene temas pozisyonunda ya da omza yaslayarak biraz tutmak, eğer ki gün içinde de emzirme sonrası kusma eğilimi olan bir bebekse 15 dakika dik tutup sırt üstü yatırmak güvenlidir. Bu yatış pozisyonu Amerikan Pediatri Akademisi’nin de önerisi olup, ani bebek ölümleri riskini azaltmaya yardımcı olur.
Aşırı beslemeden kaçınmak, bebeğin tokluk sinyallerini iyi okumak önemlidir. Bebeğinizin yoğun kusması, fışkırarak kusması ve kilo alımını etkileyecek kusmaları varsa mutlaka çocuk doktoruna başvurulmalıdır.
4- Bir de emzik meselesi var… Bebekler bazen emzik sebebiyle boğulma tehlikesi yaşayabiliyor...
Burak Seven: Emzik konusunda seçici olmalıyız. Bebeğin yaşı için uygun bir emzik seçilmeli ve nefes almayı engellemeyecek türde olmalı. İlk kez emzik verdiğinizde, bebeğinizin rahatça nefes alıp alamadığını kontrol etmelisiniz.
Emzirme ve uyku sırasında bebek boğulmalarının önüne geçebilmek için en önemli noktalar şunlar: Anneler özellikle geceleri yatar pozisyonda emzirme yapmamalı, bebeği ilk altı ay "anne yanı" da denen "babynest" içerisinde uyutmalı, eş, anne, abla, bakıcı gibi kişilerden daha fazla destek almalı, emzirme süresince anne ve bebeğe göz kulak olacak biri olmalı, bebek yüzüstü uyutulmamalı. Ailelere bebek monitörü kullanmalarını da tavsiye ediyorum. Ayrıca mümkünse reflü yatakları kullanılarak ya da yatağın baş ucu yükseltilerek yatırmak da uyku sırasında boğulma riskini azaltacaktır. (Uluslararası Emzirme Danışmanı Prof. Dr. Güliz Onat)
İLK ALTI AY ÇOK KRİTİK
5- Bebeklere boğulma riski hangi aya kadar devam ediyor?
Burak Seven: Boğulma riski, bebeklerin ilk 1 yılında devam edebilir, ancak ilk 6 ay özellikle daha risklidir. Her bebek farklıdır, bu nedenle sürekli gözlem altında tutmalıyız.
6- Emzirme, yatma, emzik emme dışında bebeklerin boğulmasına, nefessiz kalmasına neden olabilecek bir durum var mı?
Burak Seven: Maalesef evet. Bebeklerin nefessiz kalma riski, uyku sırasında yastık veya oyuncak gibi şeylerin yüzlerini kapatabileceği pozisyonlarda olmaları durumunda artar. Ayrıca, bebekle aynı yatakta uyumak da risklidir. Bebeğin başını örten şeylerden kaçınmalıyız.
BİR YAŞA KADAR YASTIK KULLANMAYIN, YATAK İÇİNDE OYUNCAK BIRAKMAYIN
7- Bebek boğulmalarının önüne geçebilmek için fiziksel olarak alınabilecek önlemler neler?
Pınar Mallı: Fiziksel ortama bağlı boğulma risklerini önlemek için; yatak seçiminde yumuşak içine gömülecek yataklar tercih edilmemeli, çarşaflar sıkı sıkı yatak kenarlarına sıkıştırılmalı, ilk 1 yaşa kadar yastık kullanılmamalı, bebeğin yüzü açık tutulmalı, üstündeki örtü boynuna kadar çekilmemeli, mümkünse ayına uygun giyilebilen uyku tulumları tercih edilmeli, yatak içinde pelüş oyuncak, aksesuar, yastık, oyuncak bulundurulmamalıdır.
Bebeklerin üşümelerinden endişe edilerek giydirilen şapkalar da boğulma tehlikesi oluşturabilir. Oda sıcaklığını 22-24 derecede tutmak yeterlidir. Yatak içinde vücut kontrollerini sağlayabilecek motor becerileri kazanmaları için de gün içinde ‘karın üstü egzersiz zamanı’ aktiviteleri eklenebilir.
Ayrıca, olası acil durumlara ilk müdahaleyi yapabilmek adına anne babalar için düzenlenen ilk yardım eğitimlerini almak önemlidir. Riskli koşullar yoksa annesi tarafından emzirilen bebeklerde kaza ile boğulma sonucu hayat kaybı son derece nadirdir.
Geçirilen doğum şekline göre emzirme pozisyonları değişiklik gösterse de bebeğin memeden rahatça ve güvenle emebilmesi için bazı noktalar çok önemlidir. Bebeğin omzunun ve kalçasının bir hat oluşturacak şekilde tutulması, bebeğin ağzının meme ucunun tam karşısında ve anne bedenine yakın olması, bebeğin başı, omuzları ve poposundan desteklenerek memeye yönlendirilmesi gerekir. Memeye doğru yerleşmiş bir bebekte, ağız geniş bir şekilde açık, alt dudak dışa dönük, çene memeye değmiş ve memenin kahverengi kısmı olan areolanın ağzın alt kısmında daha az görülür halde kalması önemlidir. (Uzman Ebe Pınar Mallı)